132
galatasaray'ı net bir şekilde beğendiğim maç. gheorghe hagi yönetiminde kadıköy ve trabzon'dan sonra bir başka deplasmanda daha kişilikli bir futbol ortaya koyduk.
fenerbahçe derbisinde sadece niang'a 1 tane gollük pozisyon fırsatı vermiştik, trabzon'da servet çetin'in talihsiz hatası olmasa trabzonspor'a hiç pozisyon vermeyecektik, bugün de santana'nın karşı karşıya kaldığı pozisyon dışında kayserispor karşısında öyle aman aman savunmada çuvallamadık. en azından televizyon karşısında "bu takım yenilmez" rahatlığıyla maçı izledim. lafın kısası hagi bu takımı her türlü adam eder, hücumda da arda ve baros katıldığında elbette daha yaratıcı bir takım olacağız.
bugün en ileri uçta baros'un yokluğunda rijkaard sağolsun bir shabani nonda yoktu ve bu yüzden gol atamadık ve de kazanamadık. kendi çapımda izninizle oyuncuları değerlendirmek istiyorum:
(bkz: ayhan akman) anlamadım ve anlamayacağım bu ayhan akman'ın hala nesi eleştiriliyor? bu adam zamanında "yabancı oyuncularla iyi geçiniyor" diye takımın ağabeyleri tarafından alaya alınan biri değil miydi? ayhan mı rijkaard'ı sabote edecek ya da maç satacak? ayıptır günahtır.. neyse detaylı olarak ayhan akman başlığına da karalarım bir şeyler ama bu sezon uzak ara takımın en formda oyuncusu. karpaty lviv'e elendiğimiz maçtan beri takımın en iyisi. hakan balta'ya tepkisinde de yüzde yüz haklı. sen hem mıymıntılığınla topu rakibe kaptır ve az daha penaltıya sebep ol.. bırak da kaptan olarak çıkışsın sana biraz ayhan...
(bkz: hakan balta) sahadaki duruşu nedeniyle her türlü insua'ya tercih ederim ama yalan yok bugün de kötüydü. ayhan akman'ı çıldırttığı pozisyon dışında da ikinci yarıda öyle kritik iki yerde havadan gelen topları arkaya sektirdi ki çıldırmamak elde değil.. sabır sabır.. bu çocuğun ailevi problemleri var sanırım. yoksa bu kadar kötü oynamasına başka türlü bir yorum getiremiyorum. hakan balta'nın kapasitesi bu değil. tam kapasitesinde öyle ya da böyle türkiye'nin en iyi sol beki.
(bkz: elano blumer) geçen sezon ömrüm bu adamı eleştirmekle geçti. çünkü beni kapasitesinde oynayan barış özbek ya da mustafa sarp değil, takıma yüzde 30'unu bile vermeyen+kalitesi tartışılmaz elano familyasından futbolcular çıldırtır. ama elano blumer kadıköy'deki 0-0 biten derbideki futboluyla gönlümü fethetti. evet galatasaray için seve seve tükürdüğümü yalarım ve elano'yu seviyorum. neticede öyle zorla rus takımlarına satılmak istenecek ya da pat diye harcanacak çapta biri değil hala. kaliteli = bunu özetlemeye tek örnek yeter; kadıköy'de sağ kanatta bir pozisyonda önce çift daldı, akabinde bacak arasını bıraktı. al sana oyunun iki yönü!
ayrıca son haftalardaki hırsından memnunum. trabzon'da gördüğü sarı kartı hatırlayalım; kendisine bariz yapılan faulde hakem aleyhine bir karar verdi, üstelik pozisyonun hemen önündeki yan hakemine uyarak.. elano da doğal olarak delirdi ve topa vurarak sarı kart gördü. bu tip görülmüş kart, profesyonel düşünenler için ucuz, benim için anlamlı kart. elano'nun isyan etmesi normal ve arda turan'ın yokluğunda bu takım onun ayağına bakmalı. hagi bence elano'da ısrar edecek. bana kalırsa etmeli de.. bugün de kötü değildi. keşke o golü atsaydı ama gol kaçırdı diye bir adamı eleştirecek biri olsam hakan şükür'e tapmazdım..
(bkz: emre çolak) hagi'nin tek anlamadığım hamlesi. bu çocukta cidden ne görüyor, merak ediyorum. yetersizliğin kitabını yazıyor. fiziki yapısını geçtim, bir cılız şutları var ki o attığında onun yerine ben utanıyorum. iddialı bir laf olacak ama değil galatasaray'ı bank asya 1. lig'de tepeye oynayan takımları bile bu güçsüzlüğüyle kaldıramaz. önünde bir gaziantepspor'da futbola dönen olcan adın rol modeli var. güçlenmesi şart. aksi halde dakika bile almamalı.
(bkz: harry kewell) beni yeni nesil galatasaray taraftarından ayıran oyuncu. olmuyor ve olmayacak.. güzel gülüşünün hatrına benim kahramanım falan olamaz. hagi ile aynı cümle içinde de kullanılamaz. "6+2'nin +2'si için düşünülebilir" derdim ama bu yorumumda bile beni pişman edecek gibi oynuyor.. dön yolundan dilenci ve dön artık arda...
(bkz: barış özbek) 2004-05 sezonunda flavio conceicao'nun etinden sütünden faydalanmış hagi'nin ısrar etmesi gereken isim. ben bu barış'ı çoğu galatasaraylı'nın aksine beğenirim. amacım "olm maçı statta izlemeden bok atmayın" demek değil ama hakikaten bu barış özbek'i bir statta çıplak gözle izlemek gerek. net rakibi bozuyor. dinamik adam. eyvallah top kullanmada falan sorun var ama mücadele anlamında beni gayet tatmin ediyor. kaldı ki kondisyonu falan da 90 dakikayı her türlü kaldırıyor. 2007-08 sezonunda kazanılan şampiyonluktaki payını unutmadım. kalli'nin sistemine benzer bir sistem benimseyen hagi ile başarılı olmaması için hiçbir sebep yok.
(bkz: gheorghe hagi) üzgünüm dokunulmaz! sadece trabzon'da mustafa sarp'ı 90 dakika oyunda tutmasını anlamamıştım, bugün de adamım sabri sarıoğlu'nu oyundan almasını anlamadım. yine de en başta dediğim gibi bu takımı adam edecek. çünkü hagi budur hagi çalışır
fenerbahçe derbisinde sadece niang'a 1 tane gollük pozisyon fırsatı vermiştik, trabzon'da servet çetin'in talihsiz hatası olmasa trabzonspor'a hiç pozisyon vermeyecektik, bugün de santana'nın karşı karşıya kaldığı pozisyon dışında kayserispor karşısında öyle aman aman savunmada çuvallamadık. en azından televizyon karşısında "bu takım yenilmez" rahatlığıyla maçı izledim. lafın kısası hagi bu takımı her türlü adam eder, hücumda da arda ve baros katıldığında elbette daha yaratıcı bir takım olacağız.
bugün en ileri uçta baros'un yokluğunda rijkaard sağolsun bir shabani nonda yoktu ve bu yüzden gol atamadık ve de kazanamadık. kendi çapımda izninizle oyuncuları değerlendirmek istiyorum:
(bkz: ayhan akman) anlamadım ve anlamayacağım bu ayhan akman'ın hala nesi eleştiriliyor? bu adam zamanında "yabancı oyuncularla iyi geçiniyor" diye takımın ağabeyleri tarafından alaya alınan biri değil miydi? ayhan mı rijkaard'ı sabote edecek ya da maç satacak? ayıptır günahtır.. neyse detaylı olarak ayhan akman başlığına da karalarım bir şeyler ama bu sezon uzak ara takımın en formda oyuncusu. karpaty lviv'e elendiğimiz maçtan beri takımın en iyisi. hakan balta'ya tepkisinde de yüzde yüz haklı. sen hem mıymıntılığınla topu rakibe kaptır ve az daha penaltıya sebep ol.. bırak da kaptan olarak çıkışsın sana biraz ayhan...
(bkz: hakan balta) sahadaki duruşu nedeniyle her türlü insua'ya tercih ederim ama yalan yok bugün de kötüydü. ayhan akman'ı çıldırttığı pozisyon dışında da ikinci yarıda öyle kritik iki yerde havadan gelen topları arkaya sektirdi ki çıldırmamak elde değil.. sabır sabır.. bu çocuğun ailevi problemleri var sanırım. yoksa bu kadar kötü oynamasına başka türlü bir yorum getiremiyorum. hakan balta'nın kapasitesi bu değil. tam kapasitesinde öyle ya da böyle türkiye'nin en iyi sol beki.
(bkz: elano blumer) geçen sezon ömrüm bu adamı eleştirmekle geçti. çünkü beni kapasitesinde oynayan barış özbek ya da mustafa sarp değil, takıma yüzde 30'unu bile vermeyen+kalitesi tartışılmaz elano familyasından futbolcular çıldırtır. ama elano blumer kadıköy'deki 0-0 biten derbideki futboluyla gönlümü fethetti. evet galatasaray için seve seve tükürdüğümü yalarım ve elano'yu seviyorum. neticede öyle zorla rus takımlarına satılmak istenecek ya da pat diye harcanacak çapta biri değil hala. kaliteli = bunu özetlemeye tek örnek yeter; kadıköy'de sağ kanatta bir pozisyonda önce çift daldı, akabinde bacak arasını bıraktı. al sana oyunun iki yönü!
ayrıca son haftalardaki hırsından memnunum. trabzon'da gördüğü sarı kartı hatırlayalım; kendisine bariz yapılan faulde hakem aleyhine bir karar verdi, üstelik pozisyonun hemen önündeki yan hakemine uyarak.. elano da doğal olarak delirdi ve topa vurarak sarı kart gördü. bu tip görülmüş kart, profesyonel düşünenler için ucuz, benim için anlamlı kart. elano'nun isyan etmesi normal ve arda turan'ın yokluğunda bu takım onun ayağına bakmalı. hagi bence elano'da ısrar edecek. bana kalırsa etmeli de.. bugün de kötü değildi. keşke o golü atsaydı ama gol kaçırdı diye bir adamı eleştirecek biri olsam hakan şükür'e tapmazdım..
(bkz: emre çolak) hagi'nin tek anlamadığım hamlesi. bu çocukta cidden ne görüyor, merak ediyorum. yetersizliğin kitabını yazıyor. fiziki yapısını geçtim, bir cılız şutları var ki o attığında onun yerine ben utanıyorum. iddialı bir laf olacak ama değil galatasaray'ı bank asya 1. lig'de tepeye oynayan takımları bile bu güçsüzlüğüyle kaldıramaz. önünde bir gaziantepspor'da futbola dönen olcan adın rol modeli var. güçlenmesi şart. aksi halde dakika bile almamalı.
(bkz: harry kewell) beni yeni nesil galatasaray taraftarından ayıran oyuncu. olmuyor ve olmayacak.. güzel gülüşünün hatrına benim kahramanım falan olamaz. hagi ile aynı cümle içinde de kullanılamaz. "6+2'nin +2'si için düşünülebilir" derdim ama bu yorumumda bile beni pişman edecek gibi oynuyor.. dön yolundan dilenci ve dön artık arda...
(bkz: barış özbek) 2004-05 sezonunda flavio conceicao'nun etinden sütünden faydalanmış hagi'nin ısrar etmesi gereken isim. ben bu barış'ı çoğu galatasaraylı'nın aksine beğenirim. amacım "olm maçı statta izlemeden bok atmayın" demek değil ama hakikaten bu barış özbek'i bir statta çıplak gözle izlemek gerek. net rakibi bozuyor. dinamik adam. eyvallah top kullanmada falan sorun var ama mücadele anlamında beni gayet tatmin ediyor. kaldı ki kondisyonu falan da 90 dakikayı her türlü kaldırıyor. 2007-08 sezonunda kazanılan şampiyonluktaki payını unutmadım. kalli'nin sistemine benzer bir sistem benimseyen hagi ile başarılı olmaması için hiçbir sebep yok.
(bkz: gheorghe hagi) üzgünüm dokunulmaz! sadece trabzon'da mustafa sarp'ı 90 dakika oyunda tutmasını anlamamıştım, bugün de adamım sabri sarıoğlu'nu oyundan almasını anlamadım. yine de en başta dediğim gibi bu takımı adam edecek. çünkü hagi budur hagi çalışır
