80
hıncal uluç'un bir değişik modeli.
bu ikisini türk sporundaki çarpıklıklar, düzen bozuklukları, organizasyonlardaki aksaklıklar, kanalların ve gazetelerin yayın politikalarındaki tutarsızlıklar ve beceriksizlikler, vs... konusunda saatlerce konuştur, otur dinle, öğren ve ufkun açılsın.
ama ne zaman ki o yeşil sahanın üzerinde olan bitene bulaşıyorlar, önyargıları, dikkat çekme çabaları falan filan, tarafsızlıklarının ve gerçeklerin önüne geçiyor. futbol, olan bitenin çözülmesi ve anlaşılması açısından o kadar da zor bir oyun değil. sürekli izleyen her futbolsever, kim iyi, kim kötü, takımdaki sorunlar neler, iyi yönler neler görür zaten. ama mesela bir futbolcuyu bir şekilde çok severseniz, onun yetersizliklerini görmek istemeyebilirsiniz. bir diğerinden çok nefret ederseniz, onun her hatası gözünüzde gereğinden fazla büyür. faşistseniz, size göre her problemin kaynağı yabancılardır.
işte böyle futbol. tarafsız bakabilen gözler ancak tam olarak görebilir gerçekleri. ama ahmet çakır tarafsız değildir.
bu ikisini türk sporundaki çarpıklıklar, düzen bozuklukları, organizasyonlardaki aksaklıklar, kanalların ve gazetelerin yayın politikalarındaki tutarsızlıklar ve beceriksizlikler, vs... konusunda saatlerce konuştur, otur dinle, öğren ve ufkun açılsın.
ama ne zaman ki o yeşil sahanın üzerinde olan bitene bulaşıyorlar, önyargıları, dikkat çekme çabaları falan filan, tarafsızlıklarının ve gerçeklerin önüne geçiyor. futbol, olan bitenin çözülmesi ve anlaşılması açısından o kadar da zor bir oyun değil. sürekli izleyen her futbolsever, kim iyi, kim kötü, takımdaki sorunlar neler, iyi yönler neler görür zaten. ama mesela bir futbolcuyu bir şekilde çok severseniz, onun yetersizliklerini görmek istemeyebilirsiniz. bir diğerinden çok nefret ederseniz, onun her hatası gözünüzde gereğinden fazla büyür. faşistseniz, size göre her problemin kaynağı yabancılardır.
işte böyle futbol. tarafsız bakabilen gözler ancak tam olarak görebilir gerçekleri. ama ahmet çakır tarafsız değildir.