• 82
    geçen sene %25 küçülmüş halinden de %35 küçülmüş bütçesiyle diğer takımlara ekrana ekmek bandıracak kadro kurmuş acayip takım. alina iagupova'yı kaybedip yerine kayla mcbride alabiliyorlar. ligi tek başına götürecek 4 yabancıyı gönderirken yerine ligi donunda sallayacak 4 yabancı alabiliyorlar..

    2020-2021 kadrosu satou sabally-cicilia zandalasini-kayla mcbride-kia vaughn-kiah stokes-olcay çakır turgut-sevgi uzun-tuğçe canitez ve 3 altyapı oyuncusu şeklindeymiş.

    biz bu sezonun yükünü çeken 4 oyuncudan 3'ünü elde tutamayacağımız gibi muhtemelen yerlerine de muadilini almayacağız gibi görünüyor.

    allah kahretsin böyle basketbolu...
  • 83
    üç sporcu bir teknik personelde covid-19 virüsüne rastlandığını duyuran takım. türkiye a milli kadın basketbol takımı da sabah saatlerinde üç sporcu ve bir teknik personelde virüse rastlandığını duyurmuştu. isimlerin aynı olup olmadığı şu an için muamma. olcay çakır turgut'un önceki gün virüse yakalandığı duyrulmuştu. muhtemelen bununla bağlantılı bir durum var. son olarak canik belediyespor ile karşı karşıya gelmişlerdi entry tarihinden 4 gün önce. umarm daha fazla yayılmaz...
  • 85
    aziz yıldırım'ın 20 yıllık başkanlık dönemindeki hem ilk hem de son kupasını kazandığı şube. doksanlı yıllardaki galatasaray dominasyonunu 1999'da bitirmişlerdi. o sene galatasaray euroleague women'de üçüncü olurken ligi ve kupayı fenerbahçe almıştı. 2000 sezonunda galatasaray tekrar şampiyon olduysa da 14 senelik bir hasrete yelken açıldığını kimse tahmin etmiyordu.

    botaş, erdemir hatta beşiktaş'ın ciddi hamleleri vardı 2000-2005 arası dönemde. doksanlı yıllarda lige şekil veren galatasaray ise özhan canaydın dönemini yaşıyordu. o dönemin finansal fair play kıskacı olan uefa kriterleri ekseninde tartışmalar dönüyordu, "futboldan gelen para sadece futbola harcanabilir" cümlesinin gölgesinde. ilk akla gelen çözüm amatör şubeleri kapatmak oldu. rahmetli yalçın granit kürsüye çıkıp "ne yapıyorsunuz ulan siz" mealinden bir konuşma yaptı ve amatör şubelerin özerk bir yapıya kavuşturulup en azından yaşatılması kararını aldırdı. 2002-2003 ve 2003-2004 yılları rahmetlinin de çabalarıyla çırpınıp lige tutunmayı başardı galatasaray'ın iki basketbol takımı da. güya yüzüncü yıl kutlanan 2005 ise basketbol şubesi için kabus oldu. kadın takımı birer maç birer antreman formasıyla götürdüğü sezonu soyunma odasında hıçkırıklarla küme düşerek bitirdi. erkekler ise sadece o sezon denenen(!) playout ile paçayı kurtardı. kocaman bir dağın dibindeydik artık...

    fenerbahçe basketbolu ise bu dönemi aziz yıldırım'ın umarsızca harcadığı paralar sayesinde çok da sarsılmadan atlattı. daha sonra da basketbolun gerçeklerine çabucak uyanıp müesseselerle ortaklıklar kurmaya başladı. aras kargo, migros derken kapanan ülkerspor'un manevi ve idari mirasını kaparak krizden güçlenerek çıkmayı başardı. aradan geçen 15 yılda fenerbahçe kadın basketbol takımı ülkede maddi ve idari olarak kriterlerin üzerinde bir noktada. erkeklerde de ülkerspor'un yerine geçerek efes pilsen - ülkerspor rekabetinin devamında yine tepede ve ligin tamamından üstte bir noktada...

    bizim son 15 yılda basketbol tarafında yaşadıklarımız ise romanlara kitaplara sığmaz. küme düşmeden avrupa kupasına kadar her şeyi yaşayıp gördü bu şubenin taraftarı. kadın basketbol olarak baktığında sportif olarak hala yarışmaya çalışsak da maddi olarak da idari olarak da ligin en üstünde değiliz, üst sıralardaki ekibin içindeki yerimiz de tartışılır...

    dağın dibini gördük. balçık çamurun içinde taşları arayıp bulup basıp gıdım gıdım yükseldik. bazen yerimizde sayarken ya da kafamızı kaldırıp zirvenin ne kadar uzakta olduğunu görünce bıraksak mı desek de bırakmadık. bazen kendimiz bile inanmasak da dağın zirvesine çıkmayı başardık. ama başardıktan sonra bizzat kulübün kendisi bizi aşağıya itti. yuvarlana yuvarlana, kafamızı gözümüzü kanata kanata diğer yamacın dibine kadar düştük...

    şimdi çıkmaya çalışsak da zirve çok uzakta. yürüyelim desek ne dizlerimiz tutuyor ne kolumuz bacağımız. bir iki adımı güç bela atsak da altımızdaki toprak kayıyor. yine dizimiz bir yerlere çarpıyor, kanayıp duruyor. debelenip duruyoruz kendimizi bitire bitire...

    fenerbahçe basketbolu ise zirvenin hemen altındaki dağ evinin sahibi. zirveye çıkmayı becerememiş ama aşağıları da çok uzaklarda bırakmış. yağmur yağsa altına girecek damı var, yorulsa oturup soluklanacak bir yeri var. bizimse her yağmurda bastığımız toprak kayıp bizi de aşağı atıyor, oturup dinlenelim desek oturmaya çalışırken aşağıya tekerlenmeye devam ediyoruz...

    ya inadı bırakıp asfalt yola çıkıp gelen bir arabaya atlayıp zirvedeki eve çıkacağız. ya böyle kendimizi bitire bitire debelenmeye devam edeceğiz...

    ya da bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin...
  • 87
    biri galatasaray’a olmak üzere tam 4 kez euroleague kadınlar finalinde kaybetmiş takım. ekaterinburg diskalifiye edildi, final-four sırf fenerbahçe de kazansın artık diye istanbul’a verildi, ama yine olmadı yine olmadı. fenerbahçe loserlığı çok başka bir şey. her branşta final maçlarını bu kadar kaybeden bir camia dünyada yoktur. o hazırlanan şampiyonluk tişörtleri, videoları da hepsi çöp oldu. canıma değsin!
    (bkz: 10 nisan 2022 sopron fenerbahçe kadın basketbol maçı)
  • 88
    yıllardır bu kadar yatırıp yapıp da karşılığını alamayan başka bir takım var mı merak ediyorum. 2022 euroleague final four'unda ekaterinburg'u rusya-ukrayna savaşı dolayısıyla diskalifiye etmişler; final-four'u evine vermişler artık kazanın diye; buna rağmen normal sezonda içerde dışarda 20 sayı attığın rakibine evinde kupa veriyorsun. gerçekten inanılmaz.
  • 90
    (bkz: 10 nisan 2022 sopron fenerbahçe kadın basketbol maçı)
    kaybetmişler. aslında bu sonuç, çok da belliydi. dün belalıları usk prag'ın 'minnoş'* koçu*, bunları geçmişteki gibi yine eliyordu. 3. çeyrek sonlarına doğru 8 sayı öndeyken, skorer guardlarının kolu çıktı. prag'ın 7 kişilik rotasyonu 6'ya indi. sonuç olarak prag, fenerbahçe'nin sonsuz yabancı dolu kadrosuna dayanamadı.
    'euroleague'de hem kadın, hem de erkek basketbolu kazanmak inanılmaz bir başarıdır, fenerbahçe bu konuda tek olacak.' falan diye caz yapan medyaya sesleniyorum. yine ortada kaldınız.
    (bkz: ahhahahahahahahahahah)
    edit: murat murathanoğlu için sadece fenerbahçe'nin dünyada tek olduğu yeni bir başarı tanımlayalım. 'dünya'da hangi takım hem erkeklerde, hem de kadınlarda 2 kere euroleague'de final kaybetmiştir?' veya şu da olabilir, 'dünyada sadece fenerbahçe erkek ve kadınlarda toplamda 6 tane euroleague finali kaybetmiştir.'
  • 92
    euroleague'de 8 final four 4 final yapmışlar. burdan bakınca inanılmaz istikrar. 4 finali de kaybetmişler. burdan da bakınca inanılmaz başarısızlık.
    ayrıca gene fenerin herhangi bir amatör branşının başarısızlığından mutlu oluyoruz. burdan bakınca da üzücü bizim için. bizim amatör branşların acilen yapılanmaya gitmesi gerek.
    (bkz: 2021 2022 euroleague kadınlar finali)
  • 93
    10 nisan 2022 sopron fenerbahçe kadın basketbol maçındaki maceraları sayesinde yine içimin yağlarını eritmiş olan takım. galatasaray kadın basketbol takımı 1987-1988'den başlayıp 1999-2000'e kadar 11 şampiyonluk kazanmış, 1989-1990'da başladığı seriyi 1997-1998 sezonuna kadar aralıksız sürdürmüştür. aziz yıldırım'ın ilk icraatlarından biri de bu canavar takımın önünü tıkamak olmuş, 1998-1999 sezonunda kazandıkları lig şampiyonluğu aziz yıldırım döneminin ilk kupası olarak tarihe geçmiştir.

    ertesi sezon galatasaray emaneti geri aldıysa da fenerbahçe yavaş yavaş gaza basmaya, galatasaray ise tam tersi olarak üst üste yanlış adımlar atıp geriye gitmeye başlamıştır. bu dönemde botaş, erdemir ve migros gibi takımlarla rekabete giren fenerbahçe botaş ile ikişer sezonu "bir sen bir ben" şeklinde şampiyon olarak tamamlamıştı. bu sürecin sonunda erdemir takımının kapanması, migrosspor'un ise fenerbahçe'nin pilot takımı olması ile yavaş yavaş süper güç olma yoluna girmiştir fenerbahçe.

    galatasaray ise uefa şampiyonluğu sonrası o dönemin meşhur "uefa kriterleri"ne uyma telaşına girerek amatör şubeleri kaderine terk etmiştir. hatta 2002 yılında amatör şubelerin kapatılması gündeme gelmiş, rahmetli yalçın granit'in genel kurul kürsüsünden yaptığı ağır bir konuşma sonrası bu karardan vazgeçilerek şubelerin özerk bir yapı ile yola devam etmesi kararı alınmıştı.

    ancak bu kararın ardından kan kaybı durmamış, yüzüncü yıl kutlamalarının yapıldığı 2004-2005 sezonunda kadın basketbol takımı küme düşerken erkek basketbol takımı da "playout" yardımı ile güç bela lige tutunabilmişti. fenerbahçe ise o sezon eurocup women'de üst üste ikinci kez f4 yaparken bu kez finalde kaybetmişti. ligde ise "cola turka" ile altın senelerinden birini yaşayan beşiktaş'a olaylı bir maçla biten seride* şampiyonluğu vermişti.

    galatasaray'ın bölgesel ligde olduğu ertesi sezon ise fenerbahçe'nin 8 sezonluk şampiyonluk serisinin ilk ayağı idi. üzerine 2006 yılında fenerbahçe basketbolunun kapanan ülkerspor ile birleştiği açıklandı. böylece türk basketbolunun efes ile iki lokomotifinden biri olan takımın tüm teknik altyapı, tesis, imtiyaz, lobi ve bağlantıları da fenerbahçe'ye geçmiş oldu. yetmez gibi birsel-esmeral-nevriye gibi türk kadın basketbol tarihine geçen üçlüyü bir araya getirmeleri makasın bir anda aşırı şekilde açıldı.

    galatasaray'ın 2000 yılındaki uefa kupası şampiyonluğu sonrası fenerbahçe'nin en azından amatör branşlarda bir avrupa kupası alarak durumu dengelemeye çalışan bir mentalitesi vardı o yıllarda. aslında 2003 yılında başlayan eurocup bu iş için daha uygun bir hedefti ama seri şampiyonluklar ve ülkerspor birleşmesi(!) ile birlikte fenerbahçe'nin euroleague women yılları başladı.

    galatasaray kadın basketbolu ise bir yıllık bölgesel lig macerasından sonra geri dönmüş, bir sezonu da ortalama bir yerde geçirdikten sonra 2007 yazına yepyeni bir yapılanma ile girmişti. nitekim 2007-2008 sezonunda eurocup women yarı finalinde averajla elenmiş, ligde ise 2 maçın son topta belirlendiği seride fenerbahçe'ye 3-2 kaybetmişti. caferağa'da oynanan son maç sonrası birbirine sıkı sıkı sarılan takımın giydiği tshirtteki mesaj bir özet gibiydi, galatasaray geri dönmüştü...

    2008-2009 sezonunda fenerbahçe euroleague women'de alışma sezonlarından birini oynarken galatasaray'ın eurocup women ile yine türkiye'de bir ilke imza atması ise dumur bir gelişmeydi. fenerbahçe üst üste dördüncü sezonu şampiyon tamamlasa da sezonun yıldızı galatasaray olmuştu.

    o sezondan sonra fenerbahçe'nin avrupa kupası takıntısı, erkek basketboldaki gelişmeleriyle paralel şekilde daha da artmaya başladı. galatasaray'ın da tarihindeki yegane başarıı sponsorluk olan "medical park" döneminde olmasıyla çok ciddi paraların döndüğü, çok büyük yıldızların iki takım formasını giydiği hatta birinden diğerine gittiği sezonlar yaşandı. istanbul'da oynanan ve galatasaray-fenerbahçe maçındaki tribün olaylarıyla da hatırlanan 2011-2012 f8'inde 4. sırayı almaları ilk büyük dereceleri oldu. ertesi sezon finalde kaybettiler ve farkında olmadan yeni bir seriyi başlatmış oldular. ondan sonraki sezonunda ise finale kadar namağlup gelseler de finalde yine kaybettiler. üstelik ellerinden kupayı alan takım o sezona sıfır transfer ile başlamış olan galatasaray idi...

    (bkz: 13 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı)

    bu şokun üzerine bir de 8 senelik seri yine galatasaray tarafından bozulunca ilk defa takımın varlığı ve yapılan yatırımlar yüksek seslerle tartışılmaya başladı. ertesi sezonu yine galatasaray şampiyon olarak tamamladı, euroleague'de f4 görseler de bu sefer iki maçı da kaybedip 4. olabildiler. o sezondan sonra ise yakın doğu üniversitesi'nin ligin ve avrupa'nın dengelerini bozduğu 2016-2017 sezonu ve pandemi sebebiyle yarım kalan 2019-2020 sezonu hariç türkiye ligini kazanmaya devam ettiler. erkek basketbol takımının ergin ataman tarafından tokatlanmasıyla bu lig şampiyonlukları taraftarın gazını almak için pazarlanmaya devam etti.

    ancak türkiye'de en yakın rakibini üçe katlayan bütçeye rağmen euroleague'de bir türlü beklenen başarı gelmedi. 2016-2017'de finalde bir kez daha kaybettiler. takip eden üç sezonda f4 göremediler, bu arada galatasaray bir kez daha eurocup women'i almayı başardı. ligde güle oynaya şampiyonluklar geliyordu ama o beklenen, istenen, uğruna dünyaların harcandığı avrupa kupası bir türlü gelmiyordu...

    entry tarihi itibarı ile son 2 sezonda, ikisi de türkiye'de düzenlenen f4'lerde sırasıyla üçüncü ve ikinci oldular. geçtiğimiz sezon türkiye liginde hiç kaybetmeden şampiyon oldular ama bu şampiyonluğun tek işlevi, anadolu efes'in euroleague şampiyonluğu kutlamalarında ara ara sahaya çıkıp erkek takımını pataklayarak aldığı şampiyonluğa denk gelmesi sebebiyle taraftarın önüne atılması oldu.

    bir de hidayet türkoğlu'nun kıyağıyla tasarım olarak euroleague women kupasına benzetilen kupayla ve o kupayı salonlarının parkesine çizdirerek ego tatmini yapmalarına yaradı...

    2020-2021 sezonunda bütçeleri 1.5 milyon dolar civarındaydı. o bütçe de pandemi sonrası kademeli olarak %50 daraltılmış(!) bir bütçeydi. kaba bir bakkal hesabıyla, sadece galatasaray'ın aldığı kupaların kuyruk acısıyla, 20 senedir sende ortalama 2.5 milyon dolar'dan 50 milyon dolar harcadılar bu takıma. her sene 500-600 bin doları güç bela toplayabilen, arada bölgesel lige falan düşmüş galatasaray biri bunların elinden olmak üzere 3 avrupa kupası alırken bunlar anca finalde kaybetme serisi yapabildiler. lig şampiyonluğu sayılarında ise sadece 2 fark öne geçebildiler.

    sonuçta atalarımızın "alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" diye lafı var.

    - özlem yalmanlarla, emin moğulkoçlarla, engin kennermanla, recep ankaralılarla çalınan lig şampiyonluklarının ahı var.
    - hiçbir saygısızlığı olmasa da sadece galatasaray kaptanı olduğu için yıllar yılı küfür yiyen ışıl alben'in ahı var.
    - caferağa'da bench üstüne doldurulan hayvan sürüsünün her maç 2 saat ettiği küfürlerin ahı var.
    - salon süslemelerine çarpıp girmeyen topların ahı var...

    günahların takımı fenerbahçe diye bir laf da var. bütün bu kibir, aldıkları ahlar, yaptıkları günahlar peşlerini bırakmayıp ayaklarına dolanıyor işte. fenerbahçe loserlığı aslında dalga geçilecek bir olaydan ziyade ilahi adalet denen şeyin ağır ağır da olsa tecelli etmesinden ibaret. wnba all star kadrosuna sahip doğal favori yekaterinburg'un savaş sebebiyle kupadan atıldığı, "artık alın da kafamız rahat etsin" diye 17 bin kişilik kendi salonlarında oynattırıldıkları f4'ü bile kazanamamaları aslında bu yüzden.

    bunlarda bu akıl olduktan sonra tek başına bir f4'e girip boş sahaya 5 kişiyle çıksalar da kupa mupa alamazlar...

    "ulan neden bizim burnumuz boktan çıkmıyor" diye düşünüp de cevabını bulurlarsa belki...

    ancak tüm bunlara rağmen galatasaray kadın basketbol takımı kağnı ise fenerbahçe kadın basketbol takımı spor otomobildir. bu da fenerbahçe'nin başarısından ziyade galatasaray'ın ayıbıdır. fenerbahçe bu sicille her sene sponsordan sponsora koşarken dar bütçelerle, büyük fedakarlıklarla, bazen de sürpriz performanslarla bu kadar başarılı olabilen bir takıma doğru dürüst bir sponsor bile bulamamak bu kulübün utançlarından biri olmalıdır.

    takıma 200 bin lira bulabilmek için kulüp üyesini kazıklayacak kadar aşağılaşabilen bir şubeye kim niye sponsorluk versin, o da apayrı bir konu...
  • 95
    geçen sezon eurocup finalinde bize içeride 40 dışarıda 40 fark atan asvel'i 109-52'lik skorla perişan ederek, fiba kadınlar süper kupasını da almış olan takım.

    eurocup şampiyonu olarak iki kere çıktığımız bu maçlarda biz de rezil rüsva olmuştuk, talihin bir cilvesi kalarak euroleague women kupasını aldığımız sene bu maç oynanmamıştı.

    hoş biz şampiyon kadroyu dağıttığımız için o sene de rezil rüsva olurduk ya...
App Store'dan indirin Google Play'den alın