• 4026
    kontrat yapma konusunda en özürlü kulüp. emeği geçenlerin alayının suratına tükürmek gerek.

    çünkü dünyanın başka hiçbir yerinde hiçbir kulüp yedek kalecisine %700 zam yapmaz,
    moralleri bozuk, suratları asık diye 30 yaşına merdiven dayamış oyuncularını gazlamak için 3'er milyon eurodan yeni sözleşme yapmaz,
    parayı birincil motivasyon aracı olarak kullanmaz,
    anca yedeğin yedeği olabilecek adamlara senelik 1 milyon euro civarı garanti paralar vermez,
    transfer sezonuna maaş yükünü azalma hedefiyle başlayıp rotasyon oyuncusuna zamlı sözleşme yapmaz,
    kısacası oyuncularına yaptığı kontratlarla kendi kendisini sikmez.

    şu icraatlere imzasını atan her bir yönetici, galatasaray ruhu ile savaşan asıl kahramanlar bütün sezonu para alamadan oynarken içleri bol sıfırlı maaşlarını alıp içi rahat eden her futbolcu gözümde haindir.
  • 4027
    tüm maaşlı elemanlarının maaşını indirmeye teşvik edeceğine gittikçe bu konuda daha da açılan kulüp.

    şimdi herkes sneijder'le sözleşme imzalanmasını bekliyor. menajeri de akıllı adamsa pazarlığı 6-6.5'tan açar 5 milyon euro'dan daha azına da ikna olmaz. sonuçta herkese %50-75 zamlar yapılıyor amk.

    e hani nerde finansal fair play, basketbolda mı var bir tek bu zırva? bok gibi parası var bu kulübün emin olun, mesele o parayı kimin yiyeceği meselesi. o yüzden paramız yok, yıldız alamayız yalanlarına da artık inanmamak lazım. kandırmayın lan galatasaraylıları, yeter artık!
  • 4034
    bu takımın amacının uluslararası anlamda başarı elde etmek olduğunu unutanlar tarafından yönetilen kulüp. kendi liginde istersen her sezon 5 kupa al. bize avrupada başarı getirmedikten sonra hicbir anlamı yok. şu anda yönetmeye çalışan bu adamlar bunları iyi anlasınlar. lig bizim icin sadece araçtır.amacımız zaten kurulurken belirlenmiş. 2 kupa aldık diye hergün televizyonlarda bilmiş bilmiş konuşmanın da anlamı yok. son olarak da sabri'ye verilen her kuruş da ergin hocanın, ekrem hocanin, sedat hocanin ve bütün basketbol takımlarının hakkı vardır. yazıklar olsun.
  • 4036
    üzülerek söylüyorum ama artık tek kurtuluşu yabancı sermaye altına girmek gibi görünüyor. ülkemizden böyle bir yükün altına girebilecek bir iş adamı ya da grup çıkacağını sanmıyorum.

    tabi bu konu çok karışık. dernekler yasası, lise, yüzlerce yıllık geleneklerimiz var işin içinde. ancak kulübü kurtaracak yegane yol budur artık.
  • 4037
    galatasaray bizim çocukluk yaramız, tiryakiliğimiz belki, vazgeçemiyoruz.

    vazgeçebilseydim eğer hayatım şimdi olduğundan çok daha güzel olurdu. ne bileyim daha çok boş vaktim olurdu, kafamın içi daha boş olurdu, hayatımla ilgili şeylere takardım kafayı daha çok, şimdi olduğu gibi rüyalarımı bile galatasaray işgal etmemiş olurdu. sohbetlerimin konusu değişirdi kafadan, belki öykü yazmaya yeniden başlardım, şiir okurdum. ispanyolca kursuna yazılırdım, dünyanın bir çok yerinden ispanyolca konuşan arkadaşlarım olurdu, internette geçirdiğim ömrümün büyük bir bölümünü boşa harcamazdım.

    çocukluk yarası dedim ya işte, kendimizi bildik bileli, galatasaray denince kalbimiz farklı çarpıyor, bunun yüzündendir ilkokulda fenerli çocuklarla kavga etmemiz, okulu kırmamız bazen. harçlıklarımızı maç bileti için biriktirmemiz, ilk maaşımızı storelarda ıslatmamız filan.

    geri dönüp baktığımızda, sevinçler, üzüntüler, dostluklar, kardeşlikler arasında aslında uzun bir kariyeri arkamızda bırakmış oluyoruz. galatasaraylılık kariyeri.

    her şeye rağmen, bazen bu olayı da fazla abartmamak gerektiği gerçeği acımasızca çarpıyor suratıma. bazı realiteler, bazı rakamlar ortaya döküyor bir şeyleri. estalfmesela, afedersiniz kuzenimdir kendisi bilen bilir, 'abi sen de çok galatasaraylısın' diyor bazen bana, yani sen milyonların içinde sıradan bir insansın bu kadar abartma, sosyal hayatına önem ver' filan diyor. senin diyor, bir futbolcunun 1 yıllık maaşını karşılayacak kadar galatasaray'a para harcaman için 2.000 yıl çalışman lazım. siktir et ya gel takılalım filan diyor. yani bunları diyen de, abazanlıktan sol eliyle koalisyon kurmuş, seçim pusulasına çıplak kadın resmi çizip, hükümete mesaj vermek istedim diyen çaresiz asosyalin teki yani, düşünün.

    çok galatasaraylı olmak yada olmamak. bence olmamak iyi. ben olmasam da, sen olmasan da kulüp var olacak, oldu da. sıradan insanlarız biz sonuçta, denizdeki kum misali bizim gibi milyarlarcası gelip geçmiş.

    misal,

    eğer ben ilkokul 3. sınıfta sarı kırmızı kaplarla kaplamasaydım okulda defterlerimi, kitaplarımı, gider yapmasaydım dünyaya, yine de büyürdü galatasaray.

    show tv reklamlı formamın arkasına anneme rica minnet h. şükür yazısını diktirmeseydim de gollerini atardı o.

    galatasaraylı futbolcu kartlarını biriktirmeseydimi kepmeseydim mahalledeki bütün veledleri, yine transferler yapardı kulüp.

    ali sami yen'de, yeni açıkta sabahtan girip akşama kadar maçın oynanmasını beklemeseydim yine dolardı tribünler.

    sesimin kısılacağını bile bile, kan gelircesine bağırmasaydım yine şampiyon olurdu cimbom.

    kalp krizi geçirircesine, transa geçip , allah'a peygambere filan dualar etmeseydim yine direkten dönerdi toplar, yine kazanırdı uefa kupasını...

    .

    yarak kazanırdı amk.
  • 4038
    son ünal aysal döneminden itibaren mali anlamda ciddi şekilde kötü yönetilen klübümüzdür. roberto mancini döneminde ara transferde yapılan dokuz transfer ve iyileştirilen futbolcu maaşları mali anlamda dar boğazda olan klübümüzü daha da zora sokmuştur. yabancı futbolcu sınırının kalkmasıyla birlikte yerli oyunculara yüksek maaş verme zorunluluğu da bir manada ortadan kalkmıştı. ancak sabri sarıoğlu'na yıllık net sabit transfer ücreti olarak verilen 4.8 milyon türk lirası futbol ekonomisinden anlayan hiçbir kimse tarafından anlaşılamamıştır. umuyorumki bundan sonra imzalanacak olan sözleşmelerde klübün mali yapısı göz önünde bulunarak daha makul ve gerçekçi maaşlar verilir.
  • 4039
    şampiyon biz oluyoruz, 4.yıldızı takarak rakibimize psikolojik olarak adeta fark atıyoruz ama gel gelelim yönetmeyi beceremeyenler yüzünden hep en mutsuz taraftar oluyoruz. yemin ediyorum yönetmeyi becermeyen adamlara emanet ediyoruz kulübü. hep beterin beterini yaşıyoruz. turgay kıran'a laf ederken beterini bulduk geldik.

    tanım: dünyanın en potansiyelli ancak en kötü yönetilen kulübü.
  • 4043
    4 tane adam tarafından fatoş muamelesi yapılan takım. resmen göz göre göre ırzına geçiliyor takımın ama elimiz kolumuz bağlı izlemekten başka bir şey yapamıyoruz.* *

    grup vitamin - fatoş;

    https://www.youtube.com/watch?v=VPPYTubjwW0

    -birincisi biraz ürkek hamza hamzaoğlu
    -ikincisi biraz çapkın cüneyt tanman
    -üçüncüsü anasının gözü dursun aydın özbek
    -dördüncüsünün ne yaptığı burada söylenmez sabri sarıoğlu

    şampiyonlar ligi maçları öncesi ve sonrası bu şarkıyı bol bol dinleyerek kendime eziyet etmeyi planlıyorum. artık yapacak bir şey yok, zevk almaya bak galatasaraylı.

    --- spoiler ---

    aman cimbom, yandın cimmmmmmbom

    --- spoiler ---
  • 4044
    tarifi belki de mümkün olmayan, ne kadar sevdiğimizi, aşkımızı anlatacak bir ölçü birimi bulunmayan, kalbimizin en özel yerindeki değerlimiz.
    ama şu sıralar gerek burada, gerek sosyal medyada, gerekse yakın çevremde gördüğüm tablo beni gerçekten çok üzüyor. hani inanamıyorum yazılan, çizilen, hatta düşünülen şeylere.
    sanki 3 hafta kadar önce, rakiplerimizi alt ederek, yine bir ilki başarmamış, bir de üstüne tam 15 yıl sonra tekrar duble yapmamışız gibi; çizilen felaket senaryolarına.
    tabii ki şu ara bir mali krizdeyiz, belki de çok zor bir sezon bizi bekliyor.
    ama ilk defa bir galatasaray hocasına, bu raddede bir haksızlık yapıldığını görüyorum. (hemen fikrimi belirteyim, ben de sabri'nin max 600. usd gibi bir rakamla rotasyon oyuncusu olarak sözleşme yenilemesini yeğlerdim) yerden yere vuruluyor hamza hoca, bir de efsane kaptanlarımızdan efendi cüneyt tanman..

    neyse bu konular zaten hali hazırda bu platformda da ateşli bir şekilde tartışılan hususlar.
    ben bugün sabah uyandığımda eski dergilerimize bir göz gezdireyim dedim, malum oruç nedeniyle kahvaltı da yok.
    2015 nisan sayısında tarık ünlütürk'ün bir yazısını tekrar, ama bu sefer, daha iyi anlayarak okudum ve sizinle paylaşmak istedim. 2 ay önce okuduğumda bu kadar etkilememişti. neyse lafı fazla uzatmayayım.. belki de bizlere bu armayı neden bu kadar sevdiğimizi, neden bu armaya her zamankinden daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini hatırlamamız açısından.
    başka galatarasaray yok.

    --- galatasaray dergisi nisan 2015 sayısı alıntı ---

    gayrı resmi sevgi indeksi

    ali sami yen : bir hayal kurup peşinden gittiği için.
    metin oktay : onu sevenleri üzmediği için.
    gündüz kılıç : içinde halat geçen bir cümleyi duyduğumuzda tüylerimizi diken diken ettiği için.
    çoşkun özarı : hocaların hocası olduğu için.
    turgay şeren : galatasaray lisesi'nde sınıfın en çalışkan öğrencisi olduktan sonra, takımın da bir numarası olduğu için.
    nihat bekdik : bizi aslan gibi yaptığı için.
    bülent - reha eken : galatasaray'ı kendilerine üçüncü kardeş bildikleri için.
    fatih terim : imparator olduğu için.
    brian birch : sağ yumruğunu her zaman havada tuttuğu için.
    jupp derwall : maçı kaybedeceğini bilse bile alan savunmasından vazgeçmediği için.
    graeme souness : çok değerli bir bayrağı olduğundan daha değerli hale getirdiği için.
    karl heinz feldkamp : disiplin nedir, bize yeniden öğrettiği için.
    erik gerets : geriye bakınca hayatımızın en keyifli 16 dakikasına ortak olduğu için.
    cüneyt tanman : öne çıkan kusursuz kaptanlığıyla ne kadar iyi bir futbolcu olduğunu unutturduğu için.
    cevad prekazi : az koşup, real madrid yerine, galatasaray'da oynadığı için.
    muhammet altıntaş : sahada basılmadık yer bırakmadığı için.
    uğur tütüneker : bir ayağının daha kısa olmasına aldırmadan galatasaray formasıyla koştuğu için.
    erdal keser : süper yıldız olmadan da çok gol atılabildiğini gösterdiği için.
    yusuf altıntaş : banik ostrava'ya 38. dakikada attığı gol için.
    bülent korkmaz : yüreğini bize gösterdiği için.
    hakan şükür : attığı her golün ardından tribüne koşarak, içimizden birisi olduğunu gösterdiği için.
    arif erdem : bütün michael'ler gelse de onun şutunu kurtaramayacağı için.
    tugay kerimoğlu : burada doğduğu burada öleceği için.
    tanju çolak : suyun karşı tarafına geçtiği gün "böyle olmasını istemezdim" dediği için.
    gheorghe hagi : meksika'ya giden uçağa binmediği için.
    zoran simoviç : maviyi olduğundan daha güzel gösterdiği için.
    aly faryd mondragon : bu renkler altında kocaman cüssesine inat gözyaşı döktüğü için.
    claudio taffarel : herkesin gözünü kapattığı anda, gözlerini dört açıp henry'in kafa vuruşuna uzandığı için.
    emre aşık : sahada, yedek kulubesinde, antremanda, başka şehirde ya da takımda... zaman ve mekan fark etmeksizin her daim galatasaraylı olduğu için.
    ümit davala : en kritik anda olanca soğukkanlılığıyla beyaz noktanın başına geçtiği için.
    suat kaya : her ileri çıkışında geri dönmeyi vicdani bir sorumluluk bildiği için.
    ergün penbe : birilerinin de soğukkanlı olması gerektiği anlarda bu rolü her defasında üstlendiği için.
    hasan şaş : sağ ayağı ile soldan gelip, her seferinde topu çekerek rakibi geçtiği için.
    dean saunders : 117. dakikada kadıköy'de attığı gol için.
    capone : her zaman arka direkte beklediği için.
    arda turan : galatasaray'ın adının geçtiği yerde profesyonelliği unuttuğu için.
    hasan kabze : beşiktaş maçında sonradan oyuna girdiği için.
    harry kewell : büyü ya da sihir; sadece masallarda olmadığını gösterdiği için.
    ahmet yıldırım : beşiktaşa attığı imza sırasında "ben büyük takımda oynamanın ne olduğunu bilirim, galatasaray'dan geldim" dediği için..
    ionut lutu : her rumen'in hagi olmadığı gerçeğiyle yüzleşmemizi sağladığı için.
    karıncaezmez şevki : maç boyu ayakta bir elinde galatasaray bayrağı, bir elinde meşale tutarak sevgisini somutlaştırdığı için.
    şişman yanko : altın işine girmeyip, bahçekapı'da kumaşçı dükkanı açtığı için.
    parçalı : hayatın tüm ikili zıtlıklarına inat, iki farklı rengi tek olarak gösterdiği için.
    soma kömür diyarı : sarı zemin üstüne kırmızı harflerle ne yazdığını bildiğimiz halde, tekrar tekrar okuduğumuz için.
    sokak : bir sokaktan ötesi olduğu için.
    kapalı : cehennemi tutup dünyaya getirdiği için.
    eski açık : bıkmadan usanmadan sarı dediği için.
    yeni açık : yağmura inat sevdiği için.
    numaralı : altında ıslanmadığımız için.
    orjin köfte : köftenin üzerinde kaşarın erimesini izlerken galatasaray diye bağırabildiğimiz için.
    florya : aslan yetiştirmeye elverişli iklimi için.
    kopenhag : gitmesek de, görmesek de en sevdiğimiz şehir olduğu için.
    mayıs : bize galatasaray'ı hatırlattığı için.
    arsenal : hayatımızın en güzel iki saatinde bizimle beraber olduğu için.
    ac milan : zafere giden yolda yol arkadaşı olduğu için.
    paolo maldini : 22 bin kişi olduğumuza inanmayarak gururumuzu okşadığı için.
    pierluigi collina : hakemlerin de sevilebileceğini gösterdiği için.

    --- galatasaray dergisi nisan 2015 sayısı alıntı ---

    tabii ki de eleştireceğiz, türkiyenin en çağdaş, modern ve büyük taraftarı olarak.
    tabii ki tepikimizi ve eleştirimizi göstereceğiz, ama en doğru ve bize yakışacak şekilde.
    unutmayın, nasıl galatasaraylı olduğumuzu, bu renklere nasıl aşık olduğumuzu..
    bir kez daha hatırlayın.

    başka galatasaray yok.
  • 4048
    galatasaray dendiğinde, ya da bir yerde galatasaray yazısı görünce mecnunun leylasına kavuşması misali içimi öyle bir his kaplıyor ki sanki bütün sıkıntılarım yok oluyor, kalp atışlarım hızlanıyor, yüzümde bir gülümseme oluşuyor.

    galatasaray bana aslan yürekleri, inanmayı, başarmayı, en umutsuz anlarda bile bir ihtimalin daha olduğunu çağrıştırıyor.

    hiç teknik direktörü olmasa, hiç yöneticis olmasa yine de başarabileceği hissini veriyor. bütün basın hunharca saldırsa da ayakta kalacağı, asla pes etmeyeceği, avrupanın devlerine kök söktürüp kupalara ambargo koyacağı inancını veriyor.

    kısaca galatasaray bana samimiyeti, sevgiyi, centilmenliği, sportmence başarıyı hatırlatıyor. bütün sportif başarıları tatmanı diliyorum aslanım benim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın