101
son yazısında yazdıkları resmen film gibi. baştan aşağıya okudum. yaşım 25, bu yaşıma kadar galatasaray'ı takip ettim, bu kadar entrika dolu, komplo teorisi dolu bir yazı okumadım. haklı olduğu yönler var elbette. yazının bütününe baktığımda ise herşey ilmek gibi işlenmiş, bağlantılar kurulmuş ve boktan bir yapılanmadan bahsedilmiş. hani dışarıdan biri gelip okusa, vay amk neler çevirmiş adamlar, kulübün anasını sikmişler diyecek. o denli film gibi yazılmış bir yazı olmuş yani. vizyona koysan türkiye'deki fenerbahçeli taraftarın en az yarısı gelir izler...
galatasaray'da bir abicilik olayı kulüp kültürü gereği sürekli vardır. evet bazı dönemlerde olayın boku çıkarılmıştır. ama al lan ümit sana abilik teklif ediyoruz, ulan ümit şu maçta bilerek kırmızı gördü, arda turan bilerek top oynamadı tarzı olaylar, bir komplo teorisi olmaktan öteye gidemez bana göre. hagi gelmiş hasan şaş'ın kıçına tekme atmış hasan şaş çıkmış deli gibi top oynamış falan, vay amk hasan şaş'a bak, demek ki tekmeyle çalışıyormuş da haberimiz yokmuş... 2006 da 18 yaşında olan bu yazar kardeşim 2000 yılında 12 yaşında pırıl pırıl bir ilkokul çocuğuymuş... bir ilkokul öğrencisinin 2000 öncesi hakkında bu kadar çok ayrıntı bilmesi takdire şayan... yazdıklarının çoğu sağdan soldan duyulup, üstüne fikirler, teoriler üretilmiş şeyler. lakin benim yaşım 25, size 1990 yıllarındaki olaylar üstüne ayrıntılı analizler yapıp, bu tarz komplo teorileri üretsem siktiri çekerdiniz değil mi?
hepsini geçtim bu arkadaşımızın yazdığı yazıyı hıncal uluç yazsa, ona da siktir çekerdiniz... neyse lafı fazla uzattım.
sağolsun yazar arkadaşımız sayfalarca emek vermiş ve yazmış ellerine sağlık. yazısı içinde haklı olduğu yönler var, desteksiz salladığı yönler var, vay amk dedirtecek kadar büyüleyici yerler var ama dediğim gibi yazının bütünlüğüne baktığımda komplo teorileri üstüne oturtulmuş bir yazı olmuş. hiçbir dayanağı olmayan, kanıtla desen; sabri kafede arkadaşlarıyla konuşmuş bunları abi denilecek cümlelerle kanıtlanabilecek birçok cümleden oluşmuş bir yazı.
arkadaşı severek izliyor ve yazılarını takip ediyoruz, hatta onun yerinde olmak için götümüzü veririz o derece yani. ama televizyona çıkmak zor iş, klavye başında yazmaya benzemez. bu arkadaşımızı sadece kendi başarısıyla buralara kadar geldiği için bile kutlamak lazım... yazılarının devamını heyecanla bekliyorum, kendisini okumak büyük bir zevk ama umarım belli bir temeli, dayanağı olan yazılar yazar, aynen eskiden yazdığı gibi.
edit: bu yazıyı orada burada paylaşan arkadaşlara sesleniyorum. hiçbir dayanağı olmadan, herhangi bir kanıt olmadan yazılmış bu yazıyı orada burada paylaşmak biraz saçma olur bence. şimdi ben size abi britney spears var ya, ahmet'e çaktırıyormuş, ahmet'in bir arkadaşı öyle konuşmuş kafede desem, siz bunu gidip sağda solda insanlarla paylaşırmısınız?
not: kısaca kendimden bahsedeyim; izmirliyim, yaş belirttiğim gibi 25, hayatımda ali sami yen'de maç izlemedim, araştırırım, sorgularım, analiz yaparım ama bütün bunları yaparken asla teoriler üstüne atıp tutmayı sevmem. anlayacağınız ortada bir kanıt olmadan, birbiriyle bağlantı kurulup yazılmış yazıları sevmem. ne reis tanırım ne de taşşak yalarım. şimdiden belirteyim sonra bana da aynı muhabbet yapılmasın...