1308
yıl 1985, yer londra wembley stadı. dünya kupası eleme maçında ingiltere romanya'yı ağırlıyor. sahada genç bir adam var henüz 20 yaşında ve oldukça tecrübeli görünüyor. orta sahada bir pas alıyor ve ileri top sürüp çok uzak mesafeden sol ayağıyla bir şut çekiyor. ingilizler şaşkın biçimde topun kaleye süzülüşünü izliyor. kaleci ise zıplasa da yetişemiyor ve top sert biçimde üst direkte patlıyor. ardından sol kanattan bir arapası alıyor ve sol çaprazdan defansın arkasına sıyızor. kaleye sokularak yakın direğe bir aşırtmayla kalecinin üzerinden atıyor fakat top yine şanssız biçimde iki direğin birleştiği noktaya çarparak dışarı çıkıyor. ingilizler şaşkınken bu genç adam golü kaçırmanın üzüntüsünü yaşıyor. maç 90 dakika sonunda 1-1 beraberlikle sona eriyor ve akıllarda bu cesur sol ayak kalıyor. adı george hagi, şimdiki adıyla giga, komutan ya da deha.
yüksek oyun zekası ve güçlü sol ayağı dışında o'nu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği kuşkusuz yenilmeye tahammül edememesiydi. yüksek özgüveni ve liderlik özellikleriyle birlikte galatarayımızı avrupa şampiyonu yapan oyuncuların başındaydı. bunun dışında diğer yetenekli oyuncuların aksine aşırı çalışkanlığı ve disipliniyle hemen hemen hiç bir antremanı kaçırmazdı. takımın saha içinde ki beyni, teknik direktörüydü. belirgin şekile futbol topunu sahada ki diğerlerinden daha iyi tanıyor ve biliyordu. "takımı yenildiğinde ağlamayan futbolcu yıldız olamaz" sözleri onu çok iyi anlatıyordu.
yüksek oyun zekası ve güçlü sol ayağı dışında o'nu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği kuşkusuz yenilmeye tahammül edememesiydi. yüksek özgüveni ve liderlik özellikleriyle birlikte galatarayımızı avrupa şampiyonu yapan oyuncuların başındaydı. bunun dışında diğer yetenekli oyuncuların aksine aşırı çalışkanlığı ve disipliniyle hemen hemen hiç bir antremanı kaçırmazdı. takımın saha içinde ki beyni, teknik direktörüydü. belirgin şekile futbol topunu sahada ki diğerlerinden daha iyi tanıyor ve biliyordu. "takımı yenildiğinde ağlamayan futbolcu yıldız olamaz" sözleri onu çok iyi anlatıyordu.