• 15379
    bu sezon dikkatimi çeken bir şey var. erken yenen gollere takım çok iyi bir reaksiyon gösteriyor. geçen iki sezon golleri erken yediğimizde ya halı saha futboluna dönüp alıyorduk maçı ya da havlu atıp kaybediyorduk. bu sezon ise atarız yeriz derli toplu ve disiplinli bir oyun anlayışımız var. oyuna, taktiğe sadık kaldığımızda panik yapmadan sıralamaya başlıyoruz golleri.

    ilk olarak sezon öncesi manchester united maçımızda fark ettim. ilk golü erken yiyince şimdi batırdık dedim ama takım hiç bozulmadı. moral yönden çökmedi. ve goller de geldi arkasından. bugünkü 2 ekim 2016 galatasaray antalyaspor maçı'nda da aynısı nispeten fark edilebilir. comeback güzel tabii de olay o değil. artık umarsızca top şişirmeler yok, kaos futbolu yok, yüksek hollanda futbol mentalitesi var artık.*
  • 15383
    oyunu sol kanada yığarak, sahanın önemli bir kısmını kullanmayarak daha kolay önlem alınır bir takım haline geliyoruz. şimdiye kadar oynadığımız maçlara bakınca takımın sağ tarafı ciddi problem: yasin, selçuk, chedjou, sabri. takımın merkezini göbeğe çekmemiz lazım ki sağ tarafımızdaki defoları az da olsa kapatabilelim. bunun için de en basitinden yapılabilcek iki şey var: ya hücumda kurucumuz sneijder merkezileştirilecek ya da sneijder'in sola yatkın oyununun yanında takımın sağ tarafını da kullandırtacak opsiyonlar, organizasyonlar oluşturulacak. en önemli silahımız bruma'yı daha çok sağda kullanmak gibi (bruma solda daha iyi, takımın oyun akış yönünü dengeleyebilecek bir örnek olarak veriyorum sadece),
  • 15384
    bi tane yeterli stoperi olsa, bakın yıldız demiyorum yeterli, bize yetecek bir stoperi olsa deplasmanlarda maç kazanmaya başlayacak ve özgüveni yerine gelecek takımdır ancak stopersizlik ciddi sorun. umarım devre arasına kadar bir şekilde idare ederiz de arada adamakıllı bir stoper monte edilir şu takıma. yoksa bunca çabaya emeğe fedakarlığa yazık olabilir.
  • 15386
    eğer konsantrasyon-mücadele-akıl üçgenini terketmezse kulübe tarihinin en kolay şampiyonluklarından birini kazandırabilir.

    önündeki en büyük riziko unsurları:

    1) orta sahada selçuk ve sneijder'in kronik hale gelen formsuzlukları. bu sene bunların umursamazlıkları yüzünden şampiyonluk giderse ikisini de kovmamız lazım.

