• 31102
    2022-2023 sezonunda kasımda dünya kupası arası verilene kadar epey zor bir fikstürü olan takım. 9 maçımız sırasıyla;
    gaziantep fk
    kasımpaşa (d)
    konyaspor
    adana demir (d)
    kayserispor (d)
    alanyaspor
    karagümrük(d)
    beşiktaş
    başakşehir(d)

    bir küçük avantajımız adana ve kayseri deplasmanları hariç istanbul'dan ayrılmak zorunda kalmamak. bu fikstürden en az 16-17 puan çıkaramazsak ligin kalanında sıkıntılı bir süreç bizi bekler. lige verilecek 1,5 aylık ara sonrası kış şartlarında hata yapma lüksümüz olmayan bir fikstüre gireriz. aralık ayının başında yapılan kamp ile haziran ayına kadar kesintisiz 22 lig maçı oynamak zorunda olmak da özellikle yaşlı oyuncularımız için bir problem olabilir.
  • 31103
    takımmızda topun 2. bölgeden 3. bölgeye merkezden geçişi çok kötü, sürekli kanatlara oynamak zorunda kalıyoruz.

    tamam olsun, kanada iniyorsan da bek oyuncusu orta yapsın bari ama onu da beceremiyorlar maalesef.

    merkezi zorlayınca da yay önünde paslarımız hep isabetsiz olduğu için basit top kaybı yapıyoruz ve kontratak yiyoruz.

    bizim mutlak şekilde 3. bölgede merkezi zorlamamız lazım, bunun da tek yolu var adam akıllı bir 10 numara transferi.

    mertens 10 numara mevkisinin oyuncusu değil.
    mertens, kerem ve yunus üçlüsünden formda olan ikisi kanat forvet pozisyonunda oynamalı.

    evander alınırsa forvet arkasında 10 numara mevkisinde o oynamalı.
    bu şekilde kesinlikle 3. bölgede merkezi delen organizasyonları yapabiliriz, diğer türlü daha çok maçımız golsüz biter.

    ben sadece tek kulvarda mücadele ettiğimiz bu sezonda seferovic ve gomis'in forvette yeterli olacağını düşünüyorum.

    ancak 10 numara transferi şart. bir tane 10 numara alınmadığı sürece benim gözümde 2022-2023 yaz transfer dönemi ne yazık ki verimsiz geçirilmiş olacak.
  • 31107
    son oynadığımız trabzonspor maçının takımımız adına topla buluşma sayılarına göz attığımızda ilk 5 şu şekilde:
    pva 72
    oliveira 71
    boey 66
    mertens 62
    yunus 60
    bu noktada benim ilk gözlemlediğim şey ise top geçtiğimiz yıllarda rakip tarafından galatasaray'a bırakıldığında 2 stoper ve muslera üçlüsü çoğunlukla başı çekiyordu topla buluşma sayılarında. şimdi ise durum biraz farklı gibi. ben bu takımın birbirine alıştıkça bu verileri daha kıymetli hale gelebileceğine inanıyorum. (sayılar sofascore'dan alınmıştır.)
  • 31108
    mevcut durumda seferovic yerine ileri uca mertens'i yerleştirip orta sahaya da midstjö ya da emre akbaba'yı yerleştirdiği taktirde daha verimli olabileceğini düşündüğüm takımımız. yine yunus ve kerem çizgiden biraz kopmalı ve ceza sahasına özellikle kaleye çapraz giriş yapacak şekilde kullanılmalı. bu iki futbolcunun da form düşüklüğünün sebeplerinden biri çizgiye çok yakın oynamaları.

    mevcut kadroya bir forvet ve bir kanat oyuncu takviyesi çok önemli, alınacak forvetin seferovic'i yedeklemesi değil, seferovic'in onun yedeği olması lazım. bu yüzden kaliteli ve kuvvetli bir bitirici lazım bize aynı weghorst gibi. kanat oyuncusunun da defans arkasına koşu atmayı seven tarzda olması hücumda çeşitliliğimizi artırır.
  • 31109
    https://twitter.com/.../1564540541416738816

    kesinlikle katılmadığım bir flooda konu olmuş takım. topu aldığımızda pasla çıkacağız diye 40 kere yana geriye oynamaktansa topu direkt ileriye göndermek çok daha doğru bir oyun biçimi. takım oturdukça bu hamlelerin değeri daha da anlaşılacak. rakip takım sahasına oturmadan hızlı bir biçimde ileriye oynama isteğimiz ileride değerlenecek. eğer eski oyunu özlüyorsanız neden terim'i ya da torrent'i istemeyiz diye bağırıyordunuz?
  • 31110
    stoperler birbirine pas atıp durmasın her topu bam güm ileri şişirmelerine razıyım. arada kısa süreli tadı hala damağımızda kalan iyi top oynadığımız fasılalar olmakla birlikte yaklaşık 7-8 yıldır içimiz şişti. galatasaray maçı diyince aklıma orta yuvarlağın az berisinde paslaşan iki stoper görüntüsü geliyor. görüntüyü biraz oynatınca önce beklere, sonra muslera'ya sonra da kaosa doğru evriliyor.

    topu alan ileri atmaya başlasın bu takım da futbol oynamayı öğrenecek, inanıyorum.
  • 31112
    sürekli uzun vuracaksa şu ana kadar aldığı topçulardan hiçbirini almamış olması gereken takım.

    pas futbolu herkesi bıktırdı biliyorum ama torreira, oliveira, mertens orta sahasıyla sürekli uzun vurursan, set oyunu oynayamazsan bu topçular 8. hafta hocanın odasının kapısında beklerler. sıkıntı çıkar.

    bu oyun da bir oyun çeşidi ama bu oyunun topçuları torreira, oliveira, mertens, yunus değil. bu adamların hepsi set oynar. shamar nicholson, albert elis, onyekuru, enner valencia böyle oyunculara vurursun. ribaund toplarlar ama bizim eldeki oyunculara uzun vurulmaz. harcadığımız paraya yazık olur.
  • 31114
    https://twitter.com/...8DrcE0aHpeKYXfj9fxOw

    baştan sona yanlış bir floodun öznesi takımım. bam güm ileri vuruyoruz dediği maçta kaç kere ileri vurulmuş? geçen sezon pas futbolu diye sızlandığımız maçlarda kaç kere ileri vurulmuş? ileri şişirilen toplarda takım daha çok koşar topa sahip olamaz dediği maçta topla oynama istatistiği takımımız lehine %58-42 koşu mesafeleri 112’ye 106 km trabzon lehine.
  • 31115
    oynadığı 4 maçın 3'ünü deplasmanda oynamasına rağmen 7 puanla zirvenin sadece 3 puan gerisinde olan takım. oynadığı 4 maçın 3'ünü kendi sahasında vasat ekiplere karşı oynayan bjk'yi ise asıl antalya, trabzon gibi deplasmanlarda göreceğiz.

    içerdeki tek maç olan giresun maçında takım biraz daha oturmuş olsaydı ve o hata olmasaydı belki de şimdi 10 puandık. başka takımlarla kıyaslama yaparken bu verinin de değerlendirilmesi şarttır.

    tabi hücum olayını artık önümüzdeki maçtan itibaren çözerek ilerlememiz lazım. skor yapmak herşeyden önemli futbolda.
  • 31116
    savunması performansı oldukça iyi olan takım. trabzon maçında da çok iyi bir takım savunması vardı, savunma geri dörtlüsünün ve önlerindeki iki ortasahanın pozisyon ve alan savunmaları son derece başarılı gözüktü. geçtiğimiz sezonun galatasaray'ı hücum ederken dönüşlerde problem yaşayan, takım savunması problemli ve geçişleri savunamayan bir takımdı. iyi oynadığı bazı maçlarda hücumu sonlandıramayınca dönüşlerinde hep tehlike oluşuyordu, bu sezon özellikle geçiş savunmasını iyi savunduğumuzu düşünüyorum. sadece antalya maçında geniş alanları savunamadığımız bir bölüm vardı onun dışında giresun, ümraniye ve trabzon maçlarında problem yaşamadık. dört maç sonunda yediğimiz gol sayısı bir ve verilen pozisyon sayımız oldukça düşük. takımı izlerken gol yiyecek hissiyatını pek vermiyor.

    işin hücum kısmında bireysel yeteneğe bağlı bir takım var. oyuncuların yaratacılığına bağlı durumdayız, hücumda kollektif bir yapıdan söz etmek mümkün değil. oyuncular arasında mesafeler çok uzak ve pas alışverişleri oldukça zayıf gözüküyor. forvetin etrafına adam sokmamız ve üçgenleri kurmamız gerek. hücumda beklerden genişlik verilemiyor; aanholt iyi bindirse bile sonucunu getiremiyor. boey'da son haftalarda takımın en iyilerinden ama teknik kapasitesinin yetersizliğinden dolayı hücuma katkısı sınırlı kalıyor. yunus ve mertens'i kaleden uzak yerlerde topla buluşturduğumuz için üçüncü bölgedeki aksiyonları oldukça azalıyor, bu oyuncuları hücumda besleyecek bir düzen gerekiyor.

    geriden oyun kurulumunda pasla çıkmak yerine uzun toplara sık başvuruyoruz ve maçın bazı bölümlerinde kaosa dönüşüyor, iyi bir b planı olabilir ama sürekli bunun üzerinden gidemeyiz. çok ısrarlı bir şekilde uygulamayı doğru bulmuyorum fakat azami şekilde oyunu geriden kurmak zorundayız, gelecek haftalarda buna ağırlık vermeliyiz. top savunma oyuncularındayken topla oldukça tedirgin gözüktüler. bazı bölümlerde topun takımda kalmasını sağlayarak aktif dinlenme gerekli, aceleci oyun bazı oyuncuları gereğinden fazla yoruyor.

    takımın savunma performansı iyi gözükse de hücumda sonuç alamadıkça bir süre sonra kırılganlık artabilir. trabzon maçında net pozisyonlarımız var fakat bizim sorunumuz istikrarlı şekilde üretememek. kenarlardan ve özellikle beklerden hücum katkısı alamadığımız sürece bu sorunun devam etmesi muhtemel. gün geçtikçe daha iyi gözüktüğümüzü düşünüyorum, okan hocanın takım savunmasına net bir dokunuşu var fakat hücumda değişiklikler getirmesi gerek, bu oyuncu bazlı da olabilir rol bazlı da.
  • 31117
    bu sene özelinde ilginç bir sürecin gerçekleştiği takımım.
    gelen oyuncular açısından bu dönemin çok kötü gerçekleştiğini söyleyemeyeceğim. tabii, transfer dönemi bitince daha doğru bir değerlendirme yapılır ama; benim bahsetmek istediğim açıkçası gönderilen oyuncular kısmında olacak.
    temel olarak 11-18 kişilik kadrodan gönderilenler
    1. marcao: kendisi açısından anlaşılabilir bir durum olsa da, alınan bonservis 10+2 (bu bonus elde edilebilir)+3 (bu bonusun elde edilemeyeceği söylendi) 12-15 kağıda biten bir transfer. daha iyisi olabilir miydi? evet olurdu, ama gitmek isteyen oyuncu vs işin içine girince zor.
    2. muhammed. gelme ve gitmesi malum, zaten fransaya ilk başta gidecek olan, ancak orada sorun olduğu için bize gelen bir oyuncu. 4 milyon dolar bonservis verilerek alındı, senelik ücret vs. bir kenara bırakıyorum; 5-5.5 milyon euro civarına (eğer opsiyonunu kullanırlarsa) yine fransaya gidecek. senelik ücreti çıkardığınız zaman elde kalan 1-1.5 milyon euro.
    3. morutan. yangınlar yapılan, rumenleri soyduğumuzu düşünenlerin zirve yaptığı* bir oyuncu. 3 milyon euro civarına geldi bize sanıyorum. altını çizebilsem keşke, serie b takımına gitti. eğer üst lige çıkarlarsa 4.5 milyon euro kazanacağız. çıkamazlarsa yine bizde.
    4. cica. yakın dönemin bana göre açık ara en büyük kazığı. net. gedson'un %50'si için beşiktaşın ödediği parayı bu adamın bonservisine gömdük. top oynadığı 2 bilemediniz üç maç sonrasında, herhangi bir satın alma opsiyonu olmadan dubai takımına gitti. baba 1 sene tatil yapıp, takılıp gelecek. bize kaçanları söylemiyorum bile.

    şimdi sürecin iki kısmı var, ilki tabii ki tartışmasız imparatorumuz olan fatih terim bu oyuncuları istedi ve aldırttı. üstüne basa basa muhammedi istiyorum vs. demeci var, yanlış hatırlamıyorsam bu irfanın viscanın olduğu dönemde. ilk kısım şu, marcaoyu bir kenara bırakırsak, hocanın aldırdığı adamlar çok mu kötü? yoksa ikinci kısım olan biz mi bu adamları satmayı bilmiyoruz? ya da şeytanın avukatlığını yapalım, birileri bu adamları özellikle böyle yok pahasına satılmasına müsaade ederek, ft'nin aldırdığı oyunculara çöp muamelesi yapılmasını mı istiyor?

    şahsi görüşüm, geçen sene bizde 32 maça çıkmış ve toplam 2205 dakika oynamış, 4 gol ve 3 asist anca yapabilen cica'nın net bir kazık olduğu yönünde. ama diğerleri için işin içinden çıkamıyorum.
  • 31119
    sözlüğe yaklaşık 4 buçuk yıldır entry girmiyordum, aklıma takılan ve içime dert olan bir konu hakkında yazmak için geri döndüm.

    dört beş yılda bir çok sevdiğim ve özel olarak maçını izlediğim futbolcular olur. dries mertens onlardan biriydi. hatta şöyle diyeyim: bana hayatımda ilk kez bir napoli forması aldıran, her football manager serisinde transfer etmeye çalıştığım adam. dolayısıyla tarihimizde galatasaray'a gelmesine kişisel olarak en çok sevindiğim futbolculardan biri oldu henüz maça çıkmadan.

    gelgelelim galatasaray futbol takımı şu ana kadar formamızı giydiği 147 dakika itibarıyla dries mertens'i çok yanlış şekillerde kullanıyor.

    okan hocanın da taraftarımızın çok büyük kısmının da bir durumun çok da farkında olmadığını gözlemledim. durum da şu: dries mertens'in aslında bir santrafor, bir 9 numara olması.

    dries mertens son 12 dakikasında oyuna girdiği giresunspor maçında genel olarak sol açık ve hatta yer yer oyun kurulumunda sol iç olarak oynadı.

    45 dakika forma giydiği ümraniyespor ve 90 dakika forma giydiği trabzonspor maçlarında ise tam olarak saf bir 10 numara olarak görev aldı. burası önemli: forvet arkası olarak değil, klasik 10 numara olarak oynattı okan hoca.

    ***

    öncelikle şunu söylemek lazım. mertens'in bize gelene kadar kariyeri boyunca 10 numara oynadığı maç sayısı 1. yazıyla bir.
    santrafora evrilmeden önce kendisi bir sol kanattı. ve sol kanattaki son maçına -bizde 12 dakika oynamış olduğu giresunspor maçından önce- 23 ekim 2016 napoli - crotone maçında çıkmıştı. ne zaman ki arkadiusz milik sakatlandı, napoli'nin o zamanki hocası olan maurizio sarri, mertens'e sahte 9 olarak görev verdi. santrafor mevkisine geçtikten sonra ilk 5 maçında oyunu ve pozisyonunu öğrenmeye çalışan mertens 1 gol attı ve asist yapamadı. 5 maçın ardından pozisyonuna alışmasıyla tarihin en iyi sahte 9'larından birini dönüştü. ligde forma giydiği kalan 22 maçta 25 (yazıyla yirmi beş) gol attı ve 9 (yazıyla dokuz) asist yaptı. evet, santrafor oynamayı öğrendikten sonra 22 maçta tam olarak 34 gollük bir katkı verdi.

    ertesi sezon (2017-2018) mertens, napoli formasıyla 47 maça çıktı ve bunlardan 46'sını yine en ileri uçta santrafor olarak oynadı. 22 gol ve 11 asistlik bir katkıyla 33 gole doğrudan etki etti.

    18-19 sezonunda yine 47 maçta forma giydi. bunlardan 36'sında en ileri uçta santrafor olarak, kalan 11 tanesinde ise forvet arkası ve yardımcı forvet olarak görev aldı. on numarada ya da sol kanatta hiç maça çıkmadı. 19 gol 12 asistlik bir sezon geçiren mertens 31 gole doğrudan etki etti.

    19-20 sezonunda 42 maça çıktı, 39 tanesi en ileri uçta santrafor olaraktı. 16 gol 11 asistle 27 gollük bir katkı verdi.

    20-21 sezonunda 35 maça çıktı. 21'i en ileride santrafor olarak ve 14'ü forvet arkası olarak. santrafor olarak 21 maçta 8 gol 5 asist yaparak 13 gollük bir katkı verdi. forvet arkası olarak çıkmış olduğu 14 maçta ise 2 gol 4 asistle (ki 1 gol ve 2 asisti 6-0 kazandıkları genoa maçında yaptı, onu saymazsak 13 maçta 1 gol, 2 asist oluyor) oynadı.

    geçtiğimiz sezon ise napoli'de 28 maça çıktı. bunlardan 13'ü santrafor, 15'i ise forvet arkası olaraktı. forvet arkası oynadığı 15 maçta 6 gol atıp asist yapamazken, santrafor olarak çıkmış olduğu 13 maçta 6 gol ve 3 asist yaptı.

    ***

    yıllardır mertens'in en az 50 maçını izlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim: mertens 10 numara da oynasa, hatta ve hatta oyun kurucu 8 numara da oynasa başarılı olur ve belirli bir standardın üzerinde oynar, çünkü inanılmaz bir ayak kalitesi ve oyun görüşü var. ama...

    görmüş olduğunuz üzere bu adam 5 yıldır sol kanatta ve on numarada hiç oynamadı. kaleye ne kadar yakınsa skor katkısı olarak o kadar verimli olan bir oyuncu. mertens, trabzonspor maçında 62 kez topla buluştu ve bu buluşmalardan yalnızca 3 (yazıyla üç) tanesi ceza sahası içindeydi.

    bunları niye anlattım? şuraya bağlamak istiyorum.

    galatasaray futbol takımı'nın bir santrafor ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. elimizde en ileri uçta forma giydiğinde inanılmaz etkili bir profile dönüşen, bitiricilik konusunda üst düzey bir performansa sahip, oynayan ve oynatan bir santrafor var. bu 9 numaranın ismi de dries mertens.

    alacağımız, almayı düşündüğümüz herhangi bir santrafordan çok daha santrafor bu adam. napoli'de en ileri uçta forma giymiş olduğu 186 maçta 139 gole doğrudan katkı verdi. (maç başına 0,75 gol katkısı.) forvet arkası ve yardımcı forvet olarak çıkmış olduğu 51 maçta 31 kez skora etki etti. (maç başına 0,6 gol katkısı.) sol kanatta görev almış olduğu 103 maçtaysa 56 kez gol katkısında bulundu. (maç başına 0,54.)

    gördüğünüz gibi dries mertens kaleden uzaklaştıkça gol katkısı düşen bir oyuncu. daha önceden söylediğimi yineleyeyim, bu adam oynatacağımız her pozisyonda bize katkı verir ama neden katkısını düşürelim?

    ***

    yazının başında kurmuş olduğum "okan hocanın da taraftarımızın çok büyük kısmının da bir durumun çok da farkında olmadığını gözlemledim," cümlesine gelmek istiyorum.

    okan hoca geçtiğimiz hafta bir açıklama yaptı. tam olarak şu cümleleri kurdu: "mertens'le ilgili ana mevki olarak forvet arkasını düşünüyoruz. geçen sene de orada oynadı. tam olarak %100'ünü bulduğunda sol tarafta da yer alabilir. en verimli olduğu yer, forvet arkası olarak görünüyor." işte bu cümlelerinden dolayı hocanın maalesef ki mertens'i tam olarak tanımadığını düşünüyorum.

    taraftarımızın çoğunun farkında olmadığını düşünmemin sebebi de çoğunluğun ısrarla santrafor transferi istemesi. çoğunluğun burada ya da başka sosyal medya platformlarında paylaşmış olduğu ideal galatasaray dizilişinde mertens'in on numara olarak yer alıyor. önünde de ismi geçen icardi gibi bir profil bulunuyor.

    ***

    galatasaray futbol takımı, daha doğrusu okan buruk hoca, dries mertens'i kadroda bir santrafor olarak bulundurmayı düşünse aslında çok daha ideal bir düzene sahip olmuş oluyoruz. hem bu diziliş sadece mertens'in değil torreira'nın da verimini çok büyük ölçüde artırıyor. nasıl mı?

    mertens on numara oynadığında çift pivotlu orta sahayla oynuyoruz. ideal dizilişimiz şu şekilde oluyor:

    -------------- muslera --------------
    dubois - nelsson - abdülkerim - pva
    --------- torreira - oliveira ---------
    ----- yunus - mertens - kerem -----
    ------------- seferovic -------------

    ama mertens'i santrafor olarak kullanırsak:

    -------------- muslera --------------
    dubois - nelsson - abdülkerim - pva
    -------------- torreira --------------
    --------- evander - oliveira ---------
    ----- yunus - mertens - kerem -----

    şeklinde 4-3-3 dizilimine kavuşabiliyoruz. ve bu tablo torreira'nın kariyerinde açık ara en büyük katkıyı verdiği yani tek başına 6 numara oynadığı dizilişe ulaşmamızı sağlıyor. (torreira için de teker teker istatistik verecektim ama yazı çok uzayacağı için torreira konusunu detaylandırmıyorum.) kısacası aslında bir taktiksel dokunuşla iki transferimizi de en verimli olmuş olduğu pozisyonlarda oynatabiliyoruz.

    ***

    çok uzattım. yazıya son verirken kişisel fikrimi de detaylandırmak isterim. demin de dediğim gibi bu takımın ana sorunu santrafor eksikliği değildir. dries mertens takımımızda santrafor olarak -yani asıl mevkisinde- forma giydiği takdirde, yedekten gelecek olan seferovic ve gomis rotasyonu, sadece tek kulvarda ilerlediğimiz bu sezonda bizim için oldukça yeterli olacaktır.

    transfer yapılacaksa eğer bu transferin (üstte dizilişte de örnek olarak yazmış olduğum gibi) evander tarzı oyun kurucu ve skor üretebilen bir merkez orta saha olması gerekmektedir.

    ***

    şu an yazımı sona erdirirken mauro icardi transferinde sona yaklaştığımız haberlerini gördüm. bu transfer gerçekleşirse eğer demektir ki mertens hiçbir zaman esas pozisyonunda oynamayacak. o kadar şey yazmış olduğum için, hele 4 buçuk yıl sonra, entryi silmek istemedim.

    temennilerimle bitireyim: umuyorum ki bizde oynayacağı pozisyonda (muhtemelen ve maalesef ki on numara) mertens'ten her maç napoli'de vermiş olduğu gol katkısını yapmasını bekleyip adamı tüketmeyiz. ve umuyorum ki okan hoca şapkadan tavşan çıkarır ve mertens - icardi ikilisi çılgın atıp bizi şampiyonluğa taşır.
  • 31123
    istatistiklere göre sıkıntısı bitiricilikten çok kaliteli pozisyon üretmek olan futbol takımı.

    https://twitter.com/.../1564596031312039936

    çekilen şutların neredeyse yarısı ceza sahası dışından çekilmiş. takım yabancıların "golden zone" diye tabir ettiği penaltı noktasının olduğu bölgeden yeteri kadar şut çekmiyor. özellikle çoğu kişi fark etmiştir oyuncular zaman zaman saha da birbirlerine çok uzak konumlanıyor bu da pas kalitesini ciddi oranda düşürüyor.

    oyuncuların yanlış rollerde oynatıldığını da söylersek yanlış olmaz. özellikle torreira ve mertens'in rolleri. torreira tam bir 6 numara ve savunmanın önünde konumlanması gereken kişi. çift merkezli orta saha oynasan bile maçlarda gördük ki torreira doğal olarak hep merkezde konumlanıyor. oliveira ile üst üste biniyor çoğu zaman.

    mertens ise bir forvet oyuncusu ama forvet arkası hatta neredeyse 8 numara gibi oynatıldı trabzon maçında. galatasaray'ın iki tane forvet oyuncusu yok üç tane forvet oyuncusu var ve içlerinde en kaliteli olanı mertens. okan hoca ümraniye maçından sonra mertens'in kariyerinde forvet arkası oynadığını ve orada iyi performans gösterdiği söyledi mesela. inanılmaz bir yanlış var ortada.

    şu an ki kadro tam bir 4-3-3 kadrosu bana kalırsa. mertens'in false 9 olduğu bir üçlü hücum hattı. bu hem hücumda ki hareketsizliği büyük oranda çözecektir hem de kerem ve yunus'un performanslarını arttıracaktır. torreira'nın önünde iki merkez orta saha oyuncusu ile klasik 6 oynaması hem kendisini çok rahatlatır hem de stoperleri çok rahatlatır. oliveira'nın oyun kurucu rolünde olacağını düşünürsek yanına miço gibi delici, enerjik biri cuk oturur. berkan'da bu rolün rotasyon oyucusu olur.

    okan hocanın önümüzde ki maçlarda ne yapacağını gerçekten çok merak ediyorum ama galatasaray'ın sorununun icardi transferi ile çözüleceğini zannetmiyorum. izleyip göreceğiz.
  • 31124
    temel sorunu bitiricilik olmayan futbol takımı.

    evet senelerdir iyi bitiremiyoruz ama bu takım iyi bitiremediği için başarısız değil. üçüncü bölgede kalite, teknik ve dinamizmi sentezlemediğimiz için sıkıntı yaşıyoruz. bir de üstüne son teknik direktörlerimizin hepsi hücumda işleri oyuncuların inisiyatiflerine bırakan hocalardı. hücum oyuncularına özgürlük tanımak çok önemli ama elinizde çömez ve olmamış topçulardan oluşan personele özgürlük tanıdığınızda kaotik ve amaçsız bir hücum hattı ortaya çıkarıyorsunuz.

    mertens ile ön alanda zeka seviyesi acayip arttı. şu an sahaya etkisini net göremiyoruz belki ama sakatlanmazsa mertens’in farkını yaşayacağız bence. kenar oyuncuları ve santrafor arasındaki uyumu sağlama meselesi var önümüzde. bu sene gaşatasaray’ın ligi nerede bitireceği bu meselenin çözümüne bağlı.

    bir kanatta değişerek gelişmeli (kerem yerine transfer), diğer kanatta gelişerek değişmeliyiz (yunus sabit kalmalı), santraforda da maalesef seferovic hayal kırıklığı, orada da değişerek gelişmeliyiz gibi. seferovic formunu yükseltse bile 2.5 bonservis + 2.3 maaş ile sözleşme uzaması tüyler ürpertici. o yüzden seferovic 10 maç daha oynayıp kızağa çekilmeli. mecburen.
  • 31125
    net bir sekilde (eli soyle sag sol slalom yaparak) basip giden forvete veya kanata ihtiyaci olan takimimiz.
    icardi’ye burun kiviracak degiliz fakat seferovic ve mertens yatirimi yapilmisken biraz luks kacabilir.
    takimda suratiyle top gecen, calimi attigi zaman yakalamasi zor, top suren adam eksikligi var. garry rodrigues ve canimiz cigerimiz onyekuru tipi oyuncudan bahsediyorum. ne mevcut kadroda ne transfer dedikodularinda (evander, icardi) boyle bir futbolcu olmamasi uzucu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın