• 402
    geç gelen adalet, adalet değildir ama adaletin hiç gelmemesinden daha iyidir. bir nevi kötünün iyisi olarak nitelendirebiliriz. bu süreç sadece türkiye içerisinde çözülmesi gereken bir sorun olsaydı ben de aynı şekilde düşünecektim. bu ülkede suç işleyenin cezası yanına kar kalır ve hatta ödüllendirilir. ama işin içerisinde uluslararası kurumlar olduğu için bu konuda gerekenin yapılacağına dair ciddi derecede inancım var. bunun başlıca sebepleri uefa'nın yaptırım uygulamadığı takdirde otoritesini yitirmesi, daha evvelden ceza alan takımların tazminat davaları altında ezilmesi var. hele ki uefa'nın 27 mart günü aldığı "ülke federasyonlarının vereceği cezalar uefa normlarına uygun olmak zorundadır" kararından sonra cezai yaptırım için harekete geçmezse başı çok daha fazla ağrıyacaktır.

    barcelona'ya transfer yasağı verebilen, mali kriterlerden ötürü manchester city ve psg kulüplerine avrupa kupalarına katılım konusunda sıkıntı çıkarması muhtemel olan uefa'nın fenerbahçe gibi kıymeti kendinden menkul olan bir kulübe ceza vermeyeceğini, bir başka söyleyişle ülke federasyonunun gereken cezayı vermesi için baskı yapmayacağını düşünmek doğru değil. cas gerekçeli kararının açıklanmasından sonra süreç hızlanacak ve uefa'nın kişiler hakkında aldığı kararların da açıklanmasından sonra gerekli cezalar verilecek. fenerbahçe'nin hiçbir şekilde cezasız kalmayacağını 3 senedir söylüyoruz evet biz de yorulduk biz de sabırsızlanıyoruz ama avrupa kupalarından men edilmelerinden evvel de yine benzer şekilde tepki gösteriliyordu. uefa bu dosyayı kapattı, ceza falan vermez, burası türkiye kendinize gelin deniliyordu ama sonuç olarak ilk etapta verilen cezalar ortada.

    kısacası şu an tek beklediğimiz şey cas gerekçeli kararı. daha sonrası çorap söküğü gibi gelecektir. bu davanın daha sonra oluşacak benzer durumlar için emsal teşkil edeceğini de unutmamak gerekir. ne kadar üfleseler de bu ateşi söndüremeyecekler.
  • 403
    bunca sene bu kararın sürümcemede kalmasının sebebi bellidir. damda gezer miyav der. iyi para döktüler. napsın kedi arkadaş fanatik fenerli. çoluk çocuk öldürmenin yanı sıra oğluşuna rağmen takımını korur. bu arkadaş taksim meydanını kapattı mesela. aihm kararlarına uymadı. cezası para cezası nasılsa. özgürlüğümüz bu kedi arkadaşın parasıyla ters orantılı. memleketçe de kabul görmüş ki bu ahlaksızlık yine seçmişler arkadaşı. ancak kedi arkadaşın bile önüne geçemeyeceği bir hadise var. o da futbolda kktc olma tehtidi. kedi medyası da bu arkadaşın miyavcılığını yapıyor. benim de kafam (bkz: ultra) rahat. çünkü kedinin kabul ettiği kabus 5 sene mendi. süresiz kktc olmak değil. bunu geciktirdi parasıyla. nereye kadar? her allahın günü isviçre medyasında yazılar çıkıyor. uefa cas'ı sıkıştırıyor. 3 senedir umudumu kaybetmedim. 14-15 sezonu başlarken fb'yi kurada görürsem ben de ilgilenmeyeceğim bu konuyla ve merakla bekleyeceğim juventus - olympiakos - marsilya - fc sion ve daha niceleri kendi federasyonlarına ne gibi davalar açacaklar...
  • 405
    dünyanın her tarafında "para" söz konusuysa, adalet ya gerçekleşmez ya geciktirilir. ama bu "adalet" yok anlamına gelmez, uygulanmıyor ya da uygulatılmıyor anlamına gelir.şike üzerinde konuşalım; galatasaray taraftarı, fanatiklik ile fenerbahçe'nin ceza almasını mı istiyor yoksa adalet gelsin diye mi? trabzonspor taraftarı adalet mi istiyor, yılların birikimi; yoksa hınç almak mı? bazı dostlar, galatasaraylı taraftarlar inanmazsa olmaz demiş. biraz haklı bir serzeniş. aslında "adalete umut" olmazsa yaşanmaz bu dünyada. sadece taraftarlık sıfatıyla değil, insan olarak adalet bizim savaşımız.

    2 senedir olayı titizlikle inceliyorum. sayamadığım kadar gazete, yazar, kural, hukuk kitapları, emsal dava dosyaları, hakim biyografileri... girip çıktığım davalar çok yorucuydu. para mı kazandım? derdim yoktu da buna mı zaman harcadım?
    küçük yaşlarda mahallede fenerli abiler beni çok kızdırırdı.. galatasaray yenilince, ya da onlar kazandıklarında hep dalga geçerlerdi. o zamanlardan vardı, şike, teşvik, mafya... "paramız var şike yapıyoruz, fakirler" gibi basit argümanlarla küçücük çocukla uğraşıyorlardı. futbola inancım kalmamıştı.. yaş büyüdükçe eğitimle beraber, hayatın aslında komple birileri tarafından yönlendirildiğini gördüm. hep güçlü, garibanı ezdi. hak, parası olana verildi. ideolojim ve hayata bakış açımda böyle şekillendi. sosyalist olmuştum, haktan, halktan yana olmayı hep seçtim. üniversitemden atıldım, yurtlarda odalara sıkıştırıldım.. ama tek derdim doğru bildiğimin peşine gitmekti. haksızlık bana değildi belki, sırf bana da olabilir diye de sahiplenmedim. sadece haksızlık vardı, ben ordaydım... niye size ufak çaplı karmakarışık otobiyografi yaptım? bir düşünün mücadelesiz hayat olur mu? adaletini istemez, aramazsan verirler mi? beklersen, sadece beklersen kim görür seni?

    şike olayı da öyle.. burada umudu kesmiş arkadaşlara bakıyorum.. ne yaptılar bu şike sürecinde? mail kampanyası yapıldı.. en son kampanyada sayfanın gösterim sayısı 68'di ikinci günün sonunda... trabzon şehri, ellerinden adaleti göz göre göre alan adamları kendilerine lider seçti...daha geçen gün e-bilet eylemine 150 kişi anca geldi... galatasaray taraftarı federasyonu inletecek dedik, 300 kişi yoktu eylemde. sen gelmezsen, sen hakkını aramazsan, inanan insanlar, mücadele edenler varken, " yaaa ben inanmıyorummm yeaaa" demeye hakkın yok. çünkü inanan, emek veren insanlara büyük saygısızlık yapıyorsun. o beğenemediğin fenerbahçe taraftarı var ya, hani vandal dediğin... heh işte haksız olduklarını bile bile, arsızlıklarından sokaklara döküldüler binlercesi. onu bile beceremedi adalet isteyenler! şurada yazdık: (bkz: galatasaray'ın medyadaki düşmanları) dedik ki bu şahıs ve kurumları izlemeyin. bunlardan gelen bilgileri paylaşmayın, inanmayın. bunlar paranın kölesi insanlar dedik. ne oldu? sen yine açıp ntv izledin, sen yine sinan engin'in lafıyla teknik direktörünü astın, futbolcunu kestin...haklısın, evde oturup, elinde klavyeyle atıp tutmak, o kötü bu yanlış demek kolay. sen bunu yaparsan, demirören de lig şampiyonluğunu alır ona verir, başbakan tek şıklatmasıyla kulübüne milyarlarca lira ceza yükler. sen de hala konuşursun.

    her şey çok basit arkadaşlar... adalet mi istiyorsun? vermiyorlar mı? çaba sarf et!!! çık sokağa! hakkını ara! yapmıyorsan, bilgin, yüreğin yoksa, yapanı da engelleme. umudunu kırma, sadece izle. verilene itaat et. şimdi n'olur çekil yolumuzdan. biz adalete yürüyoruz.
  • 406
    açıkcası vincent ve elcemhab beni bu duruma inandırdı. aylardır, hatta senelerdir satır satır yazarak kafama bu olayı oturttular. bunu söylemem gerek.

    şu son olayları gördükçe, fenerbahçe'nin küme düşürüleceğine inanan bir kişi olarak herşey çok daha inandırıcı gibi geldi bana.

    1. olay - diego ribas da cunha

    borsa manipülasyonları ile adı çıkmış fenerbahçe'nin ayrı bir manipülasyonu gibi geliyor bana. transfer sezonu'nun hemen başında, kap'a diego'yu bildirdiler. herifler hiç ihtimal bile bırakmadı kimseye. yani daha transfer sezonu başlamadan ''haa, bunlar diego'yu aldığına göre kesinlikle düşmeyecekler'' dedirttiler bize.
    50 küsür gün geçti, ses seda yok. sözlükte herkes biliyor ki, transferin olumlu veya olumusz haberi 17 temmuz'dan önce açıklanmayacak.
    fenerbahçe küme düşerse yaklaşık 2 ay boyunca herkesi kandırmış olacak, diego transferi ise sadece kap bildiriminden ibaret kalacak.

    2. olay - salih uçan

    bana sorarsanız fenerbahçe'nin son yıllarda yaptığı en en en akıllı iş. tabi özellikle fenerbahçe'nin küme düşürüleceğine inandığınız zaman. transferin maddi başarısını katmıyorum bile işin içine.
    şimdi fenerbahçe salih'i 17 temmuz'a 10 gün kala 2 seneliğine roma'ya gönderdi. tıpış tıpış parasını alacak. eğer salih fenerbahçe'de kalacak olsaydı, sözleşmesindeki maddelere göre ya bedava ayrılacaktı, yada 11 milyon değil, anca 1-2 milyon'a transfer olacaktı.
    fenerbahçe bu durumda ne yaptı? küme düşme durumunda ayrılma potansiyeli olan genç bir yeteneği 2 seneliğine meşgul etti. fenerbahçe 3. lig'e mi düştü? salih fener'in 1. lig'e dönüş sezonuna 2 senelik avrupa tecrübesi ve olgunluğuyla bambaşka bir oyuncu olarak geri gelir.
    ha roma çok mu beğendi? alt liglerde maddi sıkıntı yaşayacak olan fenerbahçe için 11 milyon euro sıcak para demek olur. bizim bile şampiyonlar ligine rağmen transfer bütçemiz 12 milyon euro, karşılaştırmak için söylüyorum.

    edit: la yazmaz olaydım. şimdi lig tv'nin haberine göre diego 10 temmuz'da sağlık kontrolünden geçecekmiş. bir sakatlık felan çıkarmı acep? ne çeviriyor bunlar ya?
  • 410
    1) tff'nin 17 temmuzu beklemeden 15 temmuzda fikstür çekimi yapması anormal herhangi bir durumun olmadığının göstergesidir.

    http://www.tff.org/...201&ftxtID=20883

    2) diego ribas cunha yarın istanbul'a geliyor.

    http://www.ntvspor.net/.../diego-ribas-geliyor

    --- alıntı ---

    fenerbahçe, diego ribas'a kavuşuyor. brezilyalı yıldız yarın saat 21.30'da istanbul'a gelecek.

    --- alıntı ---

    iki ihtimal var. ya yine borsa manipulasyonu yapılıyor. ya da küme düşme falan olmayacak. adaletini seveyim böyle dünyanın.
  • 411
    surecin basindan beri kesinlikle olacagina inandigim olaydi ama cas'in fenerbahce hakkindaki gerekceli kararini gordukten sonra maalesef artik inanamiyorum.

    uzun suredir dillendirilen uefa'nin da karar asamasinda sike yaptigi gercegi maalesef ayyuka cikmistir. tff'nin 15 temmuz'da fikstur secimi de kendilerine gore dosta dusmana mesaj niteligindedir.

    umarim yanilirim umarim adalet yerini bulur ama acikcasi benim inancim kalmadi.
  • 414
    uefa düşürmezse, fifa düşürür. sadece süreç uzar. 1 sene daha bekleriz. uefa'nın cas'ın gerekçeleri kararından sonra güvenilmez bir kurum olduğu açıkta.ama bu durumu üye ülkelere açıklayamaz. el mecbur varsa yetkisi düşürmek ,yoksa tff' den istemek zorunda. uefa hakkında o kadar olumsuz düşünmüyorum. şike davasında yaşananlar sonucu , bu olaylara muhatap olmamak için yeni düzenlemeler yaptılar.
  • 415
    trabzonspor'a döndük resmen. adamlar 3 yıldır kupa verilecek diye beklemekten top mop oynayamadılar. kupa bizim hakkımızdı deyip 3 sene kendilerini oyaladılar. peki ne oldu? olan tek şey şampiyon takım piç oldu. adamlar fener nefreti yüzünden bizi gormediler bile. selçuk'u burak'ı aldık daha anlayamadılar bile. fener dusecek olsa bile bizim o hale dusmemize gerek yok.

    ayrıca 3 yıldır yaptıkları hamlelerde hiç düşecek bir takım havası yok. transferde bizim sneijder'e verdiğimiz parayi katlarını sow'a krasic'e meireles' e emenike'ye gözü kapalı veriyor adamlar. düşecek bir takım bu paralari harcayamaz. hatırlarsanız mehmet ali aydınlar dönemindeki suursuzluk yok. o zaman lugano emenike dos santos hepsi bir anda elden cikarilmisti. şimdiki adımları çok daha mantıklı ve normal birtakım gibi.

    bununla beraber bu para nerden geliyor o da muamma. tahminim fenerbahçe camiası fenerbahçe kulübüne gerçekten değer veriyor. bizim gibi liseli tayfanın galatasaray'ı kendi malı gördüğü gibi görmüyor. bizim yöneticilerin çok azı kendine fayda sağlamak niyetinde olmadan yötetime katılıyor. fenerbahçe'de ise her ne kadar yönetimsel olarak bir hiç olsa da yönetimleri fenerbahçe'nin her türlü açığını kapatıp desteğini esirgemiyorlar. parasal olarak da aynı şekilde. şl geliri, stat geliri fb.den fazla olmasına rağmen bizim takımın beli bir türlü doğrulmuyor. bu da fener yöneticilerinin para yardımıyla olsa gerek.

    bu para desteğini uefa ve fifa'ya da yaptıklarını düşünüyorum. bu garanti bankası uefa ve fifa sponsorluk muhabbeti vardı hatırlarsanız. böyle üstü kapalı rüşvetlerle bu iş kapatıldı gibi. ki bahsettiğimiz fifa'nın katar dünya kupası rüşvet muhabbetleri de hala aklımızda. yani yok orası türkiye değil. adamın seyinden kan alırlar kamil falan filan yok. yani türkiye devleti, koç grubu, fenerbahçe olmazsa para kazanamayız diyen ünal aysal oldukça bu fener düşmeeeeez.

    demem o ki biz de artık fazla kurcalamayalım. düşerse ne ala düşmezse de koyar geçeriz.
  • 417
    17 temmuz'da küme düşme kararı gelecek beklentisi yaratılmasının da bir manipülasyon olduğunu bilmekte fayda var. 17 temmuzda ne olacağına dair kesin bir kanı yok ortada. soruşturmanın devamı, müfettiş ataması gibi bir sonuç da çıkabilir. fenerbahçenin suçsuz çıkması dünyayı bırak galaktikos mahkemelerinde bile mümkün değil.
    er ya da geç bu süreç adalet bekçileri lehine sonuçlanacak. sadece biraz gayret ve uyanık olmak şart. karşımızda hırsızın paralı olanları var.
  • 420
    vakti zamanında ne tür dalaverelerle bu işten yırttıklarını (bkz: fenerbahçe/#2533666) yazmıştım ama belli ki ceza almayınca geçmişlerini unutmuşlar şikeciler.

    ama and olsun ki biz nefes aldığımız müddetçe yaptıklarını unutturmayacağız.

    apar topar çıkan ve dönemin başbakanı en büyük fenerbahçeli! recep tayyip erdoğan ile dönemin cumhurbaşkanı abdullah gül'ün arasının açılmasına bile sebep olan şike yasasının nasıl meclisten geçirildiğini;

    https://www.hurriyet.com.tr/...n-anatomisi-19415989

    fenerbahçe tarihinin en rezil ve sıkıntılı dönemden geçerken rıdvan dilmen'in "sayın erdoğan bu süreçte herkesten farklı fenerbahçelilik yapmıştır" açıklamasını;

    https://www.haberturk.com/...n-bunlari-hak-etmedi

    en büyük fenerbahçelinin yargıya intikal eden bir konuda nasıl yeniden yargılanma sözü verdiğini;

    https://www.youtube.com/watch?v=OuHp7tYuBno

    ve daha nicelerini unutmadık.

    fenerbahçe ve beşiktaş bu ülkede kanıtlı, belgeli, tapeli şekilde ispat olmasına rağmen ceza almadılar.
  • 424
    o dönem herkes gibi ben de güldüm eğlendim. küme düşürülmesini de çok istedim. ancak zaman gösterdi ki artık aldıkları ahlar ne kadar büyükse o günden beri iki yakaları bir araya gelmiyor. düşmesin böyle sürünmeye devam etsin.

    işin can alıcı tarafı da 10 yıl geçti hala şike yaptıklarına inanmıyorlar. şu olay bizim camiada olsa öyle bir başkanı bırak omuzlara almayı kulüpte taş üstünde taş kalmaz buna yeltenenlere zaten biz hesabını sorardık. sonunda onlar da başkanın itibarını zedeleyip yaka paça gönderdiler ama sebebi tabi ki şike değil kronik başarısızlığıydı. bunların yaptığından çok daha basit bir (bkz: cemal nalga skandali)nda bile taraftarın belli bir bölümü galeyana gelmiş yanlış bilmiyorsam sonunda bazı kelleler gitmişti.

    herkes hakettiği gibi yaşıyor.
  • 425
    o karanlık yaz döneminde * hakettikleri gibi amatör kümeye gönderilmiş olsalardı eğer, şimdiye çoktan geri gelmişler ve şampiyonluğun aday adaylarından birileriydiler. aziz gibi, ali gibi, nihat gibi kirli tipleri tamamen sindirmiş bir futbol camiamız vardı. fener ise tüm futbolseverlerin gözünde kirli odaklar tarafından harap edilmiş, içine edilmiş, ama doğrulmayı bilmiş bir camia olarak; şimdiki "şikeci şerefsiz camia" ünvanına asla edinmeden yoluna temiz bir şekilde devam edecekti.

    ama neler neler gördük; şikeyi yapan adam resmen yaptığını itiraf etti. şikeyi yapan takımın taraftarı resmen pişkin bir şekilde tüm yaşananları inkar etti. dönemin başbakanı resmen suçu aklamak için elinden geleni yapacağını söyledi.

    ama ne oldu? memleket olarak kirli adam sevgimizi hiçbir zaman kaybetmiyoruz. şu süreç sonrası aziz yıldırım'ın, ali koç'un, nihat özdemir'in, yıldırım demirören'in, ihsan kalkavan'ın, emre belezoğlu'nun, aykut kocaman'ın türk futbolundan tamamen uzaklaştırıldığında oluşacak kaliteyi düşünemiyorum bile. ah kirli sevdamız ah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın