• 5001
    2010-2011 sezonunda futbolda tarihinin en rezil performansını sergiledi. 16 yenilgi tam tamına 16. herbirinden sonra bu son deyip, maç gününe yapılacak iş bulmalarla geçen ama bu çabaların hiçbirinin fayda etmediği, her maçın ne olursa olsun izlendiği bir sezon. 16 kez formayı askısına üzgün asmak. her seferinde. başı yastığa koyunca uyuyamamanın baş sebebi. nasıl uyuyacaksın ki, her hafta daha kötü ne olabilir diyorsun ama hemen ardından cevabı kendin alıyorsun. daha fazla can acımaz daha da fazla koymaz derken biraz daha bataklığa saplanıyorsun. maçlar 3günde bir filan da oynanmıyor hani, bir mağlubiyetin acısı minimum 6 gün sürüyor. 16 hafta kötü başlıyor, pazartesi sendromunun adı esasında yenilgi sendromu. sendromun sebebi rakip takım taraftarları filan da değil, göz göze gelince gözlerini kaçırdığın renktaşların. maç muhabbetleri esnasında karşıdakinin sölemek hissettiklerini 2 saniyede anlamak, zor da değil zaten. herkeste aynı düşünceler, duygular üzüntüler. kesik kesik muhabbetler, ara ara içinde kopan fırtınaları dışarı vurabilme yeteneği. herkesin içinde sana söz yine baharlar gelecek duygusu. neleri atlatmışız, tabi ki gelecek baharlar, hep bizim olmadı mı zaten baharların tümü. düştüysek kalkarız dimi. kalkarız tabi. kalkmasak nolur ki. ne fark eder ki hem. insanların dalıp dalıp uzaklara gittikleri şarkılar bize de dokunuyor ama bizi daldıran şey farklı. annemin geçen yıl bir mağlubiyet sonrasında dediği bırak artık şunlar için üzülmeyi lafına babamın dediği gibi "atsan atılmaz satsan satılmaz" nereye atıyorsun hem. evde her hafta mutsuzluk hakim, sıkılmış tabi ki kadın o da haklı. ama düşünemiyor işte insan, umrunda da olmuyor gerçi. üzülecek düşünecek kafaya takacak bambaşka şeyler var. "ne olacak bu fenerin hali" sorusunun yerini "galatasaray'a nolucak" soruları alıyor sokakta kulağa çalınan laflar arasında. tribünlerde bank asya şarkıları filan söyleniyor hani. durum vahim, durum kötü. kimse itiraf edemiyor sıcağı sıcağına ama korku varmış çoğu kimsede, takım 14-15.sıralarda gezinirken, sonrasında mutluluktan uçalım biz denirken dökülüyor dillerden.

    neyse ki sene sonu geliyor nihayet. yaprak dökümü başlıyor. sevdiğin sevmediğin herkes ayrılıyor teker teker. korkular büyük, ya atlatılamazsa, ya kabus kaldığı yerden devam ederse. ya daha devam edecekse üzüntüler, hüzünler, ya hala dökülmemişse takım uğruna olan gözyaşlarının tümü. gidişine hazırlanılan ama gideceği günün hiç gelmeyeceği sanılan isimler de gidiyor, kangren olmuş her gün lanet edilen isimler de. yeni gelenlere alışmaya çalışılıyor, yeni gelenlerin soru işareti çok, geçmiş vukuatları göz korkutucu. acaba sorusu herkeste. kötü de başlıyoruz yeni sezona, korkular tekrar başlıyor, bitmemiş demek ki çilemiz diyoruz. her geçen gün hissediyoruz ama düzelmeyi, yavaş yavaş yenileniyor deri. birden olması isteniyor tabii ama imkansız elbet o. olabildiği kadar hızlı oluyor ama, hayal ettiğimizden daha hızlı. olabileceği kadar hızlı. geçmiş seneden gelen 16 yenilgi o kadar ağır ki sırtımızda, aşamıyoruz başlarda. tüm maçlara diken üstünde başlıyoruz ama geçiyor zamanla. neden geçmesin ki, görüyoruz sahadaki direnişi, kabullenmezliği. hatalar elbette oluyor, ama puan kayıplarından sonra canınız sağolsun dökülüyor dillerden, sinirden saç baş yolduran kapı yumruklatan şeyler de oluyor elbet ama olmak zorunda onlar da, onlarsız da olmaz. hem daha çabuk geçiyor puan kayıplarının acısı artık. 3 gün sonra yeni bir savaş var, zırhları temizlemek için zaman kısa, yeni savaşa hazır olmak için eskide takılmaya imkan yok. evde huzur hakim, dışarda sokakta otobüste okulda her yerde gözüne çarpıyor bir yerlerde arma. control edilemez bir gülümseme beliriyor her seferinde. her yerde maç skorları, maç fikstürü puan durumu hayaller filan. üzülmeye vakit yok ama hayal kurmaya her zaman var, her daim. her defasında hissediyorsun sahadakilerden gelen “sana söz yine baharlar gelecek” lafını, duymuyorsun, hissediyorsun, sabırsızlanıyorsun. geçen yıldan sonra hakkın olan şeylere kavuşma isteğini bastırmaya çalışıyorsun. bir anda olmayacak, ama olacak. bekliyoruz tüm umudumuzla sabrımızla.

    son olarak "sana söz yine baharlar gelecek"
App Store'dan indirin Google Play'den alın