877
sevgili adnan abiciğim ;
geçen gün katar'daydım, keita'yla ufak bir sohbet etme şansım oldu, sana selamı var. katar'dan ingiltere'ye emmoğlunun düğününe gittim. londra'daydı düğün. hazır ordayken bir de ne göreyim? dos santos gördü beni, tanıdı hemen. az pes oynamıyorduk keretayla. "adnan başkan nasıl?" diye sordu. "iyi" dedim, "ama herhalde pişmandır.". o gün de, maçta golünü yazıverdi gio'cuğum. memlekete dönerken uçağım paris aktarmalıydı. orda da nonda'yı görüp yanına gittim. "abi naber, nasıl gidiyo hayat?" diye sordum, "sizin çektiğiniz eziyetlerin hiçbirini çekmiyorum." dedi. son söz olarak da, "adnan abi gücenmesin ama, ahım tuttu galiba" diye de ekledi. cebinden çıkardığı bir tutam parayı bana uzattı ve dedi ki : " adnan ab'ye söyle, bonservissiz adamların peşinde koşmasınlar. bu parayı kıyıda köşede biriktirdim, sanırım benden çok ihtiyacınız var."
geçen gün katar'daydım, keita'yla ufak bir sohbet etme şansım oldu, sana selamı var. katar'dan ingiltere'ye emmoğlunun düğününe gittim. londra'daydı düğün. hazır ordayken bir de ne göreyim? dos santos gördü beni, tanıdı hemen. az pes oynamıyorduk keretayla. "adnan başkan nasıl?" diye sordu. "iyi" dedim, "ama herhalde pişmandır.". o gün de, maçta golünü yazıverdi gio'cuğum. memlekete dönerken uçağım paris aktarmalıydı. orda da nonda'yı görüp yanına gittim. "abi naber, nasıl gidiyo hayat?" diye sordum, "sizin çektiğiniz eziyetlerin hiçbirini çekmiyorum." dedi. son söz olarak da, "adnan abi gücenmesin ama, ahım tuttu galiba" diye de ekledi. cebinden çıkardığı bir tutam parayı bana uzattı ve dedi ki : " adnan ab'ye söyle, bonservissiz adamların peşinde koşmasınlar. bu parayı kıyıda köşede biriktirdim, sanırım benden çok ihtiyacınız var."
