• 34
    yazmayayım, yazmamayım diyorum ama kendimi tutamıyorum, bir kez daha deneyeceğim. "futbol dilencisi" denen artık klişeleşmiş kalıbı yanına benzeri eleştiri ve alay cümleleri ekleyerek birbirinin "karbon kopya sureti" gibi tekrarlayan arkadaşlarla uğraşılmaz gerçi, zira hepsinin yaptığı şey, vaktiyle ağababaları aceto'nun yaptığı gibi kelime oyunu ve edebiyat yapmak. "dilenci şunu yapar." diyip, o yapılanın neden kötü olduğunu açıklamayan kafası güzel arkadaşlar bunlar.

    "box-to-box" kelimesine takmışlar. dünyada başarıya ulaşan her takımın orta sahasında barış özbek oynuyor zaten, 1 yada 2 box-to-box değil. geriden oyun kuran stopermiş. duyan kötü birşey zanneder bu ifadeyi. cruyff'a tapmayıp kime tapsın? barcelona futbolunu dünya ağzı açık izlerken, bu futbolu yaratan adama tapmayacakta kime tapacak? altyapıya çok önem verirlermiş, görüyormusun terbiyesizleri? porto, lyon gibi "haddini bilen" takımlar gibi olmayı örnek almalarıda büyük vizyonsuzluk. sizin o çok güzel kafalarınız hala "galatasaray>dünyanın geri kalanı" şeklinde çalıştığı için almıyor gerçekleri, onuda anlıyorum. birde blog açıp kendileri gibi düşünmeyenlerle alay ettikleri şeklinde garip bir sanrı var ki, vay anam... aç bak bakalım, o hazretlerin odanın duvarına çıktısını aldığın yazısı hangi tarihte yazılmış, kim kimi kendine dert etmiş, kim kimle alay etmiş. yüzlerce hatta binlerce bloggerın kendince yürüttüğü işi eleştirmek, hele başkalarının fikirleriyle alay etmekle suçlayarak garip genellemeler yapmak anca sizin gibi kafaların yapacağı bir hareket olurdu zaten. şaşırmıyorum.

    bunlar mı yani dilencileri sevmeme sebepleriniz? hadi canım sende... kendini buna inandırabiliyormusun hakkaten? "geriden oyun kuran stoper" öyle mi? ben sana söyleyeyim sen neden sevmiyorsun, adına "dilenci" dediğin kitleyi. senin inkar ettiğin, görmezden geldiğin gerçekleri sana onlar gösteriyorda ondan. sen hala sene 2000 zannediyorsun. sen hala türk futbolunu çıkışta zannediyorsun. sen hala galatasaray avrupa'nın devlerinden zannediyorsun. ülke ve klüp olarak boğazımıza kadar boka battık. biz "çıkalım" diyoruz, sen "hayır, bokumuzla oynayalım." diyorsun. birşeyler değişecek diye nedense ödün kopuyor. tüm dünyada futbol değişirken sen hala box-to-box lafını eleştiriyorsun, hala "büyük takım tek forvet oynamaz." diyorsun.

    sen, güzel kardeşim, bu ülke futbolunun önündeki en büyük engelsin. gün geçtikçe sayın azalıyor, panikliyorsun. panikledikçe saldırganlaşıyorsun. saldırganlaştıkçada çirkinleşiyorsun. ama elinden birşey gelmez. bu değişim kaçınılmaz. tarih boyunca değişimlerin karşısında duran, eski sistemi savunan eblehler olmuştur. bugün belki başarılı olan sen olursun, ama uzun vadede yok olmaya, değişmeye mahkumsun. sende biliyorsun.

    elinden geleni yap bakalım. artık beni kızdırmıyorsun. sana şimdiden geçmiş olsun..
App Store'dan indirin Google Play'den alın