• 754
    inanılmaz bir hızla gelişip beko basketbol liginde şampiyonluğun favorilerinden gösterilmesinin kendisi adına çok iyi olmadığını düşündüğümdür.

    cemal nalga skandalından sonra cem akdağ'ın galatasarayına baktığımızda taraftarın "sadece bir spor dalı" olarak gördüğü, ligde kalmak dışında hedefin olmadığı, vasat yabancılarla kendi yağında kavrulan bir takımdı galatasaray.

    oktay mahmudi geldikten sonra yaptığı tutku açık, ermal kuqo, preston shumpert gibi transferler heyecanlandırdı herkesi. amaç en azından sahada basketbol oynayan bir galatasaray görmek, ligde de bir yarı final yapmaktı. zaten hoca da söyledi, finali hedeflemiyorduk diye.

    şimdi şöyle sorunları var :

    birincisi, düz mantıkta düşünüldüğünde geçen sezon final oynadıktan sonra bu sezon aynı başarıyı sergileyemezsen başarısızsın gibi gözükür. zaten transfere çok ağırlk verilmedi* eğer bu sene de en az final görmezse bu takım, top potadan geçtiğinde "goooooooool" diye sevinen taraftar tarafından homurdanmalar başlayacaktır. keşke geçen sezon yarı finalde kalsaydık demiyor değilim sırf bu yüzden.

    ikincisi, nba'de lock-out olması ve beşiktaşın d-will transferi. halihazırda ersan ilyasova ismi takımımızla anılırken yine bir kısım basketbola uzak taraftar tarafından "başkan howard'ı getir zaaaa" diye bir beklenti oluşuyor. bu tür şeylerin takım uyumu / oyunuyla olduğunu bilmeyenler var ve bu da canımı sıkıyor. jaka gibi barcelonada üst düzey oynamış ve takımdaki şut sorununu ortadan kaldırabilecek bir oyuncu alınmış, çok çok iyi olmasa da nba tecrübesinin yeteceği songila transfer edilmiş, kimsenin salladığı yok. geçen sene bu isimleri düşünebilir miydik ?

    bununla birlikte oktay mahmudi ve hakan üstünberk denetiminde geleceğimizi de büyük oranda garantiye aldık. furkan aldemir fiba tarafından mr. ribaund lakabı aldı mesela. yine göksenin köksal çok önemli bir guard olacağa benziyor. ilkan karaman gibi bir yeteneğe sahibiz. sertaç şanlı ve doğukan * alttan geliyor. bu oyuncuların temel olduğu bir galatasaraya oktay mahmudinin basketbol bilgisi ve hakan üstünberk'in yöneticiliği de eklenince birkaç takviye sonrası belki de euroleague'de iyi şeyler yapabilir. ve bu da beni haliyle sevindiriyor.

    şu anda basketbol takımımız için tek isteğim, sabırlı bir taraftara sahip olması ve sonuç ne olursa olsun planlanan sistemden vazgeçilmemesi. oktay mahmudi'nin bir 10 yıl daha parkede kükremesi çok önemli ayrıca. umarım cio mio falan pek karışmaz oralara.

    yürüyedurun ulan !
  • 759
    nba lokavtından yararlanıp bir tane çok flaş isimle anlaşılmasını istediğim takımımdır. arkadaş biraz riske girmek lazım. ya bütün yıl sürerse bu lokavt ? o zaman riske giren kazanır sende elindekilerle zorlanırsın. çok şık olur gözü karartıp bir dwight howard mesela.

    zorunlu edit: ramazan ayında içki içmiyoruz heralde. kafam güzel değil de mesela dedik hani. adebayor geleceğine howard gelsin be kardeşim...
  • 760
    nba lokavtından yıldız oyuncu getirmenin muhtemel sonuçları.

    - oyuncu hiçbir zaman bulunduğu yere aidiyet hissetmez. sakatlanmamaya özen gösterir, mücadeleden kaçar. attığı imzayı antrenman ve para açısından önemser.

