her gitmeyi planladığım maç zamanı bi durup düşünürüm hangi tribünde yer vardır, bileti kaçadır ve cebimde ne kadar para kalmıştır ya da kombine alacaksam da nerden alır nasıl öderim diye. kendisine en güvendiğim zamanlarda da ya yüzümü güldürmüş ya da hüzün ve sinir küpüne döndürmüştür beni galatasaray. ama herkes gibi bende pes etmiyor maçları son dakikasına kadar bağıra çağıra takip ediyorum. bazen bir tokat yesek de diğer tarafımızı dönüp izlemeye devam ediyoruz maçları. sanki bazen bizi düşürdüğü maddi manevi zor durumları hiç düşünmüyor bu galatasaray.
diğer yandan bakıyorum, futbolcu olmasa belki yuvarlanan şu amk gezegeninde s.ke sürülecek hiçbir işe yaramayacak gençleri alıyor, büyütüyor, eğitiyor, yontuyor, yıldız yapıyor, milyonlarca hayran sahibi yapıyor, cebine milyonlarca para koyuyor yine de o adamlara yaranamıyor.
biz hala altmış liranın üstünü nasıl tamamlayıp maça gideriz, yok ebesinin amında tanımadığım adamla bileti nasıl değiştiririz, metroylamı gitsem otobüslemi, üst katlar ucuz ama soğuk derdinde. yani değişiklik yok. yav bırak bir öğlen yemeğini bir kaşık çorbasını içmedi çoğu taraftar bu kulübün. sürekli ver allah ver. ver allah yine ver. ver allah hep ver. bu sene diyelimki şampiyon olmadık, seneye ne değişecek. tabiki hiçbirşey. ver allah ver, yine ver, hep ver. söyleyecek son sözüm, vay amk yaa.
*