1094
birilerini körü körüne savunmak zorunda kalıyor olmaktan nefret ediyorum. ama çoğu zaman buna mecbur hissediyoruz kendimizi bir çoğumuz.
adaletimiz yok.
iyi oynayıp kazandığımız bir maçtan sonra bu takım f4 yapar diyen taraftar gördüm.
kötü oynayıp kaybedilen bir maçtan sonra da mahmuti kötü coach diyen taraftar.
dün geceden beri karalar bağlamayan taraftarımız yok. herkesi her şeyi suçlayıp kendi çelişkilerine bakamayan taraftar. hep biz haklıyız değil mi? gelin bir defada biz hata yaptık diyelim.
- mahmuti coach olduğu gün verdiği röportajda diyordu ki ben günlük, anlık başarılar peşinde değilim. 3 sene sonra tıkır tıkır işleyen bir sistem takımı yaratma peşindeyim demiyor muydu? bu sözler söylenirken avuçları patlayana kadar alkışlayan taraftar şimdi diyor ki başarısızız.
- mahmuti'nin ilk senesinde kurulan kadro ve bütçe ligde 4-5. sıra için idealdi. avrupada da olunmayacak olması sebebiyle özellikle yabancı seçimlerinde genç ve gelecek yıllarda da faydalanılacak isimler seçildi ve mahmuti sadece ligde oynayacak 4 yabancı transferi yaptı. *
- fakat öyle bir sezon geçirdik ki taraflı tarafsız herkesin nutku tutuldu. o gün başımızda olan coach iyiydi fakat şimdi kötü mü oldu. eğer geçen seneden bahsedeceksek söyleyelim eurocup'dan aldığımız wildcard'da, efes'in çok kötü olması sebebiyle ligde daha rahat final oynamamızda bir suprizdi. hatta bu sezon euroleague'e kalmak da.
- bizler başarıyı çok kolay tüketip bitiriyoruz ve bizden başka kimse başarılı olmamalı hep biz kazanmalıyız istiyoruz. oyunu, oyuncuları, staffı, organizasyonu eleştirmek yerine devirip dökmeyi tercih ediyoruz.
taraftar suçlu kısmına gelirsek. zaza'nın gittiği döneme dönmek istiyorum. coach'ın inatla mobil uzunlarla hucumda daha hızlı oynamak isteğini görmezden gelerek kalıplı uzun lazım, ortayı kapatmak lazım diyenlere. zaza gittiği dönemde söyledim bu takımın aciliyetli ihtiyacı olan pota altına kalıplı bir uzun değil şutör/skorer bir 3 numara. çünkü elimizde saf sf'miz yok. biz orayı shipp ve shumpert'la kapatmaya çalışıyoruz ama shumpert artık tbl'de bile 3 numara oynayamıyor. shipp ise 30+ oyunda kalıp skorer oynayacak artı savunma yapacak artı şut sokacak bir oyuncu değil. biz shipp'le orayı kotaracak bir forvet almalıydık. shipp konusunu kapatmadan shipp için 1-2 kelam etmek istiyorum. shipp'in 3lük yüzdesiyle onun kondisyonu çok doğru orantılı. shipp'in soktuğu üçlüklerin tamamına yakını maçın başında oluyor. maç ilerledikçe yüzdesi düşüyor. bu tesadüf olamaz.
konuyu getirmek istediğim yer tam olarak şurası. taraftarı uzun transferi lazım diyerek kalıplı uzunumuz yok, kalıplı uzun olmadan şampiyon olamayız diyenler bile şimdi sf lazım bize diyorlar. kalıplı uzun almadığı için mahmuti'yi eleştirenler şimdi pota altına yapılan transferi eleştiriyor. rebound sorununu 2.17lik oyuncumuzun olmamasına bağlıyorlar.
halim abi'nin de affına sığınarak f.ülker maçından sonra ona gönderdiğim mesajı buraya koymak istiyorum.
"geçen sezondan kötü olduğumuz tek bir nokta göster abi konuyu kapacatağım. delici guard diyorsun ama abi dünyada basketbol delici guard, kalın uzun, skorer 2 numara, şutör 4 numara üzerinden oynanmıyor.
barcelona'da delici guard yok. pasör huertas ve savunmacı sada ile kapatıyor orayı. siena'da ortayı kapatacak kalın 5 numara yok bunun yerine kısalara baskılı savunma yapıyorlar. aynı şekilde barcelona da kısalara baskılı savunma yapmıyor savunmada daha uzun daha size'lı oyuncuları kullanarak bunu avantaja çeviriyor. cska oyunun büyük bölümünde çift guard kullanıyor sabit bildiğimiz skorer sg kullanmıyorlar. cantu euroleague'de ilginç takımlardan biri çok basit bir sistemleri var kalın güçlü bir uzunu monte etmişler ve çevresine şutör parçalarlar koymuşlar. şut kullanmaktan çekinmiyorlar.
yani basketbolda tek bir doğru ve tek bir yol yok. her takım her coach farklı yolu deniyorlar. şu sisteme koyalım bir delici guard neler kazanırız neler kaybediriz önce ona bakmak lazım. jj bize geçen yıl çok fayda verdi bunu mahmuti görmedi mi gördü ama bize verdiği zararları da gördü. o yüzden sene başında oyunu açacak delici özellikle oyuncu olarak jj veya d-wash gibi topla haşir neşir olan takımı baltalama ihtimali yararlı olma ihtimalinden çok daha fazla oyunculardan ziyade ender ve jamon'u tercih etti. jamon'un sırtı dönük oyun oynayabilmesi, ender'in ilk adımda hızlı bir guard olmasının avantajlarını kullanmak istedi.
yani abi anlatmak istediğim mevzu şu. geçen yıl bir peri mesalıydı ama daha sezonun yarısı olmadan geçen yılın çok gerisindeyiz tavrı bize zarar verir. eleştirilerin yönü şu; bakın gördünüz mü ataman bjk'a neler yaptırıyor, f.ülker bizi eksikken bile yendi. hedef maçları kaybettik. ee tamam da at gözlüğüyle bakmaya gerek yok. sonuçta maçı kaybettik olayı ise kusuruma bakma halil üner zamanlarımızda kaldı. maç kazanmak için değil sezon sonu için kuruluyor bu kadrolar. yenilgi varsa sebeplerine bakıp daha iyi olmaya çalışacak olan coach. yan gelip yattığını düşünmüyorum."
bizim niye mccalebb'imiz yok, d-wash gelsin, rancik dönsün, neden pekovic'i alamadık, efes'te savanovic var biz de songaila demeyi bırakalım. basketbol tek bir sistemle oynanmıyor ve her takımın bütçesi aynı değil. dusko, baraç ve batista'ya ödenen bonservis ücreti kadar bütçemiz olduğunu unutmayalım.
çok kötü bir yazı olmuş olabilir ama bu takımın rakiplere en ters gelen oyuncusu luksa iken luksa gitsin diyenlere, kalıplı bir uzunun fayda sağlayamayacağı bir sistemle oynarken kalıplı uzun gelsin diyenlere http://gss.gs/825753 , her yenilgiden sonra küfredilmedik oyuncu bırakmayan taraftara, sırf eleştirmek için eleştirenlere karşı varsın bu yazı kötü olmuş olsun.
tek bir açan çiçekle baharı getiren de biziz sonra zamanı gelmeden meyve vermedi diye ağacı taşlayan da.
adaletimiz yok.
iyi oynayıp kazandığımız bir maçtan sonra bu takım f4 yapar diyen taraftar gördüm.
kötü oynayıp kaybedilen bir maçtan sonra da mahmuti kötü coach diyen taraftar.
dün geceden beri karalar bağlamayan taraftarımız yok. herkesi her şeyi suçlayıp kendi çelişkilerine bakamayan taraftar. hep biz haklıyız değil mi? gelin bir defada biz hata yaptık diyelim.
- mahmuti coach olduğu gün verdiği röportajda diyordu ki ben günlük, anlık başarılar peşinde değilim. 3 sene sonra tıkır tıkır işleyen bir sistem takımı yaratma peşindeyim demiyor muydu? bu sözler söylenirken avuçları patlayana kadar alkışlayan taraftar şimdi diyor ki başarısızız.
- mahmuti'nin ilk senesinde kurulan kadro ve bütçe ligde 4-5. sıra için idealdi. avrupada da olunmayacak olması sebebiyle özellikle yabancı seçimlerinde genç ve gelecek yıllarda da faydalanılacak isimler seçildi ve mahmuti sadece ligde oynayacak 4 yabancı transferi yaptı. *
- fakat öyle bir sezon geçirdik ki taraflı tarafsız herkesin nutku tutuldu. o gün başımızda olan coach iyiydi fakat şimdi kötü mü oldu. eğer geçen seneden bahsedeceksek söyleyelim eurocup'dan aldığımız wildcard'da, efes'in çok kötü olması sebebiyle ligde daha rahat final oynamamızda bir suprizdi. hatta bu sezon euroleague'e kalmak da.
- bizler başarıyı çok kolay tüketip bitiriyoruz ve bizden başka kimse başarılı olmamalı hep biz kazanmalıyız istiyoruz. oyunu, oyuncuları, staffı, organizasyonu eleştirmek yerine devirip dökmeyi tercih ediyoruz.
taraftar suçlu kısmına gelirsek. zaza'nın gittiği döneme dönmek istiyorum. coach'ın inatla mobil uzunlarla hucumda daha hızlı oynamak isteğini görmezden gelerek kalıplı uzun lazım, ortayı kapatmak lazım diyenlere. zaza gittiği dönemde söyledim bu takımın aciliyetli ihtiyacı olan pota altına kalıplı bir uzun değil şutör/skorer bir 3 numara. çünkü elimizde saf sf'miz yok. biz orayı shipp ve shumpert'la kapatmaya çalışıyoruz ama shumpert artık tbl'de bile 3 numara oynayamıyor. shipp ise 30+ oyunda kalıp skorer oynayacak artı savunma yapacak artı şut sokacak bir oyuncu değil. biz shipp'le orayı kotaracak bir forvet almalıydık. shipp konusunu kapatmadan shipp için 1-2 kelam etmek istiyorum. shipp'in 3lük yüzdesiyle onun kondisyonu çok doğru orantılı. shipp'in soktuğu üçlüklerin tamamına yakını maçın başında oluyor. maç ilerledikçe yüzdesi düşüyor. bu tesadüf olamaz.
konuyu getirmek istediğim yer tam olarak şurası. taraftarı uzun transferi lazım diyerek kalıplı uzunumuz yok, kalıplı uzun olmadan şampiyon olamayız diyenler bile şimdi sf lazım bize diyorlar. kalıplı uzun almadığı için mahmuti'yi eleştirenler şimdi pota altına yapılan transferi eleştiriyor. rebound sorununu 2.17lik oyuncumuzun olmamasına bağlıyorlar.
halim abi'nin de affına sığınarak f.ülker maçından sonra ona gönderdiğim mesajı buraya koymak istiyorum.
"geçen sezondan kötü olduğumuz tek bir nokta göster abi konuyu kapacatağım. delici guard diyorsun ama abi dünyada basketbol delici guard, kalın uzun, skorer 2 numara, şutör 4 numara üzerinden oynanmıyor.
barcelona'da delici guard yok. pasör huertas ve savunmacı sada ile kapatıyor orayı. siena'da ortayı kapatacak kalın 5 numara yok bunun yerine kısalara baskılı savunma yapıyorlar. aynı şekilde barcelona da kısalara baskılı savunma yapmıyor savunmada daha uzun daha size'lı oyuncuları kullanarak bunu avantaja çeviriyor. cska oyunun büyük bölümünde çift guard kullanıyor sabit bildiğimiz skorer sg kullanmıyorlar. cantu euroleague'de ilginç takımlardan biri çok basit bir sistemleri var kalın güçlü bir uzunu monte etmişler ve çevresine şutör parçalarlar koymuşlar. şut kullanmaktan çekinmiyorlar.
yani basketbolda tek bir doğru ve tek bir yol yok. her takım her coach farklı yolu deniyorlar. şu sisteme koyalım bir delici guard neler kazanırız neler kaybediriz önce ona bakmak lazım. jj bize geçen yıl çok fayda verdi bunu mahmuti görmedi mi gördü ama bize verdiği zararları da gördü. o yüzden sene başında oyunu açacak delici özellikle oyuncu olarak jj veya d-wash gibi topla haşir neşir olan takımı baltalama ihtimali yararlı olma ihtimalinden çok daha fazla oyunculardan ziyade ender ve jamon'u tercih etti. jamon'un sırtı dönük oyun oynayabilmesi, ender'in ilk adımda hızlı bir guard olmasının avantajlarını kullanmak istedi.
yani abi anlatmak istediğim mevzu şu. geçen yıl bir peri mesalıydı ama daha sezonun yarısı olmadan geçen yılın çok gerisindeyiz tavrı bize zarar verir. eleştirilerin yönü şu; bakın gördünüz mü ataman bjk'a neler yaptırıyor, f.ülker bizi eksikken bile yendi. hedef maçları kaybettik. ee tamam da at gözlüğüyle bakmaya gerek yok. sonuçta maçı kaybettik olayı ise kusuruma bakma halil üner zamanlarımızda kaldı. maç kazanmak için değil sezon sonu için kuruluyor bu kadrolar. yenilgi varsa sebeplerine bakıp daha iyi olmaya çalışacak olan coach. yan gelip yattığını düşünmüyorum."
bizim niye mccalebb'imiz yok, d-wash gelsin, rancik dönsün, neden pekovic'i alamadık, efes'te savanovic var biz de songaila demeyi bırakalım. basketbol tek bir sistemle oynanmıyor ve her takımın bütçesi aynı değil. dusko, baraç ve batista'ya ödenen bonservis ücreti kadar bütçemiz olduğunu unutmayalım.
çok kötü bir yazı olmuş olabilir ama bu takımın rakiplere en ters gelen oyuncusu luksa iken luksa gitsin diyenlere, kalıplı bir uzunun fayda sağlayamayacağı bir sistemle oynarken kalıplı uzun gelsin diyenlere http://gss.gs/825753 , her yenilgiden sonra küfredilmedik oyuncu bırakmayan taraftara, sırf eleştirmek için eleştirenlere karşı varsın bu yazı kötü olmuş olsun.
tek bir açan çiçekle baharı getiren de biziz sonra zamanı gelmeden meyve vermedi diye ağacı taşlayan da.