şimdi buraya uzun uzun yazacak değilim ama yalan olmasın
17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı esnasında kendisine iyi sayıp sövdük. dürüst olmak gerekirse sövme nöbetlerinden sadece üç kişi sağ kurtuldu: muslera, riera ve bruma.
real madrid maçı esnasında hocanın kafa estonya maçına gitmiş midir acaba? kenara bakıp da "olcay hadi oğlum ısın" demeye kendini şartlayıp karşısında bruma'yı görünce şaşırmış mıdır? "lan bu aurelio mu yoksa?" diye aklından geçmiş midir? kalede volkan mı tolga mı yoksa mert günok mu? defans caner-semih-ömer toprak-serdar kurtuluş, orta saha mehmet topal-selçuk inan, kanatlarda arda turan-gökhan töre, ileride burak-umut bi dakka noluyo lan???
antalya maçı öncesinde takımın durumunu bilmiyor, sadece romanya ve andorra ile yatıp kalkıyordu. yardımcıları "hocam engin çok hazır çok iyi çok süper, emre çolak müthiş durumda" vs. demişler fatih hoca da inanıp vermiş formayı. onca antrenmanın hiçbirinde yoktu, milli takımdan dönünce
ümit davala'ya sordu, "hocam ben menisküs ameliyatı oluyordum vallahi ben de bilmiyorum" dedi ümit, taffarel de ne dese iyi: "bizim takım şokguzeeaal", geriye kaldı hasan şaş, mert çetin, uğur durul vs. sorumlusu kim lan bu takımın?
neden takımın başında değildin hocam? ligde 3 haftadır kazanamamamız ve real madrid'e 6-1 kaybetmemiz ile senin milli takıma çöreklenmen arasında hiç mi, ama hiç mi bir bağ yok?
"mustafa denizli, şenol güneş, hikmet karaman, aykut kocaman ve yılmaz vural gibi değerli hocalarımız halihazırda boşta iken gönülden bağlı olduğum galatasaray'ın şu an hocası olan bana sıra gelmez" gibi olgun, alçak gönüllü ve kıvrak bir açıklama yapmak yerinde 2014-rio-imparator rüyasına kapıldın ve boş boş işlere kalkıştın ya, her yaptığına da doğru diyecek dalkavuk değiliz yani bırak o kadar da eleştiri yapalım...