1427
stsl'nin ve galatasaray'ın üzerinde bir kaleci. demiştim. derken de bu kadar olay yaratacağını düşünemedim. düşünseydim, zaten yazmadım. bana göre son derece olağan bir tespitti. hatta çok düşünülen bir şeydir, yazmasam mı diye de düşündüm. ama sonra yazdım. yazdım ve gördüm ki, olay başkaymış. aslında başka değilmiş de, burda başka şekilde düşünenler varmış.
muslera'nın buraların kalecisi olmadığı söylememdeki esas sebep, ondan sonra büyük bir boşluk yaşayabileceğimizdi. yoksa muslera'nın kalemizi korumasından şikayetim yok. aksine çok da mutluyum. ama mutlu olurken, bunları görebiliyorum. her kurtardığı topta aklıma diğer üstün liglerin başat takımları ve onların kalecileri geliyor. bir yandan yaptığı kurtarış için sevinirken, bir yandan da rahatlıkla oralarda oynayabileceğini düşünüyorum.
o yüzden de buraların topçusu değil diyorum. tıpkı hagi gibi, popescu gibi.
hagi de, popescu da bu seviyenin topçusu değildi.
buraların adamları olmadıkları için son 15 yılımız onları aramakla geçti.
ama bulamadık. niye? çünkü hagi muadilleri buraya gelmek istemedi.
everton'a, fulham'a, benfica'ya gittiler (bak arsenal, porto, bayern demedim).
bundan sonraki muslera'lar da öyle yapacak. sonra sen ah muslera vah muslera diyerek ömrünü geçireceksin.
olay tamaman bu. bunları söylerken amacım muslera'yı buradan kaçırmak filan da değil (bunu söyleyen bile oldu amk:). ben galatasaraylıyım. galatasaraylı olduğum için de bu adamın kalemizi koruması hoşuma gidiyor. ama ortalama bir galatasaray taraftarı değil de, muslera'nın arjantin'deki amcası olsam, muslera'nın galatasaray'ın kalesini koruması hoşuma gitmezdi. kapağı daha büyük liglere at derdim, onu buraya getiren menajeriyle yollarını ayırmasını gerektiğini söylerdim. bundan sonraki müsabakalarında da başarılar diler ve telefonu kapatırdım.
arjantin'den sevgiler :(
muslera'nın buraların kalecisi olmadığı söylememdeki esas sebep, ondan sonra büyük bir boşluk yaşayabileceğimizdi. yoksa muslera'nın kalemizi korumasından şikayetim yok. aksine çok da mutluyum. ama mutlu olurken, bunları görebiliyorum. her kurtardığı topta aklıma diğer üstün liglerin başat takımları ve onların kalecileri geliyor. bir yandan yaptığı kurtarış için sevinirken, bir yandan da rahatlıkla oralarda oynayabileceğini düşünüyorum.
o yüzden de buraların topçusu değil diyorum. tıpkı hagi gibi, popescu gibi.
hagi de, popescu da bu seviyenin topçusu değildi.
buraların adamları olmadıkları için son 15 yılımız onları aramakla geçti.
ama bulamadık. niye? çünkü hagi muadilleri buraya gelmek istemedi.
everton'a, fulham'a, benfica'ya gittiler (bak arsenal, porto, bayern demedim).
bundan sonraki muslera'lar da öyle yapacak. sonra sen ah muslera vah muslera diyerek ömrünü geçireceksin.
olay tamaman bu. bunları söylerken amacım muslera'yı buradan kaçırmak filan da değil (bunu söyleyen bile oldu amk:). ben galatasaraylıyım. galatasaraylı olduğum için de bu adamın kalemizi koruması hoşuma gidiyor. ama ortalama bir galatasaray taraftarı değil de, muslera'nın arjantin'deki amcası olsam, muslera'nın galatasaray'ın kalesini koruması hoşuma gitmezdi. kapağı daha büyük liglere at derdim, onu buraya getiren menajeriyle yollarını ayırmasını gerektiğini söylerdim. bundan sonraki müsabakalarında da başarılar diler ve telefonu kapatırdım.
arjantin'den sevgiler :(
