resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1401
    yok arkadaş bu adamı eleştiren arkadaşları cidden anlamıyorum, maçın en şıkıştığı dakikalarda korkmadan medya nedermiş , yönetim nedermiş , taraftar nedermiş diye düşünmeden gencecik çocuklara güvenip onlara bu güveni aşılaması her babayiğidin harcı olmadığını düşünmekteyim. eğer ki yönetim bu adamı sezon sonu sampiyonluk gelmezse yollama gibi bir gaflete düşerse adım adım ince ince işlenen projeyi bir anda çöpe atar bizde eski özhan başkan dönemine geri döner kazandığımız türkiye kupasına bayram yapar sokaklara dökülürüz...
  • 1402
    bu benzetmeyi daha önce yapmıştım, tekrar edeceğim. bizim memleketimizin güzel meyvesidir kayısı. dalından yemeğe kalkarsan, elin yüzün yırtılır ağacının dikenli dalları yüzünden. her tarafın yapış yapış olur lanet eder, yemekten vazgeçersin. galatasaray şu son zamanlarda benim için aynı oldu ne yazık. elano'yu seyretmek için servet'i seyretmek zorunda oluşum zoruma gidiyor. top keyta'ya, arda'ya geldiğinde aldığım zevklerin bin mislini 16 numaraya, topal'a, servet'e geldiğinde geri veriyorum. yapacak bir şey yok, bizim dememizle olmuyor, bize de lanet edip maçlara gitmemek düşüyor. kusuruma bakma, el çiko, elano, büyük kaptan, servet'le aynı takımda oynadığınız müddetçe artık ben yokum. en iyisi uzaktan sevmek.

    reykart, futbolun kitabını en az 8 cilt yazmıştır. o kitaba göre, hangi takımdaysa farketmiyor, aynı özellikteki futbolculara forma giydiriyor. davids'e, iniesta'ya, 16 numaraya. onun için bu futbolcular 6 numaralı futbolcudur. puyol'da 4 numaradır, servet'te. leo'da 1 numaradır, van der saar'da. onun için valenciya-barca maçı da maçtır, galatasaray-eskişehirspor maçı da. ne yazık ki reykart'ın bazı futbolcuların futbolcu olmadığını, bazı maçların maç olmadığını anlşaması için bir tur daha atması gerekecek. bütün takımlarla maç yapacak, bütün futbolcuları tanıyacak, sonra borusunu öttürecek.

    yılmaz vural'a, giray bulak'a, güvenç kurtar'a karşı oynarsan , oynadığın oyunun adı futbol maçıdır. erkekçe oynarlar, yenerler yenilirler ama mutlaka güzel bir maç oynamış olurlar bitiminde. rıza'ya, mehmet özdilek'e, ziya doğan'a, samet'e, erdoğan'a karşı oynarsan koskoca aslanı kediler boğdurmayı göze de alacaksın hocam. fenerbahçe'ye kadıköy'de oynarsan o maç ta maç değil, tastamam meydan savaşıdır. dürüllü'lüyle oynuyorsan, evliyalara karşı oynuyor olursun, evire çevire yenemezsen, balına bir gol yer feleğini şaşırırsın.

    hocam rıza şudur, bunların okuduğu mekteplerde okutulanlar sınırlıdır. futbol dışı ne varsa başvurur. en iyi oyuncunu en kazmalarla canından bezdirir. yere yatan futbolcusuna 5 dakika yat der.seni, futbolcunu sinirlendirir, hata yapmaya zorlar. kendisi temkinli olduğundan, hiç bir şey yapmadığından hata yapmaz kolay kolay. sonrasında balına bir gol bulursa, puan kaybına hazır ol. o güzeller güzeli seyircisine bile futbol maçında olduğuna lanet ettirir. santraforunu çıkarır, kazmanın birini alır. sarı kartlıu oyuncusu varsa ilk olarak onu değiştirir. bir sonraki maçta yenilir, aldığı 1 puanı, 3 puanı fazlasıyla geri verir.

    cilt cilt kitap yazarken, bu hileleri, dolapları da bileceksin hocam. en az 10 dakika uzatma varken 3 dakikada işini bitirdi hakem senin.yok ben hakemlere alıp topu bizim kaleye eliyle atsa bile bir şey demem. benim hakemle işim olmaz, kalleşle işim olur. görmediği, görüp çalamadığı pozisyona bir şey demem. ama maçı eyyam yapıp zamanından önce bitiriyorsa ayıp etmiş derim o kadar. büyük takımsan, gerekirse maçın hakemi ni de yeneceksin.

    leo franko için hüküm verdim ben hocam. kötü kalecidir, asla büyük bir takım kalecisi olamaz. topu gelişi güzel şişiren, çekilen en ufak şiddette bir şutta felç geçiren, oynadığı hiç bir maçı çeviremeyen kaleci kötü kalecidir. ne varki aykut kaleci bile değildir. ben ufuk'unda iyi kaleci olmadığına eminim. kaleye kewell, ya da sabri'yi falan geçirsen hayır demem. kinaye yapmıyorum, aykut kaleye geçecekse eğer kalecisiz oynamayı yeğlerim.

    emre güngör, lukas neil ile muhteşem iki maç çıkarmıştı. sonra ne olduysa gene kazmaya kaldı işimiz. bir delik kapatıyoruz, 2 delik açılıyor. elano, el çiko, keyta, co dalton, lukas, baros, kewell bu futbolculardan 6 sının da sahada olması lazım, hadi birini kaleciye feda edelim, 5 i banko oynamadan, iyi futbol oynamamız ancak maçın koptuğu dakikalarda olabilir. bir kez daha iddia ediyorum not alın. son çıkacağımız gençlerbirliği maçının kadrosuna bakın. servet, topal, 16 numara sahadaysa geçmiş olsun 3. bitirmişiz demektir ligi. bütün kalbimle, 40 yıllık galatasaray'lılıuğımla yine iddia ediyorum, bu 3 ünü kadro dışı bıraksınlar, fenerbahçe maçından sonra bayraklarınızı asın balkonlarınıza.

    sevgili hocam, reykart, sen gelmeseydin ben bu sene maçlara gelmeyecektim. her maç yenilsen bile sana güvenim asla sarsılmaz. senin hocalığının somut göstergesi, aldığın veya verdiğin 3 puanlara bağlı değildir benim için. senin bilmediğin şeyleri hatırlatıyorum sadece. bu ülke langırt ligin'de bazen takımlara, bazen adamlara karşı oynarsın. her çıktığın maça maç gözüyle bakma. her lisansı olana futbolcu gözüyle bakma, bir şey öğretemediğin adamlar varsa takımda hemen biletini kes, onlar senin biletini kesmeden önce. bu taraftar daha önce hiç kimseye olmadığı kadar senin yanındadır, eğer içerden bir talimat gelmezse çapulcu da yanındadır. yalvarırım hocam, istesen her maç yenil, ama güzel futbol oynat. gerekirse 11 futbolcuyu da forvet oyuncularından kur, ama bize televizyondan bile olsa kazmaları seyrettirme.
  • 1406
    anlamadığım bi yer var. eyvallah kimse kusursuz değil, herkes yanlış yapar normal dimi. bu adam hatasız mı? vardır hataları yine normal. eleştirirsin kardeşim ama herşeyin sınırı var. sen dersen şu yaptıkları yanlış, takım kötüydü vs.. kimse sana bişey demez. ama sen dersen ki, bu adamın kafası futbola basmıyo, orda işte sana basarlar arkadaş. sen bi adamın futbolculuk kariyerine, ardından teknik adamlık kariyerine bi bak, nerelerden nerelere gelmiş bi göz gezdir, kalk bi su iç soluklan, aynaya bak ben ne diyom olm de. ama benimki de laf işte. kime söylüyorum ki?
  • 1407
    uzun süredir tek hucüm organizasyonu topu ileri tepmek olan galatasaray'ı ısrarla paslaşarak oynatmaya çalışan teknik direktörümüz. yalnız geç de olsa anlaşıldı ki o oyun mehmet topal, ayhan akman, musatafa sarp ve barış özbek gibi oyuncularla pek oynanamıyor. bu dörtlünün ikisini barcelonada oynatın, bakalım o muhteşem takım nasıl bir şeye dönüşüyor. geçen sezon * lincoln'un kıpırdanmasıyla sayılı maçlarda oynayabilmiştik ama gerisi gelmedi. her ne kadar bazı oyuncuları oynatmasına kızsam da elindeki malzeme bu ne yazık ki. en önemli hatası devre arasında orta saha transfer etmemesiydi sanırım.
  • 1410
    kıvırcık saçlarına hasta olduğumuz, tribünde maç başlarken önümüzden geçen, karizmatik bir şekilde yürüyen ve ona destek olmamıza binlerce sebep bulabileceğimiz, bizim onun adını haykırdığımızda onunda bize dönerek taraftarı alkışlaması, herşeyiyle ne kadar büyük bir hoca olduğunun göstergesidir.

    umarım bu taraftarın ferguson'u olur.
  • 1412
    sonuna kadar güvendiğim teknik direktördür. bu kadar genç ve yetenekli bir takım kuran yönetimin takımın başına getirebileceği en iyi isimdir. 26 yaş ortalamasıyla oynattığı bir takım vardır **** ve bu takıma vizyon aşılayarak çok iyi yerlere getirecektir.

    ayrıca bu adam geldiğinde ağzı açık kalıp, "şampiyonluktan uzaklaşsak bile sabır gösterelim, hep arkasında olalım" mesajı verip en ufak bir puan kaybında saydırmaya başlayıp yerin dibine sokanları tespit etmemizi de sağlamıştır. skor yorumcusu diye atıp tuttuğumuz rıdvan dilmen, ahmet çakar gibi isimlerden ne farkı vardır ki bu adamların.

    gel gör ki içim çok rahat. bu adam istiyorsa bizi ipe götürsün seve seve giderim. en azından şu gio'yu bile bize kazandırdıya. ellerinden öpmemiz gerekir.
  • 1413
    bundan daha iyisi ve ya eşit düzeylisi alex ferguson, morinho, angelotti, scolari, wenger, capello, lippi vs. dir.
    eğer daha iyisini getireceğini söyleyen varsa her puan kaybında arkasından sallamalıdır. yoksa sonuna kadar arkasında durmalıdır. bu da olmazsa daum gibi bir adam lazım bu taraftara. karnı ağrıdan kurtulmaz o zaman. anlar kaliteli hoca neymiş.
  • 1414
    galatasaray küme düşse dahi bu hocayı gondermemelidir o derece ciddiyim
    frank'cığım * her nekadar bugunu yasasada yarınlarını planlarını kuran bir adamdır
    gençtir,zekidir kariyeri ısıl ısıldır ,galatasaray'ın tam ihtiyacı olan karizmada,bilgide ve vizyondadır
    günlük hesaplar uğruna bu adam gonderilirse hadi bugunu geçtim ilerisi için çok çok yazık olacaktır
    frank aynen devam yanındayım ben
  • 1417
    tüm spor basınının birleşerek her hafta bit kadar akıllarıyla doğruya davet ettikleri teknik direktörümüz.

    şöyle ki; bu canım (a'yı uzatarak okursanız daha keyif verir) yorumcular her hafta maç sonrasında daha önceki haftalarda ne söylediklerinden tamamen bağımsız olarak eğer maç kazanıldıysa rijkaard'ın aynen onların dediği gibi doğruyu bulup ona göre davrandığını, eğer kaybedildiyse rijkaard'ın onların dediğini yapmamasıyla yenilgiye çanak tuttuğunu yazıyorlar.

    bu hakikaten %90'ı futboldan anlamayan (rijkaard'a futboldan anlamıyor diyen insanlara bunu söyleyecek cüreti kendimde fazlasıyla buluyorum) insanlar halka ve mesleklerine en ufak bir saygı beslemiyorlar. erkek adam sözünden dönmez denir, bunlar her hafta dansöz gibi kırıtıyorlar. rijkaard ya da bir başka hoca elbette eleştirilebilir, hata yapabilir, hatta üstüste hatalar da yapabilirler. benim de anlamadığım ve yanlış bulduğum seçimleri oluyor rijkaard'ın, eminim ki sözlükte de onu beğenmeyen insanlar vardır.

    ancak rijkaard teknik direktördür, üstüne dünyaca ünlü teknik direktördür. barcelonada babam da teknik direktörlük yapar demek, uefa kupası tesadüftür demeye benzer, ancak çamur atmaktır. rijkaard galatasarayda başarısız olabilir, belki de kovulacak. bunu hiçbirimiz bilmiyoruz. ama şöyle bir gerçek var ki; bir çok türk teknik direktörden daha fazla altyapıya ve gençlere şans veriyor, onların gelecekleri için bir şeyler yapıyor.

    beğenirsiniz beğenmezsiniz ama bana göre son yıllarda yetişmiş iyi golcülerden biri olan semih fenerbahçede yıllardır yedek, yıllardır genç semih. rijkaard diğer tarafta duruşuyla, klübüne kattığı değerlerle, klubün imajına kattığı değerlerle ve en önemlisi geleceği düşünerek planlı ve programlı davranıyor.

    her maç sonrası ertesi gün manşetten verilecek bir spekülatif laf almak için takla atan soru adamcıkları bile bizim ülkemizin bu işe bakışını özetliyor. işin kötüsü rijkaard da bazen onlara uyup söylememesi gereken şeyler söyleyebiliyor.

    umarım galatasarayımızda uzun zaman görev alır ve gelecek için gerekli altyapıları ve ekibi kurar. ağzıyla kuş tutsa bile ona işini öğretmeye çalışacaklar olacaktır. gerçi çok da şey beklememeli canım ülkemin basınından, bu kadarlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın