sevgili fatih hoca, biz bir spor kulübüyüz. aya koloni kuracak roketler ya da mars’a insanlı araç göndermeye çalışmıyoruz. alt tarafı bir futbol takımı yönetiyorsunuz siz de. biz çok seviyoruz diye dünyanın da anlamı ya da gezegenin geleceği buna bağlı değil yani. biraz dünyaya dönünüz lütfen. arda konusu basına sızmış olsa ne olur, biz sizden öğrensek ne olur, rodop efendi twit atsa ne olur atmasa ne olur? hepimşz “aaa iyi hoca ile başkan anlaşmışlar harika” dedik ve zorluklar içindeki hayatımıza bir şekilde devam etmek üzere kendi mücadelemize geri döndük. unuttuk bile haberi nereden öğrendiğimizi. ama bugün? sayenizde herkes yönetim ve terim krizinden girip transfer yanlışlıklarına, 10 puanlık farka, sampiyonlar ligi’ndeki fiyaskoya vurup duruyor. ne gerek vardı? ha rodop efendi’den ha sizden ha mustafa cengiz’den öğrenmişiz kime ne? kendinizi bu kadar hayattan kopartmış olmanıza, kendiniz dışında hiç kimse ve hiç bir şeyle ilgilenmiyor olmanıza inanamıyorum. hayır jesse gayet iyi oynamış, taylan önemli bir silah haline gelmeye başlamış, saracchi memleketin en iyi sol bekiyim diye bağırmaya başlamış. belli ki onyekuru da gelince büyük show var ve hepimiz bunu kitlesel bir bilinç olarak hissediyoruz. ne alaka arda vs? ayıp hocam ya cidden çok içerledim. mustafa cengiz’e yaptığınız da (yönetimi basına mama etmek) hiç ama hiç yakışmadı.
tam mutlu olacakken yine can sıkan, ilginç karakterli, çaykur maçı sonrası basın toplantısında büyük hayal kırıklığı yaşatmış teknik direktörümüz..
(bkz:
23 ocak 2020 galatasaray çaykur rizespor maçı)