    - 6 yıllık attığı imzayı* riske edecek herhangi bir olaya yeltenmez. sizin euroleague maçınız olduğu gün en ufak bir sıkıntısını bahane ederek oynamayabilir.

    - böyle bir oyuncuya attırdığınız imzanın size yüklediği sorumluluklar ve maddiyat çerçevesinden sizin oyuncudan beklentilerinizle oyuncunun size verdikleri hiçbir zaman örtüşmez.

    - euroleague'in en iyi oyuncuları 1,5 - 2m civarı kazanırken siz bu oyunculara 3 ay için böyle paraları ödersiniz takım içi dengeler ve bütçe bakımından birkaç sene belinizi doğrultamazsınız* sponsorluk söylemleri ise içi doldurulabilir örneklem değil.

    işin galatasaray'la ilgili boyutu ise daha açıklayıcı olabilir.

    - medical park işi hala resmiyete dökülmedi. arada maddi açıdan sorun olduğuna dair dedikodular var.

    - geçen yıla göre bütçemizde çok büyük bir artış olmadı. gordon'un 2 yıl için 750, darius'un yıllık 500 bin euro'ya imza attığı ortamda sizin bir nba yıldızına aylık 200-300 vermenizin açıklanabilir tarafı yok.

    - takım içi dengeden parkeye geçtiğimizde ise hiç bir aklı başında coach'un 3-4 aylığına yüksek ego'lu yukarıda anlattığım tarzda bir nba yıldızını istemesi mantıklı değil. en fazla pr çalışması olarak bu yapılabilir ama ne cska'nın ne barcelona'nın hatta anadolu efes'in bile böyle transferleri neden yapmadığının açıklaması budur.

    hasılı kelam lokavttan oyuncu getirmek zor değil ama gelecek adına hamle yapan bir takımın ne vereceği meçhul olan bir adama kısıtlı bir süre için tomarla para harcaması hiç akılcı olmaz.
  • 765
    bir kaç ay sonra gideceği belli bir oyuncuyu transfer etmek için "takım disiplini" konusuna fazlaca dikkat eden bir takımdır...o nedenle böyle bir hamleyi yapmayacağını düşündüğümdür.

    ayrıca;

    avrupa'nın ciddi kulüpleri yarım sezon oynayacak oyuncular yerine avrupa'da kariyerini devam ettirebilecek songaila gibi oyunculara yöneliyorlar.

    ron artest
  • 766
    umarım sırf para için gelen bir nba yıldızını kadrosuna katmaz dediğim takım. yerli oyuncuların 1 senede aldığı parayı 1 ayda alıp lokavt bitse de gitsem düşüncesi içinde olan adamın oynayacağı takım değildir. öyle adamlar beşiktaş'a falan gidiyor. geçtiğimiz sene bizi bu takıma bağlayan samimiyet idi. bir oyuncuya bağlanmadık. bütün takıma bağlandık. bu ortam bozulursa " oğllum bu fener oynuyor da adamlar takım değil baksana suratlarına" dediğimiz fenerden ne farkımız kalır , renkler dışında.

    he bir de sezonluk kombine kartlarına deli gibi saldırılası takım.
  • 772
    --- alıntı ---
    forumlarda, bloglarda ve arkadaşlarla bire bir konuşurken, erkek basketbol takımımızın 3 ve 5 numara eksikliğinden bahsediliyor. kadroda ki 3 ve 5 numara eksikliği olduğuna inanan kesimin kadroya nasıl baktığı bence önemli... genç oyuncularımıza şans verilmemelerini istiyorsa ki bence, oktay mahmuti'nin en sevilen özelliklerinden biri de kolay yada zor herhangi bir maçta büyük cesaretle genç oyuncuları oynatmasıdır. göksenin ve furkan gibi iki genç ve potansiyelli oyuncumuzu oynatmayıp 3 ve 5 numara transferi yapmak bence çok doğru olmaz.

    öncelikle 3 numara eksikliğini değerlendirelim. oktay mahmuti, nba türkiye dergisine verdiği röportajda gelecek sezon ağırlıklı olarak çift guardlı sistemde oynayacağını belirtti. bunun üzerine ender, tutku, gordon, lakoviç, göksenin ve evren gibi oyuncularımızdan ikisi kesinlikle parkede olacaklar. 3 numarada ise; geçen sezon 2 numarada oynayan shipp, ayrıca iki numarayı da savunabilen caner, haluk ve zaman zaman da shumpert 3 numaraya çekilecektir. yani şimdi düşünelim. 3 numara transferi yapıp, geçen sezon ki gibi shipp'i 2 numarada oynatsak, müthiş potansiyeli olan göksenin'in süresini azaltmış oluruz. işte bunu bence oktay mahmuti'de istemiyor. bu yüzden bence, yeni bir 3 numara transferi yapılmadı.

    5 numara eksikliği de bu kapsamda düşünmek lazım... bu bölgede oynayabilecek 3 oyuncumuz var. luksa andric, zaman zaman darius songaila ve bonservis ödeyip transfer ettiğimiz furkan aldemir... iki sezondur furkan aldemir'i isteyen oktay mahmuti, üzerine yatırım yapılan furkan'ın süresini azaltmayacaktır. songaila'nın nba'de power forward oynadığını biliyorum ama songaila, basketbol iq'su olan bir oyuncu... aklıyla bu boy dezavantajını kapatacağını yani avrupa'da "size" olarak pek sıkıntı çekmeyeceğini ve zaman zaman center oynayabileceğini düşünüyorum. bir de hiç hesaplara katılmayan ama geçen sezon ki final serisinde bile süre alan sertaç şanlı var. sertaç'ın belli eksikleri olabilir ama gelişime açık bir oyuncu sertaç... bu adamlara güvendiğimizi göstermeli ve destek olmalıyız. bence bu sebepten dolayı yeni bir 3 ve 5 numaraya gerek yoktur.

    ayrıca genç oyuncularımızla yapılan uzun süreli kontratlara sevinen galatasaraylı basketbol severlerin, genç oyuncuları yok sayıp transfer istemesi de bence çok abes...
    --- alıntı ---

    maçlarına çok nadir gidebilseniz dahi, bu cesur yürekler hatırına kombine alınması gereken oluşum...

    http://3.bp.blogspot.com/...yatlar%25C4%25B1.jpg
  • 773
    --- alıntı ---

    galatasaray erkek basketbol takımı, yeni sezon çalışmaları kapsamında bugün darüşşafaka ile hazırlık maçında karşılaştı. takımımız, ayhan şahenk spor salonu’ndaki mücadeleden 79-34’lük skorla galip ayrılmayı başardı.

    1. çeyrek: 17 – 7
    2. çeyrek: 19 – 13 (36 – 20)
    3. çeyrek: 25 – 7 (61 – 27)
    4. çeyrek: 18 – 7 (79 – 34)

    karşılaşmanın ilk yarısında oyundaki inisiyatifi eline alan galatasaray, ikinci yarıda gösterdiği savunma direnciyle rakibini 14 sayıyla sınırladı. yeni transferlerimizden cevher özer, 16 sayıyla takımımızın en skorer oyuncusu oldu. istatistik kâğıdına beş ribaund ekleyen cevher özer’i 13 sayı üreten preston shumpert takip etti. göksenin köksal sekiz sayı, sertaç şanlı yedi sayı ve altı ribaund, tutku açık ise yedi sayıyla oynadı.

    galatasaray, yeni sezon hazırlıkları çerçevesinde ayhan şahenk spor salonu’nda iki maç daha yapacak. 29 ağustos pazartesi günü, saat 16.30’da,hacettepe üniversitesi ile karşılaşacak takımımız, 1 eylül perşembe günü ise, saat 12.00’de, beşiktaş’ın rakibi olacak.

    takımımızın yapacağı her iki maç da taraftarlara kapalı olarak gerçekleştirilecek.

    --- alıntı ---

    *
  • 774
    ermal kurtoğlu'nun gidişinin transferin, ender arslan'ın gelişinin kadronun matematiğini bozduğu ve bu gözlerin gördüğü en geniş ve en iyi galatasaray basketbol takımı kadrosunun oluşturduğu takımdır.

    basketbolda transfer futboldaki gibi geniş bir zamana yayılamıyor. çoğu takım sezon bitmeden gelecek senenin takımını büyük ölçüde şekillendirmiş zaten oluyor. özellikle eurolig kalibresinde oyuncu havuzu da nispeten dar. bu şartlar altında ermal'in gidişiyle halihazırdaki 5 numara eksikliğimize bir de 4 numara eksikliği ekledi. ermal kalsaydı bir 5 numara alıp pota altı problemini kolayca halledebilirdik. ve ermal'in yerli bir oyuncu olması yabancı kontenjanını da düşünürsek transfer için önemliydi. onun gidişiyle 4 ve 5 numaradaki problemi boşta bulunan ve bulabileceğimiz en iyi oyunculardan darius songaila ve karşıyaka'dan furkan eldemir ile çözmeye çalıştık. darius pivot da oynayabilmesine rağmen gerçek pozisyonu uzun forvet. furkan da hem 4 hem 5 numara oynayabilen biri değil de daha çok ne 4 ne 5 numara olduğu daha belli olmayan biri. 5 numara için fiziği yetersiz 4 numara için de şutu. buna rağmen taşıdığı potansiyel çok fazla. mükemmel bir ribaunt parmak hassasiyeti var. bu özelliği ile mirsad türkcan'ı andırıyor. ancak elit bir uzun olmak istiyorsa hem pota altı oyununu hem de dış şutunu geliştirebilmeli. darius ise yakından tanıdığımız, şutu olan, pota altında iyi bir bitirici, çok sert sayılmasa da savunmada geri adım atmayacak bir oyuncu. diğer uzun forvet cevher'e geldiğimizde pota altında atletik oyuncu eksikliğimizi giderecek, 3 sayı tehtidi olan bir oyuncu. daçka'dan beri takip ederim kendisini. 3 numara olarak parlasa da 4 numarada daha etkili. rotasyonda kendisinden istenilen katkıyı verecektir. luksa andric ile de sözleşmemizi uzattık. luksa bir pivot için genç sayılabilecek bir yaşta. ayakları hızlı ve orta mesafe şutu da fena değil ve bu özelliği ikili oyunlar için kendisini avantajlı kılıyor. zaten tutku ile ikili oyunları hepimizin malumu. kötü özelliği ise çok istikrarsız. iyi gününde tek başına maç kazandırır, kötü gününde tek başına maç kaybettirir. bu sene bunların sayısının fazlalığı kendisinde soru işaretleri bıraktı ama kendisinden umutluyum. pota altında sonuca geldiğimizde 5 numarada sıkıntı çekebiliriz. ancak furkan aldemir riski alınabilecek bir risktir. yıllarca yerli oyuncu kalitesinden dem vuran bizlerin sabır göstermesi gereken adamdır furkan. en az 3 sene bizde. gelişimi için oynaması gerekiyor. oktay hoca'nın da aynen bu şekilde düşünüdüğünü sanıyorum ki net bir 5 numara almadı takıma.

    ender arslan'ın kadronun matematiğini bozdu dedik. şöyle: herkesin kafasında tutku-yabancı guard ikilisi ve 2 numarada aynı zamanda oyun kurucu oynayabilecek bir transfer fikri vardı. ancak ender arslan ile birlikte lakovic ve gordon da transfer edilip, shipp ve evren de takımda tutulunca rotasyonun nasıl ayarlanacağı endişesi oluştu. baştan söyleyeyim ender transferine karşı değilim. ender kimyası iyi oturmuş takılarda gayet faydali. gerek milli takımda gerek önceki efes kadrolarında bunu gösterdi. her ne kadar bazen 24 saniyenin 20'sinde topu elinde tutabilse de oyun sıkıştığı anlarda deliciliği ve dış şutlarda etkisi ile aranılan adamlardan olacaktır. gordon ise eurolig tecrübesi olan takımdaki pis işleri(savunma, top çalma, ribaunt gibi) yapan yani geçen sene shipp'in yaptıklarının belki de daha fazlasını yapacak adam olarak takımdaki yerini alacaktır. shipp ise enteresan oyuncu. kolejde russell westbrook, kevin love gibi adamlar olmasına rağmen hücumuyla ön plana çıkan, bornova'da 20 sayı ortalamasıyla oynayan adam galatasaray'da tam bir takım oyuncusuna dönüştü. hatta biraz fazla dönüştü. onun hücumda kendisinden beklenilenden daha alt seviyede oynaması geçen sene saf bir oyun kurucu yerine daha skorer tarzda oynayan jerry johnson transferinin fitilini yakmıştı. shipp geçen seneden daha fazla hücumda aktif olabilirse tam bir eurolig oyuncusu olabilir. oktay hoca da kendisinin potansiyeline inanıyor olmalı ki gerekirse 3 numarada da denerim deyip, kısa enflasyonuna rağmen takımdan göndermedi. schumpert'ın ise rolü aynen devam eder diye düşünüyorum. gerek 3 numarada gerek 4 numarada kilit rol oynar ve bu sene de artık preston değil mert. böyle bir oyuncunun takımda kalıp aynı zamanda yerli statüsünde oynamasının avantajını yaşadık bu sene transferde. belki 3 numarada bir dış atıcımız daha olsaydı daha rahat nefes alabilirdik ancak schumpert'ın yanında shipp, caner ve haluk ile bu sene orayı geçecek gibi duruyoruz. evren'in son 2 senesinin biri iyi biri kötü geçti. geçen sene özellikle hücumda çok aksadı. bu sene pozisyonundaki oyuncu sayısı fazlalığı nedeniyle ekstra bir şeyler yapmak zorunda. yoksa istediği süreleri alması biraz zor. takımda bir çok genç var. ümit mili takımın çekirdeğini transfer etmiş gibiyiz. ancak furkan ve biraz da göksenin dışında pek umutlu değilim. göksenin stil itibariyle çok bulunan bir oyuncu tipi değil, bu yüzden umarım geliştirir kendini. geçen sene oktay hoca yeri geldiğinde kendisini kullanmaktan çekinmedi. şutunu özellikle geliştirmeli. enerjisi, gücü ve atletikliği gayet olumlu ama sivrilebilmesi için şut tehtidinin yüksek olması gerekli. ve lakovic.. sona sakladım kendisini. kendisinin hayranı olan biriydim ve resmini galatasaray org.da görmenin hissettirdikleri başka bir şey. müthiş bir skorer ve winner. geçen sene oyunun sıkıştığı anlardaki yaşadığımız sıkıntıyı rahatça sona erdirir. içeriye top indirir, ikili oyun oynar. taraftarın yıldız oyuncu açlığını giderir. yalan yok bu gözler gurovic'i de gördü ama 35 yaşındaydı ve neredeyse hiç katkı veremeden son takımı galatasaray oldu. milosevic sakattı son takımı galatasaray oldu. lakovic ise en az 2 sene üst seviye basketbol oynamaya devam edebilir. idare etmesi zor bir oyuncu. ancak belki de ilk kez eurolig oynayacak bir takım için songaila ile birlikte tecrübesiyle takım içinde çok önemli bir role sahip olacak.

    sonuç olarak geniş ve kaliteli bir kadromuz ve bir o kadar kaliteli koça sahibiz. savunmasıyla ön plana çıkan basketbolculara mı sahibiz, değiliz elbet. ancak geçen sene de değildik. birebirde en iyi savunma yapan basketbolculara sahip değildik ancak takım halinde en iyi savunma yapan takımdık. bu sene de aynısını bekliyoruz takımımızdan. hatta daha fazlasını...
App Store'dan indirin Google Play'den alın