fatih terim konusunda önce sapla samanı ayırmak gerekiyor. fatih terim'i eleştiren insan, fatih terim düşmanı değildir. fatih terim'i eleştiren insan, fatih terim'in teknik direktörlük kariyerini bilmiyor değildir. fatih terim'i eleştiren insan, fatih terim istifa etsin demiyordur.
fatih terim'i eleştiren insan, fatih terim'i eleştiriyordur. hepsi bu. vardır ortada yanlış bir şey ve eleştiriyordur. ne tabela yorumcusudur ne de fatih terim düşmanı. kazanırken de kötüyse, kazanmamıza rağmen kötüydük diyor bu insan. başarılı bir olay varsa ortada ilk payı da her zaman fatih terim'e veriyordur. yani göt göte diyebilen bir insan.
bak güzel kardeşim. dünyanın en iyi teknik direktörü de olsan, kendi sahanda bir takımda 1-6 yenilirsen eleştirilirsin. kimsa saçma sapan korumaya kalkmasın, komik oluyor. fatih terim bile kendisini bu komik skor karşısında korumuyorken senin koruman başka bir şeye giriyor...
chedjou'a fatih terim mi hata yap dedi, eboue'ye o mu adamını kaçır dedi, burak yılmaz'a o mu gol atma dedi. dünya üzerinde bundan daha cahilce bir koruma şekli olamaz. nasıl ki selçuk inan serbest vuruştan golü atıp maçı kazandırdığında takıma fatih terim bu pozitif hareketten, pozitif anlamda geri dönüş alıyorsa, nasıl ki burak yılmaz çok alakasız pozisyonlar takımı adına 2 gol atıp maçı alıyorsa ve biz maç sonu fatih terim'i övüyorsak, futbolcuların başarısızlığı karşısında da eleştirilecek kişi tabiki fatih terim olacak.
bu sezon iyi oynamıyoruz dedik, galatasaray düşmanı ilan edildik. yerli rotasyonumuz çok kötü, gerekli önlem alınmadı dedik, - yerlilerimizin ciddi yetersizliğini fatih terim bile biliyor ki 8 yabancı ile çıktık
17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçına - yönetimi boşu boşuna eleştiriyor olduk. bursaspor ve eskişehirspor maçlarında alınan bir puan iyi değildir, sen şampiyonlar ligi çeyrek finali hedefliyorsun, galatasaray taraftarının vizyonu bu olmamalı ve beraberlik iyi falan değil, daha zor rakiba karşı darma duman oluruz dedik, tabela taraftarı olduk. halbuki ligin ilk haftası kazandığımız maç sonrasında da söylemiştik bunu.
fatih terim bu sene iyi değil. formsuz. nedenini bilmiyorum ve açıkcası nedenin merak da etmiyorum. milli takımı çalıştırması içinse şu düşüncedeyim ki, galatasaray'da başarılı olduğu sürece isterse bunlara ek olarak mozambik milli takımını da çalıştırabilir. benim için aslolan galatasaray'dır. mesela aynısı futbolcu için de geçerli. eğer senede 30 gol atıyor ve takıma katkı sağlıyorsa, haftada 2 defa gece dışarı çıkması ya da ne bileyim alkol kullanması problem olmaz. burda önemli olan işini ne kadar doğru yaptığıdır.
doğru ya da değil, fatih terim milli takımı kabul ettiğinde olası bir başarısızlıkta golü milli takımdan yiyeceğini biliyordu. malesef bunu kendi elleriyle verdi türk kamuoyuna. bu konuda ünal aysal'ın suçu olduğunu düşünmüyorum. ünal aysal, hayır izin vermiyorum dese, ünal aysal'a her konuda trip atabilen fatih terim bu sefer de "siz benim yerime nasıl karar veriyorsunuz" diyecekti. ünal aysal en mantıklısını yaparak kararı hocamız versin dedi. belki de fatih terim'in kabul etmeyeceğini düşündü ve hem seçme şansını ona vererek gözünde daha çok saygı kazanacak hem de galatasaray'ı başka bir beladan kurtarmış olacaktı ama fatih hoca milli takımı seçti.
galatasaray'da bir şeyler ters gidiyor. taktiksel anlamda fatih terim'in sneijder'e yer açmaya çalışması takımı allak bullak etti. halbuki sneijder'ı ya tek forvet ile oynatıp arkasına yerleştirecek ve dörtlü orta sahanın kanatlarına hızlı kanat adamları koyacaksın ya da sneijder'ı hiç oynamayacaksın, çift forvet oynayacaksın. bu kadar basit. sneijder ve drogba geldiğinden beri 30 maç yaptıysak toplamda en fazla 8 tanesine iyi oynamışızdır. diğerlerinde hep idarelik ve kötü. bu sene işler daha da tepe taklak gitti ve bu duruma kadar geldik.
taktiğin bir türlü oturmamasının yanında futbolculara fazla zaman ayıramayıp mental olarak bir şeylere hazırlayamaması da büyük bir sorun. hatta bu seneki en büyük sorunumuz. iyi oynarken bir gol yediğinde takım sanki tüm sezonu kaybetmiş gibi oynamaya başlıyor. bunu real madrid maçında açıkca gördük. fenerbahçe'ye karşı 2-0 geri düşüp yılmadan maçı 2-2'ye getiren ve 70 dakika tek kale oynayan galatasaray nerde, kendi sahasında 0-1 geri düştükten sonra sanki cl'de sıfır çekmiş tribine giren galatasaray nerde? futbolculardaki bu mental düşüşün sebebini heralde bizim bakkal erdoğan abi çözmeyecek değil mi?
tüm bunların yanında galatasaray başkanı ile çekişmesi var ki bence galatasaray kültüründe yeri olmayan bir davranış bu. galatasaray diğer bütün kulüplerden farklı olarak çok sesli bir kurumdur, ama başkan en tepededir ve teknik direktör kendisini ondan üstte göremez a da trip atamaz.
fatih terim, bu sene onu yıpratmak için kuytuda bekleyen basına istediğinden bile fazla malzeme verdi. vermeye devam ediyor. fatih terim, bu sene yine galatasaray'ı şampiyon yapabilir. daha ligde 4 hafta geride kaldı. ama bu senenin ilk bir ayında işleri doğru yaptığımızı kimse söyleyemez.
ayrıca ciddi anlamda yetersiz yardımcılarla çalışıyor. o yokken takıma katkıları koca bir sıfır.
galatasaray, dün ilk yarım saatte bir gol atabilirdi. ancak ikinci yarında bir gol yese, eminim peşine yine gol yerdi. çünkü müthiş bir konsantrasyo kaybı var takımda. iyi hazırlanmıyorlar kafa olarak ve mücadele etmiyorlar. rakipleri 120 kilometre koşarken, galatasaray 105 koşuyor.
ve son olarak, 1 aydır hep konuşuyor ama hiçbir şey söylemiyor. kimse kusura bakmasın ama böyle. sadece duygusala bağlıyor, çok iyi galatasaraylıyım'a getiriyor olayı. e nolmuş, biz de iyi galatasaraylıyız abi?
lan ben yeri geliyor babam yanlış yaptığında bile suratına söylüyorum, fatih terim'i neden eleştirmiyim?