resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Panathinaikos
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 20451
    son dönemi öncesi gelmesini en çok isteyenlerden biri olduğum teknik direktör. o gün doğru olan buydu çünkü. kulüp transfere 40 milyon euro harcamıştı ki bizim gibi bir kulüp için bu para çok çok büyük bir para, bu yatırım boşa gitmek üzereydi.

    terim gelmese 2018 şampiyonluğu gelmezdi. net kere net. en azından bu yatırımın boşa gitmemesi için oyunun çok da önemli olmadığı bir şampiyonluk şarttı. terim de sağolsun bizi yanıltmadı. kupayı getirdi. dedigim gibi oyun önemli değildi, tek önemli olan şampiyonluktu. zira kadroyu o kurmamıştı ve istediği transferleri de yapamamıştı zaten. kendisi de önce sivas sonra kasımpaşa mağlubiyetleri sonrası bundan dem vurup yazın gerekli hamleleri yapacaklarını söyledi. o yaz geldi ama neredeyse hiçbir şeye dokunmadı. tam sezona başlayacaktı ki gomis'i de kaybettik. artık devre arasına kadar ne olursa olsun ihale yönetime kalacaktı. doğal olarak. devre arası geldiğinde ise gerçekten de kendisinden başka kimsenin cesaret edemeyeceği birsey yaparak stoper tandemini hatta alternatifiyle beraber değiştirdi. iyi kötü 2 tane de santrfor aldırdı. allah var topun geriden çıkışında olumlu gelişmeler vardı ama oyun yine akmıyordu. yine bireysel yeteneklere sığınan bir anlayış vardı.

    hocanın 3.gelişinde oynattığı futbolu kim unutabilir. ben de o kurguya döneceğimizi bekliyordum. terim, değişimin 2.dalgasi 2019 yazında gelecek dediğinde tamam dedim orta sahayı komple değişecek. e baba yaz geldi, gelenler gidenler falan... alakası yok. tamam, başka bir kurgu düşünüyordur diyorum ama ne planı var ben anlamıyorum. anlayan varsa bize de anlatsın. daha önce yazdım linç yedim, kurgu da başarısız dedim hoca için. bu yaz bu tezimi köküne kadar ispat ediyor. sağda zaten feghouli varken sola babel'i aldırmak nasıl açıklanır? bunu sundan soruyorum, kanatlar bu oyunculardan oluşacaksa ya nzonzi ya belhanda'dan vazgeçmek gerekir. kimden vazgececek hoca? kadro, kağıt üstünde bakarsan zaten ligin açık ara favorisi. ama normalde "bence" böyle kurgu olmaz. bekler de bu kadar temposuzken babel feghouli ikilisi ile nasıl olacak? orta saha kime yetişsin? bu nasıl planlama?

    hazırlık maçlarındaki tercihleri ayrı konu. 3 sol bek sahadayken sol bekte stoperi kullanmak, kanat oyuncusundan 8 numara çıkarmaya çalışmak vs vs. 4-5 hazırlık maçı yaptık ki hemen hemen hepsi boşa gitti. normalde asla yapmayacağı şeyleri denedi bu hazırlık maçlarında. seri'yi savunma önünde kullandığı tüm maçlarda kepaze olduk. hazırlık maçlarının olayı da budur zaten. yani seri'yi defansın önüne koyup bir bakabilirsin kabul ama bir kere rezil olduk, yetmez ikincisinde de rezil olduksa artık bunu bir daha denemezsin. hazırlık maçları bitti aynı şeyi süper kupa maçında da yaptı, değişen bir şey olmadı tabi. italya'ya götürdü takımı, 1 porsiyon da orada rezil olurken aynı hataları yine yapıyordu. döndü ligde aynısını yine yaptı yine yaptı. sonuç, göz göre göre gitti 3 puan.

    bak, nzonzi'yi aldırdı değil mi? evet. tamam 10 numara transfer. demek ki bu profilde biri şart dedin. değil mi? ben transferde isme bakmam profile bakarım. bu transferle uzun boylu defansif bir adam arıyorum demiş oluyorsun doğru mu? tamam da donk var işte takımda. yanlış anlaşılmasın, donk varken neden nzonzi'yi alırdın demiyorum. ama ideal planda böyle bir oyuncu istiyorsan, bu profilde biri var takımda. peki nzonzi takıma girene kadar neden onu kullanmıyorsun ideal planda? nzonzi gelince de donk kulübeye döner devam edersin aynı kurguda. allah aşkına yanlış bir şey mi diyorum?

    hayallerim var diyor, neyi kastettiğini hepimiz biliyoruz ama lütfen söyleyin bu plansızlıkla daha da önemlisi bu kararsızlıkla bu hayal hayata geçer mi? ben terim'in şu an bile ne oynatmak istediğine karar verdiğini düşünmüyorum. öyle olsa babel ve nzonzi aynı transfer listesinde olmaz. ya da olur ama bu sefer de belhanda'yı sattırman gerekir. kararsızlık burada başlıyor. bek tercihlerinde devam ediyor. santrfor seçeneklerinde zaten tavan yapıyor. devre arası tetteh dedi, döndü 1.5 ay vedat muriqi dedi ki benzer profildir, en sonunda falcao'ya tav oldu. muriqi olmuyorsa falcao'yu alalım nasıl bir planın parçası anlatsın birisi?

    öyle büyük hatalar yapıyor ki patlama noktasına gelmemek mümkün değil. bazen ayar kaçıyor, maksadını aşan kelimeler kullanıyorum. bunun için de özür dilerim ama tablo hiç iç açıcı değil. bunu da görüyorum. falcao ve nzonzi de takıma girse değişen hiçbir şey olmayacak. patatesle peyniri bir araya getirmiş menemen yapmaya çalışıyor hoca? ben de olmaz diyorum. ne terim düşmanıyım ne başka bir şey. hocaya da yazık. etrafında kimse uyarmıyor hocaya yardımcı olmuyor. belki şurada yazdıklarımız, hepimizi kast ediyorum, kulağına gider de en azından başka açılardan düşünmesine vesile oluruz.

    yangın çıkarmak olarak görülmesin yapılan ama hata yaptığında sesimiz yüksek çıkmazsa tepe taklak devrilecek takım. beşiktaş nasıl saçmaladıysa daha beter saçmalıyoruz. tamam saygısızlık yapmayalım, öyle anlaşıldıysa yeniden özür diliyorum ama bir şekilde o hatalardan, saçmalıklardan dönmesine yardımcı olmalıyız.
  • 20452
    kendisi için yapacağım tek yorum şudur; galatasaray'ı küme bile düşürse zerre ağzımı açıp laf etmem.

    kulüp efsanesi olmak ve krediye sahip olmak bunu gerektirir. yandık bittik öldük diye yaygara yapanlar şimdi ye kadar fatih terim dönemlerinde ne zaman hayal kırıklığına uğramış?

    cl'de ilk üç maçta 1 puan alıp sonrasında çeyrek finale yürümüşlüğü de var. 8 puan geriye düşüp 8'de kapanır 18'de kapanır diyip şampiyon olmuşluğu da var.

    bu sefer batırdı dediklerinde her seferinde tüm fenerli ve beşiktaşlıları göt etmiştir. kısacası fatih terim varsa sorun yok.

    ha isterse bu senede şampiyon olmayalım, çok da önemli değil. kendisinin ayrıldığı 2013'ten döndüğü 2017'ye kadar galatasaray'ı ne çapsız adamlar çalıştırdı ve ne fiyasko sezonlar geçirdik.

    fatih terim'e 3 maçlık 5 maçlık kredi verilmez. tudor, mancini, hamza falan filan değil fatih terim'den bahsediyoruz.
  • 20455
    son göreve gelişi itibariyle iç sahada üstün ve baskılı oynayarak 3 puan alışkanlığını takıma kazandırmış fakat deplasmanda oynadığımız silik oyuna çare bulamamış hocamız.

    oyuncu grubunda yaptığımız değişiklikler çare olabilir mi göreceğiz. ben gelen ve gelecek kalite isimlerle problemleri çözeceğini düşünüyorum.

    hocayı yeri geldiğinde eleştiririz ve eleştirmeliyiz fakat bizde kredisi çok fazladır böylede olmalı.
  • 20456
    neden donk'u kullanmıyor sorusunun cevabını tahminen vermeye çalışacağım.

    muhtemelen, 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı'ndan önce hocanın aklında şunlar vardı;

    -donk fiorentina maçı'nda çok çok kötüydü.
    -denizlispor'un hücum oyuncularının hepsi hızlı oyuncular, muhtemelen kontra üzerinden çalışacaklar.
    -bu da muhtemelen oyunu kendi alanlarında oynamalarına izin verecekleri anlamına geliyor, ön alan baskısına giremeyecekler.
    -böylece biz topu denizlispor sahasında tutacağız.
    -bu yüzden de, yavaş ve formu çok kötü olan donk'u değil, biz ön alanda oynarken daha kilit paslar verip maçı daha erken koparabilecek olan selçuk'u tercih edersem daha iyi. (burada hocanın bir selçuk nefreti olmadığını kabullenmeniz gerek)

    muhtemelen, bakın muhtemelen diyorum hoca nispeten kolay bir maç bekledi. kimse bahsetmiyor da, belhanda'nın rezil performansı kırmızı karta sebep oldu, o kırmızı olmasaydı pozisyon bulan taraf bizdik, muhtemelen de yakın zamanda golü bulacaktık.

    işler hocanın istediği gibi gitmedi. burada evladını koruyor diye art niyetli bakmaktansa, hocanın bu maç için öngördüğü taktiksel duruma selçuk'un daha elverişli olduğunu düşünmek içinizi rahatlatabilir.

    işler her zaman istediğiniz gibi gitmeyebiliyor futbolda, canı sağolsun. ama burada, sezonun ilk maçı üzerinden canı sağolsun diyemeyip, kendisine sallayanlar, kusura bakmasınlar da fatih terim'in parmağı olan hiçbir başarıda gram sevinmeyi haketmiyorlar.

    "eleştirmeyelim mi canım?" da dünyanın en saçma argümanı. eleştir arkadaşım, eleştir de, sen baskı oluşturmaya çalışıyorsun, olumsuz hava yaratmaya çalışıyorsun. sosyal medya bu yüzden kötü işte. sen spor yazarı değilsin kardeşim. bak, bulunduğun konuma verilen ismin anlamını bi düşün önce: "taraftar".

    sen taraftarsın, yani tarafsın. eleştirinin içerdiği kelimeler, zamanlaması önemli o yüzden. ben erman toroğlu falan eleştirince onun eleştiri zamanlamasını umursamam, ama sen destek olman gereken zamanda, rüzgar yaratılmasına katkı vermen gereken zamanda eleştirmeyi tercih ediyorsan, taraftarım deme kendine. git spor gazetelerine falan başvur spor yazarı olarak.

    şimdi zamanı da siz belirleyin falan diyenler olacak. bugün de eleştirirsin, ama yapıcı eleştirirsin. mesela dersin ki, "yahu hocam neden selçuk oynuyor" dersin, desteklediğini anlarız. ama sen "fatih terim yine evladını kolluyor" şeklinde eleştirince, işte bu negativite oluyor.

    eyvallah.

    edit: hemen iki alttaki şu entry mesela: http://gss.gs/2736258

    bu entry'yi eleştiri olarak mı görelim şimdi? selçuk başrolde falan diyor adam. bu entry benim gözümde bir taraftarın yazmaması gereken bir entry. fatih terim'den bağımsız burası, teknik adamın daum olsa, selçuk bu takımın 11 oyuncusu dahi olmayacak bunu bile bile, selçuk başrolde diye eleştiri mi yapılır? bu dümdüz, bildiğin art niyet mesela. bunu başka bi teknik adama yazmak art niyet, fatih terim'e yazmak ayıptır.

    edit 2: adam pilot olmuş, entry şu idi : https://gss.gs/Lll.png
  • 20458
    hoca herhangi bir hoca değil. eşsiz mutluluklar yaşatmış kulüp efsanesi. ilave olarak buradaki bir çok insan için, benim için de ailemden biri olarak gördüğüm fatih terim. saygısızca yapılan eleştirilere sinirlenme sebebim, sebebimiz de hocayı bu kadar sahiplenmem, sahiplenmemiz.

    anamı, babamı, eşimi, kardeşimi de insanlar eleştirebilir ama saygı çerçevesinde değilse bu eleştiri ağzının payını veririm. mevzu budur.

    isteyen istediği kadar eleştirsin terim’i, kimsenin bir şey dediği yok. herkes hocaya saldırmaya yer ararken daha sert eleştirsin. ama saygı çerçevesinde. benim ailemden birine saygısızlık etmesin.
  • 20459
    bazı taraftarlar(!) tarafından eleştirilemez, şikayetçi olunamaz, yanlışları söylenemez sıfatları atfedilen bir nevi dokunulmazlık verilen hocamız.

    evet fatih terim kulübün sembol ismidir, evet fatih terim zaman zaman başkandan bile öndedir, evet fatih terim olmasaydı belki 3 belki 4 şampiyonluğumuz eksik olacaktı ve büyük ihtimalle de uefa kupamız bugün müzemizde olmayacaktı, evet fatih terim'in bu camiada limitsiz kredisi vardır, evet fatih terim yaşayan en büyük galatasaray efsanesidir. bu ve bunun gibi diğer her şeye evet.

    ama...

    yanlışa yanlış demeyecek, memnuniyetsizliğimizi dile getirmeyecek değiliz (bkz: fikri hür vicdanı hür galatasaray taraftarı) bu uğurda ister yangıncı deyin ister terim düşmanı ister başka bir şey.

    doğrular değişmez, değişmeyecek;

    1) hocanın haberi veya onayı olmadan kuş uçmaz bu takımda. suçu ümit hocada, hasan hocada, levent hocada onda bunda aramaya gerek yok. hata gerçekten onlarda olsa dahi yücel ildiz gibi 2. lig bilemedin 1. lig hocasının taktik olarak tokatladığı adamları da buraya alan ve burada tutan yine fatih hocadır. bu yanlıştan en kısa zamanda dönülmeli teknik ekibe günümüz futboluna uygun kalibre isimler katılmalıdır. burası galatasaray, burası yetersizlere göre değil. illa birilerine sahip çıkılacaksa kulüp büyük herkese uygun başka görevler elbet bulunur.

    2) aklı başında hiçbir taraftar artık selçuk görmek istemiyor, zorunluluk olur 15 dk. - 20 dk. bilemedin bir devre çıkar oynar amenna ama son iki resmi maçın ikisinde de 90 dk. selçuk'u oynatmak hem taraftara yapılan işkence hem de futbol katliamıdır, net kere net.

    3) kadro planlaması son 3 transfer döneminden beri aksadı/aksıyor. 2 forvet alacağız diye çıkılan yoldan forvetsiz dönmeler. mitroglou'nu takıma katıp hiç şans vermemeler. sezon başı muriqi'e talip olup peşinden tamamen farklı bir oyuncu olan falcao'yu kovalamalar vb... hepsi ayrı tutarsızlık abidesi. acilen; oturaklı, uzun vadeli, realistik kadro planlaması yapmak ve taşlarımızı buna göre oynamak zorundayız.

    4) yaşları gereği hem sağ hem sol bek aksıyor bunun sinyallerini hem hazırlık maçlarında hem de son iki resmi maçta gördük. buna rağmen hem yaşlı, hem formsuz hem de önlerinde onlara yeterli desteği sağlayamayacak oyuncularla maça çıkma ve maçı bu şekilde bitirme inadı taraftarı çileden çıkarıyor bir an önce bu hatadan geri dönülüp gerekli aksiyonlar alınmalıdır yoksa şl'de cezanın kralını keserler.

