2288
taraftarın başkana inceden inceden sitem etmeye başlamasının sebebi, robinho'yu, ronaldinho'yu, maxim tsigalko'yu getirmemesi falan değildir. kendisine en çok giydiren taraftar bile onun demirörenden, azizden, kat kat iyi bir başkan olduğunu inkar etmiyor. bizimkisi sevdiğimiz bir abimize tatlı bir sitem gibi..
kendisinin şahsına, karakterine, geçmişine, kimsenin bir lafı yoktur. başkan olduğu ilk günlerde yazılan entrylere bakın. hepimiz ondan çok umutluyduk. kendi servetini sıfırdan kazanması, liseli oluşu ama monşer frankofon tayfa gibi liseci torpili peşinde koşmadan başarılı olması, bizi umutlandırıyordu. türkiye’yi yurt dışında en iyi temsil eden iş adamlarından biri olduğu için yüksek liyakat madalyası ile ödüllendirilmiş bir başkanımız olmuştu ve gururlanıyorduk.
tanışma faslımızdaki açıklamaları da 10 numaraydı. "beni bir daha televizyonda görmeyeceksiniz" diyordu. reklam peşinde koşmadığına inandık. "futboldan anlamam, anlayanı bulup getirmeyi tercih ederim" diyordu. tam bize uygundu, soyunma odasına inen başkanları ilah yapacak bir taraftar kitlesi değildik zaten. en önemlisi, "galatasaraya cepten para vermeye ne gerek var? biri artık çıkıp bu kulübü kar ettirmeli, kendi parasını kazanır hale getirmeli" diyordu. mest etmişti bizi.
icraatları da başarılı oldu. 3. terim dönemi, başlı başına cesaret isteyen bir hamleydi. eboue, elmander, selçuk, muslera, ujfa gibi futbolcular getirdi, son yılların en başarılı transfer sezonunu yaşadık. yıllar sonra şampiyonluk geldi. müziğini bile unuttuğumuz şampiyonlar ligi geldi. euroleague geldi. başkan bizi yeniden, yarına umutla bakan taraftarlar yaptı.
yalnız, her yönüyle bu kadar doğru bir adamın sadece bir hatası var, en büyük kötülüğü yine kendisine ediyor. sürekli konuşuyor. durmadan konuşuyor. mütemadiyen konuşuyor. bu kadar çok konuşunca, ister istemez stratejik açıdan hatalı demeçler, gaflar oluyor. "20 milyon taraftarın akpye oy vermesi" bir örnek. "benim olduğum yerde play-off olmaz" bir örnek. "25 haziran" meselesi çok büyük bir hataydı. hadi "seksi kulüp" meselesine o kadar takılmıyorum, sempatik buluyorum, gülüyorum.
ama şu var ki başkan her ekrana çıktığında yine gaf yapmasın diye tedirginlikle izler oldum..
kendisinin şahsına, karakterine, geçmişine, kimsenin bir lafı yoktur. başkan olduğu ilk günlerde yazılan entrylere bakın. hepimiz ondan çok umutluyduk. kendi servetini sıfırdan kazanması, liseli oluşu ama monşer frankofon tayfa gibi liseci torpili peşinde koşmadan başarılı olması, bizi umutlandırıyordu. türkiye’yi yurt dışında en iyi temsil eden iş adamlarından biri olduğu için yüksek liyakat madalyası ile ödüllendirilmiş bir başkanımız olmuştu ve gururlanıyorduk.
tanışma faslımızdaki açıklamaları da 10 numaraydı. "beni bir daha televizyonda görmeyeceksiniz" diyordu. reklam peşinde koşmadığına inandık. "futboldan anlamam, anlayanı bulup getirmeyi tercih ederim" diyordu. tam bize uygundu, soyunma odasına inen başkanları ilah yapacak bir taraftar kitlesi değildik zaten. en önemlisi, "galatasaraya cepten para vermeye ne gerek var? biri artık çıkıp bu kulübü kar ettirmeli, kendi parasını kazanır hale getirmeli" diyordu. mest etmişti bizi.
icraatları da başarılı oldu. 3. terim dönemi, başlı başına cesaret isteyen bir hamleydi. eboue, elmander, selçuk, muslera, ujfa gibi futbolcular getirdi, son yılların en başarılı transfer sezonunu yaşadık. yıllar sonra şampiyonluk geldi. müziğini bile unuttuğumuz şampiyonlar ligi geldi. euroleague geldi. başkan bizi yeniden, yarına umutla bakan taraftarlar yaptı.
yalnız, her yönüyle bu kadar doğru bir adamın sadece bir hatası var, en büyük kötülüğü yine kendisine ediyor. sürekli konuşuyor. durmadan konuşuyor. mütemadiyen konuşuyor. bu kadar çok konuşunca, ister istemez stratejik açıdan hatalı demeçler, gaflar oluyor. "20 milyon taraftarın akpye oy vermesi" bir örnek. "benim olduğum yerde play-off olmaz" bir örnek. "25 haziran" meselesi çok büyük bir hataydı. hadi "seksi kulüp" meselesine o kadar takılmıyorum, sempatik buluyorum, gülüyorum.
ama şu var ki başkan her ekrana çıktığında yine gaf yapmasın diye tedirginlikle izler oldum..