3792
kabus gibi geçen, ''yeter artık yalvarırım bitsin'' şeklinde haykırışlara sebep olan bir 2010-2011 futbol sezonunun ardından değişen; yönetim, teknik ekip, oyuncular ile hiçbir şeyin, geçen sene gibi olmayacağının sinyallerini daha sezon başlamadan hazırlık maçları ile bize göstermeye başlamıştır.
nedir bizi bu kadar umutlandıran? diye sorduğumda gördüğüm şudur.
ilk olarak yetersiz yönetim'in değişmesidir tabiki kısa sürede işleri bu kadar güzelleştiren; yinede iyilerdi diyelim, yetersiz olmak, şikeci olmaktan kat kat iyidir kanımca.
değişen yönetim'in ilk icraatı neydi peki, bu kadar dağılmış, bu kadar başına buyruk hale gelmiş, kaptanı'nın iki lafından birinin ''gitmek'' olduğu bu galatasaray futbol takımı'nı kısa sürede yoluna koyacak yeryüzündeki tek, ve yegane insan'ı işin başına getirmek.
gerçi bu bağlam'da az biraz zaafiyet örneği sergilediklerini fatih hoca'nın 28 temmuz liverpool maçın'dan sonraki basın toplantısında görüyoruz; fakat olsun diyoruz hoca bunlarıda yola getirecektir.
peki bundan sonra ne oluyor, önce gönderilecek kazmalar belirleniyor ve bir belki iki tanesi hariç bunlardan kurtuluyoruz. sonra yerlerine konacak kaliteli oyuncular geliyor ve disiplinli bir ortamda işlerini kısa sürede yapmaya başlıyorlar.
bunların akabinde gelişen 3 hazırlık maçında, ama daha önemli olarak son oynanan liverpool maçında görüyoruzki taşlar yerine oturuyor. defans güven veriyor, orta saha klasik fatih hoca oyununu oynuyor pres, pres, pres; forvette dikkatli ve fırsatçı olunca tadından yenmiyor.
birde bunların üstüne önemli, hatta belkide en önemli sorun olan, kaleci sorununun çözüldüğü geliyor akıllarımıza. aman yarabbi defansı geçen her top gol olmayacak demek oluyor bu. çünkü yeni kalecimizin kalitesi ortada.dahada bir artıyor yüzümüzdeki tebessüm.
ve bize bu takımı sonuna kadar desteklemek düşüyor bundan sonra, inşallah bu sene iyice pişip seneye avrupa'da nice zaferler tattırırlar bize diye ümit ediyoruz.
nedir bizi bu kadar umutlandıran? diye sorduğumda gördüğüm şudur.
ilk olarak yetersiz yönetim'in değişmesidir tabiki kısa sürede işleri bu kadar güzelleştiren; yinede iyilerdi diyelim, yetersiz olmak, şikeci olmaktan kat kat iyidir kanımca.
değişen yönetim'in ilk icraatı neydi peki, bu kadar dağılmış, bu kadar başına buyruk hale gelmiş, kaptanı'nın iki lafından birinin ''gitmek'' olduğu bu galatasaray futbol takımı'nı kısa sürede yoluna koyacak yeryüzündeki tek, ve yegane insan'ı işin başına getirmek.
gerçi bu bağlam'da az biraz zaafiyet örneği sergilediklerini fatih hoca'nın 28 temmuz liverpool maçın'dan sonraki basın toplantısında görüyoruz; fakat olsun diyoruz hoca bunlarıda yola getirecektir.
peki bundan sonra ne oluyor, önce gönderilecek kazmalar belirleniyor ve bir belki iki tanesi hariç bunlardan kurtuluyoruz. sonra yerlerine konacak kaliteli oyuncular geliyor ve disiplinli bir ortamda işlerini kısa sürede yapmaya başlıyorlar.
bunların akabinde gelişen 3 hazırlık maçında, ama daha önemli olarak son oynanan liverpool maçında görüyoruzki taşlar yerine oturuyor. defans güven veriyor, orta saha klasik fatih hoca oyununu oynuyor pres, pres, pres; forvette dikkatli ve fırsatçı olunca tadından yenmiyor.
birde bunların üstüne önemli, hatta belkide en önemli sorun olan, kaleci sorununun çözüldüğü geliyor akıllarımıza. aman yarabbi defansı geçen her top gol olmayacak demek oluyor bu. çünkü yeni kalecimizin kalitesi ortada.dahada bir artıyor yüzümüzdeki tebessüm.
ve bize bu takımı sonuna kadar desteklemek düşüyor bundan sonra, inşallah bu sene iyice pişip seneye avrupa'da nice zaferler tattırırlar bize diye ümit ediyoruz.
