2725
''elindeki kumaş bu aga, adam ne yapsın''. evet son zamanlarda dillere pelesenk oldu bu cümle. rejkard'ımızı canımız ciğerimiz kıvırcığımızı eleştiren hainlere böyle diyoruz. mustafa sarp'la ayhan akman'la hele hele barış özbek ile olacak iş mi bu?
işe rejkard hazretlerini körcesine savunanlar böyle bakıyor. ama eleştirmeden hemen önce belirteyim. sadece birkaç gerçeğe dikkatinizi çekmek istiyorum.
kadro yetersizliği: büyük bir yalan. tamamen kendi yetersizliğini oyunculara atan bir psikoloji. niye mi? birlikte inceleyelim;
yabancılarımızdan başlarsak:
-milan baros: anlatmamıza bile gerek yok. kraldır candır. iki sene önce ligin tozunu atmıştı, geçen sene çubuklu tosun olmasa yine çılgın atacak olandı. şimdi kayıplarda. pas alamıyor ve neticede gol atamıyor.
-elano blumer: kendisini hiç sevmem ama şu da bir gerçek. elana blumer'in kalitesi tartışılmaz. ha bize zerre faydası olmadı o ayrı. brezilya milli takımında da gördük biz bu adamı. bizde bütün mevkiilerde oynadı, denendi. lütfen yine klasik ''barış özbek var diye kötü oynuyo'' gibi yapıcı olmayan tezlerle gelmeyin. bu adam oynayamıyor. bunun iki sebebi olabilir. ya takımı sevmiyor oynamak istemiyor yada rejkard bu adamdan verim alamıyor.
-harry kewell: geçmişinden bahsetmemize bile gerek yok. mükemmel insan.
-juan pablo pino: genç, yetenekli, süratli. her ne kadar şahsen keita'nın yardırmalarını özlesemde, pino yu kötü oyuncu olarak adlandırmak cinayet olur.
-lorik cana: işte bu adamdan çok ümitliydim. bucaspor maçında oyuna girdiği son dakikalarda bile klasını konuşturdu. niye bizde oynamıyor veya oynatılmıyor?
-lucas neill: savunmanın değişilmezi. mantıklı oynuyor.
-insua: hakan baltadan sonra ilaç oldu. oynadığı 2 maça göre değerlendirmek hata mı olur bilmem ama bu çocukta iş var. ee boru değil, liverpool ha?
-misimoviç: almanyayı asist manyağı yapmış bir adam bu. frikikleri adrese teslim, kornerleri ise ön direğe değil, uzun oyunculara doğru...
bir de tabii yerliler var.
-arda turan süper yetenek. büyük kaptan. gençliğinin etkisiyle yaptığı bazı hatalarla bazı taraftar gruplarınca haince saldırılmıştır. ama kendisi bu takımın ruhudur. birçok türk oyuncunun aksine kendini geliştirebilendir. yurtdışında oynamayı en çok hakedendir. o candır, gözleri ceylandır.
-aydın ve serdar özkan: bu iki arkadaşı bir arada verdim özellikle. yedek olarak iyiler. belki skoru bile değiştirebilmeleri ihtimali var. ne dersin?
- mehmet batdal: gelecekte türk milli takımının değişilmez santrforu olacak isimdir. lütfen yaşlı falan demeyin. insanın gelecekte parlama şansı olması için 16-17 yaşında olması gerekmez!
-sabri sarıoğlu: ne kadar taşşak geçilirse geçilsin, sağ bak'in değişilmezi. hiddink bile vazgeçemedi, o kadar vahim yani...
- hakan balta: iyi bir sol bek yedeği yada stoper olacak. söz kendisinde artık, hele bir iyileşse...
- servet: dan dun servet, yinede vücut var, milli, hırslı, uzun. iyi bir alternatif olur.
bu liste uzar gider arkadaş. daha yazmayayım sıkıldınız biliyorum.
bu isimlere kalitesiz diyen varsa bi adam öne çıksın. başka ne zaman bunları beraber oynarken göreceksiniz! kendinize gelin ey renkdaşlar. bu kadro kalitesiz falan değil. başka birinin elinde şu kadro olsa uçururdu. ayhan mustafa sarp barış özbek demeyin ama yine, rejkard hazretleri bi zahmet bu üçünü bir arada oynatmayıversin.
bir teknik direktör oyuncularında maximum verimi almalıdır. rejkard mutsuz, neşesiz. bi gollerden sonra gülüyor. burda olmak istemiyor sanki. oyuncular mutsuz. milli takıma abandılar bide. umurlarında değil takım, çünkü sevmiyorlar rejkard'ı. çünkjü rejkard onları iplemiyor.
rejkard galatasarayın büyüklüğünü de sallamıyor. o bir yabancı bunu unutmayın. biz sevgili türkler hep duygusallıkla yaklaşıyoruz. ama adam profesyonel bakıyor olaya.
bu takım ne skimsonik oyuncular gördü. hepsini hatırlıyorsunuzdur umarım. 2000'den sonra o skimsonik oyuncularla kupalar falan kazandık biz.
şu güzelim kadro, geçen seneki kadroda dahil, galatasarayın en iyi kadrolarındandır.
a- eğer sen iğrenç geçirdiğin bir sezonun ardından balayı ayağına sezonu herkesten geç açıp, takımı hazırlamayıp, sonra uefa'dan eleniyorsan,bu senin suçundur. sarpın falan değil
b- eğer sen 3. olup ''geçen sezon 5.ciymişsiniz''cilik yapıp başarı olarak görüyorsan,
c- kondisyon yükleyemeyip, oyuncularını sakatlanmasına göz yumuyorsan veya sakat sakat milli takıma gitmelerine izin veriyorsan,
d- hazır hazır maç oynayıp gelen adamları '' kondisyonu eksik'' diye maça çıkarmıyorsan,
e- iki senedir bizi ''total futbol'' diye uyutup, ikide bir oyuncu alıp satarak, sistem değiştirerek, top toplayıcılara topu oyuna geç sokmalarını söyleyerek, son 10 dakka rakip korner köşelerinde top tutarak, kanser ediyorsan,
f- oyuncularını son dakika golü attıktan 2 dakika sonra gol yemelerini sağlayacak bir psikolojide bırakıyorsan, motivasyonsuz bırakıyorsan,
gideceksin.
biz sabretmesini biliriz. ama sabretmemize değecek birşeyler olması gerek. son maçlarda skoru korumak için yaptığımız acizlikleri anadolu takımları yapıyor. şu pek ekeştirdiğiniz bülent uygunyapıyor bu işleri.
size sorarım. geçen sene ilk 6 hafta fırtına gibi esen, sonrasında ise evinde galibiyeti bile koruyamayan bir galatasaray izledik. basan, gol arayan, gol atan, gol yiyen, zevkli maçlar çıkaran bir takımdı o. şimdi ise beşiktaşın geçen seneki maçları gbi oynuyoruz. 1-0 yap üstüne yat. bunun neresi total futbol arkadaş, neresi avrupai bunun?
psikolojik olarak bitikler oyuncular. 90 da atıp 90+2 de yiyorlar. rejkard niye oyalanmadınız diyor. e o zaman herhangi bir adam gelsin rejkard'ın yerine anadoludan, o da aynı şeyi derdi. ne farkı kaldı kıvırın?
eh neyse, kısacası, at gözlüklerini çıkarmayın siz. durmak yok kandırılmaya devam. inanın rejkard'a. şampiyon olsak bile, şu futbol stilini değiştirmezse kanser olacağız bu sene...
edit: bazı arkadaşlar niye barış, sarp, gökhan zangibi isimlerden bahsetmediğime değinmiş. benim aslında söylemek istediğim de buydu. daha ardadan barostan verim alamayan adam barıştan nasıl verim alacak.
barış sarp vs bunlar kısıtlı kapasitede oyuncular tamam. ama başka bir hoca olsaydı (bkz: lucescu), emin olun o kısıtlı kapasitelerinin %100'ünü kullanıp takımı sırtlarlardı.
işe rejkard hazretlerini körcesine savunanlar böyle bakıyor. ama eleştirmeden hemen önce belirteyim. sadece birkaç gerçeğe dikkatinizi çekmek istiyorum.
kadro yetersizliği: büyük bir yalan. tamamen kendi yetersizliğini oyunculara atan bir psikoloji. niye mi? birlikte inceleyelim;
yabancılarımızdan başlarsak:
-milan baros: anlatmamıza bile gerek yok. kraldır candır. iki sene önce ligin tozunu atmıştı, geçen sene çubuklu tosun olmasa yine çılgın atacak olandı. şimdi kayıplarda. pas alamıyor ve neticede gol atamıyor.
-elano blumer: kendisini hiç sevmem ama şu da bir gerçek. elana blumer'in kalitesi tartışılmaz. ha bize zerre faydası olmadı o ayrı. brezilya milli takımında da gördük biz bu adamı. bizde bütün mevkiilerde oynadı, denendi. lütfen yine klasik ''barış özbek var diye kötü oynuyo'' gibi yapıcı olmayan tezlerle gelmeyin. bu adam oynayamıyor. bunun iki sebebi olabilir. ya takımı sevmiyor oynamak istemiyor yada rejkard bu adamdan verim alamıyor.
-harry kewell: geçmişinden bahsetmemize bile gerek yok. mükemmel insan.
-juan pablo pino: genç, yetenekli, süratli. her ne kadar şahsen keita'nın yardırmalarını özlesemde, pino yu kötü oyuncu olarak adlandırmak cinayet olur.
-lorik cana: işte bu adamdan çok ümitliydim. bucaspor maçında oyuna girdiği son dakikalarda bile klasını konuşturdu. niye bizde oynamıyor veya oynatılmıyor?
-lucas neill: savunmanın değişilmezi. mantıklı oynuyor.
-insua: hakan baltadan sonra ilaç oldu. oynadığı 2 maça göre değerlendirmek hata mı olur bilmem ama bu çocukta iş var. ee boru değil, liverpool ha?
-misimoviç: almanyayı asist manyağı yapmış bir adam bu. frikikleri adrese teslim, kornerleri ise ön direğe değil, uzun oyunculara doğru...
bir de tabii yerliler var.
-arda turan süper yetenek. büyük kaptan. gençliğinin etkisiyle yaptığı bazı hatalarla bazı taraftar gruplarınca haince saldırılmıştır. ama kendisi bu takımın ruhudur. birçok türk oyuncunun aksine kendini geliştirebilendir. yurtdışında oynamayı en çok hakedendir. o candır, gözleri ceylandır.
-aydın ve serdar özkan: bu iki arkadaşı bir arada verdim özellikle. yedek olarak iyiler. belki skoru bile değiştirebilmeleri ihtimali var. ne dersin?
- mehmet batdal: gelecekte türk milli takımının değişilmez santrforu olacak isimdir. lütfen yaşlı falan demeyin. insanın gelecekte parlama şansı olması için 16-17 yaşında olması gerekmez!
-sabri sarıoğlu: ne kadar taşşak geçilirse geçilsin, sağ bak'in değişilmezi. hiddink bile vazgeçemedi, o kadar vahim yani...
- hakan balta: iyi bir sol bek yedeği yada stoper olacak. söz kendisinde artık, hele bir iyileşse...
- servet: dan dun servet, yinede vücut var, milli, hırslı, uzun. iyi bir alternatif olur.
bu liste uzar gider arkadaş. daha yazmayayım sıkıldınız biliyorum.
bu isimlere kalitesiz diyen varsa bi adam öne çıksın. başka ne zaman bunları beraber oynarken göreceksiniz! kendinize gelin ey renkdaşlar. bu kadro kalitesiz falan değil. başka birinin elinde şu kadro olsa uçururdu. ayhan mustafa sarp barış özbek demeyin ama yine, rejkard hazretleri bi zahmet bu üçünü bir arada oynatmayıversin.
bir teknik direktör oyuncularında maximum verimi almalıdır. rejkard mutsuz, neşesiz. bi gollerden sonra gülüyor. burda olmak istemiyor sanki. oyuncular mutsuz. milli takıma abandılar bide. umurlarında değil takım, çünkü sevmiyorlar rejkard'ı. çünkjü rejkard onları iplemiyor.
rejkard galatasarayın büyüklüğünü de sallamıyor. o bir yabancı bunu unutmayın. biz sevgili türkler hep duygusallıkla yaklaşıyoruz. ama adam profesyonel bakıyor olaya.
bu takım ne skimsonik oyuncular gördü. hepsini hatırlıyorsunuzdur umarım. 2000'den sonra o skimsonik oyuncularla kupalar falan kazandık biz.
şu güzelim kadro, geçen seneki kadroda dahil, galatasarayın en iyi kadrolarındandır.
a- eğer sen iğrenç geçirdiğin bir sezonun ardından balayı ayağına sezonu herkesten geç açıp, takımı hazırlamayıp, sonra uefa'dan eleniyorsan,bu senin suçundur. sarpın falan değil
b- eğer sen 3. olup ''geçen sezon 5.ciymişsiniz''cilik yapıp başarı olarak görüyorsan,
c- kondisyon yükleyemeyip, oyuncularını sakatlanmasına göz yumuyorsan veya sakat sakat milli takıma gitmelerine izin veriyorsan,
d- hazır hazır maç oynayıp gelen adamları '' kondisyonu eksik'' diye maça çıkarmıyorsan,
e- iki senedir bizi ''total futbol'' diye uyutup, ikide bir oyuncu alıp satarak, sistem değiştirerek, top toplayıcılara topu oyuna geç sokmalarını söyleyerek, son 10 dakka rakip korner köşelerinde top tutarak, kanser ediyorsan,
f- oyuncularını son dakika golü attıktan 2 dakika sonra gol yemelerini sağlayacak bir psikolojide bırakıyorsan, motivasyonsuz bırakıyorsan,
gideceksin.
biz sabretmesini biliriz. ama sabretmemize değecek birşeyler olması gerek. son maçlarda skoru korumak için yaptığımız acizlikleri anadolu takımları yapıyor. şu pek ekeştirdiğiniz bülent uygunyapıyor bu işleri.
size sorarım. geçen sene ilk 6 hafta fırtına gibi esen, sonrasında ise evinde galibiyeti bile koruyamayan bir galatasaray izledik. basan, gol arayan, gol atan, gol yiyen, zevkli maçlar çıkaran bir takımdı o. şimdi ise beşiktaşın geçen seneki maçları gbi oynuyoruz. 1-0 yap üstüne yat. bunun neresi total futbol arkadaş, neresi avrupai bunun?
psikolojik olarak bitikler oyuncular. 90 da atıp 90+2 de yiyorlar. rejkard niye oyalanmadınız diyor. e o zaman herhangi bir adam gelsin rejkard'ın yerine anadoludan, o da aynı şeyi derdi. ne farkı kaldı kıvırın?
eh neyse, kısacası, at gözlüklerini çıkarmayın siz. durmak yok kandırılmaya devam. inanın rejkard'a. şampiyon olsak bile, şu futbol stilini değiştirmezse kanser olacağız bu sene...
edit: bazı arkadaşlar niye barış, sarp, gökhan zangibi isimlerden bahsetmediğime değinmiş. benim aslında söylemek istediğim de buydu. daha ardadan barostan verim alamayan adam barıştan nasıl verim alacak.
barış sarp vs bunlar kısıtlı kapasitede oyuncular tamam. ama başka bir hoca olsaydı (bkz: lucescu), emin olun o kısıtlı kapasitelerinin %100'ünü kullanıp takımı sırtlarlardı.