galatasaray camiasının kuruluşundan itibaren en önemli branşı. sözlükte başlığı olmamasından da belli ki bu takımın özellikle belirtilmeden, erkek futbol takımı olduğunu anlıyoruz. bunun cinsiyetçilik vs. ilgisi yok tabii ki, bu durum tamamen böyle kanıksandığı için bu şekilde.
uefa'nın finansal yaptırımlarını da beraberinde getiren dursun aydın özbek döneminde çok abartılı ücretlere kurulmuş, ileriye dönük olmayan, koltuk kurtarma transferleri yüzünden hem mustafa cengiz yönetimi hem de fatih terim oldukça fazla zorlandı. mustafa cengiz yönetimi transferlerde, dolasıyla fatih terim ise takım kurmakta oldukça güçlük çekti. elindeki takımın statik ve yaşlı olduğunu bilen fatih terim ilk zamanlarda verim aldığını düşündüğü pozisyon oyununu, şampiyonlar ligi etkisiyle daha da defansif hale getirdi.
aslında 4. fatih terim döneminin ilk zamanlarından itibaren daha garanti bir oyun ile birlikte, oyunu yavaşlatan, pasa dayalı, pozisyon oyunu denilen oyuna daha uygun 4-1-4-1 taktiğinin defansif olanını tercih eden, ilerleyen zamanlarda ise geçiş oyununu 4-3-3 taktiğine göre uygulamaya çalışan, çoğu zaman oyunu koparacakmış gibi oynamayan, daha az riskli, az pozisyon veren ama sonuca yönelik olmayan bir oyun ortaya koyduk. sonucunda üretkenlikten uzak bir takım görüntüsü ortaya çıktı. bu oyun, biraz yıldız futbolcuların biraz da muslera'nın etkisiyle ve süper lige uygun futbol ile üst üste 2 şampiyonluk getirdi. ama fatih terim inat ederek bu oyunu geliştirmek istedi. sonucunda pandemi öncesi
* sanki meyvelerini toplar gibi olduğumuz, üst üste seri galibiyetler aldığımız daha heyecan verici takım olmuştuk, ta ki pandemi başlayana kadar.
pandemi sürecinden itibaren işler pek istenilen düzeyde gitmedi. burak elmas dönemiyle birlikte 3 yıllık planlama, gençleşme gibi taraftarı heyecanlandıran sürece geçilse de, elde maalesef sadece ilk senesinin sonunda oldukça dipte olan, teknik heyeti istifa etmiş, başkanı ibra edilmemiş ve taraftarı ikiye bölünmüş bir takım kaldı.
bu süreçte takım avrupa maçlarında çok konsantre olarak, doğru oyunla en zorlu uefa avrupa grubunu lider bitirdi. fatih terim elindeki genç kadroyu avrupa’da çok iyi değerlendirdi. yine bu süreçte kerem aktürkoğlu, marcao, nelsson gibi değerine değer katan oyuncularımız oldu. ama bu oyun lige yansımadı ya da ligde tutmayınca, takım dibi gördü ve fatih terim gibi bir efsanenin 4. döneminin sonlanmasına sebep oldu.
şimdiler de torrent yönetiminde çok istikrarsız bir gidişat olduğu aşikar. takım kimliğini kaybetti bence. yeniden bir yapılanma zorunlu hale geldi. gelecek yönetim, teknik heyet vs. kim olursa olsun bu ülkede, bu ligde bu taraftarla işi kolay değil. umarım genç futbolculardan gelen bonservis dursun özbek dönemindeki gibi menajerlere peşkeş çekilmez de elle tutulur bir takımımız olur. ama bu maddi durumda ve bu sistemsizlikler içinde pek mümkün görünmüyor.
