transferler üzerinden veya rakip gibi fosseptik ağızlı olup konusmuyor diye kendisini eleştirenler, pilini pirtini toplayıp gidebilirler. adamın ve aynı şekilde yönetimin, hangi ortamda iş yapmaya çalıştığını görmeyecek kadar kör müsünüz! kör yerine başka bir sey yazacaktım ama neyse.
ünal aysal dememiş miydi bazı sponsorluklarimizi engellediler babalı ogullu diye.
mustafa cengiz değil miydi, benim sokağa atacak param yok diye
irfancan'a yığınla para dökmekten geri kalan. yahu, daha bu yaz
fred için bizim teklifimizin çok çok üstünde fiyat verip araya giren. adamlar senin her türlü işini bozmak için her yola sapiyor. yetmiyor
harcama limitlerinin içinden geçmelerine ragmen
tff'si kör numarası çekiyor. o da yetmiyor, anadolu kuluplerini, hocalarını, oyuncularını arka bahçelerine ceviriyorlar her anlamda.
niye transfer yapılmamış mis. yahu sattığın her oyuncunun yarı parası bankalar birliğine gidiyor ve bu yüzden 1 değil, 1 den fazla oyuncu satmak zorunda kalıp, her sene takımın çehresini değiştirmek zorunda kaliyorsun. bu da istikrarı bozuyor. bu anlaşmadan çıkıldığı takdirde, yaz döneminde sadece
barış alper yılmaz'i satarak bile kendimize hayvan gibi transfer bütçesi yaratabilecegiz belkide. belki de onda bile tok satıcı rolü oynayıp, olası
tete, yunus akgün, emin bayram, zaniolo satışlarıyla dahi kulüp tarihinin en yüksek, en rahat transfer bütçesini oluşturacağız.
bizim bazı iş bilmez taraftarımız da çıkmış burada bu ortamda, kelebek etkisi yaratan, kulüp tarihini değiştirecek olan adamını, yönetimini, oyuncusunu boklama derdinde. bunun adı eleştiri kültürü degildir. ya sabotajdir ya da linç kulturudur. eleştiri dediğin ortam artık degisiklik yapamayacağım şu saatte, şu zamanda, insanlara eksiklerini, yanlışlarını söyleyip, sonra onları motive edecek şekilde yapabileceklerini ikna edici konuşmalar yorumlar yapmaktir. bir basın gidin ya allah aşkına.