• 6451
    beşiktaş alanyasporu 3 farkla yenmese bile varlığı yeter. öyle büyük bir takım ki bir takım nedenler bile büyüklüğüne saygı duyup bir şekilde zirveden aşağı indirmiyor onu.

    ben bu takımı pink floyd'un efsunlu ezgilerine benzetiyorum. yani bir takım düşünün süper final denilen ucube sistemde 2 kere şampiyon olsun hem de ezeli rakibinin sahasında.

    yine 2005/06 sezonunda o meşhur denizli faciası ile.

    ama bana sorarsanız en kıymetli şampiyonluğu 2007/08 şampiyonluğudur hani hocasız 6/6 yaptığı sezon.

    bir takım düşünün ezeli rakibine ne zaman yenilse o zaman kesin şampiyon olsun.

    bir takım düşünün marek heinz, cihan haspolatlı, mülayim erdem gibi isimlerle şampiyon olsun asjhhh sinirlerim bozuldu valla.

    dediğim gibi bu takımın gizemi ve büyüklüğü hiçbir kuram/teori ile açıklanamaz. çünkü kendisi hayat ve fizik kurallarına aykırıdır.

    fahri baba, yusuf baba, aziz yıldırım büyüsü, feto duası bile diz çöküp tövbe ister.

    aziz fenerin başına ilk geçtiğinde görün dedi bundan sonra öyle kolay kolay şampiyon oluyorlar mı en çok şampiyonluğu aziz gördü. çok iyi hatırlıyorum ali şen diyordu bu nedir be kardezim bir takım zürekli zürekli zampiyon olur mu? ligin tadı tuzu kaztı.

    sözlükte yıllar önce fb bjk çekişip dalaşırken suserin biri gs'si yine aradan sıyrılıp şampiyon olacak asjhhh nitekim de öyle oldu.

    ama kesin şampiyon olması için fb ya da bjk ile çekişmesi lazım yoksa rehavete kapılıp salıyor. heyecan, atraksiyon, konsantrasyon ve kaos bu takımın ilacı. rakiplerin kendisini kızdırması lazım ki hedefe ulaşsın.

    fenerbahçe çok büyük umutlarla sezona giriş yapıyor ama ortası sonu mutlaka hüsran. beşiktaş ise galatasarayla yarıştığı zaman son haftalara girince bir sekilde attan düşmüş gibi oluyor. ya tokatlanıyor ya da o meşhur "beşiktaş ölüm kalım maçına çıkarsa kesin ölen taraf olur" kuralını bir kez daha ispat ediyor.

    watsapdan sürekli kızdırıyordu fenerli akrabalar artık ses seda yok onlardan.

    daha önce de dedim bu ligde diğer takımların şampiyon olması için çok iyi futbol oynaması lazım galatasaray'ın ise vasat ya da normal oyunu onu çok rahat şampiyon yapar.

    ister sevin ister sevmeyin ama diğer camialar kendi içlerinden bir fatih terim çıkaramadı. adam şampiyonluk ve kupaların adı resmen.

    şu an ligin en az gol yiyen takımı galatasaray hem de muslerasız. bay geçtiği hafta da liderlik ihtimalinin artması izah edilecek durum değil. kurban olduğum rabbim de seviyor bu takımı.

    efendi takımdır birde rakipler salça olmasa laf atmasa kimseye karışmaz işine gücüne bakar. ama kızdığı zaman mayıs ayını çok seven sahra aslanları gibi ovaya iner ve gerekeni yapar.

    pençe atmana gerek yok aslanım kükresen yeter.

    yürüyedur.
  • 6454
    15.12.2020 tarihinde 4 ayrı branşta 4 maçı olan canımız takımımız.
    program 16:30'da 15 aralık 2020 sopron basket galatasaray kadın basketbol maçı ile başlayacak, 20:00'de erkek basketbol maçı* ile devam edecek; 21:00'de ise bu kez yeşil sahaya aslanlar çıkacak. (bkz: 15 aralık 2020 galatasaray darıca gençlerbirliği maçı) son olarak da cev cup'ta çeyrek final oynamak için saat 23:00'de salona çıkıyoruz. (bkz: 15 aralık 2020 cv guaguas galatasaray voleybol maçı) galatasarayla dolu 8 saat olacak. umarım 4 galibiyet ile yolumuza devam ederiz.
  • 6455
    ana faaliyet gösterdiği ülkede terörist ilan edilen kişileri hazırlanan videolara koymadığı veya koyamadığı için eleştirilen kulüp.

    hükümet düşmanı falan demiyorum. silahlı örgüte üye olmak suçundan 15 yıl hapis cezası verilen bir adamdan veya adamlardan bahsediyoruz.

    o haklı şu haksız olayı değil bu durum. resmi olarak verilen bir karar var ortada.
  • 6462
    türkiyenin en büyük taraftarına sahip futbol kulübü. twitter , instagram ve facebook'taki etkileşim sayıları zaten bunu gösteriyor. taraftar sayımız çok neden bunu kullanmıyoruz hemde kimsenin cebinden para çıkmadan sadece paylaşım yaparak. koç holding boykotu yapalım yeter de artar.

    karşımızda zaten aklı yerinde olmayan bir topluluk var , hakan şükür'ün darbe yapabildiğine inanan bir tayfa var ki o hakan şükür "köfte ile möfte arasında ne fark var diye sorup biri kıymadan biri mıymadan " yapılır diyebilen biri ama biz bu adamı darbeci diye göstermiyormuşuz. o aklı yerinde olmayan tayfa aynı hakan şükür'ün neden milli takımda atılan gollerinin gösterilmediğini tv de eski uzun boylu futbolcu bahsedildiğini söylemezler. ama o aklı yerinde olmayan tayfa kendince bizi buradan vurmaya çalışıyor. bu adamların eski futbolcularından hiç mi fetöcü yoktu? sırf bizimki daha iyi diye daha mı fetöcü oldu?

    neyse efendim karşımızda bize iftira atan ama kendisi fetöye tonlarca para harcayan sponsorluklar veren, fetö savcıları ile maçlar yapan fakat sütten çıkmış ak kaşık gibi davranan bir güruh var.

    başlatalım bir kampanya gündem olsun koç holdinge ait ne varsa boykot edelim , hem çok övündükleri platin sponsorluklarını hatırlatalım bakalım kimmiş fetöcü.
  • 6463
    yıl 2003.
    üniversite sınav sonuçları açıklanmış.
    yer kahramanmaraş merkez.
    18 yaşımdayım.
    bir internet cafede, yavaş yavaş açılan ösym sitesinde yıldız inşaatı gördüğümde eve koşa koşa giderken, balkondan “oğlum hangi okul?” diye soran anneme gözyaşları içerisinde “anne galatasaray’a gidiyorum, anne istanbul, anne ali sami yen” diye bağırıyordum. öylesine bir sevgidir galatasaray benim için.

    sabri’nin yarı sahamızdan topu sürüp aşırtma bir vuruşla gol artığı bursaspor maçına cebindeki son harçlığı verişimdir benim için galatasaray. aidiyet duygusudur.

    oğullarıma ilk hediyemdir galatasaray forması. en büyük mirasımdır.

    cimbom’un maçı varsa işi gücü bırakıp ekranın karşısına geçişimdir iki elim kanda olsa dahi. stada ilk günkü heyecanla koşuşumdur.

    hayatta 2-3 kere ağladığını gördüğüm babamın 17 mayıs 2000 gecesi uefa kupası törenini izlerken gururdan döktüğü gözyaşlarıdır galatasaray.

    şimdi biz bu kadar çok severken, galatasaray’ımıza fetöcü yaftası vuranlara küfür etsek suç mu işleriz hakim bey?
  • 6464
    fetönün en etkin olduğu yıllarda yokluğun dibini görmüş, ekonomik olarak fenerbahçe ve beşiktaş'ın altında ezim ezim ezilmiş, talip olduğu neredeyse her potansiyelli genç oyuncuyu ezeli rakiplerinden biri gelip 300.000 dolar fazla verip elinden kaparak vasatlığa mahkum edilmiş takım. hala fetö metö diyenler oluyor. tek kelimeyle gülüyorum. o yıllarda neler çektiğimizi en iyi yaşayanlar bilir.
  • 6465
    “maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmektir.“ sözünü türkiye cumhuriyeti'nin kuruluşundan yaklaşık 20 yıl önce söyleyerek kurulmuş, türk sporunun tarihi boyunca kazandığı başarıları en fazla borçlu olduğu şanlı, gururlu ve onurlu kulüp.

    şimdi birileri çıkıp da ahlaksız ithamlarda bulununca tarih silinmeyecek elbette.

    türk sporuna katkıları bir elin parmak sayısını geçmeyen gruplar, sadece bu günlerde değil bundan sonraki süreçte de anlamsız ve saçma ithamlarla bizi kendi seviyesine indirmek isteyecek, ancak galatasaray'ın hedefi her zaman bellidir. uygar spor dünyasında en üstlerde olmak ve orada türk sporunu temsil etmek. bu hedefin ne olduğuna dair görüş bile bildiremeyecek gruplarla onların mertebesindeki tartışmaları galatasaray kulübü yapmaz, yapmamalıdır.
  • 6466
    en önemli değerlerinden birinin, türk olmayan takımları yenme mottosu olduğunu düşündüğüm takımım. dibe vurmakta olan türk futbolunun seyrini ancak biz değiştirebiliriz. ve bunu ancak bu mottoyu daha fazla ön plana çıkararak gerçekleştirebiliriz.
    avrupa’da yıllardır türk takımlarının başarının yanından bile geçmediği, ocak ayına gelmeden avrupa’dan uzak kaldığımız zamanlarda şampiyonluk bizim birinci önceliğimiz olmamalıdır. zaten rakiplerimizden minimum 3 şampiyonluk üstünüz. 2020-2021 sezonunda galatasaray şampiyon olsa bile bir sonraki sezonda şampiyonlar ligi grubundan ciddi bir kura avantajı olmazsa çıkamayacak. şampiyonlar ligi grubunda club brugge’a üstünlük sağlayamayıp dördüncü olmaktansa, avrupa ligi’nde mümkün olduğunca çok maç yapıp rangers ayarında takımlara karşı ölüm kalım maçlarına çıkmayı tercih ederim. potansiyeli olan genç bir takımla avrupa’da mümkün olan maksimum maçı oynayarak tecrübe kazanıp, “avrupai” bir takım olmalıyız. bunu başarmamız durumunda uzun vadede daha fazla şampiyonluk elde edip, avrupa ile olan makası kapatabileceğimizi düşünüyorum.
    2020-2021 sezonunu bu vizyonla stresten uzak, keyifle takip ediyorum. bunu da herkese tavsiye ederim. *
  • 6467
    hafızamı zorladığımda ilk anılarımın 1999-2000 sezonuna ait olduğu takımım. bologna, mallorca eşleşmelerini hatırlıyorum. şampiyonlar ligi’nde milan’ı 3-2 yendiğimizi, “yendik mi lan” manşetini, mallorca deplasmanında 1-4 kazandığımız maçı kime ait olduğunu hatırlamadığım bir arabada radyoda dinlediğimi hatırlıyorum. leeds united’ı eledikten sonra eniştemin doğan slx arabası ile memleketimde zafer turu atmamız beni futbola yaklaştıran bir coşkuya sebep olmuştu. turun sonunda, evde pazardan aldığımız formalarımıza tükenmez kalemle yamuk yumuk enim 10 hagi, kuzenimin 5 emre yazdığını hayal meyal hatırlıyorum. şimdi geçmişe dönüp baktığımda, 8-9 yaşında olabilecek en mükemmel sezonda futbolla tanışmışım. ve çevremde başka takım taraftarları olsa da, galatasaray’ın türkiye’de görülmemiş şekilde başarılı olması galatasaray taraftarı olmamda etkili olmuştu.
    ilk anılar 1999-2000 sezonuna ait dedim ama entiriyi yazarken hatırladığım bir diğer konu da galatasaray’ın yanılmıyorsam 1998 yılında juventus ile eşleşmesi idi. terörist başı abdullah öcalan’ın italya’da bulunduğu ve iki ülkenin bu sebeple gerildiği döneme denk gelen bu eşleşme ülkede büyük gündem olmuştu. ya da en azından benim ilgimi fazlasıyla çekmişti. bu eşleşmenin hala hafızamda olmasının, yeni tanıştığım futbolun önemli bir kavram olduğunu çocuk aklımla düşünmem olduğunu değerlendiriyorum.
    bunlara ek olarak futbolun ilgimi çekmesinin bir diğer sebebi de yoksulluktu diyebilirim. futbolun yukarıda bahsettiğim gibi yavaştan ilgimi çektiği dönemde dağılmış bir aileye sahip yoksul bir çocuktum. pazardan alınan forma bile benim için lükstü. avrupa maçlarını yine televizyonda izleyebiliyordum. ama lig maçlarını izlemek imkansızdı. ailemden bunu talep etmeyi aklımdan bile geçirmiyordum. lig maçlarını cine-5’de * şifreli takip etmeye çalıştığımı hatırlıyorum. özellikle merak ettiğim maçları ise kıraathaneye gidip dışarıdan 37 ekran televizyonda takip etmeye çalıştığımı hatırlıyorum. tabi çok da geç olmadan eve dönmek gerekiyordu. o zaman çok isteyip ulaşamamanın şu anki futbol ve galatasaray sevgimde etkili olduğunu düşünüyorum. şu an ulaşabiliyorum ve bu durum iyi hissettiriyor sanırım.
    bunları yazma gereği duyuyorum, çünkü futbol ve galatasaray sevgimi kendime açıklamakta zorlanıyorum. galatasaray sözlük yazarı olmayı isteyecek kadar fanatik olmama neden olan şeyleri sorguluyorum. neredeyse tamamen duygularından arınmış, rasyonel ve kim olduğunu, ne istediğini bilen pragmatist bir insan olduğumu düşünüyorum. ailemi bir kenara bırakırsam, bir beklentim olmadan sevdiğim ve sahip olduğum en değerli şey olan zamanımın ciddi bir kısmını harcadığım olgudur galatasaray.
  • 6469
    galatasaray taraftarı içinde de ne yazık ki sözümona tiner çekip tweet atan manyak çok.

    bir örnek vereceğim.
    uzun zaman sonra, birkaç haftadır güzel oynadığımız futbolumuza 26 aralık 2020 trabzonspor galatasaray maçında da devam ettik ve güzel bir galibiyet aldık.

    troll olmadığını bildiğim, neredeyse 100.000 takipçisi olan galatasaray taraftarı bir hesabın arda turan'ın attığı gol için yazdığı şu tweet'e bakar mısınız allah aşkına:

    https://twitter.com/...250743848013824?s=19

    manyak işte!
    kafa gidik bunların.
    ayar oluyorum böyle anlık duygularla çabucak gaza gelen, her duygusunu abartılı yaşayan border tip taraftar profiline.

    galatasarayımızın şu anda ulusal ligimizde lider olması avrupa kupaları'nda da iş yapacağı anlamına gelmiyor.
    bakın iddia ediyorum 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçına bizim takım bugünkü haliyle, bugünkü kadrosu ile çıksa yine kaybeder.

    elbette iyi futbolumuzla kıvanç duyalım -ki ben de çok çoşku içindeyim bu hafta sonu- ama realist de olalım biraz.
    zira bugün avrupa'daki heybetini kaybetmiş galatasaray kavramının müsebbiblerinden birisi de gerçeklik algısını yitirmiş bu taraftar kitlesi işte.

    kendimizi hâlâ avrupa fatihi zanneden profil yüzünden sürekli rakipleri küçümsedik, adapte olamadık ve nihayet çağdaş futboldan uzak kaldık.

    buradaki hatalardan bir parça payı da hocamız fatih terim'e vereceğim.
    hocamız da bazen taraftarın bu mesnetsiz gaza gelişine ön ayak olacak şekilde oldukça iddialı cümleler sarfetmişti geçmişte.
    örneğin knock knock guess who is back tweet'ini ben hiç benimseyemedim.

    bu tıpkı ffp cezası nedeniyle şampiyonlar ligi'ne katılamayan avrupa'nın dev bir takımının uzun zaman sonra mekâna ayak basıyor olmasını imgeleyen bir meydan okuma gibiydi.
    halbuki biz kötü olduğumuz için yoktuk o arenada ve yokluğumuzda da hiçbir avrupa kulübünün bizi merak ettiğini falan sanmıyorum.

    hakeza benim hayallerim dünyadan daha büyük sözünü de bunların arasına koyabilirim.
    zamanında uefa kupası'nı kazandırarak bize hayallerin büyüğünü yaşatan güzel hocam elbette şampiyonlar ligi kupasını da bizler gibi hayal ettiği için bunu dile getirebilir, kesinlikle bunda bir yanlışlık yok ama taraftar böyle şeylerle çıtayı çok yükseğe çıkarıp sonra o yükseklikten aşağı düşünce olması gerekenden daha fazla inciniyor.

    bence hocamız da bizler gibi şu geçtiğimiz son 2-3 yılımızdan bir ders çıkardı.
    mesela makas açıldı sözü bunun bir göstergesi.

    hem yönetim, hem teknik ekip ve futbolcular, hem de taraftar olarak iddialı laflardan kaçınacağız, kaçınmalıyız.
    maçlar sahada kazanılıyor, sahada kaybediliyor; lafta değil.

    gerçi bu bahsettiklerim galatasaray'a özgü değil, türk insanının genel profili.

    bir örnek daha.
    çağlar söyüncü antrenmanda güzel bir gol atmış, leicester city twitter hesabı bunu paylaşmış, bizim dangozlardan birisi damlayıp "cengiz > mahrez" yazmış.

    https://twitter.com/...508708135006211?s=19

    altta çok güzel bir cevap var aslında, biz egzajere etmeyi severiz millet olarak.

    neyse artık, geçmiş geçmişte kaldı.
    şu anda takımımız gelecek için umut vaat ediyor.

    inşallah finansal fair play cezası bitince de yıldız olmayan, kendisi için değil de takımı için mücadele edecek genç ve dinamik oyuncuları kadroya katıp bu güzel oyun konusundaki ivmeyi sürdüreceğiz.
  • 6472
    onyekuru’nun sıtma hastalığı ile başladı herşey, rüzgarı arkamıza almışken covid belası çıktı.
    hoca, apo abi hastalığa yakalandı.
    bunlar geçti derken başkan ağır bir hastalığa yakalandı, çok çok zor ameliyatlar geçirdi. ki hala düzelebilmiş değil.
    pandemi arasından sonra uğursuz stadyum’da* muslera’yı kaybettik.
    bir sürü oyuncumuz sakatlandı, maalesef şampiyonluğu verdik.*
    2020-2021 sezonuna başladık, yine bir çok futbolcumuz covid oldu.
    her şeye rağmen uğursuz 2020 yılını lider bitirdik diye sevinirken, yılın bizimle henüz bizimle işi bitmemişti.
    son saatlerde omar’ın yaşadığı kazayı öğrendik:(
    velhasıl camia olarak çok zor bir yılı geride bıraktık.
    inşallah bu yaşananlardan daha kötüsünü yaşamayız.
  • 6474
    berbat yönetilen spor kulübü. bugün bir transfer için ffp'yi denk getireceğiz, maaş bütçesini koruyacağız falan diye 100 bin euro'ların hesabı yapılıyor. çok basit bir soru soruyorum ;

    2017'den itibaren galatasaray 2 kere şampiyon olup şampiyonlar ligi geliri aldı. üstüne bu süreçte ndiaye, gomis, serdar aziz, fernando, garry, ozan kabak gibi adamların satışından 50 milyon euro'ya yakın transfer geliri elde etti. şampiyonluklarla beraber 120-130 milyon euro para yapıyor totalde. bu paranın ne kadarı ile geri dönüşü alınabilecek yatırımlar yapıldı.

    şimdi abdürrahim albayrak'a bir şey söyleyince ama galatasarayı seviyor argümanı geliyor. ya ben de galatasarayı seviyorum ama bu yeterli midir bu kulüpte kalkamayacağı yükün altına girmek için. ben dahil milyonlarca taraftar falcao transferini istedi ama ortada henüz imza yokken o meşhur fotoğrafı sızdıranın hiç mi suçu yok.

    bir değil 2 forvet alacağız lafını duyup forvetsiz kaldık, daha transferin bitmesine 50 gün var lafını duyup orta sahasız kaldık, transfer işini beceremeyince daha fazla rezil olmamak için kulübün parasının kasımpaşa'ya peşkeş çekildiğini gördük, birkaç milyon euro yokluğundan kaan ayhan gibi fırsat transferlerinin kaçtığına şahit olduk şeklinde uzar gider liste.

    abdürrahim albayrak ve yusuf günay yerine işini hakkıyla yapacak bu işin profesyonelleri olsa acaba ne olurdu. bundan daha kötüsü olmazdı herhalde.

    bu sezon şampiyonluğun gelmesi için takıma yapılması gereken takviyeler gün gibi ortada ama maalesef bu taraftara defalarca kez yalan söyleyip, hayal satıp sonucunda işi yüzüne gözüne bulaştıran yönetim de ortada. 1 transfer dönemi hiç değilse adam akıllı geçsin diyeceğim ama hiç umudum yok.
  • 6475
    taraftarlarının bütün mali ve ekonomik koşullara yönetiminden daha fazla hakim olduğu
    transfer süreçlerinin nasıl ilerlediğini en iyi taraftarlarının bildiği
    ffp ve limitler konusunda nasıl hareket edilmesi gerektiğini taraftarından daha iyi bilen hiç kimsenin olmadığı
    mevcut oyuncularından kimlere teklif geldiğinin sadece taraftarlarının öngörebildiği bir kulüptür...
App Store'dan indirin Google Play'den alın