büyük olasılıkla bir transfer daha yapıp kadroyu tamamlayacak olan takım ki bu transfer de hem 4 hem de 5 oynayan, savaşçı yönü ağır basan bir uzun (ben moore gibi) olacak.
eldeki bütçeye göre iyi bir oyuncu grubu oluşturduk. özellikle
alex hamilton hamlesi beni hem şaşırttı hem de ciddi şekilde mutlu etti. kendisini takip ediyordum pandemi
* arası öncesi, 2020-21 sezonunda euroleague takımlarından birisinin (alba berlin, bayern münih, valencia gibi orta ve alt sıra ekipler) kendisini kapacağından emindim. bu açıdan alex'i kim ikna ettiyse en kocamanından eyvallah.
ertuğrul erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde bir internet sitesine verdiği röportaja göre alex'ten 1 numara olarak faydalanacakmışız. oyuncunun esas pozisyonu 2 numara olsa da geldiği takım olan maccabi rishon'da çokça kez 1 oynadı geçtiğimiz sezon
*. ertuğrul hocanın bu tercihinin altında yatan sebep tamamen takımı olabildiğince koş koş basketboluna yönelik bir mantaliteyle parkede var oldurmak istemesiyle ilgili. bu takım bu sezon
pace and space &
run and gun kırması bir basketbol oynayacak; takımınızın bol
isolation'lı
*, bol
transition'lı
* bir oyun oynamasını istiyorsanız bunun öncül şartı 1 numaranızın, oyun kurucunuzun ilk adımı çevik ve full court koşusu hızlı olan bir profilde olmasıdır. alex bu tasvire uyuyor. mesela asıl pozisyonu 1 olan
daryl macon için bu kadar olumlu değilim. daryl daha çok errick mccollum tarzı bir oyun stiline sahip takip edebildiğim kadarıyla; kendi şutunu yaratmayı seven, oyun organizasyonundan ziyade işin bitiricilik kısmında parlamayı seçen bir tarz. haliyle daryl'ı daha çok 2 numarada göreceğimizden eminim.
r.j. hunter, 3'ün yeni ismi. daryl gibi r.j. de şahane şutör (skorer değil, şutör). mental açıdan sıkıntılı bir arkadaş olsa da takımı sever ve gününde olursa ciddi katkı sağlar. türk telekom forması giyerken parkenin olur olmadık yerlerinden gönderdiği 3'lüklerle, ceza şutlarını boş geçmemesiyle dikkat çekmişti fakat koç burak gören'le yıldızı barışmayınca g-league'in yolunu tutmuştu. çoğu basketbol takipçisi kendisinin nba'in orta ve alt sıra takımlarında rol oyuncusu olacağını düşünüyordu pandemi patlamasaydı lakin evdeki hesap çarşıya uymadı.
en taze transferimiz
brock motum; ben kendisine mesafeliyim. brock'u anadolu efes'ten de tanıyoruz, uzun uzun anlatmaya gerek yok; çok iyi bir ceza şutörü, iyi bir oyun aklına sahip -ki yıllardır euroleague takımlarından kontrat kapabiliyor oluşunu biraz da buna borçlu- ve tempolu basketbola yatkın. yalnız valencia sezonu
* gayet vasatın altındaydı. gerek euroleague gerekse de liga acb performansı kötüydü bana kalırsa. zaten valencia da brock'un opsiyonunu kullanmayıp kendisini serbest bıraktı. efes'teki son sezonundaki haliyle transfer edilseydi bir nebze daha sıcak olabilirdim brock'a ama son durumu soru işaretli. öte yandan kendisine "euroleague oyuncusu aldık mis gibi" bakış açısıyla yaklaşılmasına karşıyım. brock, euroleague'de yan ve/veya yardımcı parça olarak rol alan bir isimdi, ana rotasyon oyuncusu olarak değerlendirilmedi, değerlendirildiyse de pek verim alınamadı. ben kendisini "küçük maçların büyük oyuncusu" olarak görüyorum.
türkiye erkekler basketbol liginde işimize yarar mesela, hatta çoğu karşılaşmada "maçın en skorer oyuncusu" da olur; ancak atıyorum
fiba şampiyonlar ligi'nde özellikle -ve umarım- çeyrek final, yarı final etaplarında parlamaz. kısacası ben kendisini tercih etmezdim, yerine daha sert, ribaunt katkısı daha istikrarlı bir isim arardım. hayırlısı...
