• 978
    dursun özbek'ten ne olursa olsun istifa etmesini beklemem. dolayısıyla kendisini ciddi manada yerin dibine sokacak iddialar ve gerçeklerin artık gün yüzüne çıkması gerekiyor. bunu yaparak bizi bu cendereden kurtaracak olan gazeteci. elinden geleni ardına koyma fatih altaylı. bunu diyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama daö'den kurtulmak için sana ihtiyacımız var gibi.
  • 982
    isim vererek galatasaray yöneticileri içinde birkaç kişinin çok büyük bir bilet yolsuzluğuna ve hırsızlığa kalkıştığını açıklamıştır. iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür de bize değil, bir cumhuriyet savcısına. var mı böyle bir savcı, bu konuda atılmış bir adım? yoksa neden yok? ortada 56 milyon euro'nun - galatasaray'ın paralarının - cebe indirildiğinden bahsediliyor. paraların kimde toplandığı, operasyonun ali sami yen'in hangi locasında yapıldığına kadar iddia atılmış ortaya.

    yargı sistemi harekete geçmek için neyi bekliyor? gizli yürütülen bir soruşturma varsa bile adı bu tür iddialara karışmış kişilerin hala yönetici olması ne kadar doğru?
  • 983
    dursun özbek'le her yüzyüze geldiginde dursun özbek tarafından kalaylanan ve el pençe divan duran gazeteci. gerekirse bu herifle aynı ortama girmemesi ve düzgünce muhalefet etmesi lazım. sonra galatasaray adasında dursun ayak üstü fırça atıyor fatih'e, fatih de ben öyle demek istemedim minvalinde konuşuyor, iddiaların bir anlamı kalmıyor. galatasaray'ın yarınlarını kurtarma adına büyük bir adım attı bari ilk kez de olsa arkasında dursun, mevcut yönetimdekilere istifa yolunu göstersin. zaten gidişat erken seçim gibi duruyor, üstüne düşeni yapsın.
  • 984
    --- alıntı ---

    fatih altaylı: "galatasaray, kendi kötü futbolunun yanı sıra hakemlere de bağlıyor elenmesini.

    belli ki, uefa galatasaray’ı pek istemiyordu en üst ligde.

    peki niye? yanıtı basit.

    avrupa futbolunun patronu, futbolda siyaset istemiyor. hele hele israil karşıtı siyaset istemiyor.

    ancak galatasaray’daki bilet skandalının diğer bacağı olan taraftar grubu, tribüne siyaseti dibine kadar sokuyor. galatasaray şampiyon ligi’nden elendiyse bunda kötü futbol kadar, galatasaray tribünlerine asılan pankartların de etkisi vardı.

    “free palestine” ve gazze pankartları ile donatılmış tribünler ne gazze’nin işine yarar ne de galatasaray’ın. tam aksine, tüm türk takımlarının ama özellikle galatasaray’ın başına dert açar, avrupa futbolundan dışlanmasına neden olur.

    yönetimin karaborsacılık ve diğer yöntemlerle desteklediği taraftar gurubunun liderinin şahsi görüşleri ve tarikat, cemaat ilişkileri galatasaray tribünlerine yansıtılamaz. bunu yansıtmalarına izin verilemez.

    siyasetle ve şimdi de siyasetin kontrolündeki adalet ilişkilerini bu görüntü ile yürütmek isteyen yönetim, bu işin de sorumlusudur. sen oraya o pankartları asarsan, asmalarına izin verirsen, uefa da sana 'git o zaman palestine liginde oyna' der.

    gazze’de olanlar hepimizin canını acıtıyor. ama bunu anlatmanın yeri galatasaray tribünleri değil."
    --- alıntı ---

    tarikat izinde telef olanlar bizim yolumuzu çizmeye kalkarsa böyle abuk subuk yatan maçj istediği gibi soğutup istyince kontra kovalayan ekibe elenirsin işte.

    kötü futbola ragmen gri pozisyonlara bakilmadiysa bile tarikatçi pzvnk tribun liderleri yüzündendir.

    akşam yazdık, şîh, seyh, tarikat haci hoca tayfasının galatasaray'ımizla işi yok...
  • 985
    https://x.com/.../1829068022092370301

    --- alıntı ---

    “ahmet yüce, bora bahçetepe denen adnancı artığını 750 bin kere satın alır, kazandığı parayı da bahşiş diye bırakır.”

    “olayı örtbas etmek için divan’da yaşlı üyelerden komisyon kurulacak.”

    “bunların erden timur rahatsızlığı da bu yüzdendi!”

    --- alıntı ---

    erden timur rahatsızlığının bir sebebi olduğu belliydi zaten. erden timur'un da kulüpte tutunacak dalım kalmadı demesi, oradakilerin hiç birinin beş para etmeyeceğini doğrular nitelikteydi.

    umarım bu konunun üzerine daha çok gider basın ve savcılar. üzeri kapanmasın.
  • 988
    fatih altaylı ne bekliyormuş da olmayınca kulüple ilişkisini kesmiş anlamadım? 25 yıldır ben bu ülkede bir hırsızlık, yolsuzluk olayı duymadım, görmedim. iki kez söylenti çıktı, onların da komplo olduğu ortaya çıktı ve komplocu polisler %100 halk desteği ile hapislerde çürüyorlar. bundan sonra da hiçbir polis, savcı komplo kurmaya cesaret edemez bu yüzden.

    dursun özbek şaibelerden arınmak için her ihtimale karşı hukuka başvurdu ama bundan da bir şey çıkmayacak. çünkü herkes biliyor: bu ülkede 25 yıldır hırsızlık yok. olsaydı bugüne kadar zaten polisimiz yakalardı.
  • 989
    --- alıntı ---

    dursun özbek geçen hafta karaborsa konusunda ‘bu işi soruştırun’ diye savcılığa gitti, kulüp içinde kaynaklardan öğrendiğim kadarıyla ne bir belge ne de bilgi vermiş. sadece geyik. tüm yönetimle gidiyorsun oraya göz boyama. dursun özbek bu işi kapatmaya çalışıyor.

    dursun özbek, bilet skandalının yarattığı tahribattan kurtulmak ve bu tahribatın arkasında erden timur olduğu hissiyatından dolayı geçen hafta erden timur ile oturup aylardır yıllardır bu adam şöyle bu adam böyle dediği erden timur ile galiba anlaşmış ve birbirleriyle ibralaşmışlar. diye konuşuluyor galatasaray camiasında.

    galatasaray üyeliğimi sonlandırma kararı aldım.

    fatih altaylı

    --- alıntı ---

    savcı meselesinden bir şey çıkmayacağı belli zaten. komşular alışverişte görsün misali yapılmış bir eylem.
    galatasaray camiası kötüyü içinde barındırmaz, içindeki kötüyü aforoz eder demek artık geçerli değil.
    burak elmas'tan bile daha kötü bir başkan var, yöneticileri hakkında yolsuzluk iddiaları var.
    3 liralık oyunculara 13 lira vererek ayıplarını örteceklerini zannediyorlar.
    galatasaray camiası da galatasaray adasında rahat takılabildiği için dursun'la ilgili eyleme geçmiyor.

    florya projesinde de yetkiyi bu şahısa verdiler. oradan da yok paraya kurtulsun da siz de rahatlayın biz de. şu kulüpte yiyecek 1 kuruş dahi kalmasa da sizin gibi kulübü menfaati için sevenler yakamızdan düşse.
  • 990
    yayınlarda atıp tuttuğu dursun ozbek ile yüzyüze gelince bi ayağının altını yalamadigi kalan, galatasaray üyesi gazeteci şahıs. vallahi, geçen yıl da sürekli sallıyordu böyle, bizde diyorduk ki var bu işte bir iş. faltayli boş atmaz. sonra bi baktık ada'dan videolar düşüyor, faltayli dursun özbek karşısında el pençe divan. hatta dursun şakayla karışık fırça atıyordu yazılarıyla ilgili, faltayli da izahat getiriyordu. o günden sonra gözümde karikaturize oldu baya, ciddiye alamaz oldum kendisini.

    ortaya attığı iddialar çok ciddi iddialar. arkasında durup mücadele etmesi, daha önce konuşmalarında bahsettiği tek arkadaş çevresi olan lisedeki çevresini gerekirse kiskirtmali, seçim kararı çıkarmak için imza toplamaya kadar ileri gitmeli bir radikal tavır içinde olmalıydı. ama o, üyeliğini sonlandırma kararı almış. güle güle demekten başka bir şey gelmiyor içimden taraftar olarak, her gece yayın açıp çoluk çocuğu gazlayan ve başka bir işe yaramayan, geçen yıl hakkında neler neler söylemesine rağmen bugün utanmadan erden timur öven uğur karakullukçu isimli eleman kadar olamayacaksan yazık sana. diyeceklerim bu kadar.
  • 992
    kendisi de galatasaray reytinginden zehirlenmiş belliki, sosyal medya'nın çoğunluğunu oluşturan 15-25 yaş aralığındaki nereye çeksen gelen tayfaya "biraz da benim peşimden gelin" çekmeye başlamış son açıklamasıyla.

    yukarıda bahsettiğim guruba dahil galatasaray taraftarı da zaten kurulmuş durumda dursun özbek e hepimiz gibi, yanına taraftarın genelinin çok sevdiği erden timuru da katarak sansasyonel bir haberimsi açıklama yaparak ve sonuna da her sene en az 2-3 kere gerçekleşen "galatasaray üyeliğini sonlandırma" parodisiyle bitirerek bilet peşkeşi konusundaki sansasyonel haberi üzerine kendisini kanaat önderi pozisyonuna sokma çabası direkt olarak bu...

    genç kardeşlerimiz daha ticarete ve iş hayatına atılmadıkları için çok bilmeyebilirler "ibralaşma" nedir ne değildir önce onu anlatmak lazım.

    karşılıklı ibralaşma hukuken kişiler ya da kurumların birbirleriyle bir alacak-vereceklerinin yani karşılıklı olarak borçlarının olmadığı anlamına gelen bir borçsuzluk bildirgesidir. akçeli meseledir yani.

    galatasaray genel kurullarından bildiğimiz idari ibrasızlık hukuken tanınan ya da işletilebilen bir "ibra" biçimi değildir... ha keza idari ibrasızlık verilerek yerinden edilen adnan polat gibi başkanlarmız ve yönetimlerimiz mahkemeler önünde "idari ibrasızlık diye bir şey olamaz" denilerek haklı bulunmuş ve kendilerine galatasaray kongresi tarafından iade-i itibar yapılmış, daha sonrasında da galatasaray tüzüğünden idari ibrasızlık söylemi kaldırılmıştır tüzük tadil kongresinde.

    şimdi gelelim fatih altaylının sansasyon yaratmak için kullandığı söylemine; erden timurun kulüp adına kişisel kefaletlerinin, kendi cebinden sponsorluklarının ve hibelerinin olduğunu herkes biliyordur sanırım... ve artık galatasaray yönetimi ile bir bağının kalmaması sebebi ile bütün bu akçeli işler borç olarak adlandırılabilir konumdadır, doğal olarak erden timur gereğini yapmış ve "galatasarayın bana ,benim de galatasaray a bir borcum yoktur" şeklinde ibralaşmıştır kulübü ile. kıacası galatasaraya borçsuzluk kağıdı vermiştir... hani şu futbolcularımızdan falan da almamız gereken şey oluyor ya her transfer dönemi öncesi.

    ibralaşmama ya da ibra etmeme durumunda yani borçsuzluk kağıdı alınmadığı durumlarda işin rengi değişmektedir; ya borç-alacak çekişmesi yaşanır ya da kanıtı varsa dolandırıcılık ve hırsızlık gibi durumları araştırmak için maliye devreye girer... onlar işin içine girdikten sonra olay iflas veya kayyum atanmasına kadar gidebilir... olayın vahametini anlaşılması için bu bilgiyi de vermek gerekiyor.

    kulüp ile ibralaşmayarak kulübe zarar vermek, benim sade bir taraftar olarak erden timurun asla yapmayacağına inandığım bir durum açıkçası. kişisel görüşümdür katılır ya da katılmaz insanlar ancak erden timur'un bile isteye galatasaray'a zarar verecek bir işin içinde olacağına inanmıyorum.

    kulüp ile ibralaşmamış kişilere de geçmişten bir kaç da örnek vererek bu uzunca yazıyı tamamlamak isterim;

    cenk ergün zamanında kulüp ile ibralaşmamış ve haciz mahkemesine vermiştir kulübü menajerlik ücretleri için, hepsini de tahsil etmiştir bildiğim kadarıyla.

    ünal aysal hem yönetime gelmeden önce aig den geri alınan galatasaray hisseleri üzerine temlik koymuş, hem de kendi dönemi sonrası uzunca bir müddet kulüple ibralaşmamış ve kulübün gelirleri üzerine temlik koyarak borcunu tahsil etmiştir.

    abdülrahim albayrak içinde bulunduğu yönetim derdest edilince kulüp ile ibralaşmamış, üzerine kulübü icraya vererek kulübe hibe ettiği otobüslerini dahi haciz yoluyla geri almıştır.
  • 994
    bu adam en son dursun özbek ile erden timur oturmuş durumları halletmişler, helalleşmişler dedi. birden italya’dan 3 futbolcunun ismi geçiyor ve bu operasyonu menajer gardi’nin yürüttüğü söyleniyor. gardi, erden timur’un kankası ve klüple sorunu vardı. erden timur ve dursun özbek barışması sonrası bu durum çok dikkatimi çekti. fatih altaylı doğru haber vermiş.
  • 996
    (bkz: hıncal uluç)
    hıncal uluç vefat ettikten sonra oluşan boşluğu galiba kendisinin dolduracağını düşündüğüm gazeteci, yazar, eski yöneticimiz. rahmetli de böyle hem rakibi hem de camiayı silkelerdi. acımasız eleştirir çokca kızdırır ama dikkatleri belli noktalara toplamayı bir şekilde başarırdı. sonra da "cemiyette re-re-re-ra-ra-ra".
    kendisine ülke gündemi değil ama galatasaray gündemi değerlendirdiğinde kızarım, aslında pek de sevmem. ama kendisi gibi kişilere çok ihtiyaç duyduğumuz da kesin. özellikle ilk dursun özbek dönemi ile şu an karaborsa bilet yolsuzluğu döneminde takındığı tavır çok kıymetli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın