resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 17551
    "elinde modric ve kross var da oynatmıyor" diye savunulan teknik direktörümüz. ben kimsenin fatih terim gitsin yerine başkası gelsin dediğini görmedim. insanlar fatih terim'in eleştirilmesini istemiyor "hocam keşke şunu oyuna almasaydın" diye ufacık bir eleştiri getirsen "oooo fatih terim gitsin guardiola'yı getirelim" moduna giriyor.

    eleştirildiği noktalar ortada bu takımın oynaması gereken bir futbol var ona uygun oynatmıyor, 1 sene olacak hoca takımın başına geçeli, şunu biz çok iyi yapıyoruz dediğimiz bir şey var mı takımla alakalı ? yok. sakatlıklardan eli kolu bağlı doğru ama bu sakatlıklar emre hariç rakibin kasaplığından olan şeyler değil. bizzat hocanın takımı hazırlaması ve yükledikleri kondisyonla ilgili. ee biz bunu kabul etmeyip sorunu hala başkalarına bağlıyoruz. nereye kadar ?
  • 17552
    şahsi fikrim kendisi ve ergin ataman hocalık yapmak istediği müddetçe takımlarımızın başında olmalılar lakin hoca bu sene hiç kendisine yakışmayan hatalar yapıyor. bazen çok çabuk kelle alıyor (tugay kerimoğlu'nun ifadesiyle unutuyor)(bkz: sofiane feghouli) bazen de hiç olmayacak adamları kesip atmıyor, itibarını yem ediyor.(bkz: eren derdiyok) kısmen şartlar gereği diyebiliriz ama mevcut durumda astarı yüzünden pahalıya patladı gibi.
    "evlat" kategorisinden çok çekti ama hala sürdürüyor. vefaya tamam ama sınırı var be hocam. vefa göstermeye kalkarken nefret yaratıyorsun o adama(bkz: selçuk inan)
    2017-18 sezonunun yarısında devraldığı takıma çok yerinde dokunuşlar yaptı ve şampiyonluğa giden yolu açtı ama bu sene hala bir oyun şablonumuz yok. "senciyiz, senci" desek bile gerçek bu; oyun şablonumuz yok, oyun olarak geriye giden oyuncumuz çok. 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçından ve 6 kasım 2018 schalke maçından sonra yaptığı açıklamalarla, eskiye yaptığı atıflarla da mevcut formsuzluğa ve oyunsuzluğa konsantre değilmiş gibi düşündürttü. her ne kadar sevsem de maalesef teknik heyetinde hocaya bu durumu belirtecek, hocayı uyaracak biri yok gibi. galatasaray genlerine kazıdığı baskılı oyundan, çok koşan takımdan oldukça uzaktayız. kadro kısıtlılığı engel mi engel ama kesinlikle bu kadar değil. kadroya göre planımız olurdu ki geçen sene sezon ortasında aldığı takımda bariz bir plan oluşturdu. maicon'u kesip denayer'i kullanarak mariano'nun yaratıcılığından faydalanması, gomis'in hemen yanında belhanda ile yaptığımız ön alan baskısı bir örnektir. peki bu sene ne oynuyoruz, planımız ne? ben izlerken anlamıyorum, çevremdeki renktaşlarımla konuşuyorum aynı fikirdeler; bizim oyun planımız, hücum setimiz yok.
    hocanın bilgisi, tecrübesi, hırsı yine bizi buradan çıkarır ama önce hocanın tekrar kendi ayarlarına dönmesi gerek. geçen sene ki sakinliğiyle kendisinden bir parça kaybettiği kesin ama futbol fikri olarak tekrar eski fatih terim'e ihtiyaç duyuyoruz diye düşünüyorum.
  • 17553
    galatasaray ligde ne kadar kötü durumda olursa olsun, kadrosu şu zamankinden bile dar ve kötü olduğu, türlü sorunlarla boğuştuğu dönemlerde bile avrupa maçlarına çıkar ispanyol ,alman, italyan takımlarına karşı kimsenin beklemediği şekilde iyi oynardı. maçı kaybetse bile taraftarlarını umutlandırırdı. şimdilerde bu gelenek kayboldu.bu çok üzücü. üstelik beni maçın skorundan, maç içindeki oyundan ziyade hüsrana uğratan fatih hoca'nın maç sonu açıklamaları oldu. şu minvalde şeyler söylesi.'' ilk yarıda takım iyiydi. topa hükmettik.'' dedi. yapma hocam topa filan hükmetmedik sadece shalke'nin her iki maçta da oyun planı bunun üzerine kuruluydu. topu bize bırakıp önde baskı yaparak takımı hataya zorlamak ve galatasaray bu baskıyı aşarsa eğer orta saha ve özellikle defansı sağlam tutup, kapılacak toplarla hızlı çıkarak ya da araya atılan toplarla maçı koparmaya yönelikti. schalke'nin hocası galatasaray'ın topu kullanmasına izin verdi çünkü galatasaray'ın schalke'nin takım savunmasını aşabilecek set hücum planının olmadığı biliyordu.topu galatasaray'a teslim edip ani baskıyla top kapıp gol aradı adamlar. bunu da başardılar zorlanmadan. en azından şu eksik kadroyla topa sahip olup oyunu domine etme sevdasından vazgeçmek gerekiyor. en azından maçına göre değişse de ''zor'' karşılaşmalarda kontra atağa dayalı oyun planı mevcut duruma daha uygun. gerçi tam kadro ile bile bu dominant oyun planının uygulanması çok zor. hocanın istediği bu oyunu oynayabilecek oyunculardan kurulu değil kadro.
  • 17554
    eğer böyle devam ederse gözümde galatasaray futbol takımını iyi çalıştırmayan formsuz teknik direktör olacak.

    takımın fiziği tüm izleyenlerin malumu olarak yerlerde. bunun iki makul açıklaması var. ya hoca takımı iyi çalıştırmıyor, ya da futbolcuların iş ahlakı yok. iki durumda da faturayı artık hocaya yazacağım. ilk durumda zaten fatura hocada da ikinci durumda da madem bu oyuncular çalışmıyor artık daha fazla kazanmaya çalışmanın manası yok. 11 lig, 4 şampiyonlar ligi, 1 süper kupa finali olmak üzere 16 resmi maç oynadı bu takım. kazanılacak olan kazanılırdı bu süreçte. hala kendisine bakmıyorsa, hala takımı sahiplenip öz verili çalışmıyorsa at yedeğe gitsin hocam. yeter ki senin tepki verdiğini görelim. hadi atamadık yedeğe, yerlerine koyabileceğimiz oyuncular yok. gençler de hazır değil, bir şekilde idare etmemiz lazım diyelim. ama taktik olarak da çok yanlış oynuyoruz. sene başından beri üçlü forvet oynuyoruz. bu üç oyuncuda rakip savunmanın içine ortaya doğru gömülüyor ve hareketsiz şekilde bekliyor. bu şekilde hücum edilmez. akışkanlık olmaz bir kere. tamam bu oyuncular yine harektsiz olsun ama bir şey yapmamız lazım. top ayaklarına gelesiye kadar kıpırdamayan bu oyuncular birbirlerinden uzak olsalar en azından savunmada delikler açma şansımız artar. garry rodrigues sağ kanatta oynasın mesela. orada oynadığı zaman kendini çizgiye atıyor. bu da rakibin savunma yapmasını bir nebze de olsa zorlaştıyor. 6 kasım 2018 schalke 04 galatasaray maçının biraz top oynadığımız tek kısmı olan ilk yarının son 15 dakikası garry sağ kanattaydı. bunu hoca hiç niye denemiyor hayret ediyorum. ayrıca madem en iyi savunma hücumdur diyerek oynayacağız iki kanat oyuncusu birden açık alan oyuncusu olamaz. bir kanatta garry olacaksa, diğer kanat onyekuru olamaz. bize orada ileride oyun kurma, ayağında top tutma, ince pas atabilme şansı olan bir oyuncu lazım. kendilerini hiç sevmesem de bunu yapabilcek iki oyuncu var kadroda sofiane feghouli ve younes belhanda. belhanda'yı sola atsa hoca ki maçların ikinci bölümlerinde artık sık sık kanada atmaya başladı belhanda'yı sol kanattan daha efektif bir takım olabiliriz. üstelik belhanda'nın kesin olan top kayıplarından da daha az etkileniriz. işin nokta santrafor kısmında ise zaten yetenek olarak bitik durumdayız. en azından bize basan, koşan, ısıran, formayı terleten muğdat çelik'i izletsin artık hoca. gol atmasa da olur. çünkü sinan gümüş ve eren derdiyok ile sinirden kendimi sikmekten bıktım artık. muğdat gol atmayacaksa kim atacak? arkadan gelen bir oyuncu olmalı, gizli forvet olarak. kim yapabilir bunu? sakat olmasa emre akbaba tam aradığımız isim. emre yok iken ise hem pas organizasyonuna katılabilmesi, hem uzaktan şut tehdidi, hem de aralara sızabilme ihtimali olması sebebiyle feghouli oynamalı. 4-3-3 dizilimden vazgeçip, 4-2-3-1 dizilimine geçip hücum hattını bu şekilde kurmalı hoca ki 2017 aralığında ilk geldiğinde feghouli'yi sık sık ortada oynattı. bunlar hep hocanın yaptığı şeyler yani. benim götümden uydurduğum şeyler değil. savunmanın önündeki ikili eldeki üçlüden savunma olarak bize daha çok katkı sağlayacağında fernando reges ve ryan donk'tan kurulmalı. ikisinin de pas yeteneği olarak badou ndiaye'den önde bence. savunmada ve kalede de sakatlık, ceza falan olmadıkça 5 isim belli. hocam şu parça parça yaptıklarını birleştir artık, inadından vazgeç. ölüyoruz.
  • 17555
    takımın bu durumundan sorumlu olan kişidir. takımın fiziği çok kötü. demek ki fizik idmanlar iyi yapılmıyor. hasan şaş kendi koştuğu gibi koşturamıyor futbolcuları, oysa hoca 2 fedai yerine 2 tane kondisyoner alsaydı ekibe takım ayakta durma yetisi kazanabilirdi.
    feghouli meselesi iyi yönetilemedi. 4 milyon maaş verdiğin adamı niye yedek oturtuyorsun? ne kadar kullansan kardır. takımı hoca kurmadı ama onun istediği takımı da kuramayız zaten. hoca elindekilerle en iyisini yapmak zorunda.
  • 17556
    teknik ve taktik konularda, 2018-19 sezonunda bir çok hata yapmıştır. bunlara defalarca değinilmiş zaten.

    ancak; benim kafamı kurcalayan konu sürekli yaptığı açıklamalar ve pfdk'ya sevk edilmesi. hoca, ortada bir yönetim zaafiyeti gördüğü için kulübün ve kendisinin haklarını korumaya çalışıyor. haklı olabilir, belki çoğunda da haksızdır. bunlar tartışılır.

    ancak bir gerçek var; biz, 2018 kasım itibariyle, kadro ve yönetim olarak epey yetersiziz. bir de hocamız ceza vermek için kendisini bekleyenlerle kavga edince, teknik adam olarak da yetersiz olacağız. mevcut sezonda, fatih terim'in alacağı ceza ve takımdan uzak kalması bizi hedefsiz bırakır.

    taraftar olarak ''konuş hocam, aslansın'' modundan çıkmamız gerekir. hocanın da, eskiden olduğu gibi sahada cevap vermesi lazım. vura vura, üst üste koya koya gitmesi lazım.
  • 17557
    en büyük hatası yanlış kondisyonerle çalışmaktı, bu sebeple takım fiziksel olarak fatih hoca'nın hiç beklemediği kadar güçsüz oynadı ve bursaspor'a karşı da, malatyaspor'a karşı da, schalke'ye karşı da ezildi. hoca bunun üzerine uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yaparak tff ve hakemler ile kavga ederek başını belaya soktu. çünkü takımı ateşlemek için bir kavga çıkarıp onları motive edeceğini ummaktan başka bir çaresi kalmadı.

    eğer takımın bu kadar kötü oynayacağını bilse şu bir aylık süreçte "donk'a top şişirin sekenlere muğdat vursun" deyip pragmatist taktiklerle bile mutlaka daha iyi sonuçlar alırdı. ama takımın fiziksel güçsüzlüğünü bir türlü kabul etmedi, hiçbir taktik değişikliğine gitmedi, sakatlananlara "profesyonel yaşamıyorlar" diye laf söyledi, şanssızlıkların hep bizi bulduğunu iddia etti. en sonunda hakemlere sardı ve şimdi birçok oyuncumuza ve hocanın şahsına büyük cezalar gelecek. onun seçtiği kondisyoner yüzünden hala iyileşmeyen sakatlar da cabası. ilk yarının kalan maçları için galatasaray'ı hiç iyi bir tablo beklemiyor.

    fatih terim bu sezona son derece kötü başladı. bu durumu düzeltebilir mi, elbette düzeltebilir ama basit bir kondisyoner mevzusu yüzünden takımı resmen mahvetti. onun bizdeki kredisi bir sezonda bitmez ama övüldüğü kadar büyük hoca olsa böyle amatörce hatalar yapmazdı. mevcut başarısızlıkta yönetimin payı fatih hoca'dan çok çok daha azdır.
  • 17558
    tüm suç kendisinde olmayan hoca.

    elbetteki bir kötü gidiş var ve sorumlu aranıyor. sorumluları baştan aşağı sayarsak işin ucu ünal aysal'a kadar gider. hala takımda onun başımıza açtığı ekonomik problemler var.

    sonraki suçluları da tek tek saymayayım. herkes az çok biliyor. gelelim günümüze.

    terim suçlu mudur, evet. bazı isimlere gereğinden fazla şans verip bazılarını direkt sildiği için, takım yardımcılarını iyi seçmeyip kondisyon bakımından bizi zayıf bıraktığı için, hala sinirlerine hakim olamayıp takımı sahada uzun süre yalnız bırakacağı için vs.

    gelelim terim'i eleştiren arkadaşlara. bu kadroyla az buçuk başarı sağlayabilecek 3 5 hocadan biridir. kadroda forvet yok, forvet. yedekler sınırlı, ilk 11 oyuncularının ise genelde hep bir eksiği var. takımın başkanı pasif ve tecrübesiz.

    bunlardan daha da kötüsü 3 4 yıllık bir sattığın kadar al kuralımız var. bu takımdan parayla kimi satabileceğiz de transfer yapacağız ileriki yıllarda çok merak ediyorum.

    hangi hoca bu kuralla bu takıma gelir? gelen, terim ayarının çok altında olacaktır. hoş çok isimli hocaların da gelip neler yapamadığını gördük.

    şimdilik istifa sesleri yok ama burada bile homurdanmalar attıysa işler o yöne gidiyor gibi. aklımızı başımıza almamız lazım. terim ile de bu ekonomik problemler yüzünden başarılı olacağımızın garantisi yok ama başka hocalara nazaran daha fazla şansımızın olduğu aşikar. iyice adamı psikolojik olarak yıpratıp ipleri koparmak zorunda bırakmamak lazım.
  • 17561
    alacağı olası ceza ile devre arasını kapamış hocamız. şapkadan tavşanları, hayvanları çıkardı ama sihirbazında numaraları bir yere kadar. devre arasına kadar 6 hafta var, puanımız 20. takımın 4 galibiyet alması lazım minimum. 1 de beraberlik çıkarırsak 33 gayet kabul edilebilir duruyor. kendisi yukarıda iken 2 tane zor deplasmana çıkacağız, kadro iyice darlaştı. hakkımızda hayırlısı ancak sezonun mutlu sonla bitme olasılığı bir hayli düşük. bir kez daha yapılanma bizleri bekliyor.
  • 17563
    takımın kötü olmasında en ufak payı bile olmayan efsane teknik direktörümüz.

    adamcağız, stoperden vazgeçtim donk'u falan orada kullanır idare etmeye çalışırım dedi ama gomis olmasına rağmen iki, hadi bilemediniz bir tane daha forvet rica etti. yapılan ortada.

    en kilit oyuncularımız sürekli ve uzun soluklu sakatlıklar yaşıyor. kadro kuramıyoruz. hoca da istemiyor sinan, belhanda, selçuk'larla falan oynamayı ama mecbur.

    kayseri deplasmanından da üç puanla döneceğimizi hiç sanmıyorum. sonrasında da milli ara geliyor. sakatların toparlanması, mental olarak biraz daha düzelmek açısından iyi bir fırsat olabilir. ne yapıp edip ocak ayına kadar kendimizi yarışın içinde tutmak zorundayız.

    bu takım seneye de şampiyonlar ligi oynamak, gelirlerini almak durumunda. başka çaremiz yok.
  • 17565
    çıkan krizi yönetmek üzere elini taşın altına koymuş, dün itibari ile fitili ateşlemiştir.

    *söz verilen santraforun bir türlü alınmayıp, takımın santraforsuz kalması,
    *yaşanan sakatlıklar,
    *futbolcuların bencil ve hissiz oynayışları hatta bazen disiplinsizlikleri,
    *içte ve dışta kendisi ile alakalı sorunları bulunanlar, kapanmamış defterler,
    *yetersiz ve zayıf kadro,
    *zayıf yönetim vb

    yukarıda yazılan maddeler, hocanın uğraştığı ve çözmeye çalıştığı meselelerin belkide bizim bildiğimiz kadarıdır. yarın itibari ile olası en az 10 maçlık cezasını da hesaba katarsak, bu krizi nasıl yöneteceği, nasıl bir çözüm üreteceği ciddi merak konusu.

    dün itibari ile çıktığın bu yolda umarım rüzgarı önüne alır ve yürür gidersin hocam. umarım ünal aysal dönemindeki gibi sıkıntılı bir süreç geçirmezsin. allah yar ve yardımcın olsun.

    biz seninle ve galatasaraylayız.
    kenetlendik, başka galatasaray yok.
  • 17566
    yarım sezon ara verdiği adanalı'lığına tekrar geri dönmüş teknik adam. fatih terim ona buna laf yetiştirmeye çalışmayıp işine odaklandığı, ryan donk'u bile takıma monte edebildiği geçen sezon çatır çatır şampiyon oldu. bu sezon ise kondisyonu yerlerde, fiziken bitik galatasaray futbol takımı neden bu halde diye sormayıp tff'ye suç atan, hakemleri diline dolayan en kötüsü hamaset edebiyatıyla nutuk atan bir fatih terim profili var. fatih terim'e başarıyı anlatacak, yol çizecek kalibrede ve kapasitede değilim elbette. ama şurası açık ve net ki, fatih terim tüm engellere, eksikliklere vs'ye rağmen söylenmeyi bırakıp hedefine odaklandığı zaman başarı bir şekilde geliyor. bir an önce bu söylenme tutumundan vazgeçip taraftarlara özlenen takımı izlettirmeli. zira hepimizin buna ihtiyacı var.
  • 17567
    en çok bugün onun yanına olmalıyız. çünkü bugün, pfdk denen bağımsız kurum(!) fatih hocamıza bol keseden cezaları verecektir. sırf kulüp menfaatleri için yeri geldiğinde susar. yine kulüp menfaatleri için başta yönetim olmak üzere kimsenin söylemeye cesaret edemediği cümleleri korkusuzca masaya vurup söyleyen birine bugün öyle bir destek vermeliyiz ki cümle alem ibret alsın. ve inanıyorum ki bugün itibariyle şampiyonluğun kıvılcımlarını yakacağız.

    (bkz: mayıslar bizimdir)
  • 17568
    bence sağa sola bu kadar cevap yeterli fatih hocam. artık takıma odaklanmalısın. futbolcular koşmayı mı reddediyorlar yoksa başka problem mi var bir an önce çözüm bulmalısın.

    verilmesi muhtemel cezaları daha sonra değerlendiririz ama bu cezaları fırsata çevirip, yeni yıldızlar keşfedip sahaya sürebilirsin. yunus, atalay, celil gibi.

    kayseri maçıyla başla hem de. bırak ilk onbirde yoğrulsunlar. hata da yapacaklar, yapsınlar da. hiç kafaya takmadan ısrar et bu çocuklarda. inan edin büyük ses getirecek bu çocuklar. inan edin...
  • 17569
    fatih terim'in galatasaraylılığı konusunda kimsenin bir şüphesi yok. gerçekten. galatasaray'ın tarihine en fazla etki eden 3. adamdan bahsediyoruz. (ali sami yen ve metin oktay'dan sonra)

    sıkıntı şu. şampiyonlar ligi'nde 4. maçlar geride kalmak üzere. dün itibariyle 360 dakikanın sonunda şampiyonlar ligi'nin en az koşan takımıydık. galatasaray 10 yıl öncesinin barcelona'sı gibi topa hakim olan bir takım değil. bizim topu kapmamız gereken anlarda da, top bizdeyken de koşmuyoruz.

    hadi koşmamayı geçtim. maç 0-0'ken takımın topu hücuma taşırken bir planı yok. ben göremiyorum. 1-0 öne geçtikten sonra maçlar farka gidebiliyor (bkz kasımpaşa, lokomotif moskof, alanya maçları gibi). ancaaak. eğer o ilk gol erken dakikalarda gelmez ise ptt 1. lig takımı ile aynı taktiğe sahibiz. sağ defans>sağ bek>ön libero>sol bek>sol kanat>ön libero>sağ defans.......

    evet sakatlarımız çok, evet forvetimiz yok, evet kadro iyi değil... ben zaten galatasaray'ın bir anda dünyanın en iyi takımıymış gibi oynamasını beklemiyorum. sahada bir şeyler yapıldığını göreyim, takımın yeteneksizliğinden ötürü pasların hedefe gitmediğini, şutların dağlara taşlara vurulduğunu (ah be garry) göreyim bana yeter. bunu göremiyorum.

    ben sahada takımın deliler gibi taktik çalıştığını, hayvan gibi mücadele ettiğini görmek istiyorum.

    fenerbahçe maçını 2-0'dan sonra biz kaybettik. fırat aydınus kaybettirmedi, fenerbahçe kazandırmadı. biz berbat ettik. eğer türkiye'nin en iyi takımı olacaksak iğneyi de çuvaldızı da kendimize batırmamız lazım. biz fenerbahçe'ye 1 puan hediye ettik.

    benim fatih terim'den beklentim 50. dakikada 2-0'a gelmiş bir derbiyi kitleyip sonuçlandırabilmesi. benim fatih terim'den beklentim schalke maçı 1-0 başlamış olmasına rağmen gerekirse oyuncu değiştirmeden formasyon değişikliği ile müdahale edebilmesi. benim fatih terimden beklentim euro 2016'daki 100 kilometre bile koşmayan futbol "mentalitesini" galatasaray'dan uzak tutması..
  • 17571
    kadro kalitesi bahanesine siginilmasini kesinlikle kabul etmiyorum fakat su donemde elestirmenin de anlami yok. once hocaya sahip cikalim sonra takimin bu halinin elbette sorumlularindan birisi de kendisidir. dolayisiyla elestirmekte de ozguruz fakat
    dedigim gibi bence su an sirasi degil. birlik olmamiz gereken daha onemli konular var.

    bir de birisine yanlis yaptigini soylemek, elestirmek ondan nefret ettigin, istifa etmesini istedigin anlamina gelmez. cocuk muyuz allah askina?
  • 17572
    soruyorum kendime. soruyorum, mükemmel kadro yapacaksak, cayır cayır kadro olacaksa terim ne iş yapacak? cayır cayır takım kendi kalitesiyle maçları alırken terim hangi kredileri kendine alacak? kadron kötü dahi olsa teknik direktör isen o kadroyu en iyi şekilde yöneteceksin, oynatacaksın! yok ben bu kadroyu yönetip oynatamıyorum diyorsan, fatih terim bunu kendisi söylemese de taraftarımız bunu söylüyor ve biz de görüyoruz zaten, bu kadro olumlu tek bir yol bile alamıyorsa sorumlu kim olacak?

    bu kadronun oynayabileceği en iyi oyun bu değil hülasa bu kadronun oynadığı oyun oyun değil! bu kadro yönetilmiyor, oynatılamıyor! bu kadronun mükemmel, 100 üzerinden 100,90, 80 oynamasına gerek yok ama bu kadro 70 de oynamıyor bu kadrodan 40 verim bile alınmıyor yani bu kadrodan alınması gereken yeterli bir oyun göremiyorum ben. crvena zvezda kendi evinde liverpool'u 2-0 yenebiliyor. şimdi doğru ve dürüst olalım kendimize soralım liverpool ile crvena zvezda arasında olan güç ve kadro farkı galatasaray'ın yerel ve şampiyonlar ligindeki rakipleriyle olan farktan daha mı azdır daha mı fazladır? doğru, dürüst ve samimi olalım.

    hayır değildir, daha fazla değil, daha azdır. peki bizden daha güçsüz ve imkanları kısıtlı bir takım olan crvena zvezda avrupa'nın birçok takımını haşat edebilecek liverpool'u yeniyor da biz niye yenemiyoruz? liverpool'u geç, kendi liginde dibi görüp yerleri süpüren schalke'ye oyun bile kabul ettirip galibiyetin kıyısına yaklaşamıyoruz. hadi schalke'yi de geç. peki süper lig?

    meramım bu kadar.
  • 17573
    7 kasım 2018 fatih terim basın toplantısında söyledikleri bir tek fatih terim'in söyleyebileceği türden şeylerdi. bana göre galatasaray'ın haklarını gözetmesi, federasyon'a açtığı haklı savaş ve söylenmesi gerekenleri söylemesi ile saygıyı hak ediyor. şu dönemde kendisi değil de daha pasif, daha silik yabancı bir hoca olsaydı başımızda, ben eminim ki bu olay bu kadar gündem haline gelmez, yaptıkları federasyon'un ve fırat'ın yanına kar kalırdı. 2-0'dan sonra o golü yemek, rakibi maça ortak etmek, oyunu tutamamak bizim hatamızdı. ama biz hata yaptık diye de rakibi ödüllendirmek olmaz. bu ikisi birbirinden apayrı konular. kaldı ki rakibin her pozisyonunu var'da izleyip, bizim itiraz ettiğimiz pozisyonu izlememesi bile art niyetli olduklarının kanıtı. "hoca önce kendisine baksın, maçı biz verdik" diyenler bir de bu açıdan bakmalı.

    ayrıca hoca'ya bunca sıradışı şeyler yaşanırken halen aklındakileri yapmaya çalışmasından ötürü de saygı duyuyorum. çünkü ne diyor, bakın:

    "galatasaray taraftarına şunu söyleyeyim: bu sonuçlar alınacak, kazanılacak, kaybedilecek ama hiç kimsenin bizden ümidini kesmemeleri lazım.
    muhakkak taraftar başarı istiyor ama sistem kurup yapıyı organize ederken bir yandan yarışıyoruz. biraz zamana ihtiyacımız var. bu zaman içerisinde görecekler ki galatasaray futbol takımı değişime uğrayacak."

    (bkz: #2539405)

    ciddi anlamda olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. üst üste gelen sakatlıklar yetmezmiş gibi bir de fenerbahçe maçında ilk 11'den 3 tane as oyuncuyu kaybetmemiz çok sık yaşanılan şeyler değil. o yüzden hoca'ya ve takıma güvenmeye ve inanmaya devam etmek gerek düşüncesindeyim. her ne olursa olsun, kendisinin varlığı tarifsiz bir huzur ve güven veriyor bana.
  • 17574
    doyumsuz ergen tayfaya dert olmuş hocadır. her sene şampiyon olmak zorunda değiliz? şampiyon olamayız da böyle bir olay yok. ha şunu iddia edin canımı yiyin; takıma canavar gibi transferler yapılmış, sakat yada cezalı oyuncu fazla değil o zaman, eee hoca takım niye oynamıyor diyebilirsiniz. ama lütfen kafanızı kuma gömüp niye iyi değiliz demeyin. bu senenin şartları maalesef böyle oldu. uzun uzun konuşmaya gerek yok herkes süreci biliyor.

    ben 2018-2019 sezonunda hocanın üzerinden şampiyonluk baskısının biraz azaltılması gerektiğine inanıyorum. hocam bu seneyi feda ettik sen bize ozan kabak gibi yeni gençler kazandır demeliyiz.
  • 17575
    nickimde fatih terim yazdığına bakmadan okumanızı rica edeceğim. fatih terim eleştirilmez bir insan değildir. evet, bir bildiği var dediğimiz şeyler de var ama fikri hür, aklı başında her galatasaray taraftarı bazı noktalarda da fatih terim'in görmediğini düşünüp gördüğü bazı şeyleri de ifade etmektedir. bunlardan en öne çıkan faktör takımın temposuzluğu ve 60. dakikadan sonra oyuncuların eli belinde gezmesi sorunsalıdır. biz fatih terim'in bunu görüp düzeltmesini umuyoruz. biz bu kadar bu konu hakkında yazıp çizerken fatih terim'in bu konulara değinmemesi insanın biraz canını sıktığı gibi çok minik, çok ufakta olsa bir ümitsizlik hissi yaşatıyor. fatih terim'in yerine başkasının gelmesini istiyor muyuz? hayır. bu takımda fatih terim'in olmasını, takımımızın başında uzun zaman boyunca var olmasını ve yönetmesini istiyoruz. zira fatih terim'in üçüncü döneminden sonra günü kurtarma kategorisine giren şampiyonluk dışında hiç elle tutulur bir dönem geçirmedik. mancini'den, prandelli'den başlayan bu süreç jan olde riekerink, igor tudor'a kadar devam etti. istediğimizi, umduğumuzu bulamadık ve yine kendimizi fatih terim'e emanet ettik. çünkü galatasaray'ı, galatasaray taraftarını en çok fatih terim tanıyor. bu yüzden fatih terim diye, senin yanındayız daima diye burada yazıp çiziyoruz.

    fatih terim'i eleştiriyor olmak fatih terim'i bu takımda istemiyor olmak değil. kimi taraftarlar fatih terim'i eleştiren insanların fatih terim'in gitmesini istediğini sanıyor, kimi taraftar fatih terim'in takımdan tekrar ayrılmasından korktuğu için bir savunma mekanizması geliştirerek eleştirenleri eleştiriyor. hayır, bu doğru değil. hepimizin ortak paydası galatasaray'ın başarısı. tekrar yineliyorum, fatih terim'i eleştirmek onu bu takımda istemiyorlar demek değil aksine birlikte bir şeyler başaralım, yanlışları eksikleri düzeltelim tekrar zımba gibi bir takım olalım isteğidir.

    saha içi faktörleri konusunda bol bol tartışırız. hakkımız da var. kaldı ki schalke 04 maçından sonra kendisi de yetersizlik konusunda bir takım cümleler sarf etti. aslında hepimiz biliyoruz ki fatih terim çok fazla dile getirmese de takım içerisinde oyun anlamında kopukluğun olduğunu ve oyun olarak bireysel performansların geriye gittiğinin farkında. buna bir çözüm bulacağına inancım tam. belki bir milli arası, belki bir devre arası. bu takıma biraz ara lazım. ilk yarıyı olabildiğince az kayıpla idare ederek kapatırsak devre arasında artık mustafa cengiz yönetiminin gerçekten transfer anlamında elini taşın altına sokup fatih terim'e yardımcı olmasıyla tekrar çıkışa geçeceğimizi düşünüyorum. bu düşüncemin sebebi fatih terim. karşımızda bilmediğimiz bir teknik direktör yok. daha önce çok zorlu süreçten geçtik, çok kaoslar yaşadık. bütün bunları tecrübe ettiğimiz için tekrar çıkışa geçeceğimiz konusunda içimiz rahat.

    fakat şu konu bir gerçek, mustafa cengiz yönetimi işini doğru dürüst yapsaydı şu an fatih terim bu kadar men cezası alacak potaya düşmezdi. galatasaray'ın hakkını savunmak kabadayılık, adanalılık değildir. fatih terim savunmasa allah aşkına mustafa cengiz veya albayrak savunur muydu? bunun en somut örneği kulübün websiteden yapmış olduğu "aslan kükremesi yapayım" amacıyla başlayıp aslında tamamen kedi miyavlaması şeklinde olan bildirisidir. bunun hemen ardından fatih terim twitter üzerinden kükreyince galatasaray yönetimi direkt websiteden daha sert bir yazı yazdı. galatasaray'ın menfaatlerini savunmak fatih terim'in hareketleri sonrası akıllarına geliyor maalesef. hocam, sen saha içi faktörlerle uğraşacağına dış faktörlerle uğraşıyorsun deniliyor. tamam saha içinde yetersizlik var buna katılıyorum ama saha dışı faktörlerle onun dışında kim uğraştı? işte bu konuyu asla unutmamamız lazım. bu yüzden kenetlen diyor. biraz popülist, gaz verici ama içi boş bir söylem olarak görünebilir fakat fatih terim'in kendini güçlü hissetmesindeki en büyük anahtar galatasaray taraftarıdır, galatasaray yönetimi değil. bir nevi fatih hoca sizden, bizden yardım istiyor.

    sadece bazı haksızlıklara değinmek istedim. kendisi muhtemelen büyük ceza alacak ama kendisinin yanındayız. seni de, galatasaray kulübü'nü de asla yedirmeyeceğiz.

    edit: satılık medyanın fatih terim ve mustafa cengiz'in arasını açmaya çalıştığını ve bunu artık daha yüksek sesle yapmaya çalıştıklarını da hatırlatmak istiyorum. tıpkı ünal aysal - fatih terim döneminde olduğu gibi yine aynı tarz ilerliyorlar. çünkü biliyorlar ki normal şartlarda fatih terim bu takımdan gitmez. bu yüzden medyada suni bir kaos lazım. alın bu entry buna güzel bir örnek. (bkz: #2539461) bu nasıl korkudur ben anlamıyorum.

    edit 2: ya adamlar derbide tam puan verdikleri hakemi ertesi hafta ödüllendirmediler. maç vermediler. her şeyi artık o kadar biz yapıyorlar ki, saha dışında birbirimizi yemememiz lazım. (bkz: #2539454)
App Store'dan indirin Google Play'den alın