hakkinda yapilan bilgi kirliligine bir son verilmesi gereken eski teknik direktorumuz.
eski baskanlarimizdan birinin, hakkinda soyledigi "operasyonu esas terim yapti, milli takima gitmek icin
galatasaray'i kandirdi" soylemi en basit tabirle basit bir komplo teorisiden ote anlam tasimiyor.
terim'in gucu sevdigi gercegi kesin. ancak guc icin
galatasaray'i satti demek baya bir akil tutulmasi sanki.
galatasaray'in basindayken, neredeyse uefayi aldigimiz donemden bile daha fazla gucu eline gecirmisti zaten. para desen, bize bedavaya calisiyordu da haberimiz mi yoktu?
gucun eline gecmesi sorunsali ilginc bir durum gercekten. tam bu noktada kendime su soruyu sormadan edemiyorum. ulkeyi siyasi gorusumun disinda bir parti yonetiyor diye memleketten hic vazgectigim oldu mu? her seferinde kendime hayir diyorum. insan memleketten nasil vazgecer lan. yasim itibariyle, ulkeyi bu gune kadar sadece bir partinin yonetmedigini de gozlemlemis birisi olarak bundan 12 sene once de bu soruya verdigim cevap ayniydi. ulkeyi benim siyasi gorusumdekiler yonettiginde de isler pek iyi gitmiyordu. ama o zaman da bu memleketten vazgecmedim.
bu soruyu sorduktan sonra ister istemez akla ikinci bir soru daha geliyor. ulke sporu daha fazla boka batamaz sanirim, suphe yok. peki bu kirli spor duzeninde federasyonlarin basindakileri desteklemiyoruz diye ulkenin milli takimlarinin basarisiz olmasini isteyebilir miyiz?
ilk soruya evet diyen birinin ikincisine hayir demesi (ya da tam tersi) pek mumkun degil gibi geliyor bana.
ama genel olarak toplumda gozlemdigim bir gariplik var. memleketten vazgecilir mi abi manyak misin diyen adam gidip milli macta sirf kisilere olan ofkesi yuzunden x ulke milli takimini destekliyebiliyor. bu celiskiyi henuz cozemedim malesef.
ustelik 60 kusagindan epeyce etkilenmis biri olarak milli maclara ilgi gosteren biri de degilim. darbe cocuklariyiz nihayetinde ama terim'in milli takimla iliskisini degerledirirken bu perspektifi gozunden kaciran birinin, olaya objektif yaklasabilecegini de dusunmuyorum.
dezenformasyon da tam burada basliyor bana kalirsa. ben terim'in
galatasaray'dan istifa ettigini falan hatirlamiyorum. istifa edip gitse suphesiz ki benim de gozumde buyuk bir hain olurdu. benim terim hakkinda hatirladigim en son sey, gayet isinin basinda olduguydu. hoca, sezon oncesini de iyi degerlendirmis, emirates'te falan olumlu sinyaller vermisti. tamam madrid'den 6 falan yedik te gecen sene kim yemedi ki. kaldi ki madrid maci terim'i daha da motive etmis gozukuyordu. zaten 3 gun sonra, ligin 4. haftasinda sampiyonluk turuna cikmis besiktasli cocuklari sahaya dokerek kazandigimiz 3 puan islerin toparlanacagina isaret ediyordu. ama gel gor ki bu galibiyetin uzerinden henuz 24 saat bile gecmeden evine gonderilen bir tebligatla kulupten kovuldu.
http://youtu.be/GhvGPzhfzOE?t=3m33s ben burada, sinsi planlar ureten, kendini kovdurtma pesinde olan bir ruh hali gormuyorum. madrid'den 6 yiyip besiktasa sahsiyet mucadelesi veren takimla, dortmund'dan 4 yiyip amacimiz zaten basaksehir diyebilen yetmezmis gibi gidip onlardan da dort yiyen takim arasindaki farkin adidir terim.
gel gor ki ulkece komplo teorilerine bayiliyoruz. hala daha bazilari diyecek ki kendini kovdurttu. gizli gizli bizi satmak icin plan yapiyormus. abdullah avci eski baskana gitmis. oteki beriye gelmis. yasananlarin bunlarla ne alakasi var guzel kardesim. isin en zor kismi olan revizyon senelerinde, aysal'in sagladigi muazzam imkanlarla her istedigi yapilan hoca, evinden cok floryada kalarak gecesine gunduzune katmisken, iki sene ust uste sampiyon olup artik gorece daha kolay sampiyonluklarin gelecegi bir donemde niye kendini kovdurtsun yahu.
evet terim, milli takimi calistirmak istedi veyahut ta gercekten birilerinin zoruyla calistirmak zorunda kaldi, ancak bunu yaparken galatasaraydan ayrilmak gibi bir gayesi falan yoktu.
terim'in istegi, milli takimla galatasaray'i birlikte calistirmakti. floryada 20 saat gecirmesine de gerek kalmamisti. duzen kurulmustu. istedigini de almisti aslinda. hem de aysal'in rizasi ile. bana kalirsa boyle bir maceraya gerek yoktu. ama terim iste, herseyi kendisi yapmak istedi. biraksan yapar miydi? buyuk ihtimalle yapardi da.
muhtemelen, yonetim degisikliiginden sonra aysal'la cok uzun seneler calisamayacagini farketmisti ve gecen sene dorduncu yildizi da takip
galatasaray kariyerini iyi bir noktada sonlandirmak istiyordu. yakisani da buydu.
bu noktayi gormek gerek artik. sene sonuna kadar
galatasaray'dan ayrilmak gibi bir dusuncesi falan yoktu terim'in. zaten o an icin ayrilmasini gerektirecek bir durum da yoktu. terim'in
galatasaray'dan kovulmasinin tek nedeni var. aysal'la arasinda liseli ergenlerin bile yapmayacagi "oraya ben oturucam, hayir orasi benim yerim" kavgasi. malesef
galatasaray'in gelecegi sirf bu iki kisi arasindaki gereksiz mahalle kavgasi yuzuden cope atildi. ister inanin, ister inanmayin araya terim ve aysalin esleri bile girdi. koca koca adamlara durun ya ne yapiyorsunuz falan dediler. ama aysal iste, geri adim atan biri olmadigini gorduk. guler misin aglar misin ama inan durum bukadar basit.
durum basit ama sonuclari bir okadar agir oldu. aysalcilar ve terimciler "durun bu is bukadar basit olamaz, en iyisi mi biz bu olayin altini dolduralim' dediler. iste o noktadan sonra herkes birbirine sallamakta buldu careyi. yaratilan komplo teorileri bitmek bilmedi. dogal olarak terim de aysal da bunlardan nasibini aldi, almaya da devam ediyorlar. ama artik yetmez mi sizce de?
hep dedik, olan
galatasaray'a olacak. madem kolu kirdiniz en azindan yeni sene sonuna kadar icerde tutun istedik. ama ego savasina kurban ettiler guzelim yapiyi. birbirlerine sene sonuna kadar tahammul edebiselerdi, cok buyuk olasilikla gecen sene dorduncu yildizi takmistik. aysal da anlik reflekslerle degil daha rasyonel zeminde hoca planlamasi yapabilecekti. ve yine cok buyuk olasilikla bugun baskanliktan kacip gitmek zorunda kalmayacakti. federasyondu, siyasetti falan sucu baska yerde aramayin artik.
hersey cok guzel olabilirdi. ama isin icine edildi ne yazikki. gelinen noktada hem aysal'in hem terim'in kabahatli oldugu dustukleri durumdan belli. su yasima geldim ve artik cok eminim ki galatasaray taraftarinin ahini almicaksin. terim milli takimda yerlerde surunurken, aysal da tarihin ilk "kacarak kulubu yarida birakan efsane baskani" olma gibi traji komik bir unvana sahip oldu su yasinda.
son bir ekleme. eski baskanlarimizdan polat, terim'i hoca olarak getirebilseydi genel kurulda kellesi alinamazdi. sadece 5 ay sonra terim'in aysala evet demesi de polat'i epey kizdirmistir. tipki 2000'de italya'ya giderek suren'in elini zayiflatmasi gibi. bu iki ismin terim'e mesefa koyduklari bir gercek. medyada yuvarlak konussalar da kapali kapilar ardinda terim'e ofkelerini dile getiriyorlar. gerci canaydin haric calistigi baskanlarla arasi hic iyi olmadi terim'in. arasi iyi olan canaydin'la da basarili olamadi. ilginc.
*