• 7601
    hedefi gelecek sezon şampiyonlar liginde yarı final olacak. elimizdeki oyuncuları tutup, defansımızı da üst düzey oyuncularla takviye edeceğiz. en kritik sene bu seneydi. açıkçası ben artık 5 sene üst üste başarı bekliyorum imparatorla devam edersek. çünkü bu sene de yeni kadro kurduk biz. ama artık kadro kurmayacağız sadece takviye yapacağız. daha güzel günler yakın!
  • 7606
    henuz hicbisey bitmemis hatta isi daha zor olan takimdir.

    kalan 4 macin 3 tanesi sike cephesi ile bir tanesi de her sezon bize gereksiz bir dusmanlik besleyen takim ile. o yuzden disiplini elden birakmadan, rehavete girmeden vura vura maclarini kazanmasi gereken takimdir. ozellikle 28 nisan 2013 gaziantepspor galatasaray maçı hem ruzgari tamamen arkamiza almak hemde sikecilerin son umut kirintilarini da yerle bir etmek icin cooook onemli.
  • 7607
    şimdi şöyle birşey var; 2010-2011 sezonundayız. tarih: 12.02.2011 ve gaziantep deplasmanı. rakip tribünler cimbom kümeye diye dakikalarca bağırdı. içim cız etti. dedim ki bu takım nasıl belini doğrultacak?

    bu olaydan 2 yıl sonra, bizler aynı tribüne belki de şampiyonluk kutlamaya gideceğiz. hak ettik bunu, hem de fazlasıyla.

    teşekkürler galatasaray futbol takımı.
  • 7608
    farklı bir konu ama, gelecek sezon fernando muslera, wesley sneijder, didier drogba ve bundan dolayıfelipe melo, albert riera gibi futbolcuların forma numaralarına ayar çekilmesi gereken takım. aykut erçetin ile yarım sezonluk anlaşma yapıldığında 1 numara boş olmasına rağmen almaması gelecek sezon muslera'nın 1 numara giymesine işaret olabilir. pozisyon itibariyle veya yıldızlarla özdeşleşmiş numaralara göre, sneijder'in 10, drogba'nın 11, riera'nın 7 gibi numaraları giymesi lazım. felipe melo için ise 6 ya da 12 iyi gider diye düşünüyorum.*

    edit: juppderwall'ın fikrine katılmamak mümkün değil, hamit altıntop milli takım numarası 6, melo'da eski numarası 4'ü giyerse denklem oturuyor.*
  • 7610
    yabancı sınırından dolayı eldeki futbolcuların tutulup 2 kaliteli transfer yapmak imkansızdır. öncelikli kadrodan 3 4 yabancı göndermemiz gerekiyor. 3ten sonra her gönderdiğimiz için 1 transfer hakkımız doğuyor. yani 2 yabancı almak için kadrodan 5 yabancı göndermemiz gerekli. ilk 18de 6 yabancı olucak. yabancıların 18e girememe ihtimalini hesaplamadım. olmaz da öyle şey.
  • 7612
    görülen o ki her ne kadar kadroda 10 yabancı futbolcu bulunsa da maç kadrosunda sadece 6 yabancı alabileceğinden ötürü tercihleri doğru yapması gereken takımım.
    şu anda kaleci,sağ bek, sol bek, ön libero, oyun kurucu ve forvet mevkilerinde yabancı kontenjanını kullanmak zorunda olup 6 yabancı hakkını mevcut sistemle doldurmuş durumda. yani yeni bir mevkie yabancı oyuncu transfer etme ihtimali yok. ancak mevcutlardan daha iyisi imkanlar dahilinde alınabilir ki muslera, melo, sneijder ve drogba'dan daha iyisi şu anda bizim için yok. geriye iki bek mevkii kalıyor. eboue ve riera. eboue geçen sezona göre daha düşük bir performansta idi , buna karşılık riera devşirildiği sol bek mevkiinde beklenenin üzerinde bir grafik çizdi. bu ikisinden daha iyi oyuncular ancak aleksandar kolarov, bacary sagna gibi maliyetli oyuncular, ya da daley blind , andreas beck , fabian johnson gibi maliyetsiz ama nispeten elindekilerin seviyesinde futbolcular. maalesef şu anda sağ bek veya sol bek mevkii için türk statüsünde galatasaray'a sınıf atlatabilecek tek bir isim bile yok. bu durumda ister istemez stoper mevkiine yerli takviye yapılacak ki bu mevkii için de eldekilere nispetle kaliteli olan türk statüsündeki futbolcu çok az. ömer toprak, serdar taşçı, aykut demir!... belki serdar aziz.
    eğer terim kanat savunmalarını değiştirmeyecekse bir ihtimal yabancı stoper transferi yapılabilir. alınırsa da sadece bir sol bek transferi yapılır ki bu da riera - amrabat ikilisinden birinin takımla ilişiğinin kesilmesi anlamına gelecektir.

    şu anda görüntü 6 yabancı hakkımızı fernando muslera - emanuel eboue - albert riera - felipe melo - wesley sneijder ve didier drogba şeklinde kullanacağımız yönünde. dediğim gibi sadece özellikle sol bek'e bir takviye gerekir. bu halde dany, amrabat, ujfalusi ve elmander de şu anda +4 kontenjanımızı oluşturuyor. eğer bir savunma oyuncusu daha alınırsa bu dörtlüden biri , muhtemelen ujfalusi gidecek. riera kadro dışına itilecek. belki oynama şansı kalmazsa elmander de gitmek ister.

    görüyoruz ki robben vb fantastik yabancı transferler hayal artık bu noktada. harcanabilecek bütçemiz varsa bunları ömer toprak, koray günter, alper potuk , emrah başsan , kerim frei, atila turan , alpaslan öztürk gibi hazır ve takıma koyunca hemen sırıtmayacak ve taylan antalyalı, halil akbunar , abdülkerim bardakcı , ibrahim yılmaz , kaan ayhan , aykut özer gibi bir iki yıl sonra faydalanabileceğin gençlere harcayacaksın.

    daha da çok paran varsa (draxler dedikodularına bakarak söylüyorum) ilkay gündoğan ya da gökhan inler'i transfer edersin. bu saatten sonra bize yabancı forvet ve ofansif orta saha oyuncusundan fayda gelmez. gençlere yatırım yapmak lazım.
  • 7613
    2013-14 sezonu planlamasini yaparken yabanci sinirlamasina pek takilmamasi gereken takimimiz. taraftarda sanki sadece ilk 11 oynayacak 6 yabanci onemliymis gibi bir algi seziyorum.

    soyle ki; yogun mac temposu dusunuldugunde bunun sakatligi var*, cezalisi var, rotasyonu var, formsuzu var, sampiyonlar ligi var, var oglu var. yani kadroya giremeyen 4 yabancinin en az 2 tanesi direk 11 oynayacak seviyede olmasi lazim. buyuk ihtimal bunlardan biri gelecek sezon dany olacak.

    amrabat kadroda kalir, ujfa ve elmander gidici gorunuyor. yabanci sol bek transferi halinde riera'ya da tesekkur edilir. pazarlik yapilamiyorsa melo'nun opsiyonu hemen kullanilmali ve alinmali.

    elmander'in gidisi ve drogba'nin 1 sezon daha oynayacagi dusunulurse, genc bir yabanci forvete yatirim yapilmasi mantikli olur.

    serdar tasci ve omer toprak herkesin aklina gelen ilk isimler. ikisi hakkinda da soru isaretlerim olsa da serdar aziz veya aykut demir'e tercih ederim.

    bir diger alternatif gelecek sezon hamit'in sag beke gecip, orta 3'luye alper potuk'u veya hala umudumun oldugu engin'i monte etmek. boylece stopere cok ust duzey bir yabanci alabiliriz.

    bekleyelim gorelim, bunlari dusunen teknik ekibimize guvenelim.
  • 7614
    önümüzdeki sene malum 6 yabancı oynatabilirken bir sonraki sene ise sadece 5 yabancı oynatabileceğiz ve kulübede de hiç yabancı olmayacak ki bence en saçma kısım burası zaten. yani elimizde istersen 8 tane *drogba ayarında yabancı oyuncu olsun 3'ü tribünde yer alacak. hedefimizi artık şampiyonlar liginde final olarak koyduysak bu soktuğumun yabancı sınırı yüzünden bunu yapabilmenin tek yolu şimdiden yıldız olabilecek yerli gençleri toparlayıp bunları fatih terim müfredatından geçirip 3-4 sene sonrasının kemik kadrosunu oluşturmak olmalı.

    şu anda takımımız kurulabilecek en iyi ileri 6'lıyı kurmuş durumda. drogba-burak-sneijder-melo-selçuk ve hamit. musleradan daha iyisini almamız zaten imkansız olduğuna göre asıl önemli takviyeleri defansa yapmamız gerekiyor. stoper ve sol bek transferi farz gibi bize. ömer toprak veya serdar taşçı stoper için carlinhos da sol bek için ilk aday olur gibi geliyor bana.

    bundan sonra da geleceğe yönelik transferlerle özellikle orta saha desteklenmeli ve emre çolak aydın yılmaz artık oyuna giren ilk isimler olmamalı artık. yerli olarak mesut özil- gökhan inler-nuri şahin üçlüsünden birini alamıyorsak o zaman bu isimler seviyesine yükselecek potansiyelli yerlilere odaklanmalıyız. umarım emre utkucan bu konuda ufkumuzu genişletir ve umarım hasnungalib kadar en az bu işe kafa yoruyordur.
  • 7615
    şahsi düşünceme göre ne lig tv, ne federasyon, ne de fener medyası bu takımın gerçek anlamda "şampiyon olmamasını" istiyor. hatta 2010-2011 sezonu felaketinden sonra bir an önce kendimize gelelim diye 2011-2012 sezonunda yer yer hafif hafif kollandığımızı, fazla ileri gittiğimizde ise tersi şekilde durdurulduğumuzu bile düşünürüm.

    sebebi de şu, ibnelerin ekmek yemesi için fenerbahçe lazım ama galatasaray daha çok lazım. galatasaray'ın olmadığı bir ligde kabiliyetsiz fenerbahçe trabzonspor'a karşı bile üstünlük kuramıyor, şike yapmak durumunda kalıyor, diğer büyük takımlar dururken çıkıp bursaspor falan şampiyon oluyor, yani kısacası ligin tadı tuzu kaçıyor ve her şeyden öncesi dengeler alt üst oluyor. bu ligin lokomotifi galatasaray'dır ve tüm ibneler de bunun gayet farkındalar. galatasaray'ın olduğu ve sembolik bile olsa şampiyonluk mücadelesi verdiği bir iyi ligdir, burası açık ve net.

    hele hele 3 temmuz mevzusundan sonra hiçbir babayiğidin haklı şampiyonluklarımızın önüne geçmeye götü yemez ama şampiyonluk gelene kadar lig daha çekişmeli geçsin diye kah gazlarlar kah durdururlar. fenerbahçe berbat bir takım olduğu için elbette bize kıyasla daha çok gazlanıyor ve biz de bunu görüyoruz ama unutulmasın ki bizi geçmeleri asla sağlanmadı, sağlanabileceği halde sağlanmadı çünkü amaç bizim elimizden kupayı alıp fenerbahçe'ye vermek falan değil, ortamı çekişmeli gibi gösterip köşeyi dönmek sonra da kim ne bok yerse yesin misali son haftalarda meydanı boş bırakmak. adamlar bunca güce sahipken bunu yap(a)mıyorlar ise olayı sadece bizim süper bir takım olmamız ile izah etmek bence biraz fazla taraflı olacaktır. ulan şartlar eşitlensin diye fatih terim'e, felipe melo'ya falan yok yere ceza veriyorlar falan, düşünün artık aradaki denge farkını.

    mesele de buradan sonra başlıyor işte, güçlü bir galatasaray her zaman fenerbahçe'nin önündedir, ancak biz güçsüz isek, kuyruğunu yiyen yılan misali kendi kendimizin topuğuna sıkmışsak fenerbahçe alır yürür, bu yüzden de galatasaray çizgisini bozmadığı, adam gibi planlamasını yaptığı müddetçe zaten her zaman şampiyondur.

    bahsi geçen ibnelerin ibnelik yapmasının püf noktası da şu ki, fenerbahçe zaten kötü, kötü olduklarının farkındalar. düşünebiliyor musunuz bir takım 3 kulvarda birden son viraja kalmış ama hemen hemen kimse memnun değil, kendi taraftarı dahil. o yüzden beleş kupa yok, olmayan beleş kupa yüzünden de kimse gereğinden fazla tepki gösteremez. fenerbahçe kadro olarak iyi takım ama işin saha kısmına gelirsek koca bir balon. bu işin karşı taraf kısmı. bizim tarafa gelirsek eninde sonunda o kupa bizim olduktan sonra yapılan tüm ibnelikleri doğal olarak anında unutup keyfimize bakacağız. işte bu yüzden ibneler fırsat bu fırsat deyip kendi çıkarları için anlık zamanı değerlendirmeye bakıyorlar. şunun da altını çizmekte fayda var ki hem medya hem resmi kurumlar vs. tümüyle fenerbahçe hegemonyasında ama buna rağmen türk spor tarihinin en taşak geçilen takımı açık ara yine kendileri.

    eninde sonunda iyi olan kazanacak yani, tekrar ediyorum; kimse kimseyi haksız yere şampiyon yapamaz, götü yemez. hakkımızı göz göre göre elimizden alıp da kupayı ezeli rakibe veremez. ortalık gerçekten çok karışır. şurası su götürmez bir gerçek ki bu aralar iyi olan biziz, o yüzden de kupa bizim. bunların yaptıkları sadece fark çok açılmasın da ligin tadı tuzu erkenden kaçmasın diye bizim makinenin dişlilerine çomak sokmak fakat çok ekstrem bir şey olmadıkça, "ne lan bu haksızlıklar" deyip ligden çekilmediğimiz müddetçe şunca şeyden sonra bizi 2. yapamazlar. senaryoydu hepsi bence. sadece bu senaryo haksızlıklardan ötürü enseyi karartmayıp çıkıp topumuzu oynamamız gerek.

    işte bu yüzden de yukarıda sözünü ettiğim şahsi fikirlerimden ötürü kupayı aldığımızda "hakemlere, tff'ye, ibnelere rağmen aldık :(" demeyeceğim.
  • 7617
    bu sezon şampiyon olmayı bizden daha çok isteyen takımdır. net bir şekilde belli ediyor kenetlenmeyi, hırsı, yeteneği, hocasına olan borcu takım inanmış. kendisi inandığı vakit kuvayi milliye içerisinde ezemeyeceği tırnak içinde söylüyorum "ezemeyeceği" takım yoktur. taraftarı arkasında, istanbul'dan giderken, antep'e indiği zaman, kamp yaptığı otelden çıkar iken stadyum'da 90 dakika bütün sezon olduğu gibi onlar inansın ve o karabük maçı, ordu maçı, shalke 04 maçı gibi bu sezon kazanması gereken önemli maçları kazandığı gibi, bu maçı da kazansın yeter. sonra kayseri spor yenmiş mi? karabük spor son hafta süpriz yapar mı? bunlara bakmayız. çıkar evimizde aslanlar gibi oynar sivas spor'a sahayı dar eder, şampiyon ünvanı ile kadıköy'e gideriz. amin.

    edit: kuvayi milliye değil, misak-ı mili sınırları olacaktı o. sağolsun bayrak adam uyardı.
  • 7621
    şu an 28 nisan 2013 gaziantep galatasaray maçından geri döndüm. hala başım ağrıyor, ritmim bozuldu. ellerim buz gibi oldu, soğuk soğuk terliyorum. bu kadar kötü top oynamayı nasıl becerdiniz merak ediyorum. bu sezon her deplasman maçında bok gibi oynamanızı neye borçluyuz merak ediyorum. şampiyon olacak olan takım bu kadar kötü oynama hakkına sahip değil. yazık, gerçekten yazık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın