183
galatasaray çok değerli bir üç puan aldı kayseri’den. neden değerli açıklayalım.
birincisi, galatasaray son senelerde bu tarz başarılı anadolu takımlarına karşı, bilhassa deplasmanda, galibiyet alamıyordu. öyle ki, kayserispor’a karşı alınmış olunan son galibiyet 2005-2006 sezonundaydı. bu kısır döngüyü kırabilmek önemliydi.
ikincisi ve bence en önemlisi, bu kadar eksiğe rağmen, çoğunluğun kayserispor kazanır dediği ortamda buradan net bir galibiyet ile ayrılmak, takımın kaybetmiş olduğu ”winner” özelliğinin yerine gelmesi açısından çok çok kıymetliydi.
klişe bir laf vardır ya, ”formasını koysan kazanır” diye işte galatasaray bugün bunu herkese gösterdi. eksik de olsa, gedik de olsa galatasaray galatasaray’dır. ve rakipler bunu bilmelidir. son senelerde bu mesajı rakiplere veremeyen bir galatasaray vardı sahada ancak fatih terim’in gelişiyle beraber bu da değişti ve yavaş yavaş galatasaray eski kimliğine bürünmeye başladı.
fatih terim’in sahaya sürdüğü kadro gayet akıllıcaydı. özellikle semih kaya’ya hocanın şans vermesi, galatasaray’ın kendi serdar aziz’ini yaratabilmesi açısından önemliydi. sezon başından beri gördüğümüz üzere, formda olan oyuncuya daima şans veriyor fatih hoca. birnevi forma verilmiyor, alınıyor. sırasıyla önce servet ardından da gökhan zan bu formayı kaybettiler. sakatlık yahut performans düşüklüğü, bu çok önemli değil. önemli olan o formayı kaybetmiş olmaları. gökhan zan, formayı kaptıktan sonra başarıyla oynadı haftalarca ve sakatlık sebebiyle görevi semih’e devretti. semih’te bugün hatasıza yakın oynadı. muhtemelen bu formunu(antrenmanda sergileyeceği performans da buna dahil) sürdürdüğü müddetçe de formayı bırakmayacaktır.
bir diğer önemli nokta haftalardır eleştirdiğimiz riera ve eboue’nin gayet başarılı bir oyun ortaya koymuş olması. riera, galatasaray’a geldiğinden beri belki de ilk kez adam eksiltip sıfıra indi ve orta açtı. o pozisyon belki gol olmadı fakat galatasaray rakip kalede tehlikeli atak buldu. riera şu anki galatasaray’da kilit noktalardan biri. yaratıcı özelliğini mutlaka sahaya yansıtmalı. çünkü galatasaray’ın buna ihtiyacı var. ilk golün asistini yapmış olması da bu açıdan çok önemli. takıma katıldıkdan sonra oynadığı en iyi maçı olabilir riera’nın kayseri müsabakası.
eboue ise sağ bek dışında hemen her mevkide forma giydi galatasaray’da. ancak oynadığı mevkilerin neredeyse hiçbirinde başarılı olamadı ve takıma zarar verdi. ancak bugün bambaşka bir eboue vardı sahada. maç boyunca amrabat’ı kontrol etmesinin yanı sıra, hücuma verdiği destek ile de galatasaray’ın hücumda var olmasını sağladı.
fatih hoca kayserispor’u çok iyi analiz etmiş. kayserispor, şota’nın önderliğinde pasa dayalı bir futbol oynuyor ve çoğunlukla oyunu defanstan kuruyor. özellikle kale vuruşlarında kalecileri topu dikmeden, stoperlerine pas olarak aktarıyor. bunu çözen fatih hoca, rakip yarı alanda baskı uygulayarak kayserispor’un oyun kurmasına engel oldu. bu da kayserispor’un topu havaya kaldırmasına ve top kaybı yapmasına sebep oldu. bunun yanı sıra, rakibin belki de tek hücum silahı olan amrabat’ı yekta ve eboue ile kapatarak, amrabat’ın etkili olmasını engelledi. hal böyle olunca, kayserispor hücumda etkili olamadı.
tabi elmander’e de ayrı bir parantez açmak lazım. ileride inanılmaz mücadele ediyor ve galatasaray’ı hücumda tutmaya çalışıyor. hava toplarının çoğunda takımına faul kazandırıyor ve tüm bunların yanı sıra golünü de atıyor. bugün de hasta hasta sahaya çıkmış. gerçekten mücadelesi takdire şayan.
unutulmamalı ki, galatasaray’ın diğer kilit adamları engin ve kazım sakatlıktan çıkıp yeniden forma giyecekler. işte o zaman, en azından ocak ayında yaratıcı bir oyuncu takıma katılana kadar, galatasaray çok daha iyi bir görünüme sahip olacak.
birincisi, galatasaray son senelerde bu tarz başarılı anadolu takımlarına karşı, bilhassa deplasmanda, galibiyet alamıyordu. öyle ki, kayserispor’a karşı alınmış olunan son galibiyet 2005-2006 sezonundaydı. bu kısır döngüyü kırabilmek önemliydi.
ikincisi ve bence en önemlisi, bu kadar eksiğe rağmen, çoğunluğun kayserispor kazanır dediği ortamda buradan net bir galibiyet ile ayrılmak, takımın kaybetmiş olduğu ”winner” özelliğinin yerine gelmesi açısından çok çok kıymetliydi.
klişe bir laf vardır ya, ”formasını koysan kazanır” diye işte galatasaray bugün bunu herkese gösterdi. eksik de olsa, gedik de olsa galatasaray galatasaray’dır. ve rakipler bunu bilmelidir. son senelerde bu mesajı rakiplere veremeyen bir galatasaray vardı sahada ancak fatih terim’in gelişiyle beraber bu da değişti ve yavaş yavaş galatasaray eski kimliğine bürünmeye başladı.
fatih terim’in sahaya sürdüğü kadro gayet akıllıcaydı. özellikle semih kaya’ya hocanın şans vermesi, galatasaray’ın kendi serdar aziz’ini yaratabilmesi açısından önemliydi. sezon başından beri gördüğümüz üzere, formda olan oyuncuya daima şans veriyor fatih hoca. birnevi forma verilmiyor, alınıyor. sırasıyla önce servet ardından da gökhan zan bu formayı kaybettiler. sakatlık yahut performans düşüklüğü, bu çok önemli değil. önemli olan o formayı kaybetmiş olmaları. gökhan zan, formayı kaptıktan sonra başarıyla oynadı haftalarca ve sakatlık sebebiyle görevi semih’e devretti. semih’te bugün hatasıza yakın oynadı. muhtemelen bu formunu(antrenmanda sergileyeceği performans da buna dahil) sürdürdüğü müddetçe de formayı bırakmayacaktır.
bir diğer önemli nokta haftalardır eleştirdiğimiz riera ve eboue’nin gayet başarılı bir oyun ortaya koymuş olması. riera, galatasaray’a geldiğinden beri belki de ilk kez adam eksiltip sıfıra indi ve orta açtı. o pozisyon belki gol olmadı fakat galatasaray rakip kalede tehlikeli atak buldu. riera şu anki galatasaray’da kilit noktalardan biri. yaratıcı özelliğini mutlaka sahaya yansıtmalı. çünkü galatasaray’ın buna ihtiyacı var. ilk golün asistini yapmış olması da bu açıdan çok önemli. takıma katıldıkdan sonra oynadığı en iyi maçı olabilir riera’nın kayseri müsabakası.
eboue ise sağ bek dışında hemen her mevkide forma giydi galatasaray’da. ancak oynadığı mevkilerin neredeyse hiçbirinde başarılı olamadı ve takıma zarar verdi. ancak bugün bambaşka bir eboue vardı sahada. maç boyunca amrabat’ı kontrol etmesinin yanı sıra, hücuma verdiği destek ile de galatasaray’ın hücumda var olmasını sağladı.
fatih hoca kayserispor’u çok iyi analiz etmiş. kayserispor, şota’nın önderliğinde pasa dayalı bir futbol oynuyor ve çoğunlukla oyunu defanstan kuruyor. özellikle kale vuruşlarında kalecileri topu dikmeden, stoperlerine pas olarak aktarıyor. bunu çözen fatih hoca, rakip yarı alanda baskı uygulayarak kayserispor’un oyun kurmasına engel oldu. bu da kayserispor’un topu havaya kaldırmasına ve top kaybı yapmasına sebep oldu. bunun yanı sıra, rakibin belki de tek hücum silahı olan amrabat’ı yekta ve eboue ile kapatarak, amrabat’ın etkili olmasını engelledi. hal böyle olunca, kayserispor hücumda etkili olamadı.
tabi elmander’e de ayrı bir parantez açmak lazım. ileride inanılmaz mücadele ediyor ve galatasaray’ı hücumda tutmaya çalışıyor. hava toplarının çoğunda takımına faul kazandırıyor ve tüm bunların yanı sıra golünü de atıyor. bugün de hasta hasta sahaya çıkmış. gerçekten mücadelesi takdire şayan.
unutulmamalı ki, galatasaray’ın diğer kilit adamları engin ve kazım sakatlıktan çıkıp yeniden forma giyecekler. işte o zaman, en azından ocak ayında yaratıcı bir oyuncu takıma katılana kadar, galatasaray çok daha iyi bir görünüme sahip olacak.