1898
öyle bir hocadır ki, yaşattığı okadar çok güzel şey vardır ki, onun efsane kadrosunu samiyende seyretmek malesef herkese nasip ol(a)mamıştır. hocaya bazen çok kızarsın, evet egosu yüksektir, ingilizceyi pek bilmez falan ama şunu bilirsinki o kulübede senden biri vardır. galatasaray için okadar çok emek vermiştir ki, o renklere okadar aşıktır ki yaptığı herşey yanlış olsa da orda olduğunu bilmek insana huzur verir.
hoca bazen kadroyu yanlış kurar, bazen yanlış değişiklikler yapar bazende bindiği dalı kendi keser, çoğunluğun bundan topçu olmaz dediği adamları oynatır falan ama bilirsin ki o da galatasarayın başarısını en az senin kadar ister ve bunun için ona verilen imkanlar doğrultusunda en iyisini yapmaya çalışlır. becerir beceremez o ayrı konu ama başkaları gibi elimdeki kadrodan bukadar olur deyip te topu taça atıp işin içinden çıkmaya çalışmaz.
hoca agresiftir, bazen öyle sinirlidir ki antipatik gözükür herkese, ama bir kez olsun galatasaraya laf ettirmemiştir, kendini küçük görenlere cevabı sahada vermiştir.
hocayı başarısız bulan çoktur belki ama onu başarısız bulanların birçoğu takımın başındayken yaptıkları yüzünden değil de onsuz geçen senelerde galatasarayın çöküş dönemine sinirlendiği için ona kızgındır.
takımın başına üçüncü kez gelmesi onun kabahati midir yoksa ilk döneminden sonra onun bıraktığı yerden galatasarayı ileriye taşıyamayıp her seferinde kendini kurtarmak için önce hocaya sarılan yöneticiler midir bunu iyi analiz etmek gerekir bence. malesef galatasarayın geçmiş son on senesi keşkelerle doludur. ama bu keşkeler arasında beni en çok heyecanlandıranı hocayı tekrar kulübede görmek, onun takımının tekrar efsane olması için yanında durmak olacaktır.
varsın hoca başarısız olsun, takım 3 haftada 5 puan kaybetsin. ben ve benim gibi düşünenler onun herzaman arkasında.
hoca bazen kadroyu yanlış kurar, bazen yanlış değişiklikler yapar bazende bindiği dalı kendi keser, çoğunluğun bundan topçu olmaz dediği adamları oynatır falan ama bilirsin ki o da galatasarayın başarısını en az senin kadar ister ve bunun için ona verilen imkanlar doğrultusunda en iyisini yapmaya çalışlır. becerir beceremez o ayrı konu ama başkaları gibi elimdeki kadrodan bukadar olur deyip te topu taça atıp işin içinden çıkmaya çalışmaz.
hoca agresiftir, bazen öyle sinirlidir ki antipatik gözükür herkese, ama bir kez olsun galatasaraya laf ettirmemiştir, kendini küçük görenlere cevabı sahada vermiştir.
hocayı başarısız bulan çoktur belki ama onu başarısız bulanların birçoğu takımın başındayken yaptıkları yüzünden değil de onsuz geçen senelerde galatasarayın çöküş dönemine sinirlendiği için ona kızgındır.
takımın başına üçüncü kez gelmesi onun kabahati midir yoksa ilk döneminden sonra onun bıraktığı yerden galatasarayı ileriye taşıyamayıp her seferinde kendini kurtarmak için önce hocaya sarılan yöneticiler midir bunu iyi analiz etmek gerekir bence. malesef galatasarayın geçmiş son on senesi keşkelerle doludur. ama bu keşkeler arasında beni en çok heyecanlandıranı hocayı tekrar kulübede görmek, onun takımının tekrar efsane olması için yanında durmak olacaktır.
varsın hoca başarısız olsun, takım 3 haftada 5 puan kaybetsin. ben ve benim gibi düşünenler onun herzaman arkasında.