    5) galatasaray değerlerine/evlatlarına sahip çıkmalıdır anlayışından bir an önce vazgeçilmelidir daha önce dediğim gibi illa birilerine vefa gösterilecekse kulüp büyük o kişiye uygun vasıf elbet bulunur, yetersiz isimleri saha içinde veya saha kenarında bile bile önemli görevlerde kullanmak büyük hatadır profesyonellikte hele hele günümüz futbolunda yeri yoktur.
  • 20460
    2018-19 sezonunu 3 (üç) kupayla tamamlayan efsane teknik direktör.
    bunu türkiye'de en son kim yaptı hatırlayanınız var mı?
    fb'lisi, bjk'lısı, ts'lisi galatasaray'dan kim gitsin derseniz cevap olarak ne falcao der (gelmiş olsa bile), ne muslera, ne de feghouli...
    onların vereceği cevap fatih terim olacaktır.
    çünkü hangi futbolcu giderse gitsin yeri bir şekilde dolacaktır.
    ancak, 2000'lerden sonra fatih terim'in olmadığı sezonlara bakın, galatasaray çok iyi kadrolarla bile, çok sıkıntılı sezonlar geçirmiştir.
    maç maç değil, makro ölçekte bakarsanız; galatasaray'ın başarıları fatih terim'e bağımlı hâle gelmiştir.
    haa bu iyi bi' şey mi, kötü bi' şey mi tartışılır ama, gerçek budur.
    fb ve bjk ile aramızdaki makasın açılmasını sağlayan bizzat fatih terim'dir.
    17-18 sezonunda igor'un yerine fatih terim harici kim gelirse gelsin o takım şampiyon olamazdı.
    geçen sene açılan onca puan farkından sonra ft olmasa hepimiz havlu atacaktık.
    en iyi ihtimalle üçüncü olacaktık.
    ama, o, son ana kadar çalışan, vazgeçmeyen bir komutan. onun kariyeri hep böyle gelişti.
    galatasaray'ın başına geçtiği ilk yıl bile takımdan ayrılmanın eşiğinden dönüp, 4 yıl arka arkaya şampiyonluk getirdi.
    maçlar kaybedilebilir ancak, ft takımları en kritik zamanda ne yapacağını bilir.
    galatasaray yaş ortalaması yüksek bir kadroya sahip.
    sezon öncesi ciddi bir yükleme yapıldı.
    böyle kadrolar nispeten geç form tutarlar.
    daha durun bakalım falcao gelsin, zonzi ve seri işlemeye başlasın.
    takım hem iyi futbol oynayacaktır, hem de kupalar gelmeye devam edecektir.
  • 20461
    tabii ki eleştirilmez değildir.zaten burada selçuk inan 'ın neden oynadığını soran bir çok arkadaş gerçekten merak ediyor. hocanın düşündüğü birşeyler olduğunu da biliyoruz . keşke olması gerektiği gibi , bir basın mensubu saçma sorular sormak yerine taktiksel sorular sorsa da burda yok şundandır yok bundandır demesek.
    hocanın donk u ne kadar sevdiğini biliyoruz. selçuk u geçen sezon 11 de hiç görmedik neredeyse. yani evlatçılık yapmak için iyi oynayanı kesecek biri değil hocamız. bunu biliyoruz. yeni tanışmadık ki.
    (bkz: 18 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı) nin ilk 20 dakikası zaten fark acabileceğimiz bir 20 dakikaydı. uzun zamandır deplasmanda bu kadar iyi başlangıç görmedim.
    bir de şunu düşünüyorum. bartali muhtemelen kondisyon programını ekim ayında top yapacak seviyede ayarladı şampiyonlar ligi oynayacağımız için. sahada bir çok oyuncumuzun yürüyecek hali yokmuş gibi takılmasını buna bağlıyorum. ki bence büyük takımların sezon başı kayıplarının en büyük sebebi (buyuk takim dedigim türkiyedeki kuşlar degil tabii ki) konsantrasyon eksikliği ile beraber bu söylediğim kondisyon meselesi.
    fatih hocamız kulübedeki biz. yıllarca tekrar tekrar tekrar kanıtladı. onun için burda birbirimizi ya fatih terim sever , ya fatih terim düşmanı diye ikiye bölmeyelim . bu hocamiza da zarar verir. çünkü 96-00 dönemi gibi bir ivme yakalamak üzereyiz. bunu diğer takımlar da görüyor. onun için tüm arkadaşlardan ricam ; eleştirirken kullandığımız dil suçlayıcı , niyet okuyucu , ötekileştirici olmasın. tam tersi eleştiren her arkadaşı da hoca veya galatasaray düşmanı gibi görmeyelim.

    galatasaray taraftarı ve fatih terim birlestigi zaman neler olduğunu çok iyi biliyorlar arkadaşlar...
  • 20462
    duyduğuma göre milli maç dönüşüne kadar 2 maç daha takımın başında bulunamayacak türk futbolunun imparatoru. allah acil şifalar versin.

    bence hocam şu dönemi keyifle izliyordur. ortalık yangın yeri, gelmesi beklenen transferler var, kötü futbol var,istifa edenler var, var oğlu var ve hocam ortalarda yok. tahminin cl kurası, transferlerin bitmesi ve en önemlisi de kendi sağlığına kavuşmasının ardından içeride çok baskın bir oyunla kazanacağımız maçtan sonra sözü alacak ve camiaya gerekli mesajları göndererek hepimizi şampiyonlar ligine motive edecektir. bu anlar için yaşayan bir adam sonuçta, biz de bunu seviyoruz.
  • 20464
    kendisinin çok baskın bir karakter olmasından ötürü eleştirilerin de, savunmaların da çok kutuplaşmış olarak yapıldığı hocamız. fatih terim’e yönelik savunmaların da, eleştirilerin de genelde ciddi şekilde önyargı içerdiğini düşünüyorum.

    fatih hoca’yı tanımlayacak ilk söz herhalde yaptığı işe saygı, çalışkanlıktır. bel fıtığı ameliyatı olduktan 96 saat sonra işbaşı yapan, antrenmanda 2 saat takımın başında ayakta duran dünya üzerinde teknik direktör olmadığını geçtim, bunu yapacak masabaşında çalışan beya yakalı yönetici bulamazsınız (hocanın yaşına değinmiyorum bile). tam da bu sebeple hocanın serdar aziz, eren gibi çıtkırıldım oyunculara tahammülü olmaz. hocasının ameliyatından 96 saat sonra işbaşı yaptığını gören oyuncuların da antrenmanlarda kaytarmaları, işlerini sahiplenmemeleri mümkün değildir.

    hocanın baskın ve güçlü karakterinin artıları da, eksileri de mevcuttur. mesela tam da bu sayede kazanma arzusu, heyecanı asla azalmaz. ama mesela hocanın kafasında düşündüğü birşeyi denemek için kendi pozisyonunda dünya çapında kariyer yapmış bazı oyuncuları farklı yerlerde oynatır, verim alamasa da bir süre ısrar eder. bu oyuncunun adı bugün seri, ilk döneminde transfer edildiği sene ilk 5-6 hafta önliberoda her yere koşuşturmaya çalışıp etkisiz kalan popescu’ydu, 3.döneminde de ilk 3-4 hafta sol açıkta oynayan eboue’ydi. ha, hoca hatasından döner ama, birkaç hafta sonra taşları yerine oturtacaktır.

    hocanın bir negatif yönü de transfer sezonu kapanmadığı sürece her sorunu transfer ile çözmeyi düşünmesidir. bu da yeni değildir, eskiden de böyleydi. mesela uefa’yı kazandığımız sene şampiyonlar ligi’nden elenmemizin en önemli sebebi ilk 2 maçta ilk yarılarda ön liberoda sadece avrupa maçları için transfer edilen bruno quadros’u oynatmasıdır. ilk hertha berlin maçının ilk yarısını içeride 2-0 mağlup tamamlamış, quadros çıkınca maçı ikinci yarıda 2-2’ye getirmiştik. 2.maçta milan deplasmanında da ilk yarı 2-0 bitmiş, quadros çıkınca 2.yarı oyun olarak ezmiş ama sadece 2-1’i bulup 2.’yi milan kalecisinin harika oyunu sebebiyle bulamamıştık. o maçlarda quadros oynarken yedekler kimlerdi? suat, tugay, ergün vs... oysa hocayı en özel kılan şey, beraber çalıştığı oyuncuları bu süreç içinde eskisinden daha iyi oyuncu haline getirmesidir. bunun da transfer sezonu bitince normale döneceğini düşünüyorum.

    uzun lafın kısası, hoca artısıyla eksisiyle budur. “kafasındaki oyun demode” ise en boş ve ezber eleştiridir, onun 2000’de oynattığını 15 sene sonra klopp oynatınca “geggenpressing” adıyla literatüre soktu. taşlar oturana kadar biraz saçımızı başımızı yolarız ama sonrasında her şey oturur. kendisi dünyanın en iyi teknik direktörü olmayabilir ama eşit koşullarda galatasaray’da kendisinden daha başarılı olabilecek bir hocanın var olduğunu sanmıyorum.
  • 20465
    uçurulmayacaksam eğer kendisinin oynattığı futbolu çok uzun süredir beğenmediğimi belirtmek. beğenmiyorum çünkü takım üretken değil. çok zayıf rakipler karşısında bile gol atmakta, gol pozisyonu bulmakta zorlanıyoruz. belki oyuncuların yetersizliğinden kaynaklanan bir durumdur bu, öyle olduğunu düşünüyorum ama falcao gibi bir dünya yıldızı gelir de aynı sorun devam ederse hocanın sezonu bitiremeyeceğini ön görüyorum.

    fatih hoca, galatasaray ve galatasaray taraftarı için teknik direktörten fazlasıdır. benim futbolu anlayarak izlemeye başladığım dönemde fatih hocalı galatasaray avrupada zaferden zafere koşuyordu. ondan başka başarılı lucescuları, geretsleri gördük. onlar da saman alevi gibi, yaz yağmuru gibiydi. kendisi galatasaray'ın en büyük efsanesidir. bunu inkar etmek için kör olmaktan fazlası lazım ama hoca oyun düzenine çeki düzen vermezse kendi sonunu kendi hazırlamış olur. takımın başında fatih hoca olsun da 2. olalım 3. olalım yeter demez galatasaray taraftarı.
  • 20466
    kendisinin de herkes gibi eleştirilmeye hakkı vardır. çünkü o da bir insan hata yapacak, yapması da olağan. sonuçta kusursuz değil. ama bizim kaçırdığımız bir nokta var. biz direkt adam harcıyoruz. fatih hoca değil miydi en boktan zamanlarda hızır gibi yetişen. gel hocam ocağına düştük diye yalvarılan. adamlar iki günlük başarılarının ardına sığınıp kendilerine kahraman yaratmaya çalışıyor biz kendi kahramanlarımızı göz göre göre harcıyoruz. yazıktır günahtır. tekrardan söylüyorum kimse körü körüne bağlanmasın ama kimse de boş boş yorum yapmasın. herkes hocaya takıma inanıp destek versin. bu kadro şampiyon olacak!
  • 20467
    istifasını isteyen varsa net bir şekilde galatasaray’ın başarısız olmasını istiyordur. başka bir şey olamaz.

    babamız gibi sevdiğimiz efsanemizdir. bir maç kaybetti diye yedirmeyi bırak tarihimizin en rezil sezonunu geçirse bile kurda kuşa yem etmeyiz. eleştirmek başka bir şey istifa istemek başka bir şey.

    sezon sonunda yine ellerinde kupayı kaldıracak ve tüm galatasaray düşmanlarına koskocaman bir geçmiş olsun diyecektir.
  • 20468
    kendisi hakkında her daim sıkıntım şu oldu; çok yetenekli olmadıkları için, mücadele eden oyuncularını kullanmıyor.

    mesela selçuk yerine ömer bayram, mariano yerine linnes, nagatomo yerine de emre taşdemir ile başlamış olsa, taraftar sahada en azından savaşan bir takım izleyecek.

    artık 65 yaşına geldi, şunun farkına varmalı: fiziksel olarak kangren oyuncular diğer oyuncularımızın da motivasyonlarını ve konsantrasyonlarını düşürüyorlar.

    eee sahada bir melo yok ki kulak çeksin.
    ah ulan melo. sen ne biçim oyuncuydun be.
  • 20469
    benim için dünyanın en büyük teknik direktörü.

    bundan bir hafta önce kendisinin eleştirilmemesi gerektiğini belirtmiştim daha da ileri gidiyorum kendisi 14 yabancı kuralına uymayıp 15 yabancıyla kadro kursa ve 3 puanımız silinse ağzımızı açmamız lazım. neden mi ?

    sosyal medyaya bir bakın şu an inanılmaz derecede fenerbahçeli ahmak troller tarafından takım eleştiriliyor. tribündeki antrenöre kimlikleri belli olan (adam beşiktaş kongre üyesi çıktı) kişiler sözlü tacizde bulundu. sizin bundan böyle yapacağınız her türlü eleştiri bu mahlukatlara koz olarak geri dönecek. belki çoğunuza mantıksız gelecek ama ben bu oyunun farkındayım ve bu sezon boyunca fatih terim ve teknik ekibine ağzımı açmama kararı verdim. bu sene susalım zaten sene sonu ligin juventusu bayern münihi olacağız.

    2013 de düştüğümüz tuzağa bu sefer düşmeyip hocayı istese de göndermiyoruz takımdan.
  • 20470
    benim kendisinde tek beğenmediğim yön iyi yardımcı antrenörler seçmemesi veya yetiştirmemesi. gençlere de daha fazla şans verebilir. ( bu konuda tek suçlunun kendisi olmadığını düşünüyorum.)
    türkiye'nin en iyisi, avrupa' nın sayılı teknik direktörlerinden. allah başımızdan eksik etmesin. sonunda kazanacağını hepimiz biliyoruz.
    ancak ondan beklenti artık sadece başarı değil. artık geleceğimizi inşa etmesini bekliyoruz. kendisinin olmadığı bir geleceğe galatasaray'ı hazırlamalı. ne yazık ki bizde sürdürülebilir bir yapılanma yok. bunu oluşturacak bir yönetim de yok.bu konuda şu anda önderlik edebilecek tek kişi o.
    artık doğru ve sürekli bir transfer politikası , verimli bir altyapı, iyi bir mali tablo istiyoruz. galatasaray belki de reel anlamda dünyanın en büyük taraftar kitlesine sahip kulübü. bu potansiyel daha iyi değerlendirilmeli.
  • 20471
    ne yapar ne eder bilmiyorum ama bu sene ceza almamalı. takım geçtiğimiz yıldan bu sezon başına kadar hocanın ligde cezasını çektiği 9 maçta sadece 3 galibiyet alabilmiş. korkunç bir durum.

    üzerine basa basa söylüyorum; 7 düvel karşısına geçse galatasaray'ın menfaatleri gereği sakin kalmak zorunda. taraftar gerek sosyal medyada gerek tribünde hiç olmadığı kadar güçlü artık.

    tepki işini onlara bırakacak, başka yolu yok.
  • 20472
    hakkında 844 sayfa entry olan teknik direktörümüz.
    oturup okuyacak sabrı olan varsa bir oran çıkarsın bakalım, yüzde kaçı olumlu.
    fatih terim-galatasaray ilişkisi yüz defa ayrılıp barışmalı, ayrıyken kıskandırmalı, beraberken pamuk ipliğine bağlı, her ayrılıkta bi dahası yok diye rest çekilmeli uzatmalı bir ilişki.
    40 senelik bir ilişki.
    hocanın kendi gittiği de olmuştur kovulduğu da hatası da çoktur kendisine yapılan haksızlık da... bu 40 senelik koca hikaye her zaman pembe masallarla geçmedi. fecaat bir ikinci dönemi var hocanın, rüya gibi bir üçüncü dönemi, hayal bile edilemez bir ilk dönemi. beraber her şey yaşanmış. dünyanın zirvesine de çıkılmış, başarısızlıktan istifa da edilmiş.
    ve bu 40 senede, hocanın her döneminde hakkında konuşulanlar değişti.
    hoca çok konuşmaz. medyada aksi bir algı da olsa oturup olayları detaylandırmaz, ne yaşandı söylemez. mesela ünal aysal'ın telefonlarına çıkıp çıkmadığını bile bilmem ben. ünal aysal böyle bir iddia attı ortaya, hoca cevap vermedi. hoca konuşmadıkça da hakkında konuşulur.
    burada da konuşulmuş. konuşulacak da. futbolda dün yok arkadaşlar, hayatta bile yok. bugün twitter'da bir paylaşım gördüm. jose mourinho, "futbolu çok özledim, ben idman yaptırmayı, kadro yazmayı çok özledim." diye konuşurken ağlıyordu istemsizce. jose mourinho. bir devrin en büyük hocası. artık geri dönemeyeceğini, kimsenin ona büyük takım emanet etmeyeceğini, belki de bi daha hiç idman yaptıramayacağını biliyor. devri geçti çünkü. futbol değişirken o kendisine kupa kazandıran o kabız defansif futbolun koynundan çıkamadıkça, yıldızlarıyla kavga ettikçe eriyerek bitti. fatih terim için de aynısı olacak zamanı gelince. mustafa denizli'ye olduğu gibi. o zamanlar gelince şimdi ki gibi en ufak eleştiri yapanı hain saymayacaksınız, sözlükten uçurulsun diye mahalle baskısı kurmayacaksınız. çünkü fatih terim'i değil onun getirdiği kupaları seviyorsunuz, seviyoruz. şu an terimcilik moda, bu sene sonu olası bir başarısızlıkta başka bir şey moda olacak. o yüzden galatasaray dışında kimsenin ya da hiçbir şeyin fanatiği olmadan sevmekten önce saygı duyarak yaklaşmak gerek herkese ve her şeye. sonra şartlar değişince kendisi ile çelişiveriyor insan.
  • 20473
    galatasaray ile bir sürü başarılar yakalayan yakalayacak olan efsanemiz imparatorumuz teknik direktörümüz. açıkçası dünyada eleştirilmemiş teknik direktör yoktur herhalde. alex ferguson jurgen klopp pep guardiola mourinho ancelotti vs bir sürü üst düzey ve elit teknik direktör sayabiliriz. futbolun doğasında eleştiri vardır zaten olmak zorunda, başarılı olmak için de şartlardan birisi bu. benim de geçen sezona dair eleştirilerim var mesela biz neden avrupa arenasında başarısız olduk neden bazı maçlarda kötü oynadık ? bunda elbette yapılamayan forvet transferleri takımda genel olarak oyuncuların performans düşüklüğü form tutamaması etkiliydi ve ayrıca galatasaray düşmanı medya tff ve kulüpler de galatasaray'a cephe almıştı lig maçlarımızda olanlar malum. ama şu da varki nasıl ki dünya üzerinde ülkelerinin en büyük kulüpleri sevilmiyor ve aleyhine algı yaratılıyorsa bizim de öyle olacak çünkü bizim başarılı olmamızı kimse istemez istemeyecek avrupa'da da başarılı olmamızı istemiyorlar bakmayın türk futbolu türk futbolu dediklerine. bizim buna alışık olmamız lazım paniklemememiz lazım biz tarihimiz boyunca bunlarla yaşayacağız bu sene de muhtemelen aynı algılar yapılacaktır. biz futbolumuzu nasıl geliştiririz onu düşünmemiz gerek. geçen sene devre arasında çeşitli değişimler yaşadık devre arasında ve şampiyon olduk gayet yerinde değişimlerdi.diagne-mitroğlu ikilisi hariç hepsi tuttu ki diagne'nin geçen sene faydalı olduğu maçlar da oldu bana göre. 2019-2020 sezonunda lige kötü başladık oynanan futbol iyi değildi. aslında penaltıya kadar fena bir futbol da oynamadık ama penaltıdan sonra takım ciddi düşüş yaşadı bu da irdelenmesi gereken bir konu. selçuk tercihi oynanan futbol gayet de eleştiriye açık şeylerdi. zaten futbolda 0 eleştiri diye bir şey yok hoca da eminim oynanan futboldan memnun değildir. ama öyle şeyler yazılmaya başlandı ki bir anda sosyal medyadan buradan vs insan şaşırıyor gerçekten. bir anda hocanın taktik falan bilmediği sadece gaz verdiği hocanın futboldan anlamadığı ünal aysal ile şunları yaşamıştı (ünal aysal ve mancini-prandelli eleştirildiği zaman da siz terimsporlusunuz onlar asla eleştirilemez siz şusunuz busunuz diyen insanlar da oldu) yok geçmiş dönemde şunları yaşamıştı yok kazandığı başarılarda kendisinin hiçbir payı yok tamamen oyuncularına ait olduğu falan yazılmaya başlandı. fatih terim eleştirilemez değil tamam mı biz fatih terim'i eleştiriyoruz tamam mı kompleksine giren insanlar bile oldu. illa belirtmenize gerek yok arkadaşlar zaten eleştiri yapmak herkesin en doğal hakkıdır. bir anda olay oynanan futboldan çıkmaya başladı alakasız bir şekilde. ben kendi adıma konuşursam bu tarz şeyleri tamamen kişisel sevmemezlikle olduğunu düşünüyorum. insanların zaten kişisel tercihidir birisini sevip sevmemek de siz sadece gaz veriyor yok taktik bilmiyor dediğiniz için yok şans dediğiniz için de o başarıların da hocanın taktik bilgisinin de olmadığı anlamına gelmiyor. siz nasıl terimsporlu terim'in biatçıları diye o insanları yargılamaya kalkıyorsanız o insanların da sizi eleştirme hakkı var gayet kendi adıma bir şey diyemem buna benim gözlemlerim sadece bunlar 2 tarafta da gördüğüm kadarıyla. kişisel hırslarla yazılmış futbolla alakalı olmayan tamamen düşmanlık içeren eleştiriler açıkçası okunabilir de olmuyor bu benim kendi görüşüm. hiç kimse eleştirilemez değildir yazımın başında de belirttiğim gibi hatasız değildir. kişisel hırs olmayan tamamen futbol odaklı eleştiriler de bana göre yapılması lazımdır ve bizi geliştirecek olan da budur. oynanan futbol eleştirildi diye oyuncu tercihleri eleştirildi diye de kimse fatih terim düşmanı değildir. ama dediğim gibi kişisel hırslarla yazılmış tamamen fatih terim başarısız olsun da biz sevinelim hemen pirlo ne yazmış ünal aysal ile ne yaşamış özhan canaydın faruk süren ne olmuş tarzı geçmişte yaşanan ve faydası olmayan tarzda eleştirileri de kendi adıma pek okunabilir bulmuyorum. herkesin kendi fikridir hakaret içermediği sürece sunabilir ama benim kendi görüşlerim de bunlardır. bu sene bir taraftar olarak başarılı olacağımıza da inanıyorum ve imparatorumuzla da nice kupalar kaldıracağız. bu takıma falcao gelecek nzonzi gelecek oynanan futbolun giderek iyiye gideceğini de düşünüyorum.
  • 20474
    biri ermeni, biri kürt, diğeri türk üç arkadaş yolda giderken susamış; o sırada gözlerine bir bağ ilişmiş. salkım salkım üzümler... "girelim bahçeye, sahibi varsa parasını verir afiyetle yeriz. yoksa, bir iki salkım üzümden ne çıkar" diye düşünmüşler. üzümleri tam yemeğe başlamışlar ki, bağın sahibi gelmiş. ermeni'nin üzerinde papaz kıyafeti varmış. onun, farklı bir dinden olduğu anlamış bağ sahibi; diğer ikisine sormuş: "siz kimsiniz, nesiniz?" biri kürt, diğeri türk olduğunu söyleyince, üçüyle bir arada başa çıkamayacağı için, basmış papaza dayağı. "bunlar benim din kardeşim. ya sana ne oluyor?" papaz, "parasını ödeyecektim" dese de, bağcının sopası sırtına inip duruyormuş. kürt ve türk, tepki vermeden bu dayağı seyretmiş. papaz yere yıkılınca, bağcı bu defa kürt adama dönmüş: "sen benim din kardeşimsin ama, gene de kuyumuzu kazarsın. arkadaşınla aynı ırktanız. benim kanımdandır. yesin malımı, helâli hoş olsun." bu defa kürt'ü dövmeye başlamış, türk'ün sesi çıkmamış. onu da hakladıktan sonra, bağcı, türk'e yönelmiş: "tamam anladık, türksün, aynı kandanız, aynı dindeniz fakat, sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diye sormuş; bu defa ona vurmaya başlamış. türk, bir yumrukla yere yuvarlanınca kürt'e dönmüş ve "biz" demiş "ilk başta, papazı dövdürmeyecektik."

    ........

    imparator yılların tecrübesi ile kimin hangi amaçla kulüp ve profesyonelleri hakkındaki demeçler verdiğinin farkında. papazı dövdürüp zevkle izleyecek kadar da karaktersiz değil. köprünün karşı tarafından olmadığı için ne kadar şanslı olduğumuzun farkındayızdır umarım...
  • 20475
    hiç bir lidere, hiç bir siyasiye, hiç bir kanaat önderine, ne bileyim bir türk büyüğüne bugüne kadar sonsuz sevgi beslemedim, insan üstü bir seviyeye yerleştiremedim. çok minnettar olduğum, arkasından dualarla andığım çok insan var ama arabamın arkasına imzasını dövme yaptıracak kadar bağlandığım, sosyal medya hesabımda ismimin arkasına hashtag ile adını yazabileceğim tek bir kişi bile yok. bunun hiç eksikliğini de hissetmedim. tam tersi bu hep bana kendi doğrularımın, değerli bulduğum birinin yanlışlarına göre şekillenmemesini sağladı. bir insanın adil olması, hak yememesi, haksızlığa karşı ses çıkarabilmesi benim için fazlasıyla yeterli. bu onu zaten benim için en üst noktaya taşıyor.

    bugün fatih terim üzerinden yapılan gereksiz sansüre anlam verememem de bu yüzden. açıkçası hem anlam veremiyorum, hem de samimi bulmuyorum. hedef göstermek gibi olmasın ama bugün kaideyi taciz eden istisna nickli kardeşim bile "hoca artık kendine gel nolur" diyebilmek için adeta dünyanın sayılı dergilerinde yayınlanabilecek bir makale ile giriş yapmış. eğer eleştirmek için yeni uslüp bu olacaksa hepimiz gidip bir spor okulundan sertifikamızı alıp da gelelim. (bkz: #2737016)

    bugün fatih terim'in 2 senedir şampiyon olması, 3. döneminden sonra milli takıma gitmesini unutturur mu? ve ya tersten sorayım. 3. döneminde takımı bırakıp gitmesi, 4 yıl üst üste şampiyon olup, sadece 4 yabancı futbolcuyla uefa kupasını kazanmasını gölgeleyebilir mi? mükemmel işlere imza atmış ama bazen de büyük yanlışları olan insan.

    eğer buna kovulmak deniyorsa, benim nazarımda 3. dönemi sonunda yaşattıkları ile galatasaray tarihinde kovulmayı en çok hakeden isimdir. ünal aysal beğen ve ya beğenme galatasaray başkanıdır. fatih hoca'dan yaklaşık 20 yaş büyük, türkiye'de binlerce insan iş veren, ekmek yediren bir iş adamı. kısacası hem galatasaray'daki pozisyonu, hem yaşı hem de iş hayatındaki başarıları ile saygı göstermen gereken birisi. sırf kendisi için "galatasaray'ın bir elemanıdır" dediği için telefonlarına dönmemesi, ünal aysal'ın hiç gerekmediği halde alttan alıp "art niyetle söylemedim. cımbızla çekilmiş bir söz. kendisi benim iyi dostumdur." açıklamalarını tınlamaması, çeşit çeşit triplere girmesi, yıldırım demirören ile flörtleşmesi koskocaman bir yanlıştı. o dönem bir saniye olsun kendisine hak vermedim. galatasaray'ın elemanısın işte hocam. kötü bir şey mi galatasaray'ın elemanı olmak. bugün de öylesin. bu platformda karın tokluğuna galatasaray'ın elemanı olmak için herşeyi geride bırakabilecek insanlar var. muhterem fatih terim imparator hazretleri diye takdim edilmek miydi derdin? şimdi aysalcı demeyin kalbinizi kırarım. zaten o yıllardaki entrylere bakarsanız da moderasyonundan, yazarına sözlüğün verdiği haklı tepki ortada. (bkz: #2737084)

    ikinci büyük yanlışı bu alaçatı'daki kavga mevzusu. arda turan önderliğinde milli takımın başarısız performansı hem otoritesini hem de psikolojisini çok sarstı. mekan basma olayı da buna tüy dikti. milli takıma gidişi olaylı olduğundan, henüz her şey unutulmadığından galatasaray camiasından yeterli destek bulamadı. o dönem yapayalnız kaldı. aslında 4. dönem kapısını açan da buydu. nerede kalmıştık tweetine kadar baya sessizliğe gömülmüştü. yukarıda dediğim gibi unutmamıştım, ama bu yanlışları geçmişi gölgeleyebilir miydi? tabi ki hayır. yapıştırım fav'ı, retweeti nerede kalmıştık tweetinin gözüne gözüne.

    gelelim bugüne, galatasaray sözlüğümüze. geçmişte o buhranlı dönemde en sert eleştirmiş, hakaret etmiş yazarlar şimdi bugünkü durumu eleştirenleri, daha doğrusu kendisinin belirlediği çerçeve ve uslube sokmadan eleştirenleri sözlükten uzaklaştırılmasını talep ediyor. ben eminim bugün yapılan sert eleştiriler dikkate alınmayıp, elimizde bulunan ligin çok üstündeki kadro iş yapamaz ise aynı yazarlar hocaya sallamak için yönetimden caps lock açın en çok ben sövmek istiyorum diye talepte bulunacaklar.

    ben forma adaleti olan, sahada dinamik, oyun planı olan, hırslı, aradaki kadro farkını göz önünde bulundurduğumda da baskılı bir oyun oynayan galatasaray istiyorum ve uzun zamandır bunu da görememekten dolayı kahroluyorum. bunun bir numaralı sorumlusu olarak da fatih terim'i görüyorum. hocanın kendine ve takıma acilen çeki düzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. bu kadar kardeşim bu kadar. nokta.

    bir insanın yanlışlarını dile getirmek size bir şey kaybettirmez. tam tersi muhatabına katkı sağlar. kimsenin piyonu, trolü, oyuncağı da olmazsınız. geçmişte kötü gününde "fire at will" modunda kendisine hakaret edilmesi ne kadar yanlış ise, bugün de kendisini eleştirenlere bir kulp bulayım da saplayım diye ceza vermek o kadar yanlıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın