141
2008 yılında istanbul üniversitesi'yle işbirliğine gidip adını da galatasaray futbol akademisi olarak değiştirdikten sonra daha fazla ümitlenmemize sebep olmuştu altyapımız.
futbol eğitiminin yanında kültürel anlamda da geliştirmesi bekleniyordu oyuncularımızı. en azından mikrofon uzatıldığında "ıııııı" diye uzayıp giden cümlelerle konuşan, daha doğrusu konuşmaya çalışan futbolcu kalmaz altyapımızda diye ümitlenmiştim. bir yandan da "eğitim ve futbolun ikisi bir arada gitmez" klişesini tarih edecek diye düşünmüştüm. neticede kısmen de olsa bir üniversite eğitimi alacaktı oyuncularımız ve belki de bu uygulama türk futbolunda yeni bir sistemin ilk adımı olacaktı.
fakat sonradan her ne olduysa adı anılmaz oldu bu işbirliğinin. en azından ben pek duymadım. acaba ben mi çok fazla umutlandım diye düşünüyorum şimdi.
imparator göreve gelince altapıya da el attı haliyle ve müfit erkasap'ı bu kez bu birimde görevlendirdi. o da durumun vehametinden haberdardı ve en az iki sene alacağını söylüyordu altyapıya çeki-düzen vermenin.
umarım zamanında ilk adımı atılmış projenin devamı gelir ve üniversite-galatasaray işbirliğiyle yeni bir sistem oluşturulur bu yeni yapılanmada.
maliye profesörü, bir zamanların efsane eskişehirspor'unun kaptanı fethi heper'in dediği gibi futbolcular kültürlü olunca, bilgili, okumuş olunca birbirlerini anlamaları, herhangi bir yeniliğin oturması daha kolay oluyor. dahası verilen taktikleri uygulamanın bile kolaylaştığını söylüyor heper. dediklerinde doğruluk payı yüksek, zira eskişehir'e tarihinin en başarılı yıllarını yaşatan kadronun hemen hepsi üniversite mezunuymuş.
dediğim gibi, umarım genç yeteneklerimiz futbol eğitimlerini tamamlarken kültürlü ve bilgili birer birey olurlar aynı zamanda. eğitim kurumundan doğmuş ve asırlardır süregelen kültür birikimiyle övündüğümüz galatasaray'ımıza da bu yakışır.
futbol eğitiminin yanında kültürel anlamda da geliştirmesi bekleniyordu oyuncularımızı. en azından mikrofon uzatıldığında "ıııııı" diye uzayıp giden cümlelerle konuşan, daha doğrusu konuşmaya çalışan futbolcu kalmaz altyapımızda diye ümitlenmiştim. bir yandan da "eğitim ve futbolun ikisi bir arada gitmez" klişesini tarih edecek diye düşünmüştüm. neticede kısmen de olsa bir üniversite eğitimi alacaktı oyuncularımız ve belki de bu uygulama türk futbolunda yeni bir sistemin ilk adımı olacaktı.
fakat sonradan her ne olduysa adı anılmaz oldu bu işbirliğinin. en azından ben pek duymadım. acaba ben mi çok fazla umutlandım diye düşünüyorum şimdi.
imparator göreve gelince altapıya da el attı haliyle ve müfit erkasap'ı bu kez bu birimde görevlendirdi. o da durumun vehametinden haberdardı ve en az iki sene alacağını söylüyordu altyapıya çeki-düzen vermenin.
umarım zamanında ilk adımı atılmış projenin devamı gelir ve üniversite-galatasaray işbirliğiyle yeni bir sistem oluşturulur bu yeni yapılanmada.
maliye profesörü, bir zamanların efsane eskişehirspor'unun kaptanı fethi heper'in dediği gibi futbolcular kültürlü olunca, bilgili, okumuş olunca birbirlerini anlamaları, herhangi bir yeniliğin oturması daha kolay oluyor. dahası verilen taktikleri uygulamanın bile kolaylaştığını söylüyor heper. dediklerinde doğruluk payı yüksek, zira eskişehir'e tarihinin en başarılı yıllarını yaşatan kadronun hemen hepsi üniversite mezunuymuş.
dediğim gibi, umarım genç yeteneklerimiz futbol eğitimlerini tamamlarken kültürlü ve bilgili birer birey olurlar aynı zamanda. eğitim kurumundan doğmuş ve asırlardır süregelen kültür birikimiyle övündüğümüz galatasaray'ımıza da bu yakışır.