1422
galatasaray'ın seviyesinin çok çok üzerinde bir oyuncu. tıpkı selçuk inan ve felipe melo gibi.
ancak bizim yönetim, adamları öyle bir keklemiş ki, seviyelerinin çok altında bir takıma gelmiş olmalarına rağmen hala hatalarının farkına varmadılar ve mutlu mesut toplarını oynuyorlar.
şimdi bu arsız yönetim kalksa, hiç hadleri olmamasına rağmen, seneye üç tane daha seviyemizin çok çok üzerinde adamı takıma getirse? avrupa'da olmadığımız bir sene bile üç tane getirebiliyorlarsa, şampiyonlar ligi sonrası çok zor olması gerek.
etti mi sana 6 tane seviyemizin çok çok üzerinde adam. bunlara, seviyemizin biraz üzerinde johan elmander, emmanuel eboue ve potansiyeliyle semih kaya'yı ekleyelim.
yani gelecek sene, takımdaki 11 kişinin 9 tanesinin seviyemizin üzerinde olma ihtimali var, korkunç bir şey.
bu durumda yapılacak iki şey var; birincisi, seviyemizin üzerindeki tüm topçuları iyi paraya, gerçek seviyelerindeki takımlara yollamak, takıma vasat adamları doldurup rahatlamak. ikincisi ise, adamları mümkün olduğunca koruyarak takımı seviyesi yüksek oyunculardan oluşturmak. bu durumda biraz tuhaf hissedeceğiz muhtemelen ama bu durumda kalmamız için de bir terim üretilmiş mesela: "seviye atlama" diye.
fernando muslera'yı takımına alınca adamı kandırmış, aşağı çekmiş olmuyorsun. bilakis, kendini daha yukarı çekme, "senin seviyen budur" diyenlere hayır diyebilmek için bir hamle yapma şansın oluyor. başarı garantisi yok, ribery gibi, ansızın oyuncu gidip, önceden konuşanları haklı çıkarabilir. ancak bu senin yaptığın işin doğruluğunu değiştirmez.
muslera'nın galatasaray seviyesinin üzerinde olduğunu iddia eden kişiye kızmam. neticede kendi fikridir, ortalama düşünceye bakınca haksız da sayılmaz. benim şükrettiğim durum ise, yönetimin bu lafları söyleyen biriyle aynı vizyonda, aynı fikirde olmayışıdır. yönetimin galatasaray'a kendince bir seviye belirlememesidir. "ligimiz bu, takımımız anca bu kadar olur" dememesidir. bize gereken yönetim vizyonu budur, galatasaray'ın seviyesini yukarı çekmektir. iki senede manchester united olamasa da 2000'li yılların başındaki porto, lyon gibi bir takım oluşturmaktır.
yani kısacası, muslera, belki galatasaray'ın şu anki seviyesinin çok üzerindedir. ancak galatasaray vizyonunun bir milimetre üzerinde değildir.
ancak bizim yönetim, adamları öyle bir keklemiş ki, seviyelerinin çok altında bir takıma gelmiş olmalarına rağmen hala hatalarının farkına varmadılar ve mutlu mesut toplarını oynuyorlar.
şimdi bu arsız yönetim kalksa, hiç hadleri olmamasına rağmen, seneye üç tane daha seviyemizin çok çok üzerinde adamı takıma getirse? avrupa'da olmadığımız bir sene bile üç tane getirebiliyorlarsa, şampiyonlar ligi sonrası çok zor olması gerek.
etti mi sana 6 tane seviyemizin çok çok üzerinde adam. bunlara, seviyemizin biraz üzerinde johan elmander, emmanuel eboue ve potansiyeliyle semih kaya'yı ekleyelim.
yani gelecek sene, takımdaki 11 kişinin 9 tanesinin seviyemizin üzerinde olma ihtimali var, korkunç bir şey.
bu durumda yapılacak iki şey var; birincisi, seviyemizin üzerindeki tüm topçuları iyi paraya, gerçek seviyelerindeki takımlara yollamak, takıma vasat adamları doldurup rahatlamak. ikincisi ise, adamları mümkün olduğunca koruyarak takımı seviyesi yüksek oyunculardan oluşturmak. bu durumda biraz tuhaf hissedeceğiz muhtemelen ama bu durumda kalmamız için de bir terim üretilmiş mesela: "seviye atlama" diye.
fernando muslera'yı takımına alınca adamı kandırmış, aşağı çekmiş olmuyorsun. bilakis, kendini daha yukarı çekme, "senin seviyen budur" diyenlere hayır diyebilmek için bir hamle yapma şansın oluyor. başarı garantisi yok, ribery gibi, ansızın oyuncu gidip, önceden konuşanları haklı çıkarabilir. ancak bu senin yaptığın işin doğruluğunu değiştirmez.
muslera'nın galatasaray seviyesinin üzerinde olduğunu iddia eden kişiye kızmam. neticede kendi fikridir, ortalama düşünceye bakınca haksız da sayılmaz. benim şükrettiğim durum ise, yönetimin bu lafları söyleyen biriyle aynı vizyonda, aynı fikirde olmayışıdır. yönetimin galatasaray'a kendince bir seviye belirlememesidir. "ligimiz bu, takımımız anca bu kadar olur" dememesidir. bize gereken yönetim vizyonu budur, galatasaray'ın seviyesini yukarı çekmektir. iki senede manchester united olamasa da 2000'li yılların başındaki porto, lyon gibi bir takım oluşturmaktır.
yani kısacası, muslera, belki galatasaray'ın şu anki seviyesinin çok üzerindedir. ancak galatasaray vizyonunun bir milimetre üzerinde değildir.