• 269
    ya hocam,
    işte seneler önce tbmm'de senin maaşın tartışılırken senin arkanda duran galatasaray taraftarı ve camiasıydı. sen milli takımın başına eylül 2013'te tekrar geçince, kimse umursamadı maaşını. çünkü aslolan galatasaray'ın zarar görmesiydi, gördü, olası şampiyonluğu gitti. taraftarı bölündü, camia travma atlattı. fbjkliler oldukça mutluydu.

    son 1 yılda ise galatasaray taraftarının büyük kısmı az çok bir şeyleri gördü... galatasaray sen gidince belki 1 şampiyonluk kaybetti, tr kupası kazandı, bugün yine sen varmışsın gibi şampiyonluğun 1 numaralı adayı ama sen ne oldun??

    her şeyi unuttu eski düşman/yeni dostların ve rüzgar karşıdan esmeye başladı.

    bu sabah senin maaşın konuşulmaya, teknik direktörlüğün eleştirilmeye başlandı.

    yalnız yanında olduklarınla daha da kaynaş, sımsıkı sarılın birbirinize çünkü artık arkanda galatasaray taraftarı yok, bilesin...
  • 1249
    sevgili fatih hocam;

    seni çok seviyorum. çok da saygı duyuyorum.

    ama öyle bir taraftar grubu varki, senden soğuttular beni.

    öyle bir spor medyası varki, fatih terim isminden soğudum.

    seni galatasaray'ın önünde, üstünde tutuyor bu arkadaşlar.

    sen olmazsan galatasaray'ın olmayacağını iddia ediyorlar.

    hatta senin kazandırdığın kupaları çıkardığımızda galatasaray'ın müzesinde kupa kalmayacağını iddia edenler dahi var.

    sevgili hocam;

    bugüne kadar senin birgün galatasaray kulübü başkanı olduğun hayali ile yaşamıştım. bir gün diyordum, artık kulübeden değil, protokolden maçları izleyecek. devre arasına mağlup girdiğimizde dayanamayıp soyunma odasını basacak. bu kez sadece futbolcuları değil, teknik direktörü de ayağının altına alacak.

    birgün galatasaray'ın haklarını olması gereken yerden savunacak.

    birgün diyordum hep, takım elbisesini, sarı kırmızı kravatını takıp, galatasaray lisesi tevfik fikret salonu'nda uefa kupasını kazanmış gibi sevindiğin anı düşünüyordum. başkanlığı kazandığın o anı.

    hepsinin birer hayal olarak kalmasını istiyorum artık.

    ne seni, ne senin takımın başına geçireceğin selçuk inan, necati ateş, ümit davala ayarindaki teknik direktörünü, başkan yardımcısı yapacağın çok sevip saygı duyduğum hukukçu rezan üstadımızı, futbol şubesinin başına geçireceğin şükrü hanedar'ı, sağ kolun yapacağın yılların emekçisi, çok sevdiğim mert çetin'i ne de senin onayınla gelmiş herhangi bir yöneticiyi görmek istemiyorum. çünkü senden soğuttular artık bizi.

    sen galatasaray'dan büyük değilsin hocam.

    sen olmasanda galatasaray vardı. ama galatasaray olmasaydı belki de sen, sen olamazdın.

    yeri ve zamanı olmasada hatırlamak için sormak istediğim bir kaç soru da var...

    galatasaray camiası dışında aldığın bir tane kupa var mı hocam? şampiyonlar ligi şampiyonu oldun mu? dünya kupasını aldın mı? galatasaray'dan başka bir takımla uefa kupasını mı aldın? cevaplar hep hayır.

    hocam farkında mısın bilmiyorum ama seni sevenler sana zarar vermeye başladı artık.

    galatasaray tek adamlığı kabul etmez. galatasaray başarı ister, emek ister, fedakarlık ister. hepsini yaptın şüphem yok.

    peki sen hep demedin mi "kaybetse de sahada ki oyundan gurur duyulacak bir galatasaray izlettirecegim" diye? 4 sezon oldu hocam. kocaaaaa 4 sezon. hatta yarimlari tam sayarsak 5 sezon.

    bu kadar zamandır takımın başındasın. transfer ettirdiğin futbolcu sayısı 60'dan fazla.

    taraftar olarak; yıllardır yardımcı hoca çalıştır yanında diyoruz. yok.

    kondisyonerini yenile diyoruz, yok. takmışsın scott piri'ye. başka kondisyoner mı yok hocam? senin aşkın, sevgilin, hayatın olan galatasaray amerikan futbolu kondisyonerine mı layık?

    türkiye'nin en fazla duran top kullanan takımıyız, bir kere dedin mi "bu takıma duran top antrenörü bulalım, bu konuda eksikliğimizi giderelim? yok. 1 sezondur duran toptan gol atamadık son bir kaç maça kadar.

    kusura bakma ama göreve başladığından beri teknik ekibinde senden başka pozisyonunu hak eden ekip arkadaşın yok hocam. (mert çetin'i tenzih ediyorum o zaten yıllardır buradaydı)

    yeri geldi başkan gibi konuştun, sorumluluk aldın, takıma hem teknik direktör, hem yardımcı antrenör, hem kondisyoner, hem duran top koçu, hem taktisyen, herşey olmaya çalıştın, hem sen yoruldun hem de bizi de yordun hocam. biz çok yorulduk. ne gerek var hocam? profesyonellesmek, her işi, uzmanına bırakıp takımı yönetmek doğrusu değilmiydi?

    özeleştiri hocam, özeleştiri... aynayı biraz kendisine de tutmalı insan. kaç kere ayrıldın hep mi yönetim hatalıydı? hep mi başkası hatalı olur. önce ünal aysal, sonra rahmetli mustafa cengiz, şimdi de burak elmas...

    2000 yılında fiorentinaya gittiğin dönemde mehmet cansun; "2 saat önce birlikte yemek yedik, fiorentinaya imza attığını televizyondan öğrendim" diyor

    ünal aysal; galatasaray teknik direktörü iken milli takımı da çalıştırmayı kabul ettiğini televizyondan öğrendim" diyor.

    sevgili hocam...

    sen bu taraftara hakkını helal et, biz de sana hakkımızı helal edelim, bir daha da yolumuz kesişmesin.

    bu kadar sevgi iki tarafa da zarar veriyor artık. bazen en güzel ilişkilerde bile ayrılık doğru karar olabiliyor. artık galatasaray'ı kendinden bile koruyamıyorsun hocam. seni sevenler, senden sonra gelenlere destek olamıyor. kulübün instagram hesabından, tweeter hesabından yeni gelen teknik direktöre hoşgeldin, görevinde başarılar denilemiyor.

    bu takımı küme düşersen de seni güzel hatırlayacak bir taraftar topluluğuna sahipsin.

    herşey gönlünce olsun, yolun açık olsun...

    güle güle hocam. saygılarımla.
  • 1049
    canım hocam...

    birçoğumuzun hafta sonunu düşünmekten aklımıza bile getirmediğimiz bir başka zaferin yıl dönümü bugün. 12 mayıs... ne çok imzan var ama tarihimizde...

    kimbilir kaç milyon insan dün geceyi malatyaspor* maçını kafasında oynayarak geçirdi, kimbilir kaç milyon insan olası senaryoları rüyasında sayıklayarak uyandı. ama eminim bu sabah gözlerini açtığında senin tüm planın hazırdır.

    elindeki tek orta sahayla ilk yarıyı geçirip, sakatlık, covid belası, yönetim ve taraftar grubunun satışı, malum kitlenin ayak oyunları derken son haftaya at başı girmeyi de senden başkası yapamazdı yine.

    milyonlarca gaassaraylının duası yine seninle.

    olur ya da olmaz orasını allah bilir.

    ama netice ne olursa olsun...
    ama netice ne olursa olsun...
    ama netice ne olursa olsun...
  • 619
    sevgili fatih terim hocam...

    şu seyirci, taraftar polemiğine 2 kelam ben de etmek istiyorum..

    hocam keşke seyirci olabilsek. ben, 1,5 saat maç için günümün 6-7 saatini yollara, avm köşelerine verdiğimden bahsetmiyorum yanlış anlaşılmasın. tribünde bulunmak için para vermekten de bahsetmiyorum. bütün bunları yapınca taraftar veya seyirci olmuyorsun bunun bilincindeyim. hoş dün gelen 50 küsür bin insanı kulüp o maça bedava alsaydı bile o ıslık yapılacak o yuh çekilecekti.

    ben, sahada beş metre yanındaki arkadaşına pas veremeyen, yavaş bir şekilde top çeviren, pas verip ulan dur bakalım şimdi bu ne yapacak dercesine yerinden kıpırdamadan izleyen ve bunu haftalarca yapan adam gördüğümde bu takıma ihanet ettiğini düşünecek kadar galatasaray tarafındayım. iyi günde de, kötü günde de galatasaray tarafında olmayı kendine görev edinen insanlar dün o tribündeydi. biz bu oyunu maalesef salt oyun olarak göremeyen bir toplumun fertleriyiz. büyük bir çoğunluğumuz sahada yaşananı ufak çaplı bir dövüş, bir savaş olarak görüyoruz.

    bunu bence sen de öyle görüyorsun. bunca senedir gerek saha içinde verdiğin reaksiyonlardan, gerek saha dışında yaptığın basın açıklamalarında bunu defalarca kanıtladın bize. sen, dün seyirci dediğin insanlara geçen sene "50 bin de cephanemiz var; taraftar" demiştin. bizi bu savaşa! cephane yapan sensin hocam. ben seyirci olup şu oyunu salt oyun olarak görebilsem keşke be sevgili hocam. maçıma gelmeden gider sosyalleşir biradır, rakıdır içerim mis gibi. maç esnasında marşlarımı söylerim. ne bileyim işte atak yaptığımızda alkışlarım, gol yediğimizde alkışlarım, maç biter alkışlarım, maç başlar alkışlarım. safi alkışlarım ve marş söylerim hocam istediğiniz bu değil mi?

    hocam hiç mi düşünmüyorsun; bu taraftar belhanda'yı ıslıklıyor ama ömer bayram bu adamın yarı yeteneğinde olmasına rağmen neden bağrına basıyor diye? bunun cevabını kendi içinde verdiğinde bizi daha iyi anlayacaksın sevgili hocam. mesela biz neden elmander'i hala özlemle anıyoruz hiç düşündün mü hocam? melo dediğimizde neden hala yüzümüz gülüyor hiç düşündün mü? muslera hata yapmıyor mu mesela? neden oyunu başlatmada bu kadar yetersiz olmasına rağmen kendisine tapıyoruz hiç düşündün mü hocam?

    onlar bizim çocuklar sevgili hocam. onlar bize sevgisini de saygısını da defalarca kanıtladı. belhanda'nın bize saygısı yok be hocam. ayarı bizlere vereceğine tribünlere küfür eden, her fırsatta hareket çeken futbolcularına ayar vermeni diliyoruz senden.

    hocam bu söylem bize ne kaybettirecek onu da söyleyeyim mi size? önümüzdeki hafta deplasmandaki beşiktaş maçında allah korusun puan kaybedersek içerdeki ilk maçımızda bir daha bu kalabalığı bulamayacağız. bizim canımızı yakmak için böyle taraftardır, seyircidir laflarını etme sevgili hocam. biz senin düşmanın değil, belki bu camiada tek dostunuz.

    bak hala oynanan kötü futbolla alakalı senin hatalarından zerre bahsetmiyor taraftar. giden şampiyonluk senin elinden olsun hocam nedir yani? sen yeter ki kulübedeki biz ol, biz tribündeki sen olmaya devam ederiz. biz, yeşil çimdeki bizlere sahip çıkmasını da biliriz. ama biz olmayı reddedenlere de sen istesen de istemesen de gerekli tepkiyi vermeye devam edeceğiz. biz kukla değiliz hocam, taştan da yaratılmadık. ben bir maçta puan kaybedildiğinde günlerce kendime gelemiyorsam buna sebep olanlara da 2 kelam ederim sevgili hocam bu konuda kusura bakmayacaksın artık.

    bunu okursun, okumazsın bilmiyorum. çevrende okuyan olur, olmaz onu da bilmiyorum ama durum bu be sevgili hocam. allah sana uzun ömür versin der ve beraberce geçireceğimiz o güzel ana hasretle kavuşmayı beklerim hocam. allah yolunu açık etsin.
  • 1022
    hocam,

    kendi adıma özür dilerim senden. mağlubiyetlerin üzüntüsünün, şampiyonluğun gitmesinin hayalkırıklığıyla ama en üzücüsü de 'lan bu kadar insan bak neler neler yazıyor belki de harbi taraflı bakıyorum' duygusuyla sana da suç buldum, belki bırakır dedim.

    ama böyle bir ortamda değil sen pep-klopp koalisyonu da yapamazmış bilmiyorduk. biliyorduk da dahili düşmanların harici düşmanlar kadar gözü kararmış olduğunu bilmiyorduk.

    hem içerde hem dışarda yenilecek çok düşman var.
  • 1041
    hocam galatasaray'ı çok seviyorsun, galatasaray üçgeninde yaşıyorsun. hepsine kalpten inanıyorum.
    da hocam, bu futbol nedir allah aşkına? insan bu kadar gönül verdiği takımın şu halini değiştirmek için haftalardı bir şey yapmaz mı? vallahi ben utancımdan ekrana bakamıyorum. kenarda şu futbol seni rahatsız etmiyor mu hocam?

    son haftalarda neredeyse her maçın 45 dakikası yok, oyuncular ne oynuyor belli değil, herkes olduğu yere kazıkla çakılmış gibi sahada duruyor, yahu 5 tane üst üste korner aynı şekilde atılıyor. burası amatör takım değil ki, dediğin gibi koskoca galatasaray takımı. bunların izahı nedir? bu takım antrenmanda bunları mı çalışıyor?

    hep yorulduğunu, dolduğunu söylüyorsun da biz de çok yorulduk şu futboldan çok dolduk be hocam.

    (bkz: 28 nisan 2021 galatasaray konyaspor maçı)
  • 1013
    hocam;

    neyin var. bu kadar kötü futbolu haketmiyoruz. lütfen bu yarıştan kopmayalım. lider olamazsak bile bu işin ikinciliği var. bu sene geri düştüğümüz hiçbir maçtan puan alamadık hocam. karagümrük, rize, konya, ankaragücü maçlarından belki de abartısız hepsinden 1’er puan alabilirdik. biz ne yaptım hurraa saldırdık. hocam lütfen şu son 9 haftada bizi yarışta tutmaya yönelik hamleler yap. inananlarla devam edeceğiz diyorsun kaçıncı sefer. lütfen inananlarla devam et. çok üzülerek yazıyorum ama inanmıyorsan sende bırak.
  • 621
    hocam, su kavramların içeriğini belirleyelim:

    seyirci: herhangi bir taraf olmayan, genel olarak futboldan zevk alan izleyici.

    taraftar: bir takımın taraftarı olup elinden geldiğince o takımın başarısı için maddi manevi fayda sağlayan; takımıyla birlikte sevinen, üzülen; takımını yeri geldikçe öven, eleştiren izleyici.

    fanatik: hiç bir rasyonelliği olmayan, gözü kara bir bilinçsizlikle her şart ve koşulda sorgusuz sualsiz desteğe devam eden, başarıdan çok psikolojik bağımlılık ihtiyaçlarını gidermeye odaklı sözde izleyici.

    bu tanımlar ışığında senin taraftar-seyirci ayrımının aslında fanatik-taraftar ayrımı olduğunu anlıyoruz. sen taraftar değil, fanatikler istiyorsun. kusura bakma hocam. gerçek bir galatasaraylı, asla fanatik olamaz.
  • 1068
    sayın hocam;

    olmuyor artık. 5 sezondur takımın başındasın. iyi futbol oynattığın maç sayısı 10'u bulur mu emin değilim. avrupa'da psv'ye falan madara oluyoruz. psv'den 5 yediğimiz maçın sonrasında 3 yıl istiyorsun. 30+ bitik topçulara yağlı kontratlar verdirme peşindesin. "olmuş adamı alalım işimizi görsün" kafasından uzaklaşamıyorsun. para bitti hocam. devir sinekten yağ çıkarma devri. antrenmana, elimizdeki büyütüp parlatmaya eskisinden çok daha fazla ihtiyacımız var artık. kendini güncel hayata adapte edemedin. kusura bakma hocam. şampiyon yapsan bile gitmen gerekiyor. psv gibi bir takımdan 5 yiyenin galatasaray'da işi yoktur.
  • 1086
    hocam evlat sevgin yüzünden 40 senelik kariyerin bok yoluna gidecek bak lütfen arda, ömer gibi oyuncuları duygusal olarak oyuna atma ihtiyacı hissetme, rica ediyorum senden. 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçında ilk yarıda makina gibi işleyen van aanholt-babel kanadını bozdun takımın affedersin ama anasını şey yaptın. zaten muslera beklentinin altında sıçtıkça sıçıyor lütfen artık bari sen sıvama...
  • 982
    canım hocam bugün sana biraz serzenişim var, kusura bakmazsan.
    * pas oyunu. ne burası premier lig, ne biz m.city'yiz. önde pres yapan her takım bizi kilitliyor. geriden çıkamıyoruz. en büyük sorunumuz topu rakip cezaalanına yeterince götürememek.
    * kontraatak taktiği. hep rakibi sahasına hapsedip surda gedik açmaya çalışıyoruz. bazende ver topu rakibe bırak üstüne gelsin. kaptığın toplarla hızlı hücuma çık. boş alanda at oynat. gol, kırmızı, penaltı.. her türlü nimet var kontrada. bjk çoğu golünü rakibi eksik yakaladığı bu tip pozisyonlarla buluyor. defans arkasına yada arasına ince paslar.
    * ilk golü yediğimiz hiçbir maçı çevirememişiz hocam, küme düşme potasındakiler dahil. bu kadar mı aciz bizim takım.
    * sende muslera/okan var, bjk'de 19'luk çömez ersin. sende saracchi, onlarda 19'luk çömez rıdvan.
    sende luyindama/donk/marcao, onlarda sakar welinton, tisserand, lemos, vasat serdar, vida.
    * bir takımın nerdeyse yarısı vasata evriliyorsa bu hocaya yazar. aylardır oynamayan onyekuru geldi 3-4 maç şov yaptı. sonra floryanın havasından suyundan o da diğerlerine benzedi.
    * 7 mart 2021 galatasaray sivasspor maçında kadroyu bi gördüm, dedim geçmiş olsun hepimize. benim bile gördüğümü sen nasıl göremiyorsun. (es kaza bir gol atsak da fikrim değişmeyecekti, kadro seçimin çoğu maç berbat)
    * formsuz oyuncuyu oynatarak kazanmak gibi bir takıntın var, yıllardır bıkmadın. burası anaokulu değil. kimsenin nazını kaprisini çekmek zorunda değiliz.(ben şu takım yenilince hayata küsüyorum hayata. böğrüme öküz oturuyor) forma adaleti olmazsa oyuncular küser. ne sahadakinden hayır gelir, ne kenardakinden.
    * daha dünkü çömez sergen, sezonbaşı parasızlıktan anca bedelsiz alabildiği döküntülerle(!) taş gibi takım yaptı. 1-0, 2-1 gidiyor güle oynaya. nerdeyse her oyuncusunun performansı tavan yaptıysa bu da hocaya yazar.
    * duran toptan gol atmak. atılamaz, atılması teklif dahi edilemez. "koskoca fatih terim duran topla maç aldı" filan derler cemiyette allah muhafaza. rakiplerimiz en az 10-15 puan topladı duran toptan.
    * hakem mevzusu. hiç kendimizi kandırmayalım. üç büyüklerin hepside kollanıyor. yarış kopmasın diye kim bi adım öne çıkarsa hoop tokadı yiyip geri gidiyor. geride kalan itiliyor. allah var bjk biraz daha fazla kollanıyor ama sen her maç at 3-4 tane, bak bakalım hakemin gücü yetiyor mu seni engellemeye.
    * 8 maç üstüste galip geldik ve yarışta kaldık. önlibero alamadık, taylan'ı çıkardın. bunlarda senin eserin. sezar'ın hakkı sezar'a.
    * kerem meselesi. oynadığı her maç pırıl pırıl parlıyor. tamam yine 11 oynatma bari bi 60'da filan al oyuna. bu kadar az süre alıp bu kadar özgüvenli ve verimli oynayan bir oyuncu nasıl yedek kalır.
    * "mayıs'lar bizimdir" bu slogan artık tehlikeli olmaya başladı. boş bir özgüven getiriyor bize. evet bizimdir ama çalışırsak.
    * muslera olmasa 5-6 puan daha gerideydik, 8 maçlık seride bile çoğu maçı o çevirdi tek başına.
    * transfer dedin, bu yoklukta takıma 4 tane 1.sınıf adam alındı hemde ffp'ye rağmen. daha ne olsun.
    * bütün başarılı kurumların candamarı eleştiridir. eleştiriye açık ol hocam. dost acı söyler.
    birazda sert oldu bazı sözlerim ama kusura bakma. sen hocayken futbola yeni başlayanlar sana rakip olup, geçince benim zoruma gidiyor.
  • 596
    sayın hocam biraz sabır, biraz metanet. yönetimle aranıza fitne tohumları serpildiğini gördüğünü ve o tohumları yeşertmeyeceğini/yeşertmeyeceğinizi düşünüyorum. takımın çok kaliteli olduğunu ve kalitesini ortaya koyup sezon sonunda zaferler kazanacağını sadece düşünmüyor, aynı zamanda biliyorum.

    sizin de aynı şeyleri bildiğinizi biliyorum. bizlerin bunları bildiğimizi bilmeyen bazı bilgiçlerin mayısların yine bizim olacağından korktuklarını bildiğimizi de bilmiyorlar.:)

    fatih terim
    allah kerim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın