• 172
    öncelikle şunu söylemeliyim ki takımımla, oynadığımız iştahlı ve atak futbolla bir kez daha gurur duydum. bu sezon itibari ile geri düşmeye pek de alışkın olduğumuz söylenemez, fakat trabzonspor maçı ile birlikte skor olarak geri düşüp sahadan en az 1 puanla ayrılmayı 6. kez başarmış olduk. geri dönüş yapamadığımız maçların sayısı da puan tablosunda yenilgi hanemizde yazan 3 rakamı. tekrar trabzonspor maçına dönecek olursak, bu maçta yediğimiz ilk gol hepimizin de bildiği üzere cüneyt çakır düdüğü sayesinde oldu. engin ve alanzinho arasında yaşanan ikili mücadele sonrası alanzinho'nun temas olmaksızın kendisini yere bırakmasına faul düdüğü çalmanın hiç bir açıklaması yok, kaldı ki pozisyona çok yakın hakem, hemen hemen 4-5 metre uzaklıkta. buna karşın orada faul kararı vermek, doğrudan eyyamcılıktır, emek hırsızlığıdır. daha önce birçok kez başardığımız gibi bu maçı da geriden gelip kazanacağımıza dair takıma inancım tamdı. fakat nedenini bilemediğimiz bir tedirginlik vardı oyuncularımızın üzerinde; ceza sahasına yaklaşana kadar istediğimiz pasları atıyorduk, topa yön veriyorduk fakat ceza sahası çevresinde son pas veya bitirici vuruşu bir türlü doğru şekilde yapamıyorduk. eboue'nin böyle 2 pozisyonu var aklımda kalan, her ikisinde de başarılı top sürmesi sonrasında son pasları isabetsiz ve kötü olmuştu.

    özellikle ikinci yarıda takımımızın saldırgan, iştahlı oyununu görünce 3 puan için gerekli olan 2 golü atacağımıza dair inancım daha da artmıştı. çok net gol pozisyonlarına giremesek de sahadaki oyun, her an gol atacakmışız hissi veriyordu. cüneyt çakır'ın gaziantepspor maçımızdaki abdullah yılmaz rolüne bürünmesinin yanında maçla ilgili diğer olumsuz nokta da yedek kulübemizden oyuna dahil olan oyuncularımızın maçı çevirebilecek kapasitede olmayışıydı. imparator'un takıma dokunuşu ile aydın yılmaz'ın sonradan dahil olduğu maçlarda bile içimde bir kıpırtı oluşurken yiğit gökoğlan hamlesi heyecanın zerresini vermiyor bana. kendisi çok genç ve geleceğe yönelik bir transferdi fakat bu maç özelinde söyleyebilirim ki emre'nin oyunda kalması bize daha fazla katkı sağlayabilirdi. tüm bu olumsuzluklara rağmen, galibiyeti getirecek gole de uzatmanın son anlarında yaklaşmıştık fakat mehmet batdal'ın etkisiz ve yavaş şutu beraberliğe razı olmamıza neden oldu. bu pozisyon öncesi top kendisine doğru gelirken nasıl bir vuruş yapması konusunda kararsız kaldığını düşünüyorum. fakat en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir demişler, mehmet'in düştüğü bu ikilem o pozisyonda topu tolga'ya nişanlamasına ve 2 puanımıza neden oldu - sağlık olsun diyelim, dememiz gerek.

    http://www.youtube.com/watch?v=pTEzrVURObs

    aslında trabzonspor'un attığı haksız gol öncesi olmayan faulün verildiği alanzinho'nun, bizim golümüzde penaltıya sebebiyet vermesi, o akşam nezdinde futbolda adaletin tecil ettiği ufak bir andı. maçın genelinde adil ve tarafsız bir yönetim olsaydı, mehmet batdal'ın pozisyonuna bu kadar üzülüyor olmazdık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın