resim
Hakan Kadir Balta
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray U19
Yaş:41
Uyruk:Türkiye
  • 838
    kendisine kızamıyorum.

    türkiye'de her ebeveynin çocuğunu göndermek isteyeceği bir okulda okuyorum. beş yıllık bir ilişkim var, arada kaçamaklarım oluyor, elim ayağım düzgün; gencim, sağlığım yerinde, bir işim var, param var, ailem var, arkadaşlarım var, kira da olsa bir evim var, çoğu şeyim var yani.

    böyle bakınca her şey güzel görünüyor değil mi?

    öyle değilmiş. bir sabah uyanıyorsun ve mutlu olmadığını fark ediyorsun. sebebi yok. arıyorsun bir sebep, bulamıyorsun. sonra bu hayatın oluyor senin. mutsuz olmak, mutsuzluğun nedenini aramak. o sırada, geç uyuyorsun, geç uyanıyorsun, az yemek yiyorsun, az dışarı çıkıyorsun, okula gitmiyorsun, işe gitmiyorsun, sevgiline gitmiyorsun, aileni özlemiyorsun. bir anda, bir anda geliyor.

    depresyon, gamsızlık, ne dersen de.

    üç yıldır sınıf tekrarı yapıyorsun, yine yapacaksın; olsun diyorsun. sana deli gibi aşık olan sevgilin artık tükenmek üzere senin yüzünden, gitme demiyorsun. arkadaşın kalmamış görüşmediğin için kimseyle, aramıyorsun. ailen, tek umutları sensin, senin umrunda değil.

    tatminsizlik, arayış ne derse de...

    olmak istediğin, olduğun insan değil. "şüphesiz ki, sen, sen değilsin." okuduğun okul değilsin, paran değilsin, senden ne beklenildiği değil; ne olmak istediğinsin.

    herkes iyi olmak zorunda değil, herkes işini yapmak zorunda değil, herkes bir şeyi yapmak zorunda da değil.

    babamın içinde kalan ukte diye o okulda okumamalıyım ben, sadece beni sevdiği için devam etmemeliyim onunla birlikte olmaya, sadece bana para verdiği için saygı duymam gerekmiyor işverenime, o paranın hakkını vermem de gerekmiyor.

    o okulda okumak istemiyorsam, babam okuma demeli. onu sevmiyorsam, o gitmeli. işimi iyi yapmıyorsam, işverenim beni kovmalı.

    tek suçlu ben değilim. ben suçlu da değilim. bir şey istemek, tatmin olmamak suç değil, haksızlıktır en fazla. tıpkı babamın, sevgilimin, işverenimin; beni o şeyi yapmaya mecbur bırakması gibi, haksızlık...

    e o zaman madem öyle ben çekip gideyim değil mi? o gücü bulamıyor muyum kendimde, o kadar zayıf mıyım yani?

    ben de, hakan balta da, çekip gidemiyoruz işte. en zoru o zaten. peki ama neden? üzülmesinler diye, bizi sevenleri üzmeyelim diye. sıradan bir öğrenci, milyon dolarları olan bir hakan balta, 22 yaş, 27 yaş, 50 yaş, 12 yaş; hep aynı, gitmek zordur.

    eleştirin, taşak geçin, kızın; ama bir düşünün. insan olmak, tam da budur işte.

    ben biriyle ilgili kötü düşünecek olursam, ona kızarsam mesela, onun birazdan öleceğini farz ederim, ölse mesela, nasıl üzüleceğimi falan... hakan balta'nın yeteneksiz olduğunu unutursun, kaybettirdiği maçları unutursun; ama ettiğin küfürler gelir aklına ve vicdanen duyulan azap, azapların en haşmetlisidir.

    değmez be abi, üç günlük dünya. o da insan, sen de, ben de...

    yalan,
    başkası yalan,
    dünya da ölümden başkası yalan.

    not: çok melankolik oldu bu lan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın