26 haziran 2024 çekya türkiye maçı

• 342

  tribünlerin büyük çoğunluğu gurbetçiyken "memleketim" şarkısı çalıp eşlik edilmesi: "bizim düzenimiz kurulmuş yeğenim, yoksa türkiye gibisi yok" gibi değil mi?
• 343

  maç sonu görüntüleri tüylerimi diken diken etti, helal olsun çocuklar.
• 344

  eğri oturup, doğru konuşalım. kenan yıldız, salih özcan ve arda güler berbat bir maç çıkardı. 70 dakika 10 kişi oynayan rakibe maç boyunca üstünlük sağlayamadık. herifler, 10 kişi bir de gol attı bize. maçtan derse çıkarılması lazım.
• 345

  negatif basanlara inat keyfini çıkarmak lazım. kulüpçülüğün mk.
  
  iki dk mutlu olmamız istenmiyor.
• 346

  çok daha ilerisini hak ediyor bu millet ama zor. türkiye'deymiş gibi oynuyoruz maçları .
• 347

  hem bu maçın hem de önceki portekiz maçı hakemi rezaletti. bu tür organizasyonlara hiç yakışmıyorlar. ülkemiz hakemlerine şükrettirdiler resmen.
  
  bu maçın kilidini açan barış alper oldu. en sonunda akıl edip barış'a toplar atmaya başladık, oradan oynadık.
  
  bu maçta daha fazla skor da bulabilirdik ama yine saçma paslar attık hücumda.
  
  maçın genelinde ise fizik olarak çöktük. sanki biz bir kişi eksikmişiz gibiydik.
  
  montella kenan'ı gereğinden çok fazla sahada tuttu.
  
  bu arada hakan çalhanoğlu'nun avusturya maçında cezalı olması kötü oldu.
• 348

  attığımız ikinci golün beni derin düşüncülere gark ettiği maç. hiç kontra, geçiş çalışmıyoruz herhalde. kimse nereye koşacağını bilmiyor, şu dakikada kontra golünü cenk tosun'un top sürüşüne bağladıysan ihtiyacın olduğunda geçiş oynayamayacaksın demektir.
• 349

  gene her zamanki gibi yukarıda da denildiği gibi ne oynadığımız bilmeden kazanarak üst tura çıktığımız karşılaşma. bu kaos, bu neyi ne yapacağımızı bilmemeyi seviyorum milli futbolcularımızda. *
  
  tebrikler bizim çocuklar ve artık sıra avusturya'da!
• 350

  çeklere karşı oynadığımız her maç gibi bir maç. çok ilginç gerçekten hep bu adamlara denk gelmesi.
• 351

  18 adet sarı, 2 adet kırmızı kart çıkmış olan müsabaka.
• 352

  peşinen söyleyeyim maçtan önce girdiğim entryde ne dediysem taban tabana zıt gelişti her şey. hem maç skoru, hem maç içi olaylar hem de gürcistanın beklenmedik galibiyetiyle en iyi 3.lük seneryosunun farklılaşması.
  
  anlam veremediğim bir şekilde çoğu kişi galibiyeti kırmızı karta bağlamış. oysa ben kırmızı karta kadar mükemmel çalışılmış bir hoca taktiği gördüm sahada. vincenzo montella hocanın turda payı çok fazla.
  
  kırmızı görmeden önceki 20 dakikaya baktığımızda top rakipteyken ortayı kalabalık tutup sağ ve sol kanat beklerine çıkmalarına mecbur kıldık. ne zaman coufala top gitse ferdi direk prese gitti. aynı şey solda da geçerliydi. jurasek topu her aldığında karşısında direk merti gördü. pres sonucu hataya zorlama ve ardından kapıp hakan ve arda gibi iki temiz ayaklıya bırakma fikri çok başarılıydı. ben kırmızı olmasa da istediğimiz sonucu elde edebileceğimizi düşünüyordum.
  
  kırmızı olduktan sonra artık rakip dakikalar ilerledikçe daha fazla risk alalacaktı. hoca burda da sakin ve temposuz kalarak aslında iyi yaptı. ilk yarıya dair negatif anlamda en büyük eleştirim barış alperin bulunduğu sağ taraftan gelmeyip kenan tarafından daha çok denememiz. bu da ister istemez kenanın topu çok sevdiği için final pası ya da şutu yapamamasından pozisyonsuz bir ilk yarı seyretti bize.
  
  ama ikinci yarının daha birinci dakikasından gördük ki barış sağda parlayan yıldız performansı veriyor. topu daha çok onunla buluşturduk. oyunun her anını iyi oynayan, tempoyu iyi ayarlayan taraf bizdik. akan oyunda net pozisyon vermedik, yine akan oyunda hiç yoktan barışın bireysel becerisi sayesinde pozisyona girdik ve ismailin bence iyi pasıyla hakan süper bir gol attı. yediğimiz golde yine hiç pozisyon yokken kalecimizin elinden kaçırmasıyla yediğimiz gol oldu. maçın sonlarında artık savunmayı düşünmeyen çekyayı cenkle indirdik. değişikliklerin hepsi yerinde belki zamanlaması daha erken olabilirdi. (özellikle okay ve kaanın çok önemliydi.)
  
  bu maçla beraber belki ;
  kenanın daha olmadığının,
  orkunun ilk on birde yerinin olmadığının,
  ardanın messi olmadığının ve doksan dakika çıkarmasının mümkün olmadığının,
  cenkin alabileceği sürenin maksimum yirmi dakika olduğunun,
  barış alperin üzerine bir oyun sistemi kurulması gerektiğinin,
  iyi çalışan, taktisyen, futbolu bilen bir hocamız olduğunun,
  farkına varırız.
• 353

  alt komşumun sevinmesi ile doğru dürüst sevinemediğim galibiyeti getiren bir 2. gol içeren müsabaka. resmen içimde kaldı. onun haricinde çekler bizi 20 dakika boyunca 11 kişi, 70 dakika boyunca da 10 kişi dövdüler. çok gergindiler. rumen hakemi anası kart vermek için doğurmuş adeta, elinde kartla dünyaya gelmiş, doğumu geciktirdiği için ilk kartını da ebeye vermiş diyorlar.
  
  şaka bir yana tüm türk dünyası ve balkanları sevince boğan bir galibiyet oldu. hepimiz bir anda filistinde yaşanan ve lübnana sıçramak olan vahşeti unutuverdik. yani neymiş, futbol insanların afyonuymuş. elbette hayat devam ediyor. devletler müdahaele etmeyince, halk ne yapsın, sen de haklısın okur kardeşim. en azından bir dua et. bir an önce bu soykırım sona ersin.
  
  sportif pencereden baktığımızda:
  forvet konusuna bir çözüm bulmamız gerekir. cenk 90 dk. kaldıramaz. dolayısı ile avusturya maçını* mümkün olduğu kadar berabere götürüp, son 10-15 dk. yine cenk'ı oyuna almamız gerekiyor, ya da direkt semih ve barış ile başlayıp 4-4-2'ye döneceğiz, ikisi de rakip ceza sahasında güreşsinler.
  
  ayriyeten çekya'nın attığı gol nizamıydı. mert yine iyi oynarken bir anda bıraktı ve üzerine tüy dikti. bu seviyelerde bu hataları yapmamalıyız. umarım daha iyi konsantre olur bir sonraki maçta.