---
alıntı ---
öncelikle maçı anlatanların söylediğinin tersine bence berbat bir maçtı. bunda en büyük pay da cüneyt çakır'daydı. arkadaş hem cüneyt çakır hem fırat aydınus berbat maç yönetmelerine rağmen bu memleketin en iyi hakemleri olarak lanse ediliyorlar. adamlar ne kokarım ne bulaşırım modundalar bütün maç boyunca. faul çalmaları için iki oyuncunun birbirine değmesi yetiyor. hiç mi izin verilmez fiziksel temasa! bütün maç bir omuz omuza pozisyon göremedik yahu! faulün kime yapıldığı ya da kimin yaptığı mühim değil, onlar için mühim olan maçın rölantide gitmesi. ona göre karar veriyorlar. her faul pozisyonunda maç minimum 1 dakika duruyor. kim yerde kalırsa 3 dakika başında duruyorlar. kafaya müdahalede oyunu hemen durdurmayı anlarım da adam yerde ayağını tutarken oyun neden hemen durdurulur. tempo yükselmesin, ben fazla koşmayayım, tehlikeli-zor düdükler çalmak zorunda kalmayayım diye. iyi hakem topu oyunda tutmak için uğraşan hakemdir. bunlar art niyetli ve kötü hakemler. bugün ilk yarı galatasaray'ı, ikinci yarı trabzonspor'u ezdi sahada. şenol güneş, emre çolak'ı atmamak için faul vermedi dedi ki sonuna kadar haklı. faulü verse 2. sarıdan atması lazımdı emre'yi ama vermedi ki ilk yarıda yaptıkları çok konuşulmasın. her daim ne şiş yansın ne kebap modunda takılan hakemlerden nefret ediyorum ve türkiye'de bolca var bunlardan.
galatasaray'ın üzerinde garip bir gerginlik var her daim. sanki 9 puan geride olan bizmişiz gibi oynuyoruz sürekli. baros, eboue, engin, ujfa, melo bazen selçuk bile. hakemin dibinden ayrılmıyorlar. eboue iyidir, hoştur severiz ama her faul yapıldığında kurşun yemiş gibi atlaması, her daim rakiple tartışması sıkıyor artık. takımı da geriyor. bugün eboue'ye yapılan 2 faulde 4 sarı kart çıktı ki 2'si bizimkilere. zokora ve olcan kart görüp sıkıntıya girecekken engin ve eboue de gördü ve onlardan geri kalmadılar! kardeşim 9 puan öndesiniz bu gerginlik niye? çıkın bi rahat olun lan, ligin en iyisi sizsiniz işte herkese gösterdiniz. niye hem kendinizi hem bizi geriyorsunuz?
armamız yeter!
berbat bir maç oynadı galatasaray takım olarak. ilk yarıda takımın maça ne kadar konsantre olamadığını muslera gösterdi bize. ilk pozisyonda "topa bakın olm" diye uyardı defansı ama kimse siklemedi herifi. rakibin forvetinde rekortmen gol kralı var arkadaşım azıcık konsantre olun. biraz rehavet olunca burak çıktı attı golünü. colman çok akıllıca kullandı faulü tabi ki. her galatasaray maçında coş zaten pezevenk :) colman demişken melo manyağına 7 milyon euro vereceğimize 3-4 milyon euroya colman'ı alsak ya la!
ikinci yarı trabzonspor geriye yaslanınca doğal olarak üzerlerine gittik. şenol güneş çok kötü oynayan volkan-olcan ikilisini erken çıkarıp halil-adrian'ı alsaydı maç çok değişik olurdu 2. yarıda. imparator'un hamlelerine karşılık vermedi şenol güneş ve sonuca razı oldu. sabri, batdal ve yiğit girerken riera-sercan ikilisini düşünmeyerek yönetime kadro yetersiz mesajı verdi bir kez daha fatih hoca ki çok haklı kadro çok yetersiz. karabükspor'un beğenmeyip bıraktığı batdal oyuna giriyorsa kimse galatasaray'ın kadrosu iyi demesin. batdal belki golü kaçırdı ama fena değildi. güzel toplar indirdi ama son hamle yok adamda. kafası az çalışıyor kanımca.
sonuç olarak haftaya trabzonspor'un fenerbahçe'ye yenilmeyeceğinden eminim. zokora olsa kesin yenerler derdim ama zokorasız işleri zor, beraberlik iyi olur. futbol tanrıları bizi rahat bırakmıyor. fener maçı son dakika direk, sivas maçı son dakika verilmeyen penaltı ve bu maçta da son dakika boş kaleye kaçan gol. skorlar değil de son dakikalar koyuyor lan bana! hala baros'un pozisyonunu görüyorum rüyamda.
---
alıntı ---
http://tacsizkralmetinoktay.blogspot.com/...ye-bu-gerginlik.html