resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 12077
    eğer kaan ayhan, ahmet çalık'tan birini alırsak (ki öyle gözüküyor) muhtemelen gelmesi yakındır. bu kadar favori futbolcusunun transfer edildiği bir yerde aklıma başka bir şık gelmiyor. uzun uzun gelirse ne olur değerlendirmesi yaparım kısaca şu çıkar; evet başarılı oluruz fakat artık yeter. bir klüp, bir faniye böylesine bağlı olamaz ve olmamalı. eğer büyük iddia ediyorsa ilkeleri olmalı ve ona bağlı kalmalı. ilkeler ölmez çünkü her şey ölür ama insan hayatı, futbol devam ettiği sürece ilkeler ölmez.

    ve ilkeler yenilmez. ne parayla ne pulla. eğer yenilseydi real madrid, psg, manchester city neredeyse her sene barcelona tarafından barcelona tarafından alt edilmezdi. barcelona ilkedir. bu yüzden tarihin en iyi takımı onlardan çıktı.

    be like barca!
  • 12078
    galatasaray'da görev yaptığı 8 sezonda galatasaray'a 6 lig şampiyonluğu, 3 tsyd, 2 cumhurbaşkanlığı, 2 süper kupa, 2 türkiye kupası, 1 uefa kupası kazandırmış teknik adam. 1996 yılında göreve geldikten sonra rüya gibi bir dört yıl geçirdik. o dört sene boyunca türk futbolu resmen sarı kırmızı olmuştu. sonra ne oldu, kiminle anlaşılamadı, kimler fatih terim' i istemedi ya da fatih terim kimleri istemedi bilemiyorum ama 2000 yılında yollarımız ayrıldı. 2002 yılında hiç olmaması gereken bir şey oldu ve lucescu takımın başındayken, şampiyon olunmuşken işler her anlamda iyiye gidiyorken fatih terim ile tekrar yollar birleşti. ama bu birleşme öyle talihsiz bir birleşmeydi ki daha ikinci sezon bitmeden yollar ayrıldı. sonrasında 2011 yılında bu sefer çok doğru bir şekilde tekrar fatih terim ile galatasaray bir araya geldi ve doğru başkan, doğru transferler ile galatasaray tekrardan ayağa kalktı. arka arkaya iki şampiyonluk, iki süper kupa ve bir şampiyonlar ligi çeyrek finali geldi.
    hah işte, bundan sonra ne olduğunu hala daha kimse anlayamadı bence. fatih terim ölümüne muhalif olduğu yıldırım demirören zamanında milli takımın başına geçti. sebebi neydi ki? galatasaray taraftarının sevgisi mi yetmedi, galatasaray'da maaşı mı azdı, yoksa galatasaray'dan sıkılmıştı da görevi bırakmak için bahane mi arıyordu? bu soruları bugün bile cevaplayabilen yok ama fatih terim ikinci kez işler çok iyi noktadayken galatasaray'dan ayrılmış oldu.
  • 12079
    maaşına zam alamadığı için telefon değiştirir gibi şirket değiştirecek adamlar, milyon yuroların döndüğü futbol camiasında fatih terim'i paragöz ilan ediyor.

    aynen kardeşim fatih terim paragöz ama sen bedava çalışıyorsun. ayynen.

    edit: garip bir yere dönüştü bu sözlük, yazılanı anlamadan mesajla sövmek nedir? yukarıda yazdığımı anlamayanlara, bir kere daha anlatayım:

    futbol dünyasında herkes milyon yuroları götürüyor, sadece terim mi milli takıma gidip milyon yuro kazanınca paragöz oluyor? diğerleri çok mu masum? cok mu normal? ulan galatasaray'da asgari ücret bile şuan 2 milyon yuro'dan başlıyor. saçma sapan argümanlarla şu adamı eleştirmeyin artık. sanki tüm türk futbolu camiası 10 bin tl veya 20 bin tl'ye çalışıyor da bir tek terim milyon yuro kazanıyor. te allahım sabır.
  • 12080
    maaşına zam alamadığı için iş değiştiren insanlarla kıyaslanan teknik direktör. adamların alamadığı o zam belki ev giderlerinde aylık bebek bezi parası olarak hesaplanıyor, belki ayda 2-3 sefer daha sosyalleşebilme parası, belki satın alacağı evin taksidini anca denkleştiriyor o maaşla. hadi biraz daha lükse kaçalım adam istediği o arabayı alıcak zam sayesinde belki.

    peki fatih terim neyi denkleştiriyor? onu bana bir anlatabilirseniz çok sevinirim. teşekkürler saygılar.
  • 12094
    kendisi için yapılan olumsuz eleştirilere baktıkça gülesim geliyor. rikerinke bey diyeler. iyi bir öğretici diyenlerle terim gaz futbolu oynatıyor diyenler aynı kafa yapısına sahiptir. şuanki durumumuzdan bizi sadece terim kurtarır. çünkü galatasarayın kendi içinden çıkan gerçek galatasraylılara ihtiyacı var. elimi kalbime götürüyorum ve biliyorum geri dönecek. yanacak meşaleler ve şampiyonluk şarkısı düşmeyecek dillerden. hayat neden olmasın?
  • 12095
    ülkemiz insanının dar vizyonluluğunun galatasaray özelindeki sembollerindendir.

    ülke iyi yönetilmiyor, herşey kötüye gidiyor falan diyoruz* ama aslında bizim beklentilerimiz arasında da iyi yönetilmek yok.

    biz hayat boyunca günü kurtarmaya çalışan bir ülkenin günü kurtarmaya alışmış ve bu davranışı terk etmeye korkan insanlarıyla aynı apartmanlarda yaşıyor, aynı takımı tutuyoruz. uzak geleceğe dair planlarımız yok, planlarımız olsa bile bizde o planları uygulayacak göt yok. biz diyorum, ki her ne kadar bu tarz bir dar görüşe sahip olmasam da anlı şanlı demokrasimiz ortak karara uyma zorunluluğuyla birlikte geliyor.

    şimdi bu vizyonsuzluğun fatih terim ile ne alakası var? şöyle ki; fatih terim galatasaray için her zaman acil çıkış oldu. başarılı dönemlerimizin hemen hepsinde kendisi var evet bunu inkar etmiyoruz ama tıpkı 2. döneminde olduğu gibi papaz her zaman pilav yemiyor. bir teknik adamın başarılı olması için kulüp yönetimi, ekonomik şartlar, taraftar desteği gibi bir çok etken mevcut. hali hazırda takımın başında bulunan riekerink ile velev ki gelirse kendisinin sahip olacağı bu saydığım üç etmeni kıyaslayalım. aralarında hiçbir farklılık olmayacak. yeni hocanın gelmesiyle her anadolu takımında olan 3-5 maç bir hareketlenme olacak, evet belki bu sezon şampiyon olacağız. peki ya sonra?

    bu işin sonrasını hiç düşüneniniz var mı aranızda? fatih terim'in bize katılması ve olası şampiyonluk sadece deliği yamamak olur. ama bu pantolon artık eskimiş, delik her gün açılır vaziyette ve biz ne kadar yamarsak yamayalım bu delik açılmaya ve yamanın dışına taşmaya devam ediyor. bunu göremiyorsunuz cidden.

    son 15 senede ülkede islamcı olarak bilmediğimiz ve iktidar partisine oy veren hemen her insanın ağzında iki cümle vardı. 1) istikrar için oyumu bla bla'ya veriyorum 2) başka kim var ki?

    bunu galatasaray'a uyarlayalım. riekerink ile olmayacağı belli. bunu hemen hepimiz biliyoruz ama fatih terim ile de sorunlarımızı sadece erteleyeceğimizi de bilip kabul etmeliyiz. bu kadar çaresiz miyiz gerçekten? 7,44 milyar'dan fazla insanın yaşadığı bir gezegende fatih terim'den başka galatasaray spor kulübü futbol şubesinde çalışabilecek teknik adam yok mu gerçekten? ne oldu peki mustafa denizli'yi, fatih terim'i yetiştiren kulübe? gökten bir derwall ya da piontek daha mı inmesi gerekiyor? bu kadar mı biçareyiz? bu kadar mı sefil haldeyiz?

    kendisi kesinlikle gelmemeli, eğer kulübe yararı olmasını istiyorsa biraz olgun davranmalı ve kenarda beklemeli ya da yönetici olarak güçlü bir yönetimle beraber gelmelidir. artık saha dışında galatasaray genelinde çalışabilecek olgunluğa sahiptir diye umuyorum. galatasaray'da fatih terim olmadan, kafasını daha fazla kuma gömmeden topyekün bir değişim içerisine girmeli. kısa süreli başarıları kovalamak bizi mehteran takımı gibi iki ileri bir geri ilerletiyor ve asıl hedeflenen başarılara ulaşmamızı engelliyor.

    edit: imla
  • 12099
    beyler tehlikenin farkında mısınız?

    demirören kendisine sorulan "terim galatasarayın hocası olur mu" sorusuna "ben sezon sonunda böyle birşeye izin vereceğimi sanmıyorum" demiş.

    benim bildiğim terim bu lafı egosuna yediremez. sen kimsin de bana izin mizin diyosun der. valla korkuyorum sözlük büyük yemin ettim gelirse galatasarayı izlemem diye.

    camiamız hakkında hayırlısı olsun.
  • 12100
    şarkılar, yönetimler, siyasi güçler, terim ve ünal başkan arasında gelip gidecek bir yazı olacağını tahmin ediyorum. başlıyorum ama ne yazacağıma dair bir fikrim yok, dallanıp budaklanmamasını umuyorum artık.

    türk insanı artık öyle leş öyle menfaatçi ki son 30-40 yılı unutmak istiyorum türkiye'm adına. empati yeteneği en zayıf millet de olabiliriz, dipte yarışta olduğumuz kesin ama. bir adam çıkar gençleri sebepsiz yere ölüme sürükler gecenin birinde. fidan dediklerimizi kökünden söker atar, yıllarımızı emekleri heba eder. hadi bunu bir şeytanlık yaptı, utanmaz ''bir sağdan astık bir soldan'' der. ki bu bokları yiyenler senin en güven duyduğun askerinin içindendir. bu halkın en güvendikleri bile neler yaptı menfaatleri uğruna. sırf 4-5 yıl iktidar olabilmek adına ne canlara göz göre göre kıydılar. evren değil tabii, 4-5 yıl için bunu yapan. kenan evren denen amerikan biti farklı şeylere itaat etmişti. canı bildiği ülkesi amerika için yapmıştı tüm bunları! darbeden sonra türkiye'nin zemini değiştirildi. tabanlar kaydırıldı. laik, modern, avrupai türkiye yerine afgan modeli türkiye yerleştirildi. böylece atatürk'ün tüm yaptıklarını nötrleyeceklerdi. kısmen de nötrlediler. cemaat bir anglikan projesiydi, abi sistemini bile ingilizler keşfetti, o kadar içimize girdiler, o kadar bizden oldular. zaaflarımız bizden iyi bildiler çünkü türk halkı olarak biz hep olumlu yönlerimizi konuşup dururuz. zaaf mı? peh, türk milleti ve zaaf. yok canım! biz allah'ın aslanlarıyız! türk milleti o kadar asil o kadar büyüktür ki o kadar yükseklere yaraşmaktadır ki zaaflarını örtmesini bir türk olarak kabul edemiyorum. güçlü insan zaafı olmayan insan değildir, herkesin zaafı vardır. güçlü insan zaafını bilen insandır.

    cemaat- sağ iktidarlar ve solcuların işbilmezliği ile ülke adeta bataklığa sürüklendi. iyi niyetli, gururlu, bilgili, kültürlü, saf, yardımsever bir millet menfaatçi, kötü niyetli, utanmaz insan modeline doğru kaydı. bir süre makamı ve sıfatı ne olursa olsun gücü kim eline aldıysa zorbalığa yeltendi. haddini aştı herkes. fatih terim için derler ki ''her devrin adamı.'' doğrudur. ama aynı zamanda mecburdur. fazıl say gerçeği var hepimizin önünde. dünyaca ünlü bir değerimiz bok yoluna hiç ediliyordu. değer mi abi? yazık değil mi bu adamların hayat boyu zirveye çıkmak için harcadıkları emeklere? bir grup hadsiz, zorba iktidar için heba mı olsun hayatları? devlet taktı mı tam takar, adamı mezara sokar yine yaşatmaz. bu iş böyle ne yazık ki. keşke medeni bir ülkede yaşasaydık hak, hukuk falan olsaydı. ama güzel ülkeyi ne hale soktular. terim de başka biri de iktidarlara karşı koyamaz. ha bugün ünal başkan örneği verilmiş. evet, işi yurt dışında olan adam elbet iktidar falan siklemez. ama bu adamların her haltı bu vatanın içinde. hadi parayı başka ülkede bulsun, yabancı yakımlar çalıştırır bir şekilde halleder. bu adamın kızları, eşi, köyden amcası, dayısı, mahalleden hüseyin emmisi, teyzesi, bilmem kimi bu toprakların içindeyken nasıl gidecek bir anlatıverin. sizin başınıza gelse rest çekip gidebilir misiniz? ben gidemem abi, tüm sevdiklerimi taşıyamam ya, sevdiklerimi bir bok yolu uğruna da feda etmem.

    demek istediğim terim hocaya iktidar üzerinden vurmak ne kadar doğrudur, bilemiyorum. ikinci bir dala atlayalım. bazı kişiler terim'e önemsiz damgası vurmaya çalışıyorlar ki buna gülerim. 6 buçuk şampiyonluk+ uefa kupası+ yarım avrupa süper kupası+ bilmem kaç kupa daha kazandırmış adama önemsiz diyemem abi, nasıl deriz? çoğu galatasaraylının hayatında terim baba figürüdür. babamız nasıl ayrı bir yerde durmuşsa hayat boyu, terim de öyle ayrı bir köşede durmuştur. onun yüzünü her gördüğümüzde rahatlık, güven duygularını hissetmedik mi? bitik, sinmiş, korkmuş, ezilmiş camiamızı 2011'de nasıl ayağa kaldırdığı seyretmedik mi? 2011'deki 3-1'lik maçı hatırlarım hep. fenerbahçe yarı sahasından çıkamıyor, biz hücum yaptıkça yapıyoruz. skor 3-0 oluyor terim hala hücum diyor falan.

    hatalar vardır, ama hocanın kalbi kırılmıştı. ben galatasaray'ın teknik direktörü olsam ve benim için tüm basının önünde ''şuan hocamız lise seviyesinde ama bize üniversite hocası lazım'' dese. ve o güne kadar ben 13 kupa kazanmışsam bu takımla, pardon derim. ceketimi de alır çıkarım kapıdan. fatih terim çok bile dayandı. ''sneijder'i de alırım, onu oynatacak hocayı da'' dedi mesela ünal başkan. bok vardı çünkü. gitti satılmış demirören'e ''isterseniz hocayı komple verelim'' dedi.

    hatta fatih hoca'nın camiamızı tek başına savunduğu olaylı mersin maçından sonra abdürrahim albayrak'a ''bu hoca bize yakışmıyor, seneye öyle bir takım kuracağım ki kenarda teknik direktör olmasına bile gerek kalmayacak'' dedi.

    oldu mu ünal aysal oldu mu? bir takımı paylaşamadınız!

    kim ne derse desin ben fatih hocayı çok severim. bunu da inkar etmiyorum. edemiyorum çünkü gittiğinde çok kızgındım kendisine. neden dedim, neden katlanmadın bizler için? sonra özlemeye başladım lan işte. fatih terim bu boru mu, arsene wenger'in hakkında ''terim varsa son bir ihtimal daha vardır.'' dediği terim hani. mourinho'nun en çok saygı duyduğu isimlerden olan terim... real madrid'e karşı 5 5 5 5 dedirtebilmiş bir teknik adam! ama biz ne yaptık, en büyük vefasızlığı gösterdik. cl'de çeyrek final oynarken ligte her kupayı alırken ''ya terim bu kadronun hakkını veremiyor başka td alsak cl'yi alırız'' falan dedik. aldık, başka bir şeyi :(

    çünkü yeni türk milleti asla memnun olmaz, sürekli şikayetçidir.

    sevmiyorum diyeni de gelirse galatasaray'ı bırakırım diyeni de onu içten içe sever bilirim. ne galatasaray'ı bırakırsın gelirse, ne de sevmiyorum diyebilirsin. aklında tut sen de seversin. sen de imaparator fatih terim diye bağırırsın bir süre sonra. çünkü biz galatasaraylılar için terim çok farklı. insan arıyor, özlüyor. o yokken eksik gibi sanki bir şeyler. o tadı alamıyorsun. sanki evini hırsıza emanet etmişsin gibi, öyle bir güvensizlik oluyor yokluğunda. o olduğunda da tam tersi. tam bir güvence hissiyatı.

    gece yolcuları'ndan hüzün şarkısıyla devam edelim:

    yine gidiyorsun hiçbir şey bırakmadan
    ve ben son kez bakıyorum ardından

    eğer aşk buysa sevgi buysa
    istemiyorum
    bu şehir sensiz yaşanmaz oldu
    dayanamıyorum

    hoşgeldin hüzün gülmüyor yüzüm
    hoşgeldin hüzün gülmez bü yüzüm

    gelirse yine gidecek biliyorum, en çok da bir daha gittiğinde geri dönememesinden korkuyorum. allah uzun ömür versin hocam!
App Store'dan indirin Google Play'den alın