zach hankins kardeşimiz takımın yeni zach'i, auguste'un boşluğunu dolduracak olan parça. net iyi hamle. tıpkı alex gibi zach de rahatlıkla euroleague'in orta ve alt sıra takımlarından sözleşme kapabilecek yeterlilikte bir isimdi, dahiliyeti bir transfer başarısı. tarz olarak luksa andric - jan vesely karışımı bir havası olsa da işin savunma yönünde "şu ana kadar" dominant bir görüntü çizmedi. brock'a mesafeli yaklaşmamın sebeplerinden biri de bu aslında; ana pivotunuz savunma yönü ağır basan bir uzun değilse onu kompanse edecek bir 4 numara ile mühendisliği yapmanız daha mantıklı. zach kötü bir savunmacı değil ama iyi bir savunmacı da değil, haliyle brock hamlesiyle birlikte boyalı alan caydırıcılığımız ciddi soru işareti. savunmada tepe show up'ları sonrası üç saniye koridoruna devrilmelerde zach sorun yaşamaz fakat brock bu konuda bariz yetersiz kalır, haliyle son transfer hamlemiz bu defoyu bir nebze olsun kapatabilecek şablonda bir isim olmalı (fundamental'ı berbat olsa da ben moore tam olarak bu tipte bir isim, cuk oturur yeni mühendisliğe).
yerli oyuncu rotasyonumuz ise gayet iyi. ayakları çok yavaşlamış, savunma defoları en üst seviyeye çıkmış olan
barış ermiş'in yerine can korkmaz'ın takımda kalmasını isterdim açıkçası ama türk telekom'un teklifi bizim teklifimizin neredeyse 2 katıymış muhtelif kaynaklara göre, yapacak bir şey yok.
göksenin köksal -
ragıp berke atar -
yiğit arslan üçlüsü zaten rahatlıkla ilk 5'te değerlendirilebilecek isimler. berke'nin gelişim sürecini merakla bekliyorum ve takip ediyorum. altyapılarda uzun pozisyonunda kendisinden beklentiler nirvana civarındaydı, umarım ulaşır oralara.
--- yeni yapının artıları ---
skor potansiyeli çok yüksek, şutör dolu bir takım (hemen hemen her maç 90+'lı sayıları buluruz)
sakatlık geçmişi konusunda soru işaretsiz bir takım
modern basketbola (hızlı oyun) son derece yatkın bir takım
birçok oyuncusu birden çok pozisyonda kullanılabilir bir takım (koçun eli o biçim rahat)
atletik bir takım (izlemesi keyifli olacak)
--- yeni yapının eksileri ---
ribaunt sıkıntısı yaşayacak bir takım (yeni transferlerin hiçbiri ribaunt katkısıyla öne çıkan isimler değil)
p&s ve r&g okey fakat set verimi? (takımda
pick and roll oynayacak adam yok gibi;
pick and pop brock'la oynanır)
ön alan savunması sos veriyor (alex ve göksenin köksal dışında güvenilir bir kelepçeye sahip değiliz)
boyalı alanda oldukça yumuşak bir takım (bilhassa 4-5 savunması sıkıntı)
alex - daryl - r.j. üçlüsü (topu elinde seven isimler, top paylaşımı ilk zamanlarda problem olabilir)
--- karşılaştırma ---
2019-20 model galatasaray erkek basketbol takımının son hali yeni yapıya
* göre daha çok yönlü, daha dominant ve daha nitelikli oyunculardan oluşuyordu. bundan "yeni yapı kötü" anlamı çıkmasın, bence yüksek potansiyelli bir oyuncu grubuna sahibiz; ancak bu iş biraz da fiyat/performans işi, eldeki bütçeyle bu kadar oluyor. kadro kesinlikle güzel şeyler vadediyor lakin sadece vadediyor, çok fazla soru işareti var an itibarıyla. baştan sona yenilenmiş, birkaç oyuncusu hariç birbirine tamamen yabancı bir oyuncu grubu. bilhassa başlarda fazla sıkıntı yaşayabiliriz. ertuğrul hocaya çok ama çok iş düşecek.
--- beklentiler ---
ligde normal sezonda ilk 4 başarıdır. efes'in mutlak favori olduğu, fenerbahçe beko'nun tazelendiği, pınar karşıyaka'nın güç kaybetmediği, tofaş'ın orhun ene'yi kaybetmediği, türk telekom'un sağlam bir takım kurduğu bir lig ortamından bahsediyoruz. daha bunun yeni projelerle lige girecek olan bahçeşehir'i, beşiktaş'ı, darüşşafaka'sı da var. yeni sezonda efes dışındaki 7-8 takım 2. sıraya kurulabilir, güç dengesizliği birkaç sezon önceki gibi değil. bu noktada pınar ksk en avantajlı takım gibi görünebilir (ana rotasyonu komple korudular, hazır takım) ama onlar da ksk taraftarından mahrum olacaklar. uzun lafın kısası; normal sezon ilk 4'ü ve yarı final ile fiba şampiyonlar ligi'nde çeyrek final benim kişisel beklentilerim. türkiye kupası oynanırsa da orada da şöyle bi' yarı final ve ötesi mis gibi olur.