• 2083
    ekşi sözlükten alıntı:

    --- alıntı ---

    bundan tam 10 sene önceydi.bir sürpriz gerçekleştirerek uefa kupasını kazanan galatasaray, şampiyonlar ligi şampiyonu real madrid'le, koskoca real madrid'le, stade louis ii stadında süper kupa için mücadele edecekti.kimse şans tanımıyordu galatasaray'a. tabi ya karşısında figo'lu, r.carlos'lu, raul'lu kadrosuyla bir dünya devi vardı.biz güveniyorduk galatasaray'a, alır gelir o kupayı diyorduk ama bir yanımız da korkmuyor değildi.bir gece öncesinden başlamıştı heyecan.uyku girmiyordu gözlere, birkaç saatlik kestirmelerde hep maçı görürüyorduk rüyamızda.kimi zaman hagi'nin golüyle kupayı kazandığımızı görüp mutlu olurken, kimi zaman raul'ün golüyle ellerimizden kayıp giden kupanın üzüntüsüyle uyanıyorduk.bırakın saatleri, dakikalar geçmek bilmiyordu.bayraklar hazırlanmış, otomobiller donatılmış maç saati bekleniyordu.maç saati gelip çattığında kimsecikler kalmamıştı sokaklarda, büyük heyecana ortak olmaktaydı tüm yürekler.maçın 41. dakikası geldiğinde hakan ünsal pasını okan'a verdi, okan tekrar hakan ünsal'a oynadı.hakan soldan girdi ceza sahasına yerimizden kalkmaya başlamıştık, bir baktık hakan yerde.daha hakem düdüğü çalmadan "penaltı" diye bağırmıştı herkes ve evet penaltıydı.spiker "bunun adı penaltı" diyordu biz mutluluktan birbirimize sarılırken.jardel aldı topu, koydu penaltı noktasına.heyecandan ölmek üzereydik."ya kaçırırsa, yok yok kaçırmaz, atar jardel." jardel geldi, vurdu ve ters köşe.allah'ım bu bir rüya olmalıydı, goldü lan goldü işte, nerdeydi hani o yere göğe sığdıramadığınız real madrid.ilk yarı bitti 1-0.öndeydik yahu, daha ne olsun, mutluyduk ama tedirgindik.real madrid ikinci yarı yüklenir diyorduk, direnmemiz lazım diyorduk.tam da dediğimiz gibi olmuştu, real madrid yükleniyordu ama olmuyordu, atamıyorlardı.dakikalar 78'i gösterdiğinde soldan açılan bir ortada top suat'ın koluna çarpıyordu, bu penaltı değildi, olmamalıydı ama hakem verdi.herkeste bir sinir, hakeme edilen küfürler, "haydi taffarel, kurtarırsın oğlum" umutlarıyla raul geldi topun başına ve attı o golü.öylece donup kalmıştık, korkmaya mı başlamıştık ne.ya bir gol daha yersek, ya alamazsak kupayı, yok yok alacaktık o kupayı, inanmıştık.maçın normal süresi bitmişti, uzatmalar oynanacaktı.altın gol vardı o zamanlar, hani bizim mahalle maçlarında "gol atan galip" dediğimiz şey.uzatmarın 103. dakikasıydı, hakan ünsal sol kanattan sağ kanada attığı uzun pasla oyunun yönünü değiştirdi, nerden bilebilirdi ki maçın yönünü de değiştirdiğini.fatih akyel göğsüyle aldı topu önüne, sürdü sürdü sürdü, yine hafifçe doğrulmaya başlamıştık yerimizden, pas mı verdi şut mu attı bilemiyorum ama top jardel'in sihirli ayaklarına doğru süzülüyordu, bir dokunuş, o incecik dokunuş... evet lan goldü bu, altın goldü hem de.süper kupa bizimdi lan, devirmiştik real'i, onların müzesinde olmayan kupa bizim müzemizde vardı artık.yoksa bu da bir gece önce gördüğümüz rüyalardan biri miydi?hayır değildi, bu sefer herşey gerçekti.onca kişi birbiriyle teker teker kucaklaşıyor, bazılarının gözlerinden birkaç damla yaş akarken, bazıları hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.o hıçkırıklar arasında "re re re ra ra ra galatasaray galatasaray cimbombom" sesleri yükseliyordu. kupa bizimdi.artık doyasıya kutlama vakti gelmişti.gelin arabası gibi süslenen otomobillerle saatlerce turlama vakti gelmişti.sabahlara kadar kutlamak lazımdı bu başarıyı, kutladık da, hakkını vere vere kutladık, sesimiz kısılıncaya kadar bağırdık, yorgunluktan bir köşeye yığılıp kalana kadar kutladık.

    böyle işte, biz bunları yaşamış bir taraftarız.biz lig şampiyonluklarıyla, türkiye kupalarıyla değil avrupa şampiyonluklarıyla övünen bir taraftarız.gel gör ki şimdi bırakın avrupa şampiyonluklarını, avrupa kupalarına kalabileceğimiz bile meçhul.bir zamanlar adımızı ağızlarına alırken tir tir titreyen takımlar şimdi gelip ali sami yen'de, mabedde, bize meydan okur oldu.ahh be galatasaray'ım sen değil, seni bu hale getirenler utansın.

    --- alıntı ---

    http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=20118286
App Store'dan indirin Google Play'den alın