    2) riekerink bey'in uzun süren maratonu kaldırıp kaldıramayacağı sorunsalı. en ufak tökezlemesinde kendisine saldıran sırtlan sürüsünü görünce bu maddeyi ekleyeyim dedim.
  • 15387
    stsl'de şampiyon olmak için saha içinde temel iki nokta var. bunların birincisi önde baskı, ikincisi top çevirerek rakibi geri itebilmek. bizde bunların 1.si tamam riekerink baskı işini halletti gerçekten. 1-0 geri düşsek bile rakibi topla çıkarmadığımız için kazanacağımız biliyoruz. ancak bunların 2.sini hala yapamıyoruz. 2 ekim 2016 galatasaray antalyaspor maçı başlığında da dile getirilmiş 5.pastan sonra topu kaybediyoruz. bunlar transferle çözülebilir konular değil top bizdeyken herkesin saklanması hala geçerli. kimse kendini gösterip pas almıyor daha doğrusu bu pas trafiğini sağlayabilecek uyum takımda hala yok. bugun frikikten attık, bruma zorlayıp attırdı maçı hallettik ama bu ligde antalyaspor en bilinçsiz savunma yapan takımlardan biriydi. yarın daha farklı bir takıma geri düştüğümüzde eğer rakip yarısahada pas trafiğine giremezsek maç sonuna kadar bruma gibi bir mucize bekleriz.
  • 15388
    takımın sahada ki yapısı bana umut veriyor. dizilişi - mücadelesi - karambol futbolundan çok top ayağında pas oyunu tercih etmesi gerçekten çok olumlu. yalnız chedjou miladı doldu gerçekten , oraya daha lider vasıflı bir stoper devre arasında almamız gerek. sneijder'in artık şu nerdeyse sol bekte oynadığı oyun formatından çıkması gerek ve bence bu forumsuz hali için birkaç hafta yerine josue oynasın. bir de beni düşündüren bruma olmazsa kapalı savunma açma problemini dünkü maçda da olduğu gibi fazlasıyla yaşadık.yasin, sinan çok kayboluyor. podolski panzerimiz de attığı 2 gole bakılmasın daha hazır olmadığı aşikar. carole geçen sene güzel ortaları boşa gidiyordu çünkü sahada best striker umut bulut vardı. eren gibi darbeli kafa vuruşu yapan forvetimize daha çok orta gerek. bir de gerçekten artık sabri'yi görmek istemiyorum.
  • 15389
    2016- 2017 sezonunun 6. haftasını geride bıraktığımız şu anda 4 galibiyet 2 beraberlikle 14 puan almış, 12 gol atmış ve 5 gol yemiştir. bu 6 maçtan 1 tanesi beşiktaş deplasmanıdır.

    2015-2016 sezonunun 6. haftasını geride bıraktığımız anda ise 3 galibiyet 2 beraberlik 1 mağlubiyetle 11 puan almış, 11 gol atmış ve 7 gol yemişti. bu 6 maçtan bir tanesi trabzon deplasmanyıdı.
  • 15392
    bu sezon sinan - podolski - yasin üçlüsünden ilk 11 için daha ağır basanın sinan olacağını düşünüyorum. podolski'nin son vuruşları tamam ama yaşının etkisiyle tamamen 90 dakka dinamik kalacak bir oyuncu değil gibi, biraz hantal. podolski daha çok 2. yarılarda girip hücuma zenginlik katıp kilidi açabilecek bir oyuncu. özellikle forveti ikilemek için tam bir sahte 9 kendisi. yasin ise yine 2. yarılarda oyuna dahil olup yorulan rakiplerin içinden geçebilecek tarzda birisi. sinan hem yaşı hem sürati hem de bitiriciliğinin yüksek olması sebebiyle oturaklı oyun yapısıyla ilk 11 için doğru tercih olur.
  • 15394
    2 ekim 2016 galatasaray antalyaspor maçı ile kafamda bazı taşların oturmasına yardımcı olan takım. öncelikle bu takım ileriye beraber koşmayı ve dönmeyi gayet güzel yapıyor. rakip takımın ayağına top geldiğinde ise 2 ve 3'lü sıkıştırmalar gerçekten çok başarılı. yani siz deplasmana geldiğinizi çok rahat anlayabiliyorsunuz. ilk yarıda yediğimiz gol dışında antalyaspor'un nasıl deli bir pres yediğini ve ilk yarım saat 3 pas yapamadığını hepimiz gördük. tek sıkıntımız defans hattında sağ bek kısmında yapılan bireysel hatalar ve yediğimiz golde hatalı alan paylaşımı. ayrıca carole'ün kademeye girmede çok geç kalması golü yememize sebebiyet verdi. takıma genel olarak baktığımızda hücum kısmında çok aksadığımızı düşünmüyorum. cavanda'nın ilk 11'de başlayacağı maçlardan sonra takımımızın oyunu hakkında daha genel bir analiz yapabiliriz. ha bir de serdar aziz faktörü var. özetleyecek olursak bu sezon şampiyon olmak istiyorsak defans konusunda minimum hataya yer vermemiz gerekiyor. hücum hattımız bu sezon beklediğimizden daha etkin ve üretken olacaktır.
  • 15396
    bu sezon itibariyle değeri neredeyse 3'e katlanan takım. bunda 7,5 m euro'luk bonservis opsiyonu kullanılmayıp sonrasında patlama yapan bruma ve yeni transferlerdeki başarı büyük etken. levent nazifoğlu geçen haftaki bir demecinde "eren'i kimse almadı biz aldık 4 m euro para saydık şimdi 10 m eurolar konuşuluyor ama o rakamlara falan hiç gelmesinler bize" diyerek bu konunun altını çizdi. bu açıdan takım sene sonu çok iyi bir gelir getirecek düzeye de geldi. maliyetinden kurtulmaya çalıştığımız çöpleri satmaya çalışırken bu yaz sezon sonu ise performansı tavan yapmış genç oyuncularımızı almak için kapımıza dizilecekler. ben kendimce öngörülerime göre bir piyasa değeri vermek istiyorum takımın 18 kişilik as kadrosuna;

    muslera 30 m euro
    cenk 500 k euro
    carole 5 m euro
    cavanda 1,5 m euro
    balta 500 k euro
    chedjou 1,5 m euro
    linnes 1 m euro
    sabri free
    selçuk 3 m euro
    tolga 15 m euro
    nigel 1 m euro
    josue 1,5 m euro opsiyon ile kiralık
    sneijder 10 m euro
    podolski 3 m euro
    sinan 5 m euro
    bruma 50 m euro
    yasin 1,5 m euro
    eren 12,5 m euro
    kolbeinn 3,8 opsiyon ile kiralık

    toplam: 146 m euro. bruma konusunda çok ciddiyim gardı indirmemeli pogbaların 120 m gördüğü piyasada bruma konusu epeyce zorlanmalı.
  • 15397
    kanat akınlarını sağı da işler hale getirip savunulması daha zor hale getirir, orta kısmı da sadece topu sevk etmek için değil de akın oluşturmak ve pozisyonları savunma kilidini açabilmek için kullanırsak hiç bir takım arenada bizimle başa çıkamaz. tabii antalya maçı gibi geri düşmemek için savunmamızın tüm takım ile beraber yapılması ve arka kısımların da doldurulması gerekli. deplasmanlarda başarı için ise; duran toplardan maksimum verim alacağımız oyunları planlamak ve orta saha direncimizi arttırarak rakibi ısıran bir takım haline dönüşmek gerekir. de jong tam performans ile gelene kadar bu durumu 3. ve 2. bölgede yaptığımız yugoslav faullerini arttırarak çözmeyi de düşünmemiz gerekebilir. bu oyun zevkini düşürecektir ama bilhassa deplasmanlarda bize pek futbol oynatmama isteği tüm takımlarda var. bizim de bu isteklerini boşa çıkartacak fizik kapasiteye henüz ulaşmadığımız malum.
  • 15400
    büyük ujfalusi şef'ten beri tandemi bir türlü oturtamıyoruz. semih-dany, samih-chedju,chedju-balta tandemleri hiçbir maçta güven vermedi. melo-selçuk ikilisi yıllarca bu zayıf tandemlerin yüklerine ortak oldu. ancak gelişen futbolda artık konsantrasyonunu maçın tamamında koruyamayan(chedju), ağır ve hamlesiz(balta) stoperlerin geçerliliği kalmadı.

    umarım serdar aziz ve yazın yapılacak bir transfer ile bu bölgeyi sağlamlaştırırız. nitekim önümüzdeki sene şampiyonlar liginde mücadele edeceğiz ve gelen geçenden 4 yemek istemiyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın