• 118
    maçkoskop
    kadro:
    muslera 6
    sabri -3
    gökhan 1
    ufo 5
    hakan balta 4.5
    melo 6.5
    selçuk 7
    engin 7
    kazım 8
    riera -2
    elmander 4

    zurnanin zirt dediği an:
    -galatasaray’ın 3.000. golünün hiç kimseye nasip olmaması. klasik golcülerin dışında bekliyorduk, sevmediğimiz bir futbolcu atmasın istiyorduk. rakip kendi kalesine gol atarak bir çuval inciri berbat etti.
    varil:
    sabri; üst üste 2. maçında da varil olma onurunu kimseye bırakmadı. en ufak bir ilerleme yok futbolunda, hatta bu sene takım iyi olunca kötü futbolculuğu iyot gibi açığa çıktı. fiasulyeden oynuyor.
    gladyatör:
    kazım; arkasına hocadan büyük destek var. kendine bu yüzden çok daha fazla güveniyor. biliyor ki kötü bile oynasa, mutlaka sahada olacak. böylesi nazlı, sorunlu futbolcuların arkasında duracak hocaların, taraftarın olacak. gittikçe çok daha iyi olur, lig sonunda 15 gole ulaşır. ı
    borozanci:
    fırat aydınus; bugün resmen, dizi film yıldızı gibiydi. kadranda en çok görünen elemndı. televizyonun kendisini gösterdikçe şov yaptı. penatı, penaltıydı az daha kazım’ı atacaktı. iyi maç yönetti ama maçı erken bitirdi. 2 dakikadan fazla uzatma vardı. ben bu sene hakemleri çok beğeniyorum. fırat hoca, zaten benim en iyi hakemimdir, her kararına saygım var.

    bir soru – bir cevap:
    servet takıma girer mi?
    girer, gökhan zan çok iyi oynadığından değil, servet sakat olduğundan oynuyor. servet de iyi olduğundan değil, yerinin anlaşılmaz bir şekilde garanti olduğundan ne yapar yapar sümkürmeye devam eder yakında.

    imparator:
    lige ağırlığını koymaya başladı. topla oynama oranını %60 a çıkardı. takımın orta sahasını büyük takım orta sahası gibi oynattı. oyunu çok iyi yönetti, çıkardığı aldığı adamlarda hem isabet hem de hakkaniyet vardı.

    ordakiler:
    ne günlerdi 19 mayıs stadındaki o büyük maçlar. en azından tüm kale arkasını doldururduk. kısıtlı taraftar yoğun tezahürat yaptı. ama hakkını verelim gecekondu belki de son yılların en iyi taraftarıydı.
    analiz:
    aynen devam, geçen haftaki eskişehirspor maçı sanki bitmemiş gibiydi. antrenör amentüsüdür, galip takım değiştirilmez, fatih terim de değiştirmemiş, iyi oyun oynayan takımın, nispeten kolay geçecek maçta aynen devam etmesi çok doğru bir hamleydi. muslera’nın cezasından sonra kaleye geçmesi, takıma güven verdi. taraftar rahat maç seyretti. ilk tehlikeyi muslera’nın atlatması lehimize oldu. normalde en fazla 10 gol yiyerek sezonu tamamlaması lazım. yerse de kendine aşırı güveninden, ya da defans hatalarından yer. atılan şutlardan kolay kolay gol yemez.
    2 ay önce ayhan ile mustafa sarp’ın oynadığı yerde şimdi selçuk’la melo’nun oynuyor olması takımın levelini kim bilir kaçla çarptırdı? yıllarca yırtındık, orta sahada mahkum oynuyorsan, futbolcuların daha çok top kapma mücadelesi veriyorsa büyük takım olmanın imkanı yok. melo hem sert hem teknik bir futbolcu. aslında bu iki meziyete sahip futbolcu sayısı çok değildir. büyük maçları oynadıkça, ligi, diğer futbolcuları tanıdıkça tek başına orta sahanın tapusunu alır.
    engin, dalağı şişene kadar oynadı. hep söylerim, bir futbolcu maç bittiğinde 10 metre koşacak dermanı kalmamalıdır. kendisinden çok şeyler bekliyorum, kontratağı çok süratli taşıdı. bir sonraki milli takım kadrosu açıklandığında mutlaka ismi yazılacaktır. işte galatasaraylı futbolculardan beklediğimiz budur.
    kulübede, oynayan takımdan daha iyi oynayacak futboynaolcular var. sercan, baros, eboue oturuyor, çağlar daha 1 ay önce milli takımdaydı, şimdi tribünde oturuyor. ceyhun’un esamesi okunmuyor, geçen senenin bankosu ayhan maçı bile seyretmiyor. milli yekta’ya oynama sırası gelmiyor. ve takım büyüyor.
    takımda en çürük elmanın sabri olması beni sıkıntıya sokuyor. bu kadar kötü bir sağbek bu takıma yakışmıyor, bu gidişle kendisini seven taraftarla bile papaz olacak. sahada dalağı şişmeden koşuyıor sadece, takıma hiç katkısı yok. vızır vızır adam geçirip, hücumda eltili olmadı. yapamadığı ortalar can sıkmaya devam ediyor. hadi be tommiks, rezil etme bizi. hakan balta sabri’yi geçiyor haydi hayırlısı.
    takım uzun yıllar sonra ilk defa sakatsız cezalısız bir maça çıktı. böyle olunca da ne kadar fazla futbolcumuz varmış ortaya çıktı. bu durum iyi olduğu kadar kötü de. takım yenmeye devam ederse, değiştirilmeyecek ve çoğu futbolcu oynayamadan sezonu bitirecek. ben de çok değişen takımlara karşıyım. yalnız tek itirazım elmander’in en önde tek başına oynama durumunda kalması. eğer taktik için, diğer galatasaraylı futbolcular gol atsın diye böyleyse, elmander’e yazık olur. fazla gol atamaz.

    melo’dan bahsetmeden kapatmayalım. voleybolda arkadan gelip smaç vuran gibi kafaya çıkıyor. dosta güven düşmana korku veren bir stili var. sarı, kırmızı kart alır diye kaygıya düşmeye gerek yok. lugano gibi emre gibi pislik değil, rakibe saygılı, hakemin işini kolaylaştıran oyunu var. tam benim orta saha oyuncum. yürüyedur pitbull, selçuk’la beraber orta sahamız size emanet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın