2010-2011 sezonunu kalecisiz geçirmektedir.
kadroda kaleci sıfatı ile bulunan oyuncular:
(bkz:
robinson zapata)
(bkz:
ufuk ceylan)
(bkz:
aykut erçetin)
birinin bok olmadığı anlaşıldığında, gözler diğerine çevrildi bu zamana kadar. ligin ilk maçına aykut erçetin ile çıkmıştık. daha sonra 7 hafta kaleyi ufuk ceylan korumuştu. sonra fenerbahçe maçında
* kaleyi tekrar
aykut erçetin devralmıştı. ilk yarının sonuna kadar da kendisi kulübeye hapsolmuş ve kalede
ufuk ceylan'ı izlemiştik. daha sonra devre arasında
robinson zapata denilen karpuzcu transfer edildi adnan sezgin referansı ile. zapata'nın gelişi ile daha önce tecrübe ile sabit olan ufuk & aykut yetersizleri de kulübeye hapsolmuştu. gelin görün ki zapata da tatmin edemedi taraftarı performansı ile. sonra yine ufuk, yine aykut...
bir futbol takımında 3 kaleci de dönüşümlü olarak sezon içerisinde şans buluyor ise bunun tek anlamı vardır: üçü de
kötü kalecidir. birinden memnun kalınmayınca diğeri denemeye alınır fakat
galatasaray deneme tahtası olmadığı için sezon sonunda bu 3 oyuncunun da gönderilmesi gerekmektedir. her zaman bilinen bir gerçek var ki o da bir takımın başarıya giden yoldaki ilk basamağı
kaledir.
galatasaray tarihindeki tüm büyük başarıların olduğu dönem incelendiğinde kadroda
zoran simovic,
claudio andre mergen taffarel,
faryd aly camilo mondragon olduğu göze çarpar. bir takım, kalesinde istikrar sağlayamıyor ve sezon içinde kadrosundaki kalecilerin tümünü oynatıyor ise burada istikrarsızlık ve kötü performans var demektir.
kısacası 2011/2012 sezonunda kazanılacak başarılar ile 2010/11 sezonundaki kara tablo silinmek isteniyor ise buna
kaleden başlamak gerekmektedir.