24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçını izleyemedim. elektrikler kesildi. allah'ın sevgili kuluymuşum. bugün muslera'nın maç sonu tribünlere yaptığı "benim hatam, özür dilerim" anlamına gelen hareketlerini gördüm.
sonra diyor ki bu türk futbolcular, yabancı hayranlığı var. kendileri iki eleştiri alınca eski başarılarını kastedip, önceki yaptıklarımızın hatırı yok mu diye götlerini maziye dayarken, zeytinyağı gibi üste çıkıp, taraftara diklenirken, bu allah'ın uruguaylı'sı geldiğinden beri gösterdiği olağanüstü performansa rağmen çıkıp özür diliyor. hem de vücut dilinden ne kadar samimi olduğunu anlıyorsunuz. dünyasının yıkıldığını hissediyorsunuz.
bugün muslera'ya laf eden bir tane istisna taraftar yok. çünkü kim olduğunu biliyoruz; performansını, kalitesini, aslını ve bize kazandırdıklarını biliyoruz. vefayı hak edene gayet de gösteririz. bu yüzden türk futbolcusunun küstahlığından, kibrinden, laubaliliğinden, cehaletinden, arabeskliğinden, kıroluğundan, terbiyesizliğinden ve ahlaksızlığından tiksiniyoruz. halbuki şu muslera'nın samimiyetini görsek en kalas oyuncuyu dahi destekleriz. çünkü biz taraftarız. en fazla olmuyor arkadaş yolları ayıralım deriz.
özetle, türk futbolcusu! sana takınılan tavrı hak ediyorsun. hak etmediğin bi şey varsa o da aldığın maaş.
sevgili muslera, siktir et!