• 16276
    yeni gelen teknik direktörün "tam yetkiyle" camiaya dahil edilmesi ve gelir gelmez de 3s'i (selçuk, semih, sabri) göndermesi halinde takımın aklının başına geleceği ortada...

    bu 3 ismin gönderilmesi an itibarıyla galatasaray'a hiçbir şey kaybettirmeyecek.

    gerek selçuk'un, gerek semih'in, gerekse de sabri'nin mevkiini iyi ya da kötü bir şekilde doldurabilecek kapasitede oyuncularımız mevcut.

    bu 3 adamı gönderip "yeter ulan adam gibi oynuyorsanız oynayın" mesajı verilirse * işte o zaman "gecenin en karanlık noktası, aydınlığa en yakın olduğu andır" düsturunu yaşayabiliriz.

    benden söylemesi...
  • 16278
    şu an başına kim geçerse geçsin galatasaray'ın sorunları devam edecek, günü kurtarmak için yapılanlar anca birilerine zaman kazandıracak. ilk önce en tepeden başlayarak kulüp içinde köklü değişikliklere gidilmesi lazım zaman kaybetmeden ki kulübün geleceği kurtulsun. galatasaray'a faydalı olabilecek, yönetimleri yapıcı anlamda eleştirebilecek üyelerin kulübe kazandırılması ve kulüp bizim olsun, biz bize takılalımcı tayfadan kurtarılması atılacakilk adım olmalı.

    ikinci olarak sportif anlamda olayı ele alalım. son 2-3 yılda sık sık teknik direktör değişikliğine gidildi, oyuncular geldi, gitti ama değişen hiç bir şey olmadı. biz hep ya teknik direktörleri ya da oyuncuları bireysel eleştirdik. bana göre sürekli gözardı edilen nokta ise yıllardan beri galatasaray kadro yapısının genel olarak sıkıntılı olması. ilk başta aklıma gelenler;

    stoperler arasında liderlik yapabilecek, bire bir de üstünlük sağlayabilecek oyuncu eksikliği.
    beklerin savunma anlamında ciddi eksiklikleri olması, üzerine hücumda da katkılarının olmaması.
    ortasahaya gelince pozisyonun tanımından yola çıkıp galatasaray'ı düşünelim;

    orta saha pozisyonu: "futbolda oyuna yön veren ve defans ile forvet arasında köprü görevi gören oyunculara denir. temel amaçları rakip takımların topunu kapmak ve gerçekleştirdiği atakları kesmek, topa sahip olmak ve forvetleri beslemektir."

    temel amaçlarına baktığımızda top kapmak nadir o da de jongsayesinde, gerçekleştirilen atakları kesmek, galatasaray'da böyle bir şey göremiyorum rakip hücuma çıktığında alayı ceza sahamız çevresinde. topa sahip olmak konusunda selçuk inan ve yan pas-geri pas kardeşliğini tek geçiyorum, üzerine yoktur bu konuda. forvetleri beslemek olayına geldiğimizde yine kesinlikle galatasaray'da görmediğimizi söyleyebiliriz.

    kanatlara baktığımızda elimizde bulunan kanatların hepsi aynı tip kanat, bruma, yasin, garry, sinan. hepsi topla oyunu seven, içe katetmeyi seven oyuncular. orta açmayı düşünen, yapan, uygulayan bir oyuncumuz dahi yok. bu da cezasahası içine top taşıma da büyük eksiklik olduğu gibi savunmadan dönen toplarla da etkili olabilecek hücumları ortadan kaldırıyor.

    forvet bölgesinin ise kanatlarla uyumu alakasız. eren ve poldi fiziksel olarak güçlü, rakip defansı yorabilecek, defans oyuncularına cezasahası içinde üstünlük sağlayabilecek, kafa toplarında etkili oyuncular diyebiliriz. ama gel gelelim kanatlarımız orta açmayı düşünmediğinden forvetler direk oyun dışı ve katkı alamıyoruz. üzerine kanatlar ve forvet bölgesi çok haraketsiz ve ayağıma gelsini beklediği için uzun süreler pozisyona giremediğimiz bile oluyor.

    şimdi benim direk aklıma gelenler bunlarken, hangi antrenör gelirse gelsin, ne kadarını değiştirebilecek, düzeltebilecek. yeniden bir yapılanmaya gitmeden galatasaray'ın etkili oynaması pek mümkün görünmüyor benim için, yeniden yapılanmada pek olacak gibi değil bu borcun, harcın içinde. sonuç olarak biz ne söylesek boş, galatasaray kötü gidince td değişir, 6 ay sonra aynı sorunlar ortaya çıkar, bu döngü devam eder.
  • 16282
    bu seviyede olan her takım için benim gözümde teknik direktörün katkısı %0-10 aralığındadır. takımın sorunu bu %10ile çözülecek olsa eyvallah da kalan %90 ne olacak? oyuncu grubunun değeri 100m€,sırasıyla fenerbahce 142m € beşiktaş 125m€. bu değerin içinde yıldız statüsünde 3 oyuncun var ve üçü de yaş olarak 30+ hadi biri kaleci ve devam edecek bir müddet daha. diğer ikisi, devam etse de devamlılık sorunları çekecekler ve bu 3 lünün toplam değeri 30m€ yani geri kalan 26 kişilik kadronun değeri 70m€, başakşehir de 26 kişiyle 60m € yani neredeyse kalite olarak oralardayız. oyuncu grubu da bir takımın %50-80aralığını oluşturuyor ve mevcut durumda etkisi şu malum 3lünün hatırına %60, yönetim ve geri kalan etkenler tarihimizin en kötü katkısını yapıyorlar. riekerinkli durumda %65-70 oranında başarılı bir olayımız vardı, tudor ile birlikte yükseleceği maksimum nokta %75. çözüm olarak kadro ve yönetim revizyonu görüyorum başka da bir çıkışım yok.
  • 16283
    sorunumuz ne hucumda ne de defansta hıc bır organızasyonumuzun olmaması, takımda kımsenın bir rolu yok, bu yüzden sneijder olmadığı zamanlarda takım bası kesilmis tavuk gibi ne yaptıgını bılmeden suursuzca hucum ediyor. defans konusu ise gercekten allaha emanet kafa topuna cıkmayan defans oyuncularınla amator kumede oynasan yıne her mac gol yersın.

    askeri jargonla anlatırsak turk futbolcusu penis gibidir oksadıkca kalkar , bu adamları sureklı yoneteceksın, sıkı yonetım altında tutup ne yapmaları gerektıgını sen soyleyeceksınkı o bos akıllarına ibnelik gelmesin. gunumuzdeki ornekleri selcuk,sabri ve yasin gibi gosterebiliriz pohpohlarsan sonuclarının ne olduğu ortada.
  • 16284
    yönetim sorununu bir kenara koyuyorum çünkü o başlı başına farklı bir yazı konusu.. bu oyuncu grubu, özellikle de bu orta saha ve stoper rotasyonu ile gelen hocaların başarılı olma şansı çok az. takımda 6 stoper var, hepsinin boyu 1.85 ve altı.. hepsi de kötü sıçrıyor. 3 sağ bek var ve sadece 1 sol bek var. bence iyi bir hoca ile carole ve linnes gelişir. podolski hatta linnes de dahil kanatta oynayabilecek 6 futbolcu var. orta göbekte oynayabilecek 3 futbolcu var, bunlardan 2'si dönene kadar mevsimler değişiyor. ofansif orta saha da wes ve josue, ki o kiralık. merkez santrafor oynayacak sadece bir futbolcumuz var. şimdi bu bazı bölgeleri gereksiz şişmiş kadro ile tudor ne yapacak? halbu ki bizim semih, hakan, sabri, cavanda, de jong, selçuk ile yollarımızı ayırmamız gerekiyor. zaten gideceği için podolski'yi o listeye ekleyelim. iyi bir futbol aklı ve hoca ile doğru hamleleri yapmamız gerekiyor. bunları yapmazsak, riekerink gider tudor gelir. o gider, bülent korkmaz gelir.
  • 16285
    artık teknik direktör istikrarı yakalaması gereken ve sahadaki futbolcu kemiğini de revize etmesi gereken takım. son yıllarda öyle hale geldi ki, artık bir anadolu takımı gibi sezonda iki teknik direktör değiştirir hale geldi. bu da ne gelecek adına ne de şu anda sistem adına bir ilerleyişin olmadığını ve olmayacağını gösteriyor. hep günü kurtarma adına hamleler geleceği öldürdüğü kadar bir çok paranın da çarçur harcanmasına sebep oluyor. burada belirli bir planlama dahilinde gidilecekse taraftar da, yönetim de çok sabırlı olmalı, fakat günümüzde bu üç puan taraftarı için çok zor. genele yayarsak da zaten bir çok taraftarımız iyi gün taraftarı, burada kimse birbirini aldatmasın. konu dağılmadan eğer istikrarlı bir teknik ekip, parasını neye harcayacağını bilen ve haksızlığa karşı elini masaya vuran bir yönetim, kemikleşmiş bir oyuncu kadrosu ve sucuk yemeye gelmeyen bir taraftar ile anamızın ligini senelerce domine edebiliriz. her şeyden önce futbolcuya ve mehmet özbek'e dayalı sistem artık bir son bulmalı.

    edit: imla
  • 16287
    rahmetli jupp derwall ile başlayan devrimin (1986 - 87 sezonu itibariyle) otuzuncu sene-i devriyesi olan bu sezonu şampiyon bitirdiği takdirde, son 30 yılda 15. şampiyonluğuna ulaşacak olan takım. http://www.tff.org/default.aspx?pageID=379

    avrupa özelinde bu rakamın üzerine çıkan kaale alınır düzeydeki tek kulüp bayern münih (yanlışım varsa kusura bakmayın, isteyen düzeltsin). örneğin real madrid'in bile bu süreçte 11 şampiyonluğu var.

    buna ek olarak, bu seneyi şampiyon bitirdiği takdirde, kontrolünü yitirmiş futbol teröristi, formamızdaki iki yıldızı elleriyle takmış olacak ve galatasaray efsaneleri arasına girecek.

    bana kalırsa bu, dördüncü yıldızdan çok daha önemli bir kilometre taşı. avrupa başarılarına dahi hiç girmeden, içeriyi nasıl domine ettiğimizi, nasıl ezdiğimizi, bir kuşağın yarı ömrüne nasıl damga vurduğumuzu tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir resim.

    böyle ezici bir istatistik yakalama şansını ve bundan oluşabilecek dev bir motivasyonu sinerjiye çeviremeyen kifayetsiz ve sakil #yönetimistifa.
  • 16288
    futbolda başarı kıstasları - (tabii ki şampiyonluk sayıları olacağından) - açısından en net ve dominant verilerle türkiye'nin tartışmasız en başarılı kulübü olduğunu söylemek mümkün;

    - süper lig toplam 59 senede 20 lig şampiyonluğu, 17 türkiye kupası şampiyonluğu,

    ancak;

    - son 10 senede 5 lig şampiyonluğu 3 türkiye kupası şampiyonluğu,
    - son 20 senede 10 lig şampiyonluğu 6 türkiye kupası şampiyonluğu,
    - son 30 senede 15 lig şampiyonluğu 9 türkiye kupası şampiyonluğu,

    kazanmıştır. yani her 10 seneye tam net ortalamayla 5 lig şampiyonluğu ve 3 türkiye kupası şampiyonluğu sığdırmayı başarmıştır.
    şu matematik veriyle son 30 senenin net yarısında ipi göğüsleyen takım galatasaray'dır.

    yani rakibiniz olan herhangi bir camianın mensubu kim varsa;

    - "abi ligin tamamına bakalım" dese de sonuç galatasaray,
    - "abi ligin son 10 senesine bakalım" dese de sonuç galatasaray,
    - "abi ligin son 20 senesine bakalım" dese de sonuç galatasaray,
    - "abi ligin son 30 senesine bakalım" dese de sonuç galatasaray çıkacaktır.

    sonra istiyorlarsa sırasıyla 40, 50 hatta kuruluşa doğru son 100 seneye falan bakabilirler...
    maksat bizden üstün oldukları bir sekans bulmak olsun...
  • 16289
    3-1-4-1-1 yani ahmet chedjou hakan- de jong- linnes tolga wes carole- poldi eren dizilimi ile akışkan bir oyun oynayabiliriz diye düşünüyorum. kanatlara linnes ve carole'ü yazma sebebim, ikisinin de içe kat etmek yerine direkt ceza sahasına orta kesme potansiyelinin olması. içerde eren olacağı için, yüksek toplar avantaj sağlayacaktır. poldi de arkasında dönenleri toplamalıdır. de jong bizim ihtiyacımız olan futbolcu tipi olmasa da, bu sistemde orayı iyi savunacaktır. tabii bu sadece benim düşüncem, uygulayabilir miyiz bilmiyorum
  • 16292
    semih kaya berbat bir stoper. çünkü en başta fiziği yetersiz. aurelien chedjou da berbat bir stoper çünkü konsantrasyonu düşük. galatasaray'ın elindeki en iyi stoper serdar aziz, o da malum sakat. ondan sonra ahmet yılmaz çalık ve hakan balta gelir ve maalesef ahım şahım bir stoperimiz yok. semih'i sağ beke koysan, sabri sarıoğlu'dan martin linnes'ten luis pedro cavanda'dan iyi oynar. chedjou'yu orta saha veya forvete koysan selçuk inan'dan iyi oynar, en az eren derdiyok kadar forvetlik yapar. yapamazlarsa bütün sözlük gelsin beni....

    26 mayıs 2016 galatasaray fenerbahçe maçı: semih'in sağ bek oynadığı maç. gol yemedik. karşısında fenerbahçe'nin en formda oyuncusu volkan şen vardı.
    21 şubat 2016 galatasaray trabzonspor maçı: chedjou orta sahada herkesten iyi oynadı. forvette her yerden daha da iyi oynar.

    galatasaray futbol takımı'nın son dört sezonda sekiz farklı teknik adamla çalışma sebebi bana göre tam olarak bu: (bkz: galatasaray futbol takımı/#2071575)
  • 16293
    2016-2017 sezonunda; aleyhimize kullanilan kornerlerden hemen once, tüm hucum oyunculari cikip, tüm stoperler oyuna dahil olsa ;

    hakan balta,ahmet yılmaz çalık, serdar aziz semih kaya, chedjou, koray günter tamamen pozisyon alsa,

    yine de kornerden gol yiyen takım hüviyetinden kurtulamayacak olan futbol takimidir.

    iste oyle bir kadro yapisi vardir. hucumculari kagit uzerinde super ligin ustunde olmasina, kalecisinin keza oyle olmasina, hatta kanat oyuncularinin yine acik ara en iyilerden olmasina ragmen, savunmasinin boyle icler acisi bir durumda olmasi cok buyuk handikaptir.

    zaten 4 bolge de saglam olunca, 2 tane de joker oyuncun olunca** uefa kupası'nı aliyor bu takim.
  • 16296
    arkadaşlar neye kızıyorsunuz anlamıyorum ki? 18 şubat 2017 çaykur rizespor galatasaray maçı'nı kazansa ne olurdu? 26 şubat günü beşiktaş maçı var, yensek ne geçecek elimize? olay tudor, riekerink, selçuk, sneijder olayı değil. olay dursun özbek olayı. bu adam gitmeden bir halt olmaz, olmuyor da. görüyorsunuz sizde. bile bile izlemeye devam ediyorsunuz.

    dursun özbek kanserinden kurtulmadığı sürece ligde 3. sıranın üstünde bir sıralama alamayacak olan, en yakın şampiyonluğunu 2020 yılında gördüğüm takımım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın