herkes mersin'e giderken ne yazık ki tersine giden ve bunda inat eden hocamız.
90'lı yılların sonunda, övündüğü ve bir nevi ilk kendisinin uygulamış olduğunu belirttiği "ani press direkt pas" oyununa ihanet ettiğini görmek beni ziyadesiyle üzmekte. günümüz futbolu öyle bir hale geldi ki, ciddi manada kahveden toplayacağımız 11 adamı düzgün bir dizilişle sahaya yaydığınızda, en sağlam hücum takımını bile kilitleyebiliyorsunuz, örnekleri mevcut. peki büyük ya da büyük olmayı amaç edinen takımlar bu oyunu kilitlemeye çabalayan takımlara karşı ne yapıyorlar?
1-) topu kaybettiğin noktada ani press
2-) topu boş alana, dikine bir şekilde hızlıca ayaktan çıkartmak
3-) oyun sıkışınca kaleyi uzaktan yoklamak
4-) kanat oyuncularına yaratıcı olmaları adına serbestlik tanımak.
peki fatih terim ne yapıyor?
hepsi için tek bir negatif şey; oyuncularını yaşlı seçiyor.
- ryan babel'i, nagatomo'yu, mariano'yu alıyor.
- feghouli'yi kadroda tutuyor.
- selçuk'la oyuna başlıyor.
- falcao'ya itiraz etmiyor.
- belki de tek yaşlı oyuncu barındırması gereken stoperleri ise kısmen tecrübesiz ve genç kişilerden seçiyor.
sonra mı ne oluyor?
sezon başında bir bakıyor ki, bu takım koşamıyor. bu takım yoruluyor. bu takım topun arkasına geçemiyor, geçse de bırakın kıran kırana savunma yapmayı, gölge savunma bile yapamıyor çünkü tüm oyuncuları yaşlı. "ben fatih terim'im" diyerek topa sahip olmayı ve herkesin gittiği yerin terisne gitmeyi deniyor fakat bu kez başaramıyor. başaramıyor ve başaramayacak çünkü 20 sene öncesinin aksine şu an yaptığı şey yenilik değil, aksine geriye dönmek!
futbolda benim yaşımın yettiği kadarıyla en son maldini-costacurta-donadoni-gullit-rijkaard-baresi-boban-van basten zamanında bu kadar yavaş oynanarak başarıya ulaşıldı, yunanistan'ın 2004'teki mucizesini bir kenara bırakırsak. peki fatih terim neden tutması imkansız bir senaryo üzerinden inatla ve ısrarla devam ediyor? bunu göremiyor mu? tabii ki hepimizden iyi görüyor ve gerek benim, gerek tribünlerin, gerekse futboldan az biraz anlayanların aklındaki tek soru da bu zaten.
her şey ayan beyan ortadayken, takımın en çok ihtiyacı olan şey "tempo" iken, fatih terim neden kendisinin getirdiğini birçok kez beyan ettiği "ani press direkt pas" oyunu yerine, bu çağ dışı futbolu oynatmaya çalışıyor? neden kendiyle çelişiyor? neden emekliliği gelmiş futbolculardan medet umar hale geldi ve bunun yanlış olduğunu kabul etmiyor? bunlara mantıklı bir yanıt veremeyen herkes, kendisini şu başlıkta bulacaktır diye düşünüyorum;
(bkz:
fatih terim'in egosu)
ha bu sorulara yanıtınız varsa ve geçmişiyle değil, elle tutulabilir argümanlarla fatih terim'i savunmak istiyorsanız, lütfen bana bildiklerinizi mesaj yoluyla iletin, çünkü sanırım ben çok ama çok büyük bir şeyler kaçırıyorum gözümden ya da zihnim de, beynimle paralel olarak durdu.