• 6001
    iskelet ve oyun sistemi bir seneden beridir asagi yukari oturduguna gore artik oyuncu tercihinde bu sisteme uyacak oyuncularin tercih edilmesini umdugum takimimdir. elinde selcuk-melo ikilisi varken amc mevkisinde oynayan bir oyuncuyu transfer etmek sistemi sekteye ugratir ve bu sekte butun bolgeleri etki eder. su an bi transfer gazidir gidiyor lakin ozellikle onumuzdeki senelerde yerli ve gurbetci oyuncunlarin uzerinde durmali transfer komitesi. eksilen oyuncu ya da eksik gorulen bolgelere yapilan az ama oz transfer hem kadro siskinligini ve mali zorlugu onler hem de zaten isleyen carklara ket vurmaz. basari ve istikrarin sirri budur. maalesef ligimiz ve kuluplerimiz disaridan cokca tercih edilen bir yapida degil. ustune ustluk rusya, cin, katar kulupleri de akil almaz paralar harcayarak zaten az sayida olan nispeten tercih edilesi oyunculari kapiyor.bu da altyapi ve scoutinge onem vermemizi zorunlu kiliyor. yonetim ve teknik adam istikrarini yakaladik, ne kadar catlak sesler de olsa baskan imparatordan vazgecmez zaten basarili bir donemde ondan vazgecmek intihardir ve koltuktan indirilme sebebidir. boyle buyuk bir hatayi baskan yapmayacagina gore artik takim sablonunda istikrari saglayip, oyuncu tercihlerini buna gore duzenleyip, citayi yukseltmemiz gerekir.
  • 6002
    tff'ye gönderilen listede 2012-2013 sezonu için 33 futbolcunun ismi yer alıyor. 6 tane genç isim var, hoş mertan 20 yaşına girdi, yakında aydın yılmaz muamelesi yapacağız ona da. onun haricinde 27 isim var. yolunuz açık olsun, sakatlık yaşamadan güzel bir sezon geçirirsiniz inşallah. ve son olarak o kupaları almadan gelmeyin.

    berk yıldız
    berk ismail ünsal
    burhan yıldız
    eray işcan
    melih kartal
    mertan caner öztürk

    http://www.tff.org/...=28&kulupID=3604
  • 6003
    transfer sezonu nihayet kapandı. bu bağlamda kadro değerlendirmesi yapacak olursak takımın temel ihtiyaçları, yedek kulübesi gereksinimleri ve eldeki oyunculardan kurtulma şeklinde 3 başlıkta incelemek gerekir.
    geçen yıl takımda gözüken sıkıntı yaratıcılık ve gol pozisyonlarında beceri olarak göze çarpıyordu bunu çözmek için yapılan hamleler amrabat, burak yılmaz ve hamit altıntop olarak gözüküyor ilk etapta ilk 11 için olmasada kadro derinliği için düşünülen umut bulut şu an için ilk 11 başlayarak kadro derinliği için faydalı bir transfer olarak gözüküyor. yaratıcılık konusunda tek hamle amrabat lig için olmasa da şampiyonlar ligi için soru işaretleri barındırıyor ödenen bonservis bedelinin yüksek olduğunu da belirtmek lazım. hamit altıntop ise uzun süredir maç ritminden uzak şu an için verimli olmasa da ilerde daha iyi olacaktır. hamit için iyi bir takım oyuncusundan öte beklentiler var bunun karşılanması da zor gibime geliyor. burak yılmaz ligin gol kralı etiketi ve piyasa şartlarına göre de ucuz bir bonservisle alındı onun da geçen yıl beklentilerin altında kaldığı bir şampiyonlar ligi geçmişi var bu sene onun içinde yeni bir sınav olacak.
    dany transferi ilk etapta kulübe için yapılmış gibi gözüküyor burada stoper konusunda eldekilerin önüne mi yoksa kulübe için mi gerekli bir hamle yapılmalıydı sorusu önemli ujfalusi talihsiz bir şekilde sakatlanınca cris transferi de benzer mantıkla yapılmış olduğundan dany bu sezon olmasa da gelecek yıl takımın ilk 11 stoperi olması beklentisi taşıyarak alınmış gibi gözüküyor.
    eldeki kontratlardan kurtulma konusunda ise yönetmin istediği sonucu aldığını söylemek güç ilk etapta yollanması düşünülen milan baros ve albert riera transfer döneminde elden çıkarılamadı keza geçen yıldan beri rotasyona giremeyen ceyhun gülselam ve çağlar birinci bu sezon da dakika bulamadıkları gibi halen kadroda yer alıyorlar. geçen sezon alınan sercan yıldırım ile önceki yıl devre arası gelen yekta kurtuluş yine kadro içerisindeki yerlerini korumaktalar bu oyunculara bu sezon için yaklaşık 8 milyon euro ödeme yapılacağını da düşünürsek durumun vehameti daha iyi anlaşılacaktır.
    çilek transferi ile kamuoyu meşgul olurken uzun süre dillendirilen sol bek transferi de son günlerde ki stoper telaşı yüzünden askıya alındı sezon içinde gözüken riera bu bölgede kullanılacak ki burası önemli bir soru işareti.
    diğer bir sıkıntı ise melo ve selçuk ikilisine net bir alternatif transferi olmaması burada gözüken son gün gelen furkan, engin hatta emre ve hamit gibi kadro içi çözümlere başvurulacağı şeklinde.
    sonuç olarak yönetim bu yaz transfer döneminde 10 üzerinden 7 puan veriyorum daha iyisi olabilirdi bütçe konusunda dikkatli davrandıkları ortada bazı transferlerin maliyeti fazla olsada bu konuda başarılı diyebilirm.
  • 6004
    tff ye bildirdiğimiz 33 oyuncumuzla yaptığım 3 tane takım şu şekildedir:

    muslera
    eboue semih cris hakan
    hamit selçuk melo amrabat
    burak umut

    ufuk
    sabri dany ujfa çağlar
    aydın engin emre riera
    baros elmander

    eray
    mertan ceyhun gökhan berk * * *
    sercan yekta furkan melih
    burhan berk*

    1. ve 2. takım her türlü şampiyonluğa oynar 2. takımdan 3-4 oyuncu 1. takımda yer alma ihtimali yüksek oyuncular hatta 3. takımdan oyuncular bile oynayabilir rotasyon içinde.

    http://www.tff.org/...=28&kulupID=3604
  • 6007
    geçen sezondan başlayacağım.

    kısa bir özetle: 2011 sonunda felaket kadroya doğru iskelet oyuncuları getirildi. kadro alternatifsiz de olsa, fatih terim'in 8-10 haftalık bir sürede kadroyu oturtması ve semih, emre, engin gibi oyuncuları sıfırdan ilk 11'e alıp müthiş verim elde etmesi, taraftarın müthiş desteği ve devre arasındaki doğru hamleler ile unutulmayacak bir şampiyonluk geldi.

    bu şampiyonluktan çok önce, sezon başında "galatasaray tarihinin en önemli sezonlarından biri" diye değerlendirmiştim kendimce. çünkü ciddi bir yatırım yapılmıştı. umutlar yüksekti, başkan ünal aysal coşkuyu artırmak amacıyla iddialı vaatlerde bulunmuştu, fatih terim'e dudak bükenler çoğunluktaydı. başarısızlık durumunda pek çok şey ters gidebilirdi. tüm bunların üstüne fenerbahçe her ne kadar şike skandalıyla sarsılsa da bence bundan güç de kazandı bir bakıma. hepsine ek olarak bir de playoff tüyü dikildi her şeyin üstüne...

    tüm bunlardan sıyrılıp şampiyonluğu kazanmak paha biçilemezdi.

    tıpkı 2002'deki kiralık oyuncularla kazanılan başarı gibi- ertesi sezon ise hayal kırıklığı bir şampiyonlar ligi, elden kayıp giden lig ve türkiye kupası... tıpkı 2006'da tüm tahminleri alt üst eden o müthiş özverili kadronun başardığı gibi- 2007 ise bir önceki senenin tamamen çöpe gitmesiydi. tıpkı 2008'de kalli'nin sıfırdan yarattığı genç yerli jenerasyonun başardığı gibi- 2009'da şampiyonlar ligi'ne katılamadık dahi, uefa'da hedefe yaklaşamadık, ligde ise tablo kötüydü.

    ortak nokta şu: şampiyonluktan sonra gelen sezonlar hep kötü geçti.
    önümüzdeki 2012-13 sezonunu bu kadar kritik yapan sebepelerden yalnızca biri bu.

    ***

    başka sebepler?

    - 2000'den beri yalnızca fenerbahçe 2004 ve 2005'le iki sene üstüste şampiyon olabildi. bu bile yurtiçindeki maçlara uzun süre ciddi bir psikolojik avantajla çıkmalarını sağladı. her sene değişen şampiyonlar zincirini kırmak için müthiş bir fırsat elimize geçti. kadromuz diğer takımlara göre daha oturmuş, teknik direktörümüz daha iyi, stadımız ve seyircimiz de en iyisi.

    - galatasaray'ın hala ciddi bir borcu var. her ne kadar stad, store gibi etmenler gelirleri artırdıysa da yeni kurulan bu kadronun finansmanı hisse senedi satışıyla sağlandı, ki şu an kulüp hisseleri %51'e kadar geldi. hisse satışlarına bozdurulan altınlar gibi bakmak mümkün- altınların yerine başarı koymayınca kayıp çok büyük oluyor.

    - fatih terim geçen seneki şampiyonlukla kendisine saygı duymayı unutmuş çevreleri susturmuşa benziyor olsa da galatasaray'ın "içinden" dahi pek çok kişinin pusuda beklediğini biliyoruz. her ne kadar ülke tarihinin en başarılı teknik direktörü de olsa kazanılacak 2. şampiyonluk terim'in koltuğunu sağlamlaştıracak, hocanın daha da uzun vadeli plan yapmasını sağlayacaktır.

    - uzun vadeli plan demişken- galatasaray altyapısı özellikle polat dönemindeki anlamsız hamlelerin de etkisiyle ciddi anlamda zayıfladı. öyle ki arda turan'dan beri uzun süre verim alınamayan altyapıdan yıllar önce çıkmış semih kaya ve emre çolak boğulmak üzereyken fatih terim tarafından kurtarıldı. aydın yılmaz da artık denizin dibinden çekildi desek yanlış olmaz. buna rağmen kısa vadede bu takıma girebilecek bir genç yok, 1-2 sene daha da olacak gibi gözükmüyor. altyapı tekrar şekillendirilirken ve meyve verene kadar a takımın başarı kazanarak yapılan yatırımları karşılıksız bırakmaması çok önemli.

    - galatasaray dna'sında avrupa mücadelesi bulunduran bir takım. son on yılda 2008-2009 uefa'sındaki 2-3 maç dışında camiayı tatmin edecek bir performans göremedik. diğer yandan tromsö, karpaty lviv, leverkusen, hamburg, atletico madrid gibi hayal kırıklıkları akıllara kazınmış durumda. benzer şekilde türkiye'nin "kupa beyi" olan galatasaray türkiye kupasını son 12 yılda yalnızca bir defa kazandı. hatta finale dahi yalnızca bir kere çıktı. diğer yandan bu süreçte trabzonspor ve beşiktaş 3 kupa, hatta fenerbahçe dahi 1 kupa kazandı. bu dallarda iddialı performanslar göstermek takımın, camianın ve taraftarın güvenini artıracaktır.

    - galatasaray bu sene şampiyonlar ligi'ne biraz da şans itelemesiyle 3. torbadan girdi- ancak bu gittikçe zorlaşacak. son iki sene avrupa'ya katılamamak 2 senelik dip puan olarak geri döndü ve bu iki senenin çilesi en az 4 sene daha galatasaray'ı sıralamalarda gerilerde bırakacak. üstelik diğer takımların ülke puanına vurdukları darbeler de gözönüne alınınca galatasaray yalnız kendinin değil türk futbolunun da kaderini elinde tutuyor.

    - geçen sene kurulan muslera-ujfalusi-semih-melo-selçuk-elmander iskeletindeki bir çok oyuncu kariyerlerinin tepe döneminde. 2 seneden ötesine bakıldığında ujfalusi ve elmander belki de bu takımda olmayacak, melo belki de satın alınmayacak veya artık son dönemlerine gelecek, semih, muslera ve selçuk belki de yurtdışında olacak. bu iki senedeki başarı veya başarısızlık oluşturulacak yeni iskeletin de kalitesinin en temel belirleyicisi olacak. 2003'te canaydın-terim ile ve 2009'da polat-sezgin-skibbe ile kötü futbol ve yanlış transfer politikası birleşerek kaliteli iskeletleri eritmişti. bir benzerini bu oyuncularla yaşamamak gerek.

    - son iki senede yapılan ciddi yatırımlar bir nevi inceldiği yerden kopuyordu neredeyse- ujfalusi'nin son andaki sakatlığı galatasaray kadrosunu beklenmeyen şekilde inceltti. bu da gösteriyor ki galatasaray'ın kadrosu her ne kadar son iki senede çok doğru takviye edilmiş olsa da büyüyen hedefler dolayısıyla hala kırılgan bir yapıda. üstelik kadro içinde halen atılamamış ceyhun, çağlar, gökhan zan, baros, riera gibi fiyat/performans ağırlıkları bulunuyor. 1-2 senelik başarısızlık inşa edilmek istenen yapının tamamlanmadan bozulması demek olabilir, zira iskeletin yaşı dolmadan yan parçaları tamamlamak gerekiyor.

    - galatasaray şampiyon olsa dahi türk futbolunun tahtında olmadığı bu 10 senede federasyondaki ve basındaki ağırlığını inanılmaz yitirdi. öyle ki fenerbahçe şike yaptığı kanıtlanmış ve kabul edilmiş olmasına rağmen utanmazca ceza almadan kurtulabildi. bu federasyonda bir nebze galatasaray ağırlığı olsa mümkün olmayacak bir sonuçtu. aynı şekilde tüm ciddi kanallara konuşlanmış bazı yorumcular ve yazarlar fenerbahçe'nin pislikleri ortadayken galatasaray'ı komik biçimde "oyuncu ayartmak"la, "transfer şikesi yapmak"la suçladılar. bu sene de aynı şekilde engin baytar 11 maçlık "rekor" ceza aldı- ki problem engin'in ceza alması değil başkalarının ceza almamasıydı-, burak yılmaz darbe aldığı bir pozisyonda düştüğü için şerefsiz, ahlaksız ilan edildi (ki emre belözoğlu göz göre göre ırkçılık yaparken aslında iyi çocuk nutukları atılıyordu!). bu düzenin kırılması için galatasaray'ın başarı kılıcını sallandırması gerekiyor.

    ***

    özetle:
    geçen sene bataklıktan çıkma senesiydi. çok da iyi geçti.
    bu sene ise eski galatasaray için en önemli sene.

    tahta geçmenin vakti geldi.
  • 6020
    hani ilk bakışta insanın ağzından istemsizce "maşallah" çıkan bebekler vardır. şu anda tam olarak bu haldedir. kazanılan sadece 1 şampiyonluk var ama takımın potansiyeli sinerjisi o kadar fazla ki fatih terim faktörü de eklenince gelecek hiçbir başarı bizi şaşırtmayack. (gelsin de şaşırtmasın zaten).

    ama şöyle bir eksiği var sanki. aslında her muhabbette konunun 2000 ruhuna gelmesine deli oluyorum ama yakın tarihin kupa kazanmış en başarılı takımı o olunca istemsiz karşılaştırma yapıyor insan. şimdi o zamanın yerli kadrosunda bülent-okan-emre-suat-hakan-arif-hasan şaş-davala bu isimler başarılı olmalarının yanında çok iyi galatasaraylılardı. arkadaşlık kolej havası uyum tamam ama bir de bu insanların galatasaraya olan bağlılıkları sahadaki biz imajını tamamlıyordu. yabancılarda hagi ve taffarel'i söylemiyorum bile belki popescu biraz daha profesyonel(!) kalıyordu içlerinde.

    bugune geldiğimizde takımda gerçekten galatasaray aşığı semih-selçuk ve sabri varmış gibi geliyor. yabancılarımızın iş ahakları mükemmele yakın yerlilerin de öyle. ama burak - umut - hamit - engin gibi adamların biraz önce yukarıda saydığım isimler kadar galatasarayı sahiplenmesini istiyorum. başarının böyle geleceğini düşünüyorum. bunun için mükkemmel bir zemin var.
  • 6024
    15 eylül 2012 antalyaspor galatasaray maçından sonra beni engin mutluluklara gark etmiş takımdır.

    kaleci kötüydü, rahat maçtı, 4 gol atıp gol yemedik diye değil.

    90. dakikada semih atağa katılıp savunmanın arkasına bir top atıyor burak ve amrabat koşu yapıyorlar. burak zorluyor amrabat belki istemeden bir asist yapıyor umut golü atıyor.

    golden sonra burak ve amrabat tartışıyorlar pozisyon yüzünden. skor 4-0 dakika 90.

    bu takım iş yapar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın