resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:-
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 9203
    instagram hesabından şöyle bir açıklama yayınlamış:
    https://instagram.com/...ken-by=_felipemeloo_

    türkçesi (special thanks to oha elmander)

    basında son birkaç günde hakkımda birçok haber çıktı ve galatasaray taraftarları yorumda bulundu. doğru veya adil olmadığını gördüğüm birkaç konuyu netleştirmek istedim.

    geleceğim hakkında hiçbir karar vermedim, bu aralar geleceğim ve ailem için önemli günler. birçok maç ve kupa kazandığımız uzun bir sezonun ardından stres atılan tatillerde hep beraberiz.

    kulübü mali konularda asla zor durumlara düşürmedim, aksine bu konuda galatasaraya yardımcı olmak için elimden gelenin en iyisini yaptım, tıpkı galatasaray forması giyerken sahada bulunduğum her maç ve dakikada elimden gelenin en iyisini yaptığım gibi. eminim bütün gerçek galatasaray taraftarları bunu biliyordur.

    galatasaraya kendi sağlığımdan bile daha fazla öncelik verdiğimi düşünürsek bazı taraftarların yorumları beni üzdü. bu, futbolcu olarak benim tutumum, bunu birçok kez gösterdim. galatasaray veya giyme ihtimalim olan herhangi bir başka formayla bile durum hep bu şekilde olacaktır.

    akıttığım her damla teri ve çalışmamın her gününü tamamıyla galatasaraya ve takımın her maçı ve turnuvayı kazanmasını sağlamaya adadığım 4 seneden sonra hakkımda okumuş olduğum birçok kötü şeyin haksız olduğunu düşünüyorum.
  • 9206
    melo'yu sevelim sevmeyelim görmemiz gereken ve galatasaray'ın geleceğine dair göz önünde bulundurmamız gereken bir gerçek var:

    - melo'nun kontratının bitmesine 1 sene var, melo, mevcut kontratını en az şimdi aldığı para kadar bir paraya yenilemezse bu sene adam gibi futbol oynamaz, oynayamaz... kafasını sahaya falan veremez, zaten disiplin konusunda sıkıntıları varken iyice zıvanadan çıkar...

    bu takımda melo oynasın, göndermeyelim diyorsak bu adamın kontratını uzatmak durumundayız. halihazırda 32 yaşında ve yıllık kazancı aşağı yukarı 4 milyon euro'yu buluyor. bu paradan aşağısına sözleşme imzalamaz melo... peki bu aşamada, 32 yaşındaki melo'yla yıllık 4 milyon euro verecek şekilde kontrat yenilemez mantıklı mı?
    imzalayacağın kontatın da 3 senenin altında olmasını kabul etmeyecektir melo...

    tamam çok iyi, fedakar, takıma enerji katan bir adam...
    ama galatasaray'ı da altına girmek istemeyeceği yükümlülüklere sokmaksızın yapacağı tek şey sene boyunca kapris olacaktır...

    iki ucu boklu değnek... benim fikrim, melo'nun yerini kapatabilecek kadar iyi adam bulmak çok çok zor, ama bulunabiliyorsa bir alternatif takıma dahil edilmeli ve melo'ya teşekkür edilmeli gibi geliyor...

    32 yaşında bir melo için 4 milyon euro yıllık cidden korkunç para...
  • 9207
    benim gözümde sadece 18 mart 2014 chelsea galatasaray maçında ortaya ruh koyan ve şampiyonlar ligi'nin hakkını veren muslera ile birlikte iki oyuncudan biri olduğu için bile değerlidir. ayrıca sözleşmesi ile ilgili meselelere insanların neden bu kadar takıldığını da anlamış değilim. kimse bu takımda babasının hayrına oynamıyor. ama melo her zaman aldığı her kuruşun hakkını verdi. üstelik her sezon öncesinde çeşitli sebeplerden dolayı melo'nun yatacağına dair dedikodular yapılırken melo en fazla direnç gösteren oyuncumuz oldu. her sezon sözleşmesiyle ilgili sorun çıktığı belirtilmiş. ama bunun temel sebebi melo'nun bizde iki sezon kiralık oynaması. yani sözleşmesiyle ilgili sorunlar melo'dan değil, juventus ve galatasaray yöneticilerinin kulüplerinin maddi çıkarlarını korumak için kılı kırk yarmasından kaynaklanıyordu. sanırım melo'yla kurduğumuz duygusal bağ bazı konulara fazla romantik yaklaşmamıza neden oluyor. sahadaki bizden biri imajından dolayı melo'nun da doğuştan galatasaraylı gibi hiçbir şey beklemeden takım için mücadele etmesini bekliyoruz. ama melo kariyerinin son yıllarını yaşayan ve (futbolu bırakanın ya genç takım antrenörü ya da spor yazarı olduğu türkiye gibi ülkelerin dışındaki her sporcuda olduğu gibi) futbolu bıraktıktan sonra ailesine uzun yıllar aynı yaşam standardını sunma zorunluluğu olan bir aile babası. dolayısıyla iyi bir sözleşme için bu kadar diretmesini normal buluyorum. ayrıca her sezon "bu sene kesin yatacak" paranoyasıyla kısa süreli sözleşme imzalanan bu adam aynı takımda yer aldığı bazı ruhsuzlara inat her zaman takımın ateşleyicisi oldu. 2014-15 sezonunda sakatlık bahanesiyle ülkesine gitse kimse bir şey diyemeyecekken sezonu kapattığı söylendiği halde haftalarca sahaya çıkıp mücadele etti. bence maddi çıkarını düşünerek hareket ediyor olsa da melo hakkı olmayan bir şeyi istemiyor. kendisine haksızlık edildiğini düşünüyorum. gitse de kalsa da bugüne kadar yaptıkları için daha fazla saygıyı hak ediyor.
  • 9208
    benim anladığım; melo türkiye'ye geri dönemez çünkü başı belada. albayrak bağlantıları sayesinde tutuklanmasını engelledi ama türkiye'ye yeniden gelirse 3 ile 5 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanacağı söyleniyor. konu medyaya pırlanta gibi ayrılık olarak yansıdı. kurye aracılığıyla ülkeye kaçak yollardan pırlanta sokmak suretiyle vergi kaybına sebep olmakmış suçlama.

    belki de hiç istemese de, hatta daha az kazanacak olsa da kötü çocuğu oynayıp başka bi ülkeye transfer olmaya çalışıyor.

    edit: duyum filan değil, sadece medyada çıkmış ama ilginç bir şekilde gündem oluşturmamış, ve yalanlanmamış bir haberin gerçekliğine ikna olduğumu söylemek istedim. suçlama filan yapmıyorum. ama melo'daki anlamsız değişimi, küstüm oynamıyorum tavırlarını bu habere bağlıyorum.

    zaten yukarda haberin başlığını vermiştim. linkini de atayım; http://www.sabah.com.tr/...irlanta-gibi-ayrilik
  • 9210
    1 aydir kendisi yuzunden cezali oldugum futbolcu. artik futbolcumuz demiyorum diye kimse kizmaz herhalde cunku galatasaray'dan gitmek istedigini soylemis biridir kendisi. gectigimiz sezonlarda bir cogumuz gibi ben de kendisini hep savundum ve hep kalmasi icin maddi fedakarliklardan kacinilmamasini soyledim. nitekim kendisinin yeteneklerinde bir defansif ortasahayi bulup turkiye'ye getirmek neredeyse imkansiz. bunun yaninda rakiplere karsi dik durusu ve bir taraftar gibi sahada ya da madalya alma sirasinda sikecisine cirkefine siktiri cekmesi hepimizin icindeki yaglari eritmesi acisindan guzel goruntulerdi.

    peki hersey bu kadar miydi? maalesef hayir. isin diger tarafina baktigimizda galatasaray'a karsi da her sezon sonu oynanan bir oyun goruyoruz kendisinden. daha son 1-2 hafta oynanirken "yonetimle anlasamiyor gibiyiz. gidicem sanirim" tarzinda aciklamalar ve taraftarin duygularina oynayan sozler sayesinde sampiyonluk kutlamalarini "melo gidecek mi kalacak mi?" muhabbetleriyle gecirmek adetten oldu. 2014 2015 sezonu ise benim gibi bir cogumuz acisindan bardagi tasiran son damla oldu. yine mikrafonlara rahatsiz aciklamalarda bulunan bir melo gorduk. yetmedi 3 haziran 2015 galatasaray bursaspor maçı'nda takim arkadasinin suratina parmaklariyla vurarak sahada kavga eden galatasarayli futbolculari da gormeden olmememizi saglamis oldu. bu hareketi yaptigi sabri'nin galatasaray'da hala oynuyor olmasina tepkili biri olarak soyluyorum bunu. sabri kisisel olarak benim derdim degil. isterse kaziga oturtsun sabri'yi ama -maalesef- galatasaray formasi giyen sabri'yi saha icinde tartaklayarak uyaramassin arkadasim! bir futbolcunun kisitli yetenekleri yuzunden hatalar yapmasi onun degil onu oynatanlarin yanlisidir zaten.

    artik melo'nun "sezon sonu geleneksel ben gidiyorum senlikleri" ve bu senliklerin sampiyonluk ve kupa sevinclerimizin onune gecen hareketleri yuzunden, kendisinin de artik ruhen galatasaray'da ciddi anlamda kalmaya gonlu olmadigini dusunerek "s..tirsin gitsin" yazmistim 3 haziran 2015 galatasaray bursaspor maçı sirasinda. ilk dakikadan anlamsizca gordugu sari kartin ustune takim arkadasina gidip vuran adama karsi daha kibar olamadim. simdi yine cikmis taraftara oynuyor. ben bu sozleri hakketmedim falan demis. bu takimin en cok kazananlarindan biri olarak, her sezon sonu "buradaki misyonum bitmis olabilir" demeni de biz hakketmiyoruz! ne misyonu arkadasim? futbolcusun sen jesus degil!

    son olarak gitmek istiyorum demis biri icin hamza hoca'nin "kalmasi icin konusucaz" falan demesi de ayrica abes. kontrati devam eden futbolcunun gitmesi icin sartlar bellidir. getirir makul bir bonservis bedeli ve gitmek istiyorsa gider. sagda solda cikan "alacaklarimi verin ve bonservis de istemeyin ben gideyim" gibi sacma sapan bir laf etmemis oldugunu farz ederek konuyu daha da fazla uzatmiyorum.
  • 9212
    beraber geçirdiğimiz 4 sene melo'yu ileride çok güzel hatırlayacağımızın garantisidir fakat eğer beraber 5. seneyi de geçirirsek ayrılışımız pek güzel olmayacak gibi görünüyor. kendisi zaten galatasaray'ı kafasında bitirdiğini kupa finalinde bile göstermişti. o nedenle güzelce vedalaşıp yerine canavar gibi bi zenci almamız herkes için en doğrusu olur. *
  • 9213
    öncelikle;

    (bkz: melo sevsin sizi)

    bu cümleyi kurayım ki ne kadar fenerli bjk'lı veya içimizdeki galatasaraylı görünümlü gizli kuş takımı sevici tipler varsa üstüne alınsın.

    kulübün hisseleri üç futbolcuya bölünecek denilse, bu üç adamdan biri melo olur. diğerleri de muslera ve sneijder.

    hala neyin tatavasındasınız. o berbat orta sahalardan sonra bu takımı toplayan adam melo'dur. çünkü oynadığı mevki en kritik mevkidir. öyle basit adamlarla geçiştirilemez. basit adamlar olduğu zaman orta saha da 2010-11 gibi skandallar yaşadık çünkü.

    bu takım, sneijder yokken de şampiyon oldu, 10 numara pozisyonu olmadan bile bir şekilde skora gidersiniz ancak adam akıllı bir ön liberonuz yoksa bir halt olamazsınız. bu tabir futbol kurallarına dahil edilecek kadar gerçek ve defalarca kez yüzlerce takım tarafından ispatlanmıştır.

    sabri ile sözleşme yap, burak yılmaz denilen kazmaya 2019'a kadar gol kaçırması için milyonlarca euro öde, ancak felipe melo sözleşme isteyince auuuuv.

    vicdanı rahat olan varsa bu konuda o vicdanla aynı hızla fenerbahçe'yi tutmaya başlayabilir.
  • 9216
    hani kahvaltıya bir güzel oturursun; kızarmış ekmeğe tereyağını sürer, üzerine reçel akıtırsın, akabinde taze somunu mis gibi omletin sarısına banarsın, bir domates bir salatalık yutarsın arada, tavşankanı çayını höpürdetir, tam yağlı ezine peynirinden kibrit kutusu kadar bir bölümü mideye gönderir, göz ucuyla da trt'deki kovboy filmine göz atarsın... tam nirvanaya ermiş, valhalla'nın kapılarını aralamış, astral seyahate çıkan ruhun el dorado'dan arazi bakmaya başlamışken... ağzına attığın siyah zeytin apacı çıkar. yutarsın mecburen ama tüm zevkinin, az önce aynı potada erittiğin tüm o lezzetlerin köküne turp suyu sıkmıştır.

    melo da şayet bu şekilde devam eder, her yaz yaptığı gibi tatilde yağ bağlayıp sosyal medyadan ayrı, perde arkasından menajeri olacak teres vasıtasıyla ayrı konuşmaya, plan yapmaya devam ederse ve olur da bu sene de bizde kalırsa aynen o acı siyah zeytin gibi olur bu 5. sezonu.

    olmasın. ne yaparsa yapsın hep seveceğiz onu, şüphem yok lakin bu yaz ayrılırsak kulübün üç beş efsanesinden biri olarak kalır ilelebet, uzatırsak sadece zamanında çok sevdiğimiz bir oyuncu olur.

    gidişat böyle.
  • 9218
    gitse de gitmese de yerine mutlaka bir canavar almamız gerekiyor. podolski transferinden sonra en çok ihtiyaç olan bölge şu an orası diyebilirim. melo'nun takıma bir psikolojik üstünlük kattığı bir gerçek ama yaşı ilerledikçe temposunun düştüğü de bir gerçek. yeri doldurulamayacak bir oyuncu değil. adına yakışır bir şekilde uğurlanır umarım.
  • 9222
    tatilinden geri dönemeyesice. tamam abi çok iyisin hoşsun, sevdik seni de sen bizi sevmedin birader. çünkü bu yaptığın artık ayıp yani her sene her sene yapılmaz arkadaş bu, saygısızlıktır ve bu saygısızlığı yapıyorsan da sevmiyorsun demektir. izni varsa bu sefer o izin verenin kalıbına.

    ilk cümlede kötü bir şey ima etmedim baştan uyarayım.
  • 9223
    kendisini galatasaray'dan büyük görüyor sanırım. her yaz dönemi aynı haltı yemekten çekinmeyen oyuncu. italya'da yılın bidonu seçildiğin dönemden adının milanla, interle anıldığı noktaya geldin. üstüne de istanbul gibi bir şehirde, yılda en az 3 milyon euro kazanarak yaptın bunları. gözünü seveyim biraz daha ciddiyet yoksa *iktirip gidebilirsin yani burası galatasaray.
App Store'dan indirin Google Play